22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 23 ARALIK 2009 ÇARŞAMBA PERU lik “astronot” motifine geliyoruz. Havaalanına benzeyen üçgen ve dikdörtgen formları birkaç kez daha göreceğiz. Sırada 51 metrelik “köpek” ve 110 metrelik “maymun” resimleri var. Bundan sonra gördüğümüz 136 metrelik “akbaba”, 46 metrelik “örümcek” ve 96 metrelik “kuş” motifleri Nazca çizgilerinin en çok tanınanları, Panamerican otoyolunun (*) üzerinden geçerek ulaştığımız 300 metrelik “balıkçıl” ve 200 metrelik papağan” resimleri ise Nazca çizgileri’nin en büyükleri olarak dikkatimizi çekiyor. Son olarak 70 metrelik “ağaç” ve 45 metrelik “el” resimlerini gördükten sonra dönüşe geçiyoruz. İnişten önce pilotumuz birer sertifika vererek bu ilginç uçuşumuzu belgeliyor. Standart yarım saatlik uçuşun bileti Lima’da 70 dolar, Nazca’da kent içinde 50 dolar fiyatla satılırken havaalanında 45 dolara alınabiliyor. Uçuşlarda korkulacak bir şey yok; pilotlar şekilleri tam olarak gösterebilmek için uçağı sık sık sağa sola yatırıyor ama dayanılmayacak gibi değil, yarım saat çok çabuk geçiyor ve indiğimizde hafif bir baş dönmesi oluyor. Gene de uçuş korkusu olanlar veya küçük uçakların ani yükseliş veya dönüşlerinden çekinenler için Nazca çizgilerini görmenin bir seçeneği daha var. Pan American Otoyolu üzerinde ve Nazca’ya 15 kilometre uzaklıkta bulanan seyir kulesinden “ağaç” ve “el” resimleri (hem de daha yakından) görülebilir. Nazca köy merkezinde yapılacak bir şey yok, genellikle herkes çizgileri gördükten sonra gece otobüsleriyle Lima’ya ve Cusco’ya doğru yola devam ediyor. Nazca turizmcileri, çizgileri görmek için gelenlerin uçuş saati haricindeki zamanlarını değerlendirmek amacıyla bir çeşit çöl safari geliştirmişler. Özel olarak hazırlanmış arazi araçlarıyla yapılan birkaç saatlik turlar esnasında bazı İnka mezarları ve mumyalar görülebilir. Ayrıca gidişte veya dönüşte NazcaLima arasındaki Paracas açıklarında bulunan ve “fakir turistin galapagos’u” olarak tanınan Ballestas Adaları’na gidilebilir. Lima’dan otobüsle yedi saatte geldiğimiz Nazca’dan, Cusco’ya yolculuğumuz 15 saat sürecek. Peru’da otobüs sistemi oldukça gelişmiş, yemekli lüks servislerden başka bazı otobüslerin alt katı biraz farklı bir fiyatla “VIP” olarak satılıyor. Otobüslere binerken tüm yolcuların videoya kaydedilmesi Peru’ya özgü farklı bir güvenlik önlemi olarak dikkat çekiyor. Yolculuk boyunca Nazca çizgilerinin sırrını düşünmeye ve aramızda tartışmaya devam ediyoruz. Uzaylılar mı yapmış Nazcalılar mı? Diyelim ki geometrik şekiller bir havaalanı peki hayvan resimleri ne oluyor? O devirde bir astronot resmini kim hayal edebilirdi? Ve yanıtı olmayan daha birçok soru... Nazca çizgileri büyük gizini korumaya devam ediyor. (*) Guiness Rekorlar Kitabı’na göre dünyanın en uzun otoyolu, 48 bin km uzunluğundaki yol Güney Amerika’nın en güneyindeki Arjantin’in Ushuaia kentinden, Kuzey Amerika’nın en kuzeyindeki Alaska’nın Kuzey Buz Denizi kıyısındaki Prudhoe Körfezi’ne kadar uzanıyor. ozkantimur@yahoo.com Nazca çizgilerini dünyaya tanıtan Alman araştırmacı Maria Reiche. Nazca çizgileri gizini koruyor Yazı ve fotoğraflar Timur ÖZKAN Peru’nun dünyaca ünlü Machu Pichu antik kenti kadar merak edilen bir diğer yeri de Nazca. Ülkenin güneybatısında bu küçük kasabanın yakınlarında bulunan ve ne zaman, ne amaçla, kimler tarafından yapıldığı kesin olarak bilinmeyen yer resimlerinin dünyada başka bir örneği de yok. İnsan ve hayvan figürlerinden oluşan geometrik formlardaki yer resimlerinin milattan önce 200900 yılları arasında çizildiği sanılıyor. “Nazca çizgileri”nin astronomik bir takvim veya bir çeşit yıldız falı olabileceği şeklindeki tahminlere karşılık daha yaygın görüş İnkaların da ataları olan Nazcalılar tarafından dinsel amaçlı olarak çizildiği şeklinde. Ancak bu görüştekiler, insanların o çağlarda uçamayacaklarına göre, yukardan görmeden bu şekilleri nasıl çizebildiklerini açıklayamıyor. İsviçreli yazar Eric von Daniken, 1968’de yayımladığı ünlü bilim kurgu romanı “Tanrıların Arabaları”nda; bu şekillerin uzaylılarca yapılabileceğini öne sürerken, İtalyan arkeolog Orefici bu işin o kadar zor olmadığını iddia ediyor ve bu iddiasını şekillerden birini Perulu çocuklarla sadece yarım gün içinde yaparak kanıtlıyor. Orefici’ye göre bütün hüner fotoğrafçılıkta kullanılan büyütme yönteminde... Sonuç olarak bugün hâlâ gizini koruyan Nazca çizgilerini dünyaya tanıtan Alman araştırmacı Maria Reiche 1946 yılında Nazca’ya yerleşerek ömrünü bu çizgilerin sırrını çözmeye adamış. Bu çabalar 1983 yılında Nazca çizgilerinin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil edilmesiy le sonuçlanmış ancak Nazcalıların şükran borcu olarak bir caddeye adını verdikleri ve heykelini diktikleri Reiche bile bu resimlerin gizini çözememiş... 300 metrelik çöl çizgileri Nazca çizgileri 30 metreden 300 metreye kadar değişen farklı büyüklüklerde ve çöle çizilmiş. Çizgilerin bulunduğu 50 kilometre uzunluğunda ve 15 kilometre genişliğindeki alan genellikle küçük uçaklarla geziliyor ama bazılarını karadan da görmek mümkün. 36 kişilik Cessna tipi uçaklarla ve 500600 metre yüksekten gerçekleştirilen uçuşlar pilotun kısa bir açıklamasıyla başlıyor. Havalandıktan beş altı dakika sonra ilk çizgilere ulaşıyoruz. İlk önce 63 metrelik “balina”yı görüyoruz. Daha sonra sağımızda ve solumuzda yer alan ve havaalanına benzetilen “trapezoidal formlar”ın arasından geçerek bir yamaca çizilmiş 32 metre Gülhane Parkı Turgay TUNA Çocukluk yıllarımızın Gülhane Parkı, yaz aylarında İstanbul’un en şenlikli yeriydi. Osmanlı padişahlarını görmüş asırlık ağaçların gölgesinde kurulan eğlence alanları, kavurucu öğle sıcağının uzaklaştığı ikindi saatlerinde yavaş yavaş dolmaya başlar, henüz televizyon, bilgisayar gibi teknoloji nimetlerinin ortaya çıkmamış olduğu o dönemlerde Gülhane Parkı bir oğul gibi dolup dolup taşardı. Nasıl dolmasın ki, bir tarafta hayvanat bahçesi; berisinde dönme dolaptan “korku tüneline” birbirinden hareketli eğlence ve adrenalin sunan makinelerin cazibesi, öteki tarafta yeni bir turneyle İstanbul’a gelmiş bulunan dünyaca ünlü Medrano Sirki’nin çadırı ve daha bir yığın atraksiyon Gülhane Parkı’nı rengârenk bir yere dönüştürürdü. Parkın içindeki hayvanat bahçesi; filleri, timsahları ve aslanlarıyla Ankara Çiftlik Hayvanat Bahçesi’nden sonra iki numaraydı. Kardeş ülke Pakistan’ın birer dostluk anısıydı buradaki filler. Parkın girişinde Türk Hava Kurumu’nun getirip sergilediği küçük bir uçak gelenlerin ilgi odağını oluşturan objelerden biriydi. Çoluk çocuk yanında hatıra fotoğrafı çektirir, hatta, bazen uçağın başında bulunan görevlinin izniyle pilot koltuğuna oturulup afili pozlar da verilirdi. Medrano gibi, yaz aylarında İstanbul’a turneye gelen sirk grupları soluğu Gülhane Parkı’nda alırlardı. Turne süresince de sirk çadırı hemen her gece tıka basa dolardı. Gülhane Parkı’nın şenlik alanına dönüşme sezonu bahar bayramıyla başlar, okulların açıldığı eylül ayına kadar da devam ederdi. Parkta yalnızca lunapark ve hayvanat bahçesi yoktu. Burada ayrıca, Bizans döneminden günümüze dek korunarak kalabilmiş küçük bir sarnıcın içinde pek güzel bir akvaryum yer alıyordu.. İçlerindeki tropikal yeşil su bitkilerinin yansıttığı egzotik görünümlü akvaryumlarda Japon balıkları, Amazon kökenli Melek balıkları, rengârenk kuyruklarıyla göz kamaştıran Lepistesler bilhassa Anadolu’dan İstanbul’a gelen taşralıların ilgiyle gezip görmek istedikleri şeylerdi Hemen altını çizerek belirtelim: Gülhane Parkı akvaryumunun, dünyanın bütün öteki akvaryumları arasında kendine özel bir yeri vardı. Bu ayrıcalık tabii ki akvaryumun eski bir Bizans sarnıcının içinde bulunmasından kaynaklanıyordu. Bütün bu özelliklerinin yanı sıra, park ayrıca, içinde çok önemli tarihi eserler barındıran bir açık hava müzesiydi. Aslında, Topkapı Sarayı’nın birbirinden güzel güllerle bezenmiş bahçelerini oluşturan bu 100 bin metrekarelik yeşil alanda, Roma dönemine ait Gotlar sütunu, Bizans dönemine ait bir kilise ve manastırın kalıntıları, Alay Köşkü, yakın zamanlara kadar, parkın bir köşesinde varlığını sürdürmüş olan Tanzimat Müzesi, şimdilerde İslam Teknoloji ve Bilim Müzesi olarak işlev gören eski Gülhane Askeri Hastanesi binaları, bütün bunların yanında Sarayburnu tarafında yükselen İstanbul’ daki ilk Atatürk heykeli Gülhane Parkı’nın tarihi zenginliklerini oluşturan eserler ve yapılar arasında yer alıyordu… Aradan geçen yıllar içinde, İstanbul’un “altı kaval üstü şişhane” tarzı abuk sabuk yapılanmasıyla birlikte, Gülhane Parkı da, eski güzelliklerini yitirmeye başladı. Önce hayvanat bahçesi bozuldu. Birbirinden değişik hayvanlar bilinçsiz ellerin kontrolünde ardı ardına ölmeye başladılar. En acısı da, fillerin ölümüydü. Parkın son kalan fili, yanlış beslenme sonucu göz göre göre öldürüldü. Hayvana yedirilen, içi buz tutmuş lahanalar ölümüne neden oldu. Bahçe de son kalan vahşi hayvan, biçare kaderine gözyaşları döken uyuz bir aslandı. Sonunda o da isyan etmiş, kafesin önüne yaklaşan bir çocuğun kolunu parçalamıştı. Artık, vahşi hayvanlardan boşalan kafeslerde eşek, kedi, köpek, keçi, koyun, inek gibi evcil hayvanlar sergilenmeye başladı. Bir süre sonra da, hayvanat bahçesi kapatılarak Gülhane Parkı’ndaki hayvanlara çektirilen eziyet son buldu. Birkaç yıl sonra da, kendi konumunda dünyanın tek örneği olan akvaryumu kapattılar. Bunların ardından da, Tanzimat Müzesi kapatıldı. Geçen yıllar içinde, Gülhane Parkı çok güzel bir şekilde elden geçirilip yeni baştan düzenlendi. Ama, parkın İstanbul’a renk katan o güzel, canlı ve şenlikli eski havası hiçbir zaman geri getirilemedi.. Doğru planlama ve pazarlama şart Oti Holding, Antalya Belek’te, 2010 beklentilerini sektörle paylaşmak amacıyla 2009 sezonunu değerlediren bir toplantı gerçekleştirdi. OTI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş, “2009’da yaşananları artık daha makul biçimde değerlendirebiliriz. Gördük ki başarının esasında doğru planlama ve pazarlama yatmaktadır. Başta umulanlar olmayınca beklentiler değişti. Ancak sezon içinde pazarın doğruları yerini buldu. 2009’da başkalarına göre Türkiye’nin yaşadığı olumlu havanın ardında gördük ki doğru atılan adımlar var. Buradan hareketle herkesin bilmesi gerekir ki başarının esasında doğru planlama ve pazarlama yatmaktadır” dedi. Atlas Jet’in Irak uçuşları yatırımları arttıracak Atlas Jet, Irak’ın kuzeyine gerçekleştirdiği tarifeli uçuş sayısını iki katına çıkaracak. Konuyla ilgili açıklama yapan Atlas Jet Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy şunları söyledi: “Irak’ın kuzeyi yatırıma aç. İnşaat sektörünün yıldızı parlıyor. Türkiye’nin ticaretini geliştirebileceği yerler komşu ülkelerdir. Irak, Suriye gibi ülkelerde ise yatırım yaparsınız kazanırsınız. Önemli olan sürekli rekâbet edebilir üretimi gerçekleştirebilmektir. Bu yapılırsa iş almak çok çok kolaylaşır. Oraya yapılan yatırımlar kısa vadede kendini amorti eder ve sekiz misli de geri döner. Yatırımda Irak ve Suriye pazarına girilmeli” dedi. FOTOĞRAFIN DİLİ Elli yıldır her gün, sanat edebiyat alanında yazıyor Doğan Hızlan... Bütün sanat dallarında doğru ve iyi olandan yana olur. Fotoğrafı sever ve iyi bilir. Son yıllarda, ona; “edebiyatın cumhurbaşkanı” dediler. Gerçekten bu söz ona çok yakıştı. Yazdıkları sadece sanat ve edebiyat için değildir, toplumsal gelişmemizin temel taşlarının neler olduğuna da dairdir. Eğer onun yazdıkları özümsense, toplumsal çıtamız beklenen çıtaya ulaşır. O kitaplarla dosttur. Gazetedeki odası tamamen kitaplarla doludur. Kitap denizi gibidir odanın Lütfi Özgünaydın DOG^AN HIZLAN VE KITAPLAR yüzeyi. Bu odada, 50 yılını sanata ve edebiyata vermiş bir bilge yüzer. Doğan Hızlan’ın fotoğrafını, kitap fuarı sırasında çektim. Kitapların içindeydi, mutluydu; sanki bir çiçek tarlasının içine düşmüş gibiydi. Yapay ışık kullanmadan deklanşöre bastım. Doğan Hızlan’ın fotoğraf üstüne bir söyleşini dinlemiştim yıllar önce. Gerçek ve doğru fotoğrafı çok iyi biliyordu. Her zaman fotoğrafa ve fotoğrafçılara değer verdi, yazılar yazdı. Bir fotoğrafçı olarak ben de onu bu sütunda anmak istedim. Yılbaşı gecesinin gözdesi Kıbrıs Bu yıl, yılbaşı eğlencelerinin kutlanacağı en gözde adreslerden biri Kıbrıs. KKTC’deki oteller sanatçılı programlarıyla çok sayıda yerli turisti ağırlayacak. Kaya Artemis Hotel, Acapulco Resort Hotel&Casino, Mercury Hotel, Merit Crystal Hotel, Malpas Otel, Salamis Bay Otel, yılbaşı gecesinde ilgi görecek mekânlarından. lutfiozg@gmail.com C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear