Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Months
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Demirtaş Ceyhun’un oğlu AP eski Milletvekili Ozan Ceyhun’dan ilginç açıklama: Babam gibi düşünmüyorum YUSUF BAŞTUĞ Uğur böcekleri ilgi odağı oldu SERMET ÇUHADAR K.MARAŞ Bir avuç uğurlu böcek Kahramanmaraş’ı Türkiye’ye tanıtıyor. Uzun yıllardır var olan doğal ve kültürel zenginliklerini tanıtma uğraşı veren Kah ram anm araş lı turi zmc iler amaçlarına belki de hiç hayal etmedikleri bir şekilde, iki amatör fotoğrafçının Amanos Dağları’nın zirvesinde keşfettikleri, “Uğur Böcekleri” ile ulaştı. Şimdilerde doğa bilimcileri kadar fotoğraf sanatçılarının da ilgi odağı oldu Kahramanmaraş’ın uğur böcekleri. İlkbaharda Uludaz Zirvesi’nde yapılan “Ulusal Uğur Böcekleri Fotoğraf Buluşması”na Türkiye’nin dört bir yanından gelen onlarca fotoğraf sanatçısı, milyonlarca uğur böceğini görüntülemek için oradaydı. Fotoğraf Sanatçısı Mehmet Temizdemir ile Arif Avize’nin bu doğa harikasını keşfetmelerinin ardından, Prof. Dr. Durmuş Öztürk’ün olayı bilimsel ortama taşıması, ardından da Avize’nin National Geographic’te fotoğraf alanında ikincilik ödülü alması sonucu Amanos’ların zirvesindeki Uğur Böcekli Uludaz Tepesi, bir anda büyük ilgi odağı oldu. İlgi, Kahramanmaraş Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği’nin (KAFSAD), belediyesinin sponsorluğunda geçtiğimiz Haziran ayında Uludaz Tepesi’nde gerçekleştirdiği, “Ulusal Uğur Böcekleri Fotoğraf Buluşması” ile daha da arttı. Türkiye’nin her yerinden 150’ye yakın fotoğraf sanatçısının katıldığı etkinlikte ilk uğrak yeri Büyük Sır Köyü oldu. Misafirperver köylülerin bazlama ve ayran ikramından sonra KADAK Başkanı Sait Kılıçsallayan’ın öncülüğünde zirveye tırmanan fotoğraf sanatçılarını Uludaz Tepesi’nin eteklerinde karşılayan ise zirvenin gerçek sahipleri, Uğur Böcekleri selamlamaya başlamıştı bile. Zirvede milyonlarca uğur böceğini karşılarında gören, aralarında Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu Başkanı Özcan Taras7ın da bulunduğu fotoğraf sanatçıla rı, 2 bin 280 rakımlı tepeye ulaştıklarında tüm yorgunluklarını Uğur Böceklerini ve doğanın muhteşem güzelliğini görüntülemek için deklanşöre basarken unutuverdiler. Elbette unutulurdu herşey bu güzellikler karşısında. Kameradan batıklarında Kayseri’nin en yüksek dağı Erciyes, Niğde Demirkazık, Adana’nın Yumurtalık sahilleri ve Hatay’ın Amik Ovası zor da olsa bir yerlerinden görünüyordu Uludaz’ın. İşte bundan dolayı Kahramanmaraş’a çağırıyordu herkesi turizmciler, “Gelin, doğayı, uğur böceklerini, Uludaz’ı bir kere görün, görüntüleyin” diyerek. ADANA Geçtiğimiz aylarda yitirdiğimiz Demirtaş Ceyhun’un oğlu, Avrupa Parlamentosu (AP) eski Milletvekili Ozan Ceyhun, hayata babası gibi bakmadığını açıkladı. “Babam gibi düşünmüyorum” diyen Ceyhun, babalar ve oğulların hayata farklı yaklaşabileceğini, bunun örneklerinin bulunduğunu söyledi. Adana Barosu’nun çağrılısı olarak Adana’ya gelen Ceyhun ile babası, çocukluğu ve Adana’yı konuştuk. Sözlerine, “Ben Adanalı bir babayla, Karadenizli bir annenin çocuğuyum. Ama biz de hep ‘Adanalılık’ ağır bastı’ diye başlayan Ceyhun, bu duruma Demirtaş Ceyhun’un neden olduğunu belirtti. Babası için Adanalı olmanın oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Ceyhun, “Sanırım bu bir Adanalı için olmazsa olmazdı. Benim de Laz akrabalarımla iyi dostluklarım vardır ama hiçbir yerde ‘Ben lazım’ diye ortalığa çıkıp konuşmadım. Hep ‘Adanalıyım’ diye konuştum. Bu babamın bizim ailede ağır basan yönü olsa gerek” dedi. İstanbul’da büyüdüğünü dile getiren Ceyhun, okul tatillerinde ve yaz aylarında Adana’ya geldiğini, dedesi Mustafa Göbekli’nin (Adana’nın eski belediye başkan yardımcısı) Şehit Duran Mahallesi’nde bulunan evinde kaldığını anlatan Ceyhun, kısa süreli kalışların ardından İstanbul’a döndüğü için Adana’yı çok fazla tanıyamamaktan şikayetçi olduğunu söyledi. Adana’da bulunduğu sürelerde Şehit Duran Mahallesi’nden Büyüksaat’e kadar arkadaşlarıyla birlikte yürüyüşlere çıktığını bildiren Ceyhun, çocukluk döneminin dışında Adana’ya epey uzak kaldığını kaydetti. “Adanalı benim için de önemli” Adana’nın kendisinde ‘Demirtaş Ceyhun’un Adanası’ olarak birşeyler ifade ettiğini dile getiren Ceyhun, “Adana bende Demirtaş Ceyhun’dan, Yılmaz Güney filmlerinden bildiğim Adana olarak çok şey ifade ediyor. Bebek’te, Boğaz’da büyüdüm ben. Oralarda herkes beni Adanalı olarak bilirdi. Benim için gençlik yıllarımda İstanbul’da Adanalı olmak çok önemliydi” açıklamasında bulundu. Yaşamını yi ? Adana’nın kendi değeri olan Demirtaş Ceyhun’a sahip çıkmasının önemli olduğunu söyleyen Ceyhun, “Adana Yılmaz Güney’e, Yaşar Kemal’e sahip çıkmak zorunda. Demirtaş Ceyhun’a da aynı şekilde sahip çıkmak zorunda. Adana Orhan Kemal’i daha da yüceltmek zorunda. Adana’nın değerlerine bakarken hangi partiden, hangi siyasi görüşten, hangi renkten olduğuna bakılmamalı...” dedi. tirmeden önce babasının Adana için üzüldüğünü aktaran Ceyhun, Adana’nın sürekli eskiden durumu ve konumunu yitirmesinin oldukça can yakıcı olduğunu belirtti. Demirtaş Ceyhun’un Adanası’nın Türkiye’de önemli bir kent olduğuna Ceyhun: Adanalılık ağır basıyor işaret eden Ceyhun, “Babama göre İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana başta geliyordu. Adana’nın sürekli arka sıralara gitmesi babamı üzüyordu” diye konuştu. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra yurtdışına çıkmak zorunda kaldığını ve 20 yıl Türkiye’ye dönemediğini anımsatan Ceyhun, babasıyla çok sınırlı bir birliktelik yaşadığına vurgu yaptı. Demirtaş Ceyhun’un babası Mustafa Göbekli ile çeşitli konularla ayrı görüşlere sahip olduğunu irdeleyen Ceyhun şöyle konuştu: “Dedem ve babam bir çok konuda tartışma ihtiyacı duyuyordu. Bunların en başında Göbekli soyadı geliyordu. Babamın soyadını değiştirmesi de dedemi hep kızdırmıştır. Babaoğullar genelde bir çok konuda farklı bakıyorlardır dünyaya. Bazı konularda yaptığımız sohbetleri babalar ve oğullar birbirleriyle yapamazlar. Bizim üstümüze bir de 12 Eylül geldi. Ekonomik sorunlar da vardı. Örneğin babam, Frankfurt Kitap Fuarı olur da birisi kendini yazar olarak davet ederse öyle görebilirdik. AP milletvekili olduğum yıllarda rahat görüşebildik. Uzun süre babam ve ben birbirimizi yılda sayılı günde çok az görebildik. Ben ve babam da hayata farklı yerlerden baktık. Babam benim gibi, ben de babam gibi düşünmedim...” Çetin’den ‘Şiiriçi Şarkılar’ ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Ataol Behramoğlu şiirlerine gitarla eşlik ederken tanıdığımız Haluk Çetin, sevilen şairlerin şiirlerinden bestelediği şarkılarından oluşan ilk solo albümünü çıkardı. “Şairlerin müzisyeni” olmanın artık kendine yetmediğini vurgulayan Çetin, büyük bir meydanda, binlerce kişiye kendi grubuyla şarkılar söylemek istediğini kaydetti. Antakya'da bir dinleti vermek üzere Adana'ya gelen Çetin ile gazete büromuzda buluştuk. Sıcak gülüşüyle sohbetimizi renklendiren Çetin ile Ada Müzik'ten çıkan yeni albümünü konuştuk. Öncelikle tek başına varolabilmeyi de istediğine dikkat çeken Çetin, herşeyin 1994 yılında Ataol Behramoğlu ile Antalya'da karşılaşmasıyla başladığını belirtti. O süreçte Ataol Behramoğlu'nun, 'Mayakovski gibi ülkemi özledim, şiirlerimle Türkiye'yi dolaşmak istiyorum' dediğini anlatan Çetin, o günden sonra Behramoğlu ile birlikte 300'ü aşkın dinleti verdiklerini bildirdi. Behramoğlu'nun yanı sıra Cezmi Ersöz, Ahmet Telli ve Akif Oktay'la de dinletiler verdiğini anımsatan Çetin, “Bu durum beni 'şairlerin müzisyeni' yaptı. 14 yılın ardından, 'Şiiriçi şarkılar' doğdu, ilk kez kendi başıma bir adım attım” dedi. Ada Müzik'ten çıkan albümde Nazım Hikmet, Sunay Akın, Cezmi Ersöz, Nihat Behram, Gökhan Hoştürk, Ataol Behramoğlu ve Ahmet Telli'ye ait şiirlerden bestelediği 12 şarkının bulunduğunu dile getiren Çetin, şarkı düzenlemelerini Vedat Sakman'ın yaptığını, albüm fotoğraflarını da usta fotoğrafçı İsa Çelik'in çektiğini kaydetti. Albümü çıktıktan sonra oldukça heyecanlandığını belirten Çetin, “Bu albüm gönül birlikteliği ile yapıldı. Beni etkileyen şiirleri besteledim. Bunlardan yalnızca 12 tanesini albüme koyabildim. Bugüne dek hep birileriyle anıldım. 'Şairlerin müzisyeni' olmak yetmiyor. C MY B C MY B