27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

SAYFA CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 2014 CUMARTESİ 4 ANKARA Yanlış uygulamalara karşı direnen Mimarlar Odası, sonbaharla birlikte ‘Kent Acil Servisi’ geliştirmeyi planlıyor ‘Ankara kimliğini yitirdi’ ma Amaçlı Nazım İmar Planıdır ki, bu davada yürütmeyi durdurma kararı aldık. Bu kararla AOÇ’deki süren, Başbakanlık Hizmet Binası, Ankapark ve yollar dahil tüm inşaatların hukuken durması gerekiyordu. Başbakan, hukuksuz bir şekilde Başbakanlık Hizmet Binası için, “Bu kararı uygulamıyoruz, inşaat devam edecek, güçleri yetiyorsa gelsin yıksınlar” dedi. Başbakan’ın hukuksuzluğu ile birlikte devam eden inşaatların durdurulması için Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkımızı kullandık. Sonrasında 2 yürütmeyi durdurma kararı daha aldık... En son Gökçek’in AOÇ’de yaptığı Ankapark projesinde açtığımız davada da yürütmeyi durdurma kararı aldık. Bütün bu mahkeme kararları yöneticiler tarafından aklın ve bilimin dışlanarak bir kent, bir yaşam alanı, bir kültür, bir kimlik nasıl yok edilir onun tescil edilmesi anlamına gelmektedir. . Süren projeler ne durumda, mimari yaklaşımı nasıl değerlendiriyorsunuz? AOÇ’de, inşası devam eden başbakanlık hizmet binası, bağlantı yolları, Ankapark projesi inşaatlarının hepsi yasadışıdır ve kaçaktır. Bir ülkenin başbakanı, hukuka karşı çıkarak inşaatları devam ettiriyorsa, o ülkede tuz kokmuştur demektir. AOÇ, Cumhuriyetin özgürleşme projesidir, Ankara kentinin ciğerleridir. Ankara için hayati derecede önemi olan bir nefes alma alanının düşmanca yok edilmesi, kabul edilemez bir durumdur. Bu derece büyük ve baskıcı Başbakanlık Hizmet Binası Türkiye’nin ihtiyacı olan, demokrasinin ihtiyacı olan bir yapı değildir. AOÇ kuruluş kanunu bellidir, bu yapıların tamamı kuruluş kanununa aykırı yapılmaktadır. Ankapark tamamen ticari bir projedir. Bu açıdan bakıldığında fikir açısından yanlış inşaatlardır. Mimarileri eklektiktir, çirkindir, görgüsüzlük ürünüdür. Arabesktir. Çok yüksek maliyetleri vardır. Kamuyu zarara uğratan israf projeleridir. Bu inşaatlara yüzbinlerce işçinin maaşına denk gelen bütçeler harcanmıştır. . AOÇ’nin yapılaşması ne gibi sorunlar yaratır? Ankara kent ölçeğindeki yeri ile AOÇ, başkentin yeşil akciğerleridir. Bu yapılaşmalar, kentsel yeşilin dengesini bozmuştur. Yeni yapılaşmaların önünü açmıştır. Taşıdığı kütürel miras olan yapılar bakımsız bırakılmış, bir kısmı yıkıma terk edilmiştir. Yargı bu süreçte bizi haklı bulmuş, telafisi mümkün olmayan zararlar veriliyor diye yürütmeyi durdurmuştur. Ankara yeşilini, özgürlüğünü, aydınlanma alanını kaybetmektedir aslında. Yeşil, bir kentin ciğerleridir. Bir insanın ciğerleri olmazsa ne olursa ileride Ankara’da da o olacak ve Ankara betonlar arasında nefessiz kalacak, AOÇ yapılaşma baskısıyla karşı karşıya kalacak kentin bozulan dengesi dip yapacaktır... . AOÇ için ne öneriyorsunuz? Ankara’daki yeri çok özel olan Atatürk Orman Çiftliği’nin kuruluş ilkelerine uygun olarak kamusal kullanımda olmasını önemsiyoruz. Bu açıdan AOÇ için Uluslararası Kent Düşleri Fikir Proje Yarışması açılması için hazırlıklara başladık. Öte yandan UNESCO’ya kültürel peyzaj alanı olarak başvurulması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na açtığımız dava devam ediyor. Gelişmiş ülkelerde kentsel tarım tartışılıyor, AOÇ bu açıdan da çok önemli ve dünyaya örnek olacak potansiyelleri olan bir proje... Bu nedenle bize ait olan, eskiden olduğu gibi hep hayatımızın içerisinde olan bizi dinlendiren, paylaştıran, geliştiren AOÇ olsun istiyoruz. . Eleştirdiğiniz diğer konular neler? Sadece AOÇ değil, Ankara kenti Melih Gökçek ve AKP yönetiminde çok Başkentte, kente yönelik yanlış uygulamalara karşı mücadelesiyle ön plana çıkan Mimarlar Odası, yalnızca Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) için 27 dava açmış durumda. Tezcan Karakuş Candan SERTAÇ EŞ ANKARA Başkentte, kente yönelik yanlış uygulamalara karşı mücadelesiyle ön plana çıkan Mimarlar Odası, yalnızca Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) için 27 dava açmış durumda. Mimarlar Odası, sonbaharla birlikte “Kent Acil Servisi” geliştirmeyi planlıyor. Başkan Tezcan Karakuş Candan, Cumhuriyet Ankara’nın sorularını yanıtladı. . AOÇ ile ilgili son durum nedir? AOÇ talanına yönelik açtığımız 27 dava var. Bu davaların en önemlisi olarak gördüğümüz, sonraki bütün davaları da etkileyecek olan 1/10.000 Koru büyük tahribatlar gördü. Bunun arkasında, bilime, özgürlüğe ve demokrasiye olan öfke ve düşmanlık var. Ankara kurucu bir kenttir. Cumhuriyetin başkentidir, devrimci bir kenttir. Bugün plansız, rant odaklı, ideolojik yaklaşımlarla değerlerinin yok edilmesine yönelik sistemli bir savaş açılmıştır. AOÇ’den sonra Eymir Gölü’nün ve ODTÜ ormanlarının 2. derece doğal sit alanı olarak turizm öncelikli yapılaşmaya açılması giderek Eymir Gölü’nü ve ODTÜ’yü bitirecektir. Sarı öküz hikâyesini herkes bilir bu memlekette, bir parça vermeyeceksiniz, verdiniz mi sonuna kadar süreç devam eder. Bugünkü adıyla 1071 bulvarı olan yolu ODTÜ vermeyecekti. . Bir de teleferik projesi var... Teleferik projesi de bu açıdan değerlendirilmek durumundadır. Teknik, ekonomik, sosyal ve siyasal boyutu vardır... Teleferik, çok zor koşullar olmadığı sürece toplu taşım aracı olarak kullanılması kamu zararıdır. Yerin altını demir ağlarla donatamayan bir siyasal zihniyet, Ankara’nın ulaşım planını, teleferik fantezileriyle bir kez daha içinden çıkılamaz duruma getirecektir. Kafanızı kaldırdığınızda üzerinizden giden teleferiklerle kent, ulaşım sendromuna girecektir. Yenimahalledeki durum ortadadır. Mahremiyet diye bir şey kalmamıştır. Rant ve gösteriş projesidir... . Başkenti bekleyen başka tehlike var mı? Ankara, başkent kimliğini kaybediyor. Kent yoksullaşıyor. Sosyal ve kültürel yaşam giderek yok oluyor, insanlar evlerine hapsediliyorlar. Sanat mekânları Akün, Şinasi Sahnesi satılıyor. Saraçoğlu Mahallesi, Milli Eğitim Bakanlığı Beşevler Kampusu bu savaşımda sırada bekleyen kültürel miras yapılarımızdır. Hiç olmadığı kadar kültür ve tabiat varlıklarımız talan ediliyor, tehlike sinyallerini çok uzun süredir çalıyor... Bu konuda sorunun farkına varmak önemli, kamuoyuyla paylaşmak ve duyarlı olmak gerekli. Duyarlı olmak yetmiyor, tek başına işbirliği içerisinde olmak gerekli. Mimarlar Odası olarak kültürel mirasın korunması üzerine çok uzun süredir çalışmalar yürütüyoruz, diğer mimarlık örgütleri ile birlikte kültürel mirasımızın tescil edilmesi, korunması için toplu tescil başvuruları hazırlıyoruz. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear