27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

SAYFA CUMHURİYET 9 AĞUSTOS 2014 CUMARTESİ 2 ANKARA Kızılay ‘Çin Aslanı’nı kaybetti ANKARA Başkentin en ünlü “akıllı deli”si, Ankaralılar ve Kızılay esnafı tarafından karışmış saç ve sakalı nedeniyle “Çin Aslanı” da denilen Ahmet Abi, yaşamını yitirdi. En sık Karanfil, Yüksel ve Sakarya caddelerinde dolaşan Ahmet Abi’yi esnaf en son nisan ayında gördüğünü söyledi. Esnafın, Ahmet Abi’yi, “Kendisine yardım etmek isteyenlere kızardı ve dilenci olmadığını söylerdi. Kadınlara karşı nazikti. Çok gururlu, eğitimli ve kültürlü bir adamdı” olarak anımsaması ise dikkat çekti. Ankaralılar, Kızılay sokaklarında defalarca karşılaştığı, hiç konuşmamış olsa dahi “esasında tanıdığı” akıllı delisini kaybetti. Karışmış saç ve sakalı nedeniyle kendisine bölge esnafı tarafından “Çin Aslanı” adı takılan ve gerçek adının ne olduğu bilinmeyen “Ahmet Abi”nin yaşamını yitirdiği öğrenildi. Bölge esnafı Kızılay’ın efsane delisi Ahmet Abi’ye ilişkin gözlemlerini Cumhuriyet Ankara’yla paylaştı. Turhan Kitabevi çalışanları Kızılay’da özellikle agresif tavırlarıyla meşhur olan Ahmet Abi’nin en karakteristik özelliğini, “yoldan geçen ve genellikle ona yardımda bulunmak isteyen insanlara karşı saldırgan tavırlara sahip olması” diyerek tanımladı. Limon Çarşısı çalışanları ise Ahmet Abi’nin agresif tavırlarına karşın kadınlara çok nazik olduğunu söyledi. Bir çalışan, “İnsanların önyargılı yaklaşmasına neden olan bir dış görünüşe sahipti. Ancak son derece kültürlü ve eğitimli bir insandı” dedi. Başkentin en ünlü akıllı delilerinden ‘Ahmet Abi’ yaşamını yitirdi Çankaya sanat sezonunu açıyor ANKARA Her yıl binlerce sanatseveri ağırlayan Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi, yeni sezon hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor. Çağdaş Sanatlar Merkezi’nin bu yılki ilk sergisi, Devrimci 78’liler Federasyonu tarafından oluşturulan “12 Eylül Utanç Müzesi” olacak. Ankara’da 16 yıldır “sanatın merkezi” konumunda olan Çağdaş Sanatlar Merkezi, yeni sezon için hazırlıklara başladı. Sezonun ilk sergisi, Devrimci 78’liler Federasyonu tarafından uzun süren çabalar sonuDevrimci 78’liler cu oluşturulan “12 Federasyonu Eylül Utanç Müzetarafından si” olacak. ÇSM’nin bu yıl beşinci kez uzun süren ev sahipliği yapacaçabalar sonucu ğı “12 Eylül Utanç oluşturulan Müzesi” 9 25 Eylül tarihleri arasında “12 Eylül Ankaralı sanatseverUtanç Müzesi” lerin beğenisine susergisinde, nulacak. Sergide, askeri darbenin 12 Eylül 1980 askeri darbesinin iz bıraktıizleri görülüyor ğı eşyalar, idam edilen, işkencede katledilen ve faili meçhullerle adı anılan pek çok devrimcinin mahkeme dosyalarının Genelkurmay belgelerinin, sıkıyönetim arşivinden derlenmiş yazılı ve görsel malzemeleri yer alacak. “Zaman zaman bir şeyler alırken Almanca sözcükler kullandığını duyduk. Kendi kendine bizim anlamadığımız sözcükler söylerdi” diye anlattılar. ‘Almanca konuşurdu’ Konur Meşrubat Büfesi çalışanları ise Ahmet Abi’yi Deli ama gururlu Esnaf ihtiyacı olmasına karşın Ahmet Abi’nin hiçbir yardımı kabul etmediğini söyledi. Uzun aralıklarla sigara ya da gıda istediğini söyleyen esnaf onu, “Dilenci muamelesi yapılmasından çok rahatsız olurdu. Hatta kış mevsiminde ona palto vermeye çalışan bir insanı fena terslemişti. Gururundan hiç taviz verdiğini görmedik” diye anlattı. Esnaf, Ahmet Abi’nin hikâyesini farklı anlattı. Kimi önceden avukat kimi ise zengin bir işletmeci olduğundan söz etti. Hiç kimsenin gerçek ismini bilmediği Ahmet Abi’nin geçmişine ilişkin en çok yapılan yorumlar şöyle: İşletmeciydi: Ahmet Abi’nin 1980’li yıllarda Sıhhiye’de yedi bilemedin 8 tane çay bahçesi olduğu söylenir. Ama sonra bir şekilde dolandırılmış ve tüm parasını kaybetmiş. Bu yüzden karısı ve çocukları onu bırakmışlar. Ailesi tarafından terk edilince de aklı gidip gelmeye başlamış. Gerisi hep sokak hikâyesi zaten. Avukattı: Avukat olduğunu duymuştuk. Parası olsa da olmasa da, son zamanlarda bizim pastanemize yemek yemeye çok geliyordu. Bizim gördüğümüz çok görgülü ve bilgili bir adamdı. Konuşması da çok düzgündü. Baykam ekimde ÇSM’de ‘Al yazma’ açık havada ANKARA Çankaya Belediyesi’nin düzenlediği “Açık Hava Film Festivali” açılışını Yeşilçam’ın unutulmaz filmi “Selvi Boylum Al Yazmalım” ile yaptı. Karum İş Merkezi ile birlikte düzenlenen etkinlikte Ankaralılar, iş merkezinin yanında yer alan çim alandaki minderler üzerinde film keyfi yaşadı. Festival her salı ve cuma günü saat 21.00’de Türk sinemasının klasikleri ve yeni dönem filmler ile devam edecek. ÇSM’de yeni sezonun ikinci büyük sergisi ise ekim ayında ressam Bedri Baykam’a ait. Baykam’ın yılbaşında İstanbullu sanatseverlerle buluştuğu “John F. Kennedy cinayetinin 50. Yılı” ve “Dünyayı Değiştiren Sekiz Saniye” adlı sergisi, 3 Ekim 22 Kasım 2014 tarihleri arasında ÇSM’de görülebilecek. ÇSM, sezonu açacağı bu iki serginin yanı sıra Ankaralılara, konser, tiyatro, panel gibi çok sayıda etkinlikle hizmet vermeyi sürdürecek. Alım gücü düştü ANKARA Tüketici Hakları Derneği, TÜİK’in geçen yıl ve bu yılki temmuz ayına ait gıda fiyat istatistiklerini karşılaştırdı. Karşılaştırma sonucunda temel 50 gıda maddesinin tamamında bir yıllık fiyat artış oranlarının, asgari ücretli işçiler ve emekli işçiler ile emekli memurlar ve emekli öğretmenlerin maaş artış oranlarının üzerinde gerçekleştiği ortaya çıktı. Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, “Yani milyonlarca asgari ücretli, emekli işçi, emekli memur ve emekli öğretmenin son bir yılda elli çeşit gıdada satın alma güçleri düşmüştür” diye konuştu. Tüketicilerin yüzde 70’inden fazlasının bu yıl geçen yıla göre 50 çeşit gıda maddesini daha az tüketmek zorunda bırakıldığını kaydetti. Çakar, “Kısaca tüketicilerin yüzde 70’ten fazlası daha az tahıl, daha az baklagil, daha az et, daha az süt ve peynir, daha az tereyağı ve zeytinyağı, daha az yumurta, daha az sebze, daha az yaş ve kuru meyve satın alıp tüketmeye mahkum edilmiştir. Yani tüketicilerin yüzde 70’ten fazlası yeterli ve dengeli beslenememektedir” dedi. Çakar hükümete şöyle seslendi: “Pembe tablolar çizeceğinize gıda açlığını ve gıda yoksulluğunu gideriniz. Tüketici ve insan haklarına, sosyal devlet anlayışına uygun olarak ivedilikle doğru bir gıda ve tarım politikası uygulamaya koyunuz.” İnternet dizisi, sinema yolunda ANKARA İnternet dizisi olarak yayına başlayan ve kısa sürede geniş bir kitleye ulaşan Yolunda A.Ş ekibi, dizinin ardından sinema filmi için kolları sıvadı. “Ankara jargonunu biz oluşturduk” diyen filmin yönetmeni ve başrol oyuncusu Budak, “Ankara dizisi yapmak yalnız ‘gardaş’, ‘la’, ‘bebe’ gibi kelimeleri bir arada kullanarak olmuyor. Seyirci film çıktıktan sonra gerçek bir Ankara filmi izleyecek” derken, oyuncu Cezmi Baskın, “İnsanlarımızın bu filmi seyretmelerini istiyorum. Dışladıkları mahallelinin nasıl insanlar olduğunu anlamaları açısından önemli bir film” dedi. Başkentin dezavantajlı mahallelerinden Çinçin’de çekimlerine başlanan “Yolunda A.Ş. Çinçin Bağları Hikâyesi”nde, burada yaşayan üç gencin, mahallenin ortak sorunlarına çözüm bulma mücadelesi konu ediliyor. Emre Budak’ın yönettiği, senaryosunu Hasan Göktaş’ın yazdığı filmde yönetmen koltuğunda Emre Budak oturuyor. Filmin başrollerini ise Erdağ Ye İnternette yayına başlayan ve kısa sürede birçok kitleye ulaşan dizi ekibi, sinema için kolları sıvadı. nel, İbrahim Aymergen ve Emre Budak üstleniyor. Film, Çinçin Mahallesi sakinlerinin de bazı bölümlerde yer almasıyla dikkat çekiyor. Çekimlerinin bu ay bitirilmesi planlanan filmin kasım ayında vizyona girmesi bekleniyor. Film ekibinden Budak, Çinçin’de doğmuş ve büyümüş oyuncusu Aymergen ve Baskın film setinde Cumhuriyet Ankara’yı ağırladı. kopartılıp TOKİ’ye yerleştirilen insanların kültür çatışmalarını, gecekondu yaşamlarına apartmanda devam ettirmelerini açık bir şekilde göstermek istiyoruz” diyerek filmle ilgili tiyolar veren Budak, “Ankara dizisi yapmak yalnız ‘gardaş’, ‘la’, ‘bebe’ gibi kelimeleri bir arada kullanarak olmuyor. Seyirci film çıktıktan sonra gerçek bir Ankara filmi izleyecek. Filmde, kendi bölgelerinden kopmak istemeyen insanların yaşamlarına tanık olacaksınız” dedi. ‘Çinçin artık ziyaret ediliyor’ “Ben Çinçin’de doğdum, büyüdüm” diyerek söze başlayan Aymergen, Çinçin insanlarının kameralara alışkın olmadığını söyledi. Bu filmle mahalleye bakış açısının değişeceğini düşündüğünü söyleyen Aymergen, “İnsanlar merak edip buraya gelmeye başladılar. Önceden korkup gelemeyenler nasıl güzel bir yer olduğunu anladılar” dedi. ‘Ötekileştirmeyi kırmak istiyoruz’ Filmin Çinçin’de çekilme amacının “Sosyolojik yapısı ve buradaki insanların ötekileştirilmiş olmasıdır” diye açıklayan Budak, ötekileştirmeyi kırmak istediğini kaydetti. “Gecekondu bölgesinden C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear