05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 29 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA TURİZM C Gizli cennet: Küçükkuyu Mıhlı Çayı Küçükkuyu’ya yaşam veren Mıhlı Çayı, cömertçe sergilediği doğal güzellikleriyle mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Ağaçlardan gökyüzü görünmüyor. Buraya 5 kilometre uzaklıkta “Başdeğirmen” adıyla bir dinlenme alanı bulunuyor. Alanın içindeki Rumlardan kalma bir değirmen, yanındaki kemerli köprüyle birlikte restore edilerek turizmin hizmetine sokulmuş. Köprü, eskiden Truva’ya giden tek ulaşım yolu imiş, yine at ve develerin geçtiği kervan yolu da burasıymış. KüçükkuyuAssos arasında, bakirliğini korumuş koylar da bulunuyor. Kadırga Koyu, bunların başlıcası. Doğal SİT ilan edilen Kadırga Koyu’ndaki tesisler de bu korumacı anlayışla hizmet veriyor. Ege’nin başladığı yer... Baştarafı 1. Sayfada Türkmenlerle bir araya gelmesi sonucu, Küçükkuyu’da zamanla bir Anadolu alaşımı ortaya çıkmıştır. Böylece Ege’nin başladığı yer olan Küçükkuyu, binlerce yıl medeniyetlerin buluşmasına ve ev sahipliği yapmasına neden olmuştur. Bir barış ve huzur kenti olan Küçükkuyu, dört mevsim halka hizmet veren tesisleri ile iç ve dış turizme her türlü katkıyı sağlayan, adeta gizli bir turizm cenneti gibidir. Bu arada Körfez Havaalanı’nın açılmış olmasının, bölgemiz turizmine büyük bir avantaj sağladığını da burada hemen ilave etmek isterim.. Ege’nin başladığı yer Küçükkuyu’nun çevresinde; gezilmeye, görülmeye değer tarihi yerlerden Asos, Truva ve Bergama kentlerini hemen burada sayabiliriz. Şimdi de isterseniz, Küçükkuyu’nun masmavi denizini, yemyeşil zeytin ağaçlarını, altın sarısı zeytinyağını ve mitolojik Kaz Dağları’nı size anlatmaya çalışayım. Efsaneye göre Athena’nın yere sapladığı mızrak, birden zeytin ağacına dönüşmüş. Bu mitolojiyi yaratan ise binlerce yıldır bölgede yaşayan insanımızın yaratıcı zekâsıdır. Bu nedenle Kaz Dağları’nın gölgesinde, Ege’nin mavisinde, yüzlerce yıldır yaşayan Küçükkuyu halkı için zeytin ve zeytinyağı gerçekten büyük bir nimettir. Şimdi isterseniz gözlerinizi hiç açmadan hemen Kaz Dağları’na (İda) doğru yönelelim, çünkü Küçükkuyu’yu tanımak bilmek için önce Kaz Dağları’nı tanımak, bilmek gerekir. Kaz Dağları, insanı oksijene doyduran tertemiz havası, yemyeşil çam ormanları, ırmakları, şelaleleri, endemik bitkileri ve bölgenin simgesi olan zeytin ağaçları ile eşi bulunmaz bir doğa harikasıdır. Kaz Dağları ayrıca, binlerce yıllık mitolojik öykülere de sürekli ev sahipliği yapmıştır... Dünyadaki ilk güzellik yarışmasının Kaz Dağları’nda yapıldığı, Truva Savaşları’nın bölgede cereyan ettiği, yıllardır dilden dile söylenerek, bugünlere kadar gelmiş efsanelerdendir. İlginç ve harika doğal yapısı ve geniş olanakları ile gerçek bir ekoturizm bölgesi olan Kaz Dağları’nda insanlar ayrıca isterlerse çadır kurup, akşamları kuş sesleri ile uyumakta, sabahları ise yine kuş sesleri ile uyanmaktadırlar. Sanata, kültüre ve mitolojiye meraklı olduğunu bildiğim değerli Cumhuriyet okurlarına, şimdi de Küçükkuyu çevresinde, Kaz Dağları’nın eteklerinde gezilmeye, görülmeye değer yerleri anlatmaya çalışayım: Özel Nusratlı taşından yapılmış mimarlık dehası evleri ile Yeşilyurt köyü, önü deniz arkası dağ olan Adatepe köyü ve yakınında ki Zeus Altarı, Kaz Dağları’nın eteklerindeki Küçükçetmi köyü ile tarihi Afrodit kaplıcaları ve Başdeğirmen, mutlaka ilginizi çekecektir. Yine mitolojiye göre bölgede bulunan termal kaplıca da yıkandıktan sonra ancak Afrodit’e, güzellik tanrıçası unvanının verilmiş olması da ilginçtir... Ege’nin başladığı yer Küçükkuyu’nun bir diğer özelliği de kilometrelerce uzunluğa sahip zeytinlik alanlarının, sahil boyunca mavi ile yeşili birleştirerek, bir renk cümbüşüne dönüştürmesidir. Ayrıca Küçükkuyu ve Adatepe köyünde bulunan zeytinyağı müzeleri de bölgenin görülmeye değer yerlerindendir. Değerli Cumhuriyet okurları, benden bu kadar, artık gözlerinizi açabilirsiniz, çünkü Küçükkuyu’nun güzellikleri anlatılmakla bitmez. En iyisi siz kendinize bir zaman ayırın; eşinizle, dostunuzla, çocuklarınızla gelip, bu güzellikleri Küçükkuyu’da ve Kaz Dağları’nda bizzat yaşayın. Rahatlıkla söyleyebilirim ki, Küçükkuyu halkı ve Küçükkuyu Belediyesi, sizleri misafir etmekten büyük mutluluk duyacaktır. Adatepe ve Yeşilyurt Küçükkuyu’ya 3.5 kilometre uzaklıkta olan Adatepe Köyü, yüksek duvarlardan oluşan taş evleri ve serin gölgeli sokaklarıyla Kaz Dağları’nın eteklerinde, geçmişten kareler yansıtıyor. Eski bir Rum köyü olan Adatepe, SİT kapsamında korunuyor. 2001 yılında kurulan Adatepe Zeytinyağı Müzesi ise Küçükkuyu’da. Burada sulu baskı ve modern zeytinyağı üretimi ile ilgili bütün aşamaları gözleme olanağı sunuluyor. Müzede ayrıca çoğu Adatepe köylüsünün hediyesi olan amforalar da bulunuyor. Adatepe’nin görülmeye değer yerlerinden biri de Hüseyin Meral Zeytinyağı ve Sanat Evi Kaz Dağları’nın eteklerinde sık bitki örtüsü ile hem deniz hem dağ turizminin birlikte yaşandığı Yeşilyurt köyü de denize 3 kilometre uzaklıkta. Köydeki evler, taş mimarinin en güzel örneklerini sunuyor. Köyün patika yolları yürüyüşü sevenler için uygun bir parkur oluşturuyor. Zeus Altarı Beldenin en önemli yerlerinden biri, neredeyse tüm körfeze hâkim bir noktada bulunan Zeus Altarı, yani sunağı. İnanışa göre Zeus, Troy ile Akhalar arasındaki savaşı bu sunaktan izlemiş. Sunağın altında bulunan oda büyüklüğündeki, içinde su bulunan sarnıca, Zeus Mağarası deniyor. Homeros’un İlyada’sında Tanrı Zeus’un Hera’yı gördüğü ve âşık olduğu yer olarak anlatılan Zeus Altarı, Küçükkuyu’dan 3 kilometre uzaklıkta bir tepenin üzerinde yer alıyor. Küçükkuyu, kaplıcalarıyla da dikkat çekiyor. Bu kaplıcalar, cüzam hastalığına yakalanarak güzelliği kaybolan ve Tanrı Zeus tarafından yanından uzaklaştırılan Tanrıça Afrodit’in, eski güzelliğine kavuştuğu yerler. Afrodit Kaplıcaları, her geçen yıl daha fazla ilgi görüyor. Cengiz BALKAN Küçükkuyu Belediye Başkanı C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear