23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

18 ARALIK 2009 CUMA SAYFA 3 Adana’da 450 bin öğrenciye 350 PDR öğretmeni düşüyor GÜNDEMİN GETİRDİĞİ Prof. Dr. MEHMET ÜNAL Şiddet artıyor, öğretmen yok TMMOB: İş kazaları bilinenden çok fazla ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Mühendis ve Odaları Birliği Mimar (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı, “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarısı Taslağı”nın sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve üniversitelerin görüşleri alınarak yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Maden Mühendisleri Odası (MMO) Başkanı Mehmet Torun da, iş kazası ve meslek kazalarının bilinenden çok fazla olduğunu kaydetti, yılda 350 bin kişinin iş kazası, 1 milyon 700 bin kişinin ise meslek hastalıklarından dolayı yaşamını yitirdiğini belirtti. MMO ile Çukurova Üniversitesi’nin (ÇÜ), geçtiğimiz günlerde ortaklaşa düzenlediği, “Maden İşletmelerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu”nda, iş kazası istatistiklerinin, Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliğine gereken önemin verilmediğini, yasa, yönetmelik ve uygulamalarda yetersizliklerin iyice su yüzüne çıktığını vurgulayan Soğancı şöyle konuştu: “Artık 4857 Sayılı İş Kanunu yerine, bütün tarafların katılımıyla yeni bir yasanın çıkartılması, Bakanlıkça hazırlanan, ‘İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarısı Taslağı’ sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve üniversitelerin görüşleri alınarak yeniden düzenlenmesi gerekiyor. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yasa, tüzük ve yönetmelikler uluslararası sözleşme, standart ve normlar dikkate alınarak yenilenmeli.” ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) Öğrencilerin karıştığı şiddet olayları artarken okullarda Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) öğretmenlerinin sayısı yetersiz kalıyor. Adana’da bulunan 900 okuldan yarısından fazlasında öğrencilerin rehabilitesi için PDR öğretmeni bulunmadığını söyleyen Adana İl Milli Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat, şiddet olaylarının yaşanmasında bu durumun önemli bir etmen olduğunu belirtti. Şiddet olaylarının artmasına karşın okullardaki eksik PDR öğretmenlerinin bir türlü atanmadığını kaydeden EğitimSen Şube Başkanı Güven Boğa ise, bilinçli olarak bilimsel, demokratik, çağdaş ve laik eğitimin gereklerinin yerine getirilmediğini vurguladı. Öfke ve Şiddet Günlük gazetelerde sık sık şu tür haberlerle karşılaşırız: “Eşiyle tartışınca arabayı uçurumdan attı...”, “TV’deki açık oturumda tartışan konuşmacılar yumruklaştı...”, “Kahvehanede tavla oynayan iki arkadaştan biri diğerini öldürdü....” Örnekler çoğaltılabilir... Öfke ve şiddetle ilgili özgün ata sözlerimiz de var: “Öfke baldan tatlıdır.”, “Öfkeyle kalkan zararla oturur.”, “Kızını dövmeyen dizini döver.”, “Dayak cennetten çıkmadır.” Her ikisinde de ortak nokta öfke ve saldırganlık... Engellenme öfke ve saldırganlığı tetikler. Küçük bir çocuk, istediği yerine getirilmediğinde, bir şeye (yemek yeme ya da tuvalet yapma gibi) zorlandığında öfkelenir ağlar, bağırır çağırır, kırar döker. Gerek kedi köpek gibi evcil, gerekse ayı, aslan, fil gibi vahşi hayvanlar da saldırganlaşabilir. Öfke ve şiddet kalıtsal olduğu gibi, öğrenilen bir davranış aynı zamanda. Eşini döven bir babanın oğlu da eşini döver... Söz konusu olan etkilenmedir... Bu nedenle, şiddet içeren televizyon film ve dizilerinin çocuklarla gençleri olumsuz etkilediği unutulmamalıdır! Bunun yanı sıra, insan olgunlaşıp uygarlaştıkça, öfkesini algıladıkça, saldırganlık dürtüsünü denetleyebilir. Öfkeye kapılmak, şiddete başvurmak erdem değil, ilkellik,yetersizlik, güvensizlik belirtisidir. Eşine karşı güvensiz kalan erkek, çocuğuna sözünü geçiremeyen anne, gücünü dayakla gösterebilir. Anımsanırsa eğer, J. Chirac 'sakin güç' sloganı ile seçim kazanmıştı. Bir reklamda ise 'denetimsiz güç, güç değildir' söylemi, etkili olmuştu. 'Keskin sirke küpüne zarar' atasözünde olduğu gibi, kin nefret öfke dışa vurulamaz içe atıldığında ise kişinin kendisine zarar verebilir... Dışa ya da içe yönelik saldırganlığın bedelini yine kişi kendisi öder... Öfkesini denetleyemeyen şiddete başvuran kişi, toplum tarafından yadırganır, kınanır, dışlanır. Başkalarına zarar vermişse sorumluluk altında kalır. Her cinayet, bir intihar, her intihar bir cinayettir. Hiçbir din, hiçbir uygar insan şiddeti, cinayeti, intiharı onaylamaz. Kimi kişiler deneyimsiz, anlayışsız, bencil, çıkarcı, kıskanç olabilir. Ancak, kötü örnek olamaz! Biraz da bu nedenle olsa gerek, Bektaşilik'te, 'İncinsen de incitmeyeceksin' denir. Kahvehaneye tavla oynamaya gitmişsen arkadaşını öldürmek niye? Kavga etmeden, şiddete başvurmadan da tartışılabilir. Bunun için de, sabırla dinleyebilmeyi, konuşulanları doğru algılayıp anlayabilmeyi, eşduyum (empati) yapabilmeyi, önyargısız, yansız, gerçekçi olabilmeyi, düşünceleri doğru sözcük ve tümcelerle uygun ses tonuyla anlatabilmeyi, kışkırtıcı olmamayı, kışkırtıcı konuşma ve davranışları soğukkanlılıkla geçiştirebilmeyi, karşıdaki kişi konuşmamızı sık sık kesip söyleyeceklerimizi engelleyerek bizi kışkırtıyorsa 'sizi dinledim, sizin sözünüzü kesmedim, sizi yine dinlerim. İzin verin de söyleyeceklerimi tamamlayayım' diyebilmeyi, karşıdaki kişi önyargılı, saldırgan ve kışkırtıcı konuşma ve davranışlarını sürdürmede ısrarcı olduğunda da tepki verilmemeyi öğrenmeliyiz. Unutulmamalı ki, kimi yerde tepkisizlik en iyi tepkidir! Tartışmada bağıran çağıran, saldıran değil, ölçülü, dengeli, özgüvenli davranan kazançlı çıkar. Kötü söz, söyleyeni, kötü davranış, yapanı bağlar. Güzellikle çözülmeyen hiçbir sorun şiddetle çözülemez. Şiddet, şiddeti doğurur. Alkol ve madde kullanımı şiddet duygusunu artırabilir. Bu nedenle alkol ve madde kullanmamalı, kullananlarla tartışmaya girilmemelidir. Öfke ve saldırganlık önemli bir psikopatolojik sorunla da ilgili olabilir. Bu durumda psikiyatrik yardım alınmalıdır. Aristoteles (İ.Ö. 384 – 322), okulunun kapısında şöyle yazar: 'Her insan öfkelenebilir, tepki gösterebilir. Doğru olan, uygun yerde, uygun zamanda, ölçülü tepki verebilmektir!” * Çukurova Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Güven Boğa Rehber öğretmenlerin öğrencilere hem ‘abilik’ hem ‘ablalık’ yaptığını dile getiren Büyükfırat, “Adı üzerinde rehber öğretmenler öğrencilere rehberlik ederler. Bizim mevcut sayımız yeterli değil, artması için uğraşıyoruz. Rehber öğretmenlerin okullarda çok büyük önemi var. Bunu sağlamak için çaba gösteriyoruz” açıklamasında bulundu. ‘ŞİDDETİ EĞİTİMLE YENMELİYİZ’ Sorunun uzun vadeli eğitim politikalarıyla çözülebileceğine dikkat çeken Boğa şöyle konuştu: “Başta öğrenci ve eğitim emekçileri olmak üzere, eğitimin tüm bileşenlerine yönelik olarak kültürel, sosyal yönden tatmin edecek altyapı çalışmalarının hızlı bir biçimde gerçekleştirilmesi şarttır. Okullarda rehberlik hizmetlerinin işletilmesi ve buralardaki yetersiz personel sayılarının giderilmesi gerekmektedir. Veli, öğrenci, öğretmen eğitimi önem kazanmaktadır. Çünkü gençliği anlama, algılama, sorunlarına çözüm üretebilmek ve bu alandaki yetenekleri açığa çıkarmak için eğitimin ne kadar önemli olduğu ortadadır. Okul içinde özel güvenlik birimleri veya okul çevresine polis yığarak sorunu kolluk kuvvetleri ile çözmek sorunu başka yerlere havale etmekten başka bir işe yaramayacaktır. PDR öğretmenlerinin atamaları yapılmalı, okullardaki PDR öğretmenlerinin çalışma koşulları düzeltilmelidir. Şiddeti eğitimle yenmeliyiz.” “Şiddetin nedenleri biliniyor” Konuyla ilgili Cumhuriyet’e açıklama yapan EğitimSen Adana Şube Başkanı Güven Boğa, okullarda yaşanan şiddet olaylarının önüne geçilmezse daha büyük sorunların yaşanabileceğini söyledi. Okul önlerinde öğrenci kavgaları, bazı velilerin sorun çözmek adına okulu basmaları, öğretmen ve öğrencilere şiddet uygulanması gibi olayların artık olağan hale geldiğine işaret eden Boğa, “ Toplumdaki gelir adaletsizliğinin ve yoksullaşma oranının artması, başta büyük kentlerdeki kontrolsüz yapılaşma, yerel düzeyde kendi yönetim düzeneklerini oluşturan mafya benzeri grupların sayısındaki artış, gelecek kaygısı, kültürel yozlaşma, yabancılaşma, kalabalık sınıflar; yazılı basının ve görsel medyanın şiddet unsurları içeren programlarındaki artış buna neden olan etkenlerdir” dedi Bu konuda başta Milli Eğitim Bakanlığı ve herkesin sorumluluğunun bulunduğunu bildiren Boğa, “Toplum olarak hayatımızın her aşamasında yer alan şiddet olgusu, sonunda eğitim yuvaları olan okullarımızı da kuşatmış ve ölümle sonuçlanan üzücü olayların yaşanmasına neden olmuştur. Bilinçli olarak bilimsel, demokratik, çağdaş ve laik eğitimin gerekleri yerine getirilmemektedir” diye konuştu. Bir öğretmen, bin 285 öğrenciyle ilgileniyor Şiddet olaylarıyla sık sık gündeme gelen Adana’da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı 916 okul bulunuyor. Yaklaşık 450 bin öğrencinin eğitimöğretim gördüğü bu okullarda 18 bin öğretmen görev yapıyor. Ancak sıklıkla şiddet olaylarının yaşandığı okullarda yeterli sayıda branş öğretmeni olmadığı gibi PDR öğretmeni de bulunmuyor. 10 bin 192 derslikte öğretmen başına 40 öğrenci düşerken, 450 bin öğrenciye yaklaşık 350 PDR öğretmeni hizmet veriyor. Bir çok okulda PDR öğretmeni bulunmadığı gibi görev yapanlar da ortalama bin 300 öğrenciyle ilgilenmek zorunda bırakılıyor. Bu oranın oldukça yetersiz olduğunu aktaran İl Milli Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat, sadece rehber öğretmenlere değil branş öğretmenlerine de ihtiyaç duyduklarını ifade etti. Maddi durum, psikolojik sorunlar ve alkol ateşleyici oluyor Şiddet, ilk aile içinde başlıyor ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) Şiddet davranışı gösteren ve göstermeyen ergenlerin aile yapılarıyla, çocuklarının şiddet davranışları arasındaki bağı saptamak amacıyla yapılan araştırma, şiddetin aile içinde başladığını bir kez daha ortaya koydu. Şiddet davranışı gösteren örneklem grubundaki aile üyelerinin önemli bir bölümünün maddi ve psikolojik sorunları olduğu, alkol kullandığı ve çeşitli suçlar nedeniyle ceza aldığı saptanan araştırmada, aile içi sorunları çözmede sıkıntı, etkili iletişim kurmada yetersizlik yaşandığı, aile içi rollerde karmaşa olduğu gibi, bireylerin duygularını ifade etmede de zorluk yaşadıkları gözlemlendi. “Çocukların ve ebeveynlerin ailenin bakım, beslenme, maddi durumda iyileşme gibi gelişimi sağlayacak şekilde rol paylaşmasında karmaşa yaşadığı, birbirlerine karşı sevinç, üzüntü, kızgınlık ve kırgınlık gibi duygularını ifade etmede, yine birbirlerine karşı ilgi, bakım ve sevgi göstermede önemli oranda yetersizlik gösterdikleri, davranışlarına standart koyma ve disiplin sağlama biçimlerini içeren tavırlarını kontrol etmede sıkıntı yaşadıkları ve genel olarak aile işlevlerinde yetersizlik gösterdiği saptandı. Sürekli öfke düzeyleri açısından yapılan değerlendirmede ise, örneklem grubundaki ergenlerin ailelerinin içe ve dışa yönelik öfkelerinin, karşılaştırma grubuna göre daha yüksek olduğu gözlemlendi.” ‘Önce iş güvenliği’ 50’den fazla işçi çalıştıran sanayi işletmelerinde, “İş Güvenliği Mühendisi” çalıştırılmasının zorunlu hale getirilmesi, işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinin kamusal bir hizmet olarak algılanması gerektiğini de kaydeden Soğancı, “Öncelikle, iş yerlerinde sigortasız ve sendikasız işçi çalıştırma önlenmeli, bunun için de, ‘önce insan sağlığı ve iş güvenliği’ anlayışının yerleşmesi sağlanmalıdır” dedi. MMO Başkanı Torun ise, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) verilerine göre, yılda 350 bin kişinin iş kazası, 1 milyon 700 bin kişinin ise meslek hastalıklarından dolayı hayatını kaybettiğini anımsattı. Çalışma 54 aileyi kapsadı ÇÜ Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı görevlilerinin, Prof. Dr. Songül Sonay Gürçay danışmanlığında hazırladığı, “Şiddet Davranışı Gösteren ve Göstermeyen Ergenlerin Ailelerinin Aile İşlevleri, Öfke ve Öfke İfade Tarzları Açısından İncelenmesi” başlıklı çalışma örneklem grubundaki 54 aileyi kapsadı. Adana'nın Seyhan ve Yüreğir ilçelerindeki liselerde eğitim gören, okulda bir şiddet olayına karışan ve Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi'nde bu nedenle yasal işlem yapılan 1418 yaş arası ergenlerin aileleri, karşılaştırma grubundaki 54 aileyi de okullarında herhangi bir şiddet olayına karışmamış aynı yaş grubundaki ergenlerin aileleri oluşturdu. Siirt Üniversitesi Rektörü Ziyadanoğulları: Aile bireylerine açıklandı İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı Adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni İBRAHİM YILDIZ Sorumlu Yazıişleri Müdürü MİYASE İLKNUR Adana Temsilcisi ÇETİN YİĞENOĞLU Reklam Sorumlusu İLKER İŞİSAĞ Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Yönetim Yeri: Prof.Nurettin Mazhar Öktel Sk. No:2 Şişli/İstanbul Tel: (0 212) 343 72 74 Faks: (0 212) 343 72 64 Adana Temsilciliği: Çınarlı Mh. İnönü Cd. 5 Sk. Aksoğan İşhanı Kat:1/1 Seyhan/ADANA Tel: (0 322) 363 12 09 363 12 11 Faks: (0 322) 363 12 15 Baskı: DPC Adana Tesisleri Ceyhan Karayolu 01260 ADANA Tel: (0 322) 346 16 00 Cumhuriyet’in haftalık ücretsiz ekidir. Yayın Türü: Bölgesel. ‘Bilimsel eğitimin merkezi olacağız’ SİİRT (Cumhuriyet) Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Ziyadanoğulları, yeni kurulmasına karşın büyük ilerleme kaydettiklerini, amaçlarının bilimsel araştırmaların merkezi olacak bir üniversite oluşturmak olduğunu söyledi. Öğretim üyesi kadrosunun gün geçtikçe güçlendiğini, Batıdaki üniversitelerde çalışan öğretim üyelerinin en çok Siirt Üniversitesini tercih etmelerinin kendilerini umutlandırdığını kaydeden Ziyadanoğulları şunları söyledi: “Amacımız bilimsel araştırmaların merkezi olacak bir üniversite. Bunu gerçekleştirebilmek için de öncelikle öğretim üyesi kadromuzu güçlendiriyoruz. Yeni kurulan üniversitelere göre çok iyi durumdayız. Bizi sevindiren Batı illerindeki üniversitelerde çalışan öğretim üyelerinin bölgede en çok bizim üniversitemizi tercih etmesi. Şu anda 6 profesör, 2 doçent, 21 yardımcı doçent, 23 öğretim görevlisi, 7 okutman, 7 araştırma görevlisi ile oluşturduğumuz akademik kadromuz planlı bir çalışma temposuna girdi. Eksik kadrolarımız için yoğun bir başvuru var. Üniversitemizin ve gençlerimizin geleceği için bu konuda da titiz davranıyoruz.” Adana Emniyet Müdürlüğü işbirliğiyle gerçekleştirilen, soruların okulların psikolojik danışmanları tarafından aile bireylerine tek tek açıklanarak yöneltildiği raporda konu şöyle özetleniyor: “Elde edilen verilere göre, şiddet gösteren ergenlerin annelerinin yüzde 50'si, babalarının 10'u, karşılaştırma grubundaki ergenlerin annelerinin yüzde 13.2'si, babalarının 5,6'sı okuryazar değil. Şiddet davranışı gösteren ergenlerin ailelerinin yüzde 90.7'sinin, karşılaştırma grubundaki ailelerin 66.7'sinin aylık geliri 400 600 YTL arasında. Yüzde 46.3’ü psikolojik sorunlu Örneklem grubundaki aile üyelerinin yüzde 46.3’ü psikolojik sorunu olduğunu, 38.9'u alkol kullandığını, 35.2'si bıçakla yaralama, gasp ve kavga, 1.8'i cinayet, 3.7'si hırsızlık, 3.7'si de diğer suçlar nedeniyle ceza aldığını bildirdi. Karşılaştırma grubundaki ailelerde ise herhangi bir suç nedeniyle ceza alan kişi olmazken, psikolojik sorunu olduğunu bildirenlerin oranı yüzde 5.6, alkol kullandığını bildirenlerin oranı da 9.3'te kaldı. Yine örneklem grubu oluşturan, şiddet davranışı gösteren ergenlerin aile içi problem çözmede yaşadıkları güçlüklerin karşılaştırma grubundakilere oranla daha fazla olduğu, aile içi iletişimde çatışma ve beklentilerinin konuşulmasından kaçındıkları ve etkili iletişim kurmada yetersizlik yaşadıklarını ortaya çıkaran araştırma özetle şöyle devam ediyor: C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear