26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

SAYFA 2 5 MART 2010 CUMA Bu Hafta Nerede Ne var? Atatürçü Düşünce Derneği’nde, geleneksel “Salı Toplantıları”nın konuşmacısı Prof. Dr. Figen Doran. Doran, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen toplantıda, kadın hakları ve dayanışması konuzunda söyleşecek. (0322 4582740) Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası’nın bugün ve yarınki konserlerinde dünyaca ünlü keman sanatçımız Suna Kan sahne alacak. Şef Emin Güven Yaşlıçam’ın yöneteceği, ÇDSO sanatçılarının eşlik edeceği konserlerde, Suna Kan, A. Vivaldi’nin ‘Mevsimler Op.8 no.1 – 4’ ve W. A. Mozart’ın, ‘Senfoni no.29 KV 201 La Majör’ eserlerini seslendirilecek. Büyükşehir Belediye Tiyatrosu’ndaki bugünkü konser 20.00’da, yarınki konser ise 11.00’da başlayacak. (0322 3524713) Adana Devlet Tiyatrosu, hafta içinde sahnelediği, Tuncer Cücenoğlu’nun, ‘Ziyaretçiler’ adlı oyununu bugün 20.00’da, yarın da 15.00 ve 20.00’da Sabancı Kültür Merkezi’nde yinelenecek. (0322 3523355) Mersin Devlet Opera ve Balesi’nin etkinlikleri arasında Mersin’e gelen konum ‘Japon Tiyatrosu’, gösterilerini Pazar ve Pazartesi günleri sunacak. (0324 2380492) Bedri Karayağmurlar’ın, Galeri Altan’daki sergisini sanatseverler 9 Mart Salı gününe dek izleyebilecek. (0322 4593458) Prof. Dr. Zahit Büyükişleyen’in ‘Resim Sergisi’ bugün 75. Yıl Sanat Galerisi’nde açılacak. Sergi 20 Mart’a dek izlenime açık kalacak. (0322 4553887) Erder Sayar’ın resim sergisi Çarşamba günü 17.00’da AÇS Sanat Galerisi’nde açılacak. Sergi 17 Mart tarihine dek izlenime açık olacak. (0322 3632650) İçel Sanat Kulübü’nün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediği, ‘Karma Sergi’de, Cansel Dalyan, Çağla Ertürk, Hafize Muhtar, Hilal Kaestel, Nevin Ergen, Nimet Sarıbay, Sebahat Yıldırım, Seda Şahbaz, Zeynep Uzunay, Zübeyde Ağdıran, Yüksel Sorguç Şahin, Senem Yalçın, Semiha Erkul ve Selma Alper’in yapıtları yer aylacak. Sergi bugün 17.30’da İÇS’de açılacak. (0324 2381088) Altınkoza ve Ressamlar Derneği’nin ortak düzenlediği ‘Karma Resim Sergisi’ Pazartesi 17.00’da Sabancı Devlet Güzel Sanatlar Galerisinde açılacak. (0322 3523355) S. Haluk Uygur’un sanat danışmanlığında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen ‘1. Kadın Başarır’ fotoğraf sergisi Pazartesi 18.30’da Adana Kültür Sanat Merkiz’nde açılacak. (0322 3524713) Suriye, Mısır ve Lübnan’dan pamuk tarlalarında çalıştırılmak için getirilen Arap köylülerinin Tarsus’taki mekanıydı Ne do rel ğr er u e Kelaynaklar yaşamalı... Bizden bir öykü anlatacağım bu kez sizlere... Bir varmış bir yokmuş, uçsuz bucaksız bir ova varmış. Fırat’ın sularıyla bereket bulmaya çalışan bu topraklar, fakir köylünün tek umuduymuş o yıllar... Karasabanın tahta tutamağında alın teri olarak bıraktığı bedeli, gıdım gıdım buğday tanesi olarak alırmış Birecik’in fakir köylüsü... Ama bu kadar emeğe rağmen bir de asalak ortakları varmış. Çekirgeler… Çekirgeler, çocukların ekmeğinin ortağı, köylünün korkulu rüyası iken, ta uzaklardan, Kuzey Doğu Afrika’dan açıldığında iki metreyi geçen kanatlarını süzerek bir kurtarıcı gelirmiş, havalar ısınımtrak olduğunda. Yani Mart, Nisan aylarında... Köylünün ekmeğine ortak çekirgeleri yok eder, yaşadığı yalçın kayalıklardan bereketin temsilcisi olarak can kattığı köyleri seyredermiş. Köylü de, bu kuşların her yıl uzaklardan gelişini dört gözle bekler ve şenlikle kutlarmış. ‘Çıplak’, Tarsus’un yerlileri tarafından çıplaklar olarak anılan Arap kökenlilerin mahallesine de isim olmuştu. ‘ÇIPLAK MAHALLESİ’ anılarda kalan dünya arsus’ta bir zamanlar Çıplak Mahallesi vardı. Bugün adı değişmiş olan Çıplak Mahallesi, Gözlükule Mahallesi ile Tekke Mahallesi‘nin (bir anlamda da Tabakhane diye anılan semtin) arasında yer alan yerleşim yeridir. Burası, 1800’lü yıllarda kurulmuş ve Çıplak Mahallesi adını alarak varlığını 1960’lı yılların sonuna kadar sürdürmüştür. Çıplak Mahallesinin öyküsü, 1830 yılında Mısırlı Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Osmanlı İmparatorluğu’na baş kaldırıp oğlu İbrahim Paşa’yı gönderip Çukurova Bölgesini ele geçirmesiyle başlar. İşte bu dönemde bölgede pamuk ekimi başlatan Mısırlı İbrahim Paşa, ağırlıklı olarak Suriye, biraz Mısır ve Lübnan’dan da getirdiği Arap köylülerine tarım işçiliği yaptırır. Ama kentin yerlileri arasında gelenler Arapça ‘Çiftçi’ anlamına gelen Fellah diye adlandırılmışlardır. Önemli bir kısmı Suriye, diğerleri ise Mısır ve Lübnan’dan gelen Arap emekçileri, başta pamuk tarlaları olmak üzere sebze ve meyve bahçelerinde sıcağın altında gün boyu çalışan tarım emekçileridir. Bu yoksul insanlar üstte yok, başta yok çıplak ayakları ile kendi yerel kıyafetleri olan fistanlar içinde yaşam sürdürmektedir. Özellikle burjuva ailelerin, kızları yoksul gençlerle arkadaş olduğu ve onlarla gezdiği zaman “Kızım bu baldırı çıplaklarla niye takılıyorsunuz” sözünün de bura T KIRMIZI YÜZLÜ KUŞ Fırat’ın bile can veremediği bu ovaya o yıllarda can veren bu kuş hepimizin ismini son yirmibeş yılda duyduğu Kelaynaklar, bilimsel adıyla ‘Geronticus eremita’... Kırmızı yüzlü, tüysüz gerdanlı, tepesi ve tüyleri siyah, uzun eğri gagalı, böcek ve yılanlarla beslenen çirkin görünüşlü bu kuş; kışın Afrika’ya göçedip, mart, nisan aylarında ise Birecik’in kuzeyindeki çıplak kayalıklara geri dönüyor. Anlatmaya başladığımız öykünün hazin olmasının nedeni ise, halihazırda tüm dünyadaki sayılarının sadece 70 civarında olmasıdır. 1880 yılına ait Kelaynak kuşlarını anlatan ilk kayıtlardan, binlerce kuşun Birecik yöresinde yaşadığını öğreniyoruz. 1950 yılında ise sayıları bin... Bu yıllara kadar tarlalara zarar veren çekirgeleri yedikleri için bereket sembolü olarak görülen bu kuşlar 1956 ve 59 yılları arasında bölgede yanlışlıkla uygulanan yüksek dozlu ilaçlama nedeniyle yok olmuşlar. Birçoğu hemen, kalanları da daha sonraki yıllarda kanlarında biriken tarım ilaçları nedeniyle ölmüşler. Sağ kalanların, yumurtalarına da tarım zehiri girdiğinden, 1973 yılına dek bir tek yavru alınamamış ve sayıları giderek azalmış. dan geldiği savlanır. Fransız devrimindeki San Külotlar (Sans Culottesdonsuzlar), bir başka deyişle de Plebyenler (baldırı çıplaklar) gibi kent yoksulu bu insanlara kimi zaman ‘fellah’, kimi zaman ‘çıplaklar’ diyen yerli halkın, yaşamak için yerleştikleri yere verdikleri ‘Çıplak Mahallesi’ adı, daha sonra resmi olarak kayıtlara geçmiştir. Resmi kayıt ve belgelerde Elimizde, Çıplak Mahallesi’ni ve bu adlandırmayı doğrulayan birkaç resmi ve özel kayıt ve belgeler vardır. Bir diğeri ve değerlisi de Karamehmetler Çırçır ve Prese Fabrikası’nda (Karam Yağ Fabrikası) çalışmış Arap bir kadın işçinin vergi karnesinde yer alan vesikalık resmin üzerine vurulmuş muhtarlık mührüdür. İçel Defterdarlığı Tarsus Vergi Dairesi’nce düzenlenmiş olan 28 Eylül 1951 tarihini taşıyan ve Kâtibe Dişsiz adına kayıtlı bir işçi vergi karnesinde vesikalık fotoğraf üzerine vurulmuş mühürde “Tarsus Çıplak Mahallesi Muhtarlığı” yazısı bulunmaktadır. Kâtibe Dişsiz adlı çırçır işçisinin açık ev adresi ise belgede, “Çıplak Mahallesi 133 Sokak Kapı No: 17 Tarsus” olarak görünmektedir. Bir başka belge ise, 57 yıl önce yerel bir gazetede yer alan ilandır. Bu ilanda adres olarak Çıplak Mahallesi verilmektedir. İlanın sahibi şair Hayali Hasan Yavaş’tır. 1953 yılında yayın hayatına başlayan Hilal gazetesinin 24 Nisan 1953 tarihli hüshasında yer alan, “Gazetemize gönderilen yazılar ve yapılan müracaatlar, Çıplak Mah. No: 127 Ev No: 1 Hayali Hasan Yavaş adresine göndermeleri önemle rica olunur.” yazılı ilan da bunun kanıtıdır. Belki o zamanlar kentte birkaç yoksul mahalle vardı. Bugün ise işsizliğin ve yoksulluğun pençesindeki bu kentte tersine birkaç mahalle dışında hepsi yoksul durumdadır. Burada, Soydanların Konağı, Kamil Yanç’ın konağı gibi mahallenin birkaç zenginine ait yapılar dışında Arap Alevilerinin gelip mum diktikleri, tütsü yakıp adak yaptıkları ziyaret vardı. Çıplak ta doğup büyüdüler Çıplak Mahallesinin önceki adı resmi kayıtlarda nasıl geçiyor bilinmez ama halk arasında burası Ermeni Mahallesi olarak anılmaktadır. Burası daha çok Ermeni, Giritli ve Arapların bir arada yaşadığı bir mahalleydi. Çocukluğu Çıplak Mahallesi’nde geçen aşçı Hakkı usta, Ermeni komşularından Palancı Karabit, Bakırcı Agop Göçeroğlu’nu ve 1950’lerin Çıplak mahallesinin simaları arasında Araboğlu Hatca, Kahveci Abit, Tenekeci Şaban’ı, Giritlilerden Bakkal Haydar, Kahveci Kazım, Bakkal İsmail, Bankacı Boyboy Ahmet ve Berber Ali’yi sayabiliyor. 1970’lerin sonunda Tarsus Belediye Başkanlığı yapan Derviş Sefa Özşenoğlu da Çıplak Mahallesinde doğup büyümüş kişiliklerden birisi. Ama hiç kuşkusuz Çıplak Mahallesi’nin hem tanınmış ve sevilen siması hem de yerleşimcisi olan Tarsus halkının neredeyse çoğunun tanıdığı, tanımasa da adını duyduğu iki önemli isim vardı; Kuaför Roza ve Anjel kardeşler. Onlar, Tarsus’un en eski kuaförleriydi. Tarsus’ta yıllarca birçok genç kızın nişan ve düğünlerinde gelin başlarını yapan Roza ve Anjel’di. Bugün tarihi bir kentin ortasında yüzyıllar öncesinden kalmış kerpiç evleri, sokakları, yaşayan yüzleri ve duvarlarda çınlayan sesleriyle, Çıplak Mahallesinin ne eski hali ne de adı kalmadı belki ama ondan belgelere geçmiş kayıtlar ile kim bilir yaşanmışlıklardan acı tatlı hangi anılar taşınabildi bugünlere? (UĞUR PİŞMANLIK) SAYILARI SADECE YETMİŞ Bugün Birecik’in (Şanlıurfa) üç kilometre kadar kuzeyinde, kayalıkların arasında korunmaya alınmış bu kuşlardan sadece ve sadece 70 tane var. Türkiye’nin değil, tüm dünyanın kelaynak popülasyonu bu... Günümüzde geniş kafeslerde korunan kuşlar, artık etle besleniyorlar ve daha güvenle ürüyorlar. Koruma amacına ulaşmış olmalı ki, serbest bırakıldıklarında bir çoğu eskisi gibi göç etmiyor, kış aylarını da Birecik’te geçiriyor. Artık çekirge avlamıyorlar ama yine de yöreye bereket sunmaya devam ediyorlar. Her yıl binlerce meraklı, kuş gözlemcisi ve bilim adamı Birecik’e geliyor. Birecik, Kelaynaklar sayesinde, dünyada en çok tanınan kasabalar arasına girmiş. “Osmaniye Müzesi” yerinde kalıyor ALİ TIRAŞ BEREKETİN SEMBOLÜ Bir zamanlar, bereket sembolü olan bu kuşların hazin öyküsü, bana yeterli araştırma ve planlama yapılmadan gerçekleştirilen girişimlerin nasıl beklenmedik ve üzücü sonuçlar doğurabileceğini öğretti. İlk bakışta çok yararlı ve verimli olacağı sanılan büyük projelerde bile, yıllar sonra bölgenin iklim, canlı popülasyonu, bitki örtüsü ve su rejiminin değişmesine bağlı olarak çevre sorunlarının çıktığı, beklenen verimin elde edilemediği, bu yüzden de her türlü girişimde doğal dengelerin gözetilmesi gerektiği bilincini oluşturdu. Osmaniye’deki “Kent ve Müze Paneli”ne çok sayıda bilim adamı, sanatçılar ve platform üyeleri katıldı OSMANİYE Osmaniye Müzesi, sağlık merkezi olmaktan kurtuldu. Karatepe Aslantaş Müzesi’nin kurucusu Prof. Dr. Halet Çambel’in ve Osmaniye’deki sivil toplum örgütlerinin girişimi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da onayı ile 2008 yılında Osmaniye eski Valilik binasında açılan “Osmaniye Müzesi” yerinde kalacak. Vali Celalettin Cerrah’ın, müzeyi “Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi”ne dönüştürmek isADANA (0322) ASKİ TEDAŞ Ruh Sağ. H. Devlet H. SSK H. Numune H. Balcalı H. Doğum H. SSK Doğum. H. Göğüs Has.t H. Asker H. temesi üzerine, Anadolu Halk Bilimleri ve Kültür Derneği öncülüğünde 16 sivil toplum örgütünün katılımıyla gerçekleşen, “Kent ve Müze Paneli” amacına ulaştı. Vali Cerrah, sivil örgüt temsilcilerinden oluşan Müze Platformu üyeleri ile panel için kente gelen sinema sanatçısı Tarık Akan’ın aralarında bulunduğu sivil örgüt temsilcilerine, “Ağız ve diş sağlığı merkezi için yer bulun, müze yerinde kalsın” diye söz verdi, müze platformu ile konuyu yeniden görüşeceklerini belirtti. Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ünal, sinema sanatçısı Tarık Akan ile sinemacıyazar Arif Keskiner’in konuşmacı olarak katıldığı, “Kent ve Müze Paneli”nde Osmaniye Müzesi’nin eski yerinde kalmasının önemi üzerinde duruldu. Türkiye’deki müzelerden örnekler vererek, müzelerin ülkemizde amacına uygun kullanılmadığını gündeme getiren konuşmacılar, kentleşme sürecinde ise Eskişehir’in örnek alınması vurgulandı. Osmaniye Ahmet Şekip Ersoy salonunda yapılan panele konuşmacı olarak katılan ünlü aktör Tarık Akan, Çukurova Üniversitesi’nden eski çağlar tarihi uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ünal ile Osmaniyeli sinemacı yazar Arif Keskiner de, Vali Cerrah’ın duyarlı yaklaştığını, konuyu önümüzdeki günlerde yeniden kurulacak diyalogla müzenin yerinde kalarak sağlık merkezi için yeni bir yer konusunun görüşüleceğini belirttiler. BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ Kelaynaklar’ı konu eden bu yazımıza “bir varmış bir yokmuş” diye başladık. Dileğimiz odur ki; Kelaynaklar, sadece bir masal kuşu olarak kalmasınlar. Çocuklarımız, “Bir varmış, bir yokmuş” diye başlayan sözlerle değil de, göklerde süzülürken açtıkları uzun kanatları, eğri gagalarıyla tanısınlar onları... HALUK UYGUR ELAZIĞ (0424) SSK H. 218 19 08 Devlet H. 237 85 10 Tıp Fak. H. 238 80 80 K.MARAŞ (0344) K.Maraş Dev. H. 223 53 30 Yenişehir Dev.H. 223 64 50 KSÜ.Arş.Ugy.H. 215 48 00 Su Arıza 223 50 72 ŞIRNAK (0486) Dev. H. 216 13 61 110 111 112 155 156 154 121 186 İ L R EM LA 185 N 118 N Ö FO 169 LE 188 TE Yangın Orman Yangını İlk Yardım Polis İmdat Jandarma İmdat Alo Trafik Telefon Arıza Elektrik Arıza Su Arıza Telefon Danışma Alo Posta Cenaze Hizmetleri 454 20 346 09 239 04 321 57 225 93 226 03 338 60 365 49 435 07 227 20 227 27 36 51 74 52 29 31 60 50 76 06 90 Kızılay 454 26 08 MERSİN (0324) MESKİ 337 08 41 TEDAŞ 327 71 76 Kızılay Tıp Merk. 231 19 90 Toros Devlet H. 336 39 50 SSK H. 233 71 80 Mersin Tıp F. H. 337 43 00 Kadın Doğ. H. 223 07 01 GAZİANTEP (0342) C. Gökçek Dev. H. 221 07 00 25 Aralık Dev. H. 338 17 31 75. Yıl Kadın Doğ. 338 51 01 Çocuk H. 230 78 00 Şehit Kamil Dev. H 324 67 67 OSMANİYE (0328) Devlet H. 826 12 01 Doğum ve Çoc. H. 813 57 01 Elektrik Arıza 814 12 10 HATAY (0326) Devlet H. 227 15 15 Antakya Doğumevi 214 61 10 Elektrik Arıza 214 92 21 VAN (0432) Devlet H. 216 47 40 YYÜ Eğitim H. 216 10 64 İpekyolu Dev. H. 217 16 2 Kadın Doğum H. 217 16 35 Elektrik Arıza 216 10 58 DİYARBAKIR (0412) Devlet H. 228 54 30 SSK H. 228 91 93 Üniversite Tıp 248 80 01 TEDAŞ 251 21 42 ŞANLIURFA (0414) Eğitim Araş. H. 313 12 20 B.Göl Devlet H. 351 25 62 Harran Ü.Tıp F. 314 11 70 Şanlıurfa Çocuk H.351 38 84 Kadın Doğ. H. 351 32 90 TEDAŞ 247 24 56 MALATYA (0422) Devlet H. 326 15 69 Yangın 322 79 98 TEDAŞ 377 17 23 KİLİS (0348) Devlet H. 813 52 04 C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear