22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

TURİZM C 28 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 3 Tarihi MÖ 4 bin yılına kadar dayanan Malta, Akdeniz’in en çarpıcı ülkelerinden biri Sarı otobüslerin izinde... Baştarafı 1. Sayfada dukça fakir olmasıydı. Ancak, uçak yere yaklaştıkça gördüğümüz manzara büyüleyici bir renge dönüştü. Her yer sarı taşlardan oluşmuştu, yüzlerce yıllık binalar, kaleler, surlar, evler, kiliseler... Hepsi sarı taş... Malta Akdeniz’de İtalya’nın hemen güneyinde MÖ 4000 yılına kadar dayanan tarihiyle tam anlamıyla bir açık hava müzesi. Bir ada, daha doğrusu kocaman bir kaya parçası. AB’nin en küçük üyesi. Öyle ki üç küçük adacıktan oluşan ülkenin nüfusu yalnızca 400 bin. Malta’da 375 bin, Gozo’da 25 bin, Comino’da ise 3 bin kişi yaşıyor. Ancak bu sayı yaz aylarında turistlerle birlikte 1.5 milyona kadar ulaşıyor. Maltalı insan profilini çıkarmak için yaz aylarında biraz zorlanabilirsiniz çünkü, Maltalıları onca turist arasından tek tek seçmeniz gerekiyor. Tarih boyunca başta Araplar olmak üzere birçok uygarlığın istilasına uğrayan ada, yine aynı Kıbrıs gibi etrafı denizlerle çevrili olmasına karşın su sıkıntısı çekiyor. Malta’da hiçbir akarsu ya da göl yok. Maltalılar su ihtiyaçlarının büyük bölümünü denizden karşılıyor. Ülkeye içme suyu satan firmalar arasında Türk firmaları bile var. Uçaktan iner inmez görebileceğiniz “merhba (merhaba)” yazılarıyla ülkeye hemen ısınıyorsunuz. Refah düzeyi yüksek Refah düzeyi oldukça yüksek olan ülkede enflasyon da işsizlik de tek haneli rakamlarda seyrediyor. Hemen herkesin bir evi ve arabası var. Esnaf o kadar rahat ki, gündüz 08.00 gibi açtıkları dükkânlarını saat 11.00 gibi kapatıp 2 saat siesta yapıyor, akşam en geç 19.00’da da günü noktalıyor. Kıyafet satan pazarcılar için mesai saatinin bitişi ise 13.00. Malta’da kent kültürü, gönüllülük ve sivil toplum kültürü de oldukça gelişmiş durumda. Herhangi bir yolda yaya geçidine bastığınız anda araçlar bir anda durup size yol veriyor. Birçok insanın aklının ucundan geçmeyecek işler için insanlar gönüllü mesai harcıyor. Bizi Malta’da oldukça sıcak karşılayan Nature Trust direktörü Vincent Attard, açık denizlerde yaralanan, yolunu kaybeden Carettaları denize kazandırmak için var gücüyle çalışıyor. Türkiye’den giden gönüllüler de ona yardım ediyor. Küçücük adanın neredeyse hemen her metrekaresi değerlendirilmiş ve ülke geniş bir alana yayılmış durumda. AB üyeliğini de turizm potansiyeline ve Hıristiyan bir ülke olmasına bağlayabiliriz. Akdeniz’in bu güzel adasına İstanbul’dan kalkan Malta Havayolları’na ait uçaklarla gidiliyor. Yaklaşık 1.5 saat süren yolculuğun ardından indiğiniz havaalanından başkent Valetta’ya gitmek yarım saat sürüyor. Malta’daki ilk sürprizini de burada yaşıyorsunuz. Adanın dünyaca ünlü, direksiyonu sağda eski sarı otobüsleri sizi karşılıyor. Otobüse atılan ilk adımdan sonra bambaşka bir duygu kaplıyor içinizi, otobüsün tavanında bir uçtan bir uca uzanan ipler, yolcular tarafından şoförü uyarmak amacıyla kullanılıyor. İpin çekilmesiyle birlikte şoförün hemen üzerindeki zil çalıyor, şoför de durakta yolcu ineceğini bu şekilde anlıyor. Otobüslerin bir diğer özelliği de çoğunun kapısının olmaması. Kapısız otobüsleri görünce ilk tepkimiz, “Kışın ne olacak peki” sorusunu sormak oldu. Ama bu şirin Akdeniz ülkesinde kış ayları hiç de öyle sert geçmiyor. Anahtarlık, magnet, bardak, tabak gibi birçok hediyelik eşyanın ana temasını oluşturan otobüslerle yolculuk oldukça ucuz, bir kişilik bilet fiyatı Türk parasıyla 90 kuruş ile 1.25 TL arasında değişiyor. Ülkenin neredeyse hemen yer yerine bu otobüslerle ulaşılabiliyor. Ancak, Malta’da kısa süreli bir seyahat planlıyorsanız o zaman tercihinizi otobüs yerine araç kiralamaktan yana kullanmalısınız. Ortalama standarttaki bir aracın günlük kirası 2530 Avro arasında değişiyor. Üç tarafı denizlerle çevrili Üç tarafı denizlerle çevrili olan başkent Valetta canlı ve tarihi bir kent. Kentin meydanında yer alan otobüs duraklarının birkaç metre ilerisinde yüzlerce yıllık tarihi geçmişi olan, Malta şövalyelerinin yaşadığı, surlarla kaplı kaleye giriliyor. Valetta’nın birbirini kesen inişli çıkışlı daracık sokakları doya doya tarihi bir yolculuk yapmanıza olanak tanıyor. Burası ayrıca turistler için ideal bir ortam sunuyor. Sıra sıra dizilmiş dükkânlardan sevdiklerinize birbirinden şirin magnetler alabilir, sıcaktan bunalınca görkemli bir kilisenin karşısındaki alanda kurulu restoranlarda soğuk biranızı yudumlayabilirsiniz. Valetta da tüm ülke gibi Malta taşları her yanı donatmış durumda, taşlar adeta kent yaşamının bir parçası, Malta taşı dışında bir yapı malzemesine rastlamadık desek yeridir. Maltalıların parlamento binası olarak kullandıkları Valetta’daki “Grandmaster’s Palace” görülmeye değer. 6 bin yıllık medeniyetin beşiği olan Malta, müze severler için harika müzeleri de barındırıyor. Medina şehri ve kardeş adalar Comino ve Gozo’yu Malta’ya gelip de ziyaret etmeyen yoktur, etmemek de çok büyük eksikliktir. Surlarla kaplı Medina şehrine girip o muazzam yerleşimi gördükten sonra yaşadığımız hayranlık duygusunu kelimelerle ifade edemeyiz. Medina, Malta’nın en güzel şehriydi... Medinayı öğleden sonra, güneşin veda ettiği saatlerde ziyaret etmeniz, o görkemli yapıları görmeniz, denizin üzerinde yükselen surlarda ve evleri kaplayan begonvillerin altında fotoğraf çekmeniz şiddetle önerilir. Mavi, yeşil, beyaz ve kırmızı cumbalı evler Mavi, yeşil, beyaz ve kırmızı cumbalı Malta evleri, fotoğraf çekmek ve fotoğraflara yıllar sonra tekrar bakarak huzur bulmak için birebir. Ancak Malta’nın en büyük kentinde bile akşam 19.00, bilemediniz 20.00’den sonra yaşam neredeyse duruyor. Sarı taşlı, cumbalı evler sessizliğe gömülüyor. Bu yüzden gün boyu yapılan şehir turunun ardından gece için Sliema güzel bir tercih. Sliema kafeteryaları, mağazaları, plajları ve muhteşem yat limanı ile popüler bir turistik bölge. Malta’nın en önemli eğlence merkezi, St. Julians ve Pacheville arasındaki bölüm. Bodrum’un barlar sokağı tarzında çok sayıda kafe ve bardan oluşan bölge, turistlerin ve Maltalı gençlerin ilgi odağı... Gündüz saatlerinde dışarı çıkmaktan pek hoşlanmayan Maltalılar, akşam olunca Pacheville yollarına dökülüyor. Yol boyunca şıkır şıkır süslenmiş, siyahlara bürünmüş Maltalı genç kızlara rastlıyorsunuz. Burada gece saat 23.00’te başlayıp sabaha karşı 05.00’e kadar sürüyor. parça gemi ile Piyale Paşa, 35 bin kara askeriyle beşinci vezir Mustafa Paşa, İstanbul’dan yola çıkarıldı. Trablusgarp Beylerbeyi Turgut Reis, başkomutanlığa tayin edildi. İstanbul’dan yola çıkan ordu, Malta’ya varınca, Turgut Reis beklenmeksizin kuşatma başlatıldı. Kuşatmanın 25. günü, kaleden atılan bir top güllesi isabetiyle, Turgut Reis şehit oldu. Valetta’nın çevresini kuşatan Mustafa Paşa, tutsak şövalyelerin çarmıha gerilmiş gövdelerini sallara yerleştirerek kale komutanı La Valetta’nın sarayına gönderdi, La Valetta’da buna karşılık olarak Türk esirlerin kesik başlarını top güllesi biçiminde karşı tarafa attırdı. Şövalyelerin çok zor duruma düştüğü bir sırada, İspanyollar, adanın işgal altında olmayan bir bölümüne 25 bin kişilik bir yardım kuvveti çıkardılar. Mustafa Paşa, iki ateş arasında kalmamak için, ağırlıklarını yükleyip kuşatmayı kaldırdı. Başarısızlığa üzülen padişahın emri ile, donanma, İstanbul limanına gece karanlığında girdi. Başkent Valetta, Malta tarihinin önemli kilometre taşı olan bu savaşı anlatan bir müzeye de ev sahipliği yapıyor. Valetta’da dünyanın en büyük zırh koleksiyonunu da gezerek şövalyeleri yakından tanıyabilir hatta onlarla fotoğraf çektirebilirsiniz. Birçok Avrupa kentinde olduğu gibi Malta’da da çok sayıda Türk var. “Millennium”, “Kebab House”, “İstanbul Kebap” bunlardan birkaçı. Hepsi de yabancıların yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Malta mutfağı Arap, İtalyan, İspanyol ve İngiliz mutfaklarından etkilenmiş. Ziyaretiniz uzun sürer ve balık yemekten sıkılırsanız, Türk restoranlarını ziyaret etme ihtiyacı duyabilirsiniz. Malta şarabı almayı unutmayın Sliema’da irili ufaklı birçok otel bulunuyor. Otel fiyatları kişi başına 25 Avro’dan başlayarak, 200 Avro’ya kadar uzanabiliyor. Otel odalarının çoğu mutfaklı şekilde tasarlanmış, yani akşamın kızıllığında odanızda yapacağınız bir yemeği, güzel bir kırmızı Malta şarabı ile yiyebilirsiniz. Malta şarabı demişken, dünyanın en ünlü şarapları arasında yer alan Malta şarabını denemeden dönmek olmaz. Hatta birkaç şişe fazladan alarak Türkiye’ye getirmenizi de öneririz. C MY B C MY B Maltalılar yabancılarla çok kolay ilişki kurmaktan kaçınıyor. Tarihlerindeki en önemli başarı Malta şövalyelerinin Osmanlı’ya geçit vermemesi, biraz samimiyet kurduğunuz Maltalı bile espriyle karışık Malta şövalyelerinin Osmanlı karşısındaki başarısını öve öve anlatıyor. Daha çok dil eğitimi için bu ülkeye gelen Türklerin Maltalılarla ilgili benzetmesi de ilginç: “Kendini İngiliz zanneden Araplar!” Malta şövalyeleri ile Osmanlı askerleri arasında geçmişte tarihin en kanlı savaşlarından biri yaşanmıştı. Malta şövalyelerinin, ticaret gemilerini rahat vermemesine kızan Osmanlı Malta’ya saldırma kararı almıştı. 250 İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur Görsel Yönetmen: Hayri Aslan Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74, Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: TURİZM C Cumhuriyet Reklam, Genel Müdür: Özlem Ayden, Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal, Reklam Koordinatörü: Neşe Yazıcı Reklam Müdürü: Onur Çeliköz Tel: 0 212 251 98 7475 Ege Reklam Sorumlusu: Zuhal Altungüneş Tel: 0 232 441 12 20 Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear