23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sayfa 4 Eylül 2013 Çarşamba a2 KÜLTÜR SANAT GÖRÜNÜM A. Celal B NZET acbinzet@gmail.com ‘Hasretim İstanbul’ ankaya Belediyesi’nin Kızılay’ın Ç merkezinde yapımını tamamladığı Çankaya Müze’de “Hasretim İstanbul” adlı sergi sanatseverlerin beğenisine sunuldu. İstanbul’u farklı zamanlarda ve farklı nedenlerle terk etmek zorunda kalan ve artık yaşamlarını Atina ve Selanik’te sürdüren 47 eski İstanbullu Rum’un kopup gitmek zorunda kaldıkları topraklara özlemlerini ele alan fotoğrafların yer aldığı sergide, İstanbul’dan Yunanistan’a göç etmek durumunda kalmış eski İstanbulluların özlemlerini dile getiren bir belgesel gösterimi de yer alıyor. Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’ın yanı sıra CHP Ankara Milletvekili Gülsüm Bilgehan, Yunanistan Büyükelçisi Kyriakos Loukakis, Lozan Mübadilleri Vakfı yöneticileri ve çok sayıda yabancı elçilik temsilcisinin katıldığı sergi açılışında, Tanık, serginin yaşanan dram ve acılardan bir hesaplaşma çıkarmak değil, bir barış ve kardeşlik köprüsü kurabilmek amacı taşıdığına dikkat çekti. Lozan Mübadilleri Vakfı’nın kıyının iki yakasında kalmış özlem ve hasretlerden kalkarak ortak Bilgehan, Lozan görüşmeleri sırasında İnönü’nün kaldığı otele Venizelos’un geldiğini ve İnönü’ye “Bizi bugüne kadar büyük güçler birbirimize düşürdü. Artık sorunlarımızı bu güçleri işe karıştırmadan birlikte çözelim” dediğini söyledi. Bilgehan, Lozan’da bu anlamda sorunların düşmanlığı değil, barışı ve kardeşliği artırmak amacıyla, o günün koşulları içinde en uygun olarak görülen yöntemle çözüldüğünü ama sonraki yıllarda bu perspektifinin devam ettirilemediğini vurguladı. Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri Sefer Güvenç ise serginin açılışının “1 Eylül Dünya Barış Günü”nün hemen ardına ve 67 Eylül olaylarının ise hemen önüne denk gelmesinin anlamlı olduğuna dikkat çekerek, “Bu tesadüf hem bu serginin anlamını hem de çözüm yolunu işaret ediyor. Çözüm için şovenizmden uzak barış duygusuna yakın olmamız gerektiğini hatırlatıyor” dedi. Sergi Çankaya Belediyesi Emek Başkanlık Binası altında bulunan Çankaya Müze’de her gün 09.00 ve 18.00 saatleri arasında görülebilir. ‘APTALLAR GEMİSİ’ örünen gemi falan değil. Küçük bir sandal G olmalı. Ortasına uzatılmış tahtayı masa olarak kullanan insanlar... Sandalın içinde ve çevresine sıkıştırılmış on iki kişi. Tam orta eksene lavta çalan örtülü rahibe ile rahip yerleşmiş. Ağızlarının önüne değin sarkıtılmış yiyecek, olsa olsa yaşanan dünyanın zevklerine ulaşmayı simgeliyor. Başka dünya masalının yoksullar için hazırlandığını bilmezler mi hiç! Bu arada ikisinin söylediği şarkıya üç kişilik koro eşlik ediyor. Yana doğru örtülü bir başka kadın. Elindeki testiden içirmeye çalıştığı uyuyan sarhoş ve yiyecek toplamakta olanlar. Tünediği dalda biraz ürkek duran soytarı da kavradığı tastan yudumlamaya hazır durumda. Bir de boşlukta baş aşağı duran başka bir testi. Sudaki iki yüzücü din adamına yönelmiş. Ona getirdiklerini sunmak ister gibiler. Korkuyla karışık saygı ile kutsala yaklaşabilmenin gizli sevincini taşıyorlar mı acaba? Hep öyle değil mi zaten! Bu tür sofralara yakın olma adına takla atıp gösteri yapacaklar her yerlerde vardır. Peki, nereden çıktı “Aptallar Gemisi” ve oraya toplanmış bu insanlar kim? Rönesans’ın Kuzey Avrupa’daki temsilcilerinden Hieronymus Bosch’un (14501516) yaptığı resimlerden birisi “Aptallar Gemisi.” Siz bakmayın 500 yıl önce yapıldığına tablonun. Her zamanda ve her yerde yüzebilen bir yapısı var. O nedenle çağdaş ve güncel. İçine doldurduğu kişiler birer simge. Orayı bir toplum olarak düşleyin. Kutsallık masalları anlatanlar, uyuklayanlar, yiyiciler, ayak işlerine bakan aveneler, ikinci sınıf olmaya zorlanan kadınlar, soytarılar ve baştakinin hareket ve sözlerini yineleyen koro. Hepsi ama hepsi bu geminin içinde yol almada. Sanatçının öteki resimlerine baktığımızda da aynı eleştirel hava görülebiliyor. O anlatım biçimi dönem egemenlerini de sarstığı için ölümü pek acımasız olmuş. Yerleşik yargılara karşı düşüncelerinden ötürü vahşice sona erdirilmiş yaşamı. Tipik bir Ortadoğu dini olan Hristiyanlığın Avrupa’da reform geçirmeden önceki alışılagelmiş yok etme pratiklerinden birisi bu uygulama. Oradaki kanlı yüzü görüldüğü içindir ki, sanatçı, kültür ve düşün adamlarının öncülüğünde yeni bir yapıya dönüştürüldü söz konusu din. Bosch, resimlerinde bu eleştirel aklın görsel simgelerini incelikle işlemiş. Resminin her köşesinde gizli bir simge, alaysı bir dokunuş, plastik bir anlayış yer alır. Bir simgenin ötekiyle ilişkisi tıpkı bir örgünün birbirine geçmiş ip yumağına benzer. Hiçbirini ötekinden ayıramazsınız. Bu yönüyle onun erken bir sürrealist olduğunu düşünenler yanılmıyor. Gerçeküstücülüğün öncü sanatçısı kendi zamanından bugünleri işaretliyor sanki. O nedenle güncel. O nedenle sürü çoğunluğun baskısı altında. Soylu sanatın her zaman hedefte olmasının nedeni de bu galiba… Kendi zamanını aşarak ötelere uzanmak... Evet, sanatçı yüzyıllar öncesinden günümüze göndermede bulunuyor. Sanki şöyle mırıldanıyor içinden: Hepimiz bu gemideyiz ve “bindik bir alamete…” yanları öne çıkaran bir kardeşlik bağı örmeyi amaçladığına ve bu açıdan da oldukça başarılı çalışmalar yürüttüğüne dikkat çeken Tanık, ülkeler arasında ve hatta ülkelerin kendi içinde etnik ve mezhepsel ayrımların kalıcı ve zengin bir barışın değil de bir düşmanlaşma ve savaşın tohumu olarak kullanılmak istendiği bugünün küresel kiriz koşullarında, bu tür barış çabalarının çok daha önem kazandığına işaret etti. Şovanizmden uzak, barışa yakın... Konuşmasına, kendisinin Lozan’ı imzalayan ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün torunu olduğunu anımsatarak başlayan CHP Ankara Milletvekili Gülsüm Bilgehan, Lozan Antlaşması’nın tarihin gördüğü en kalıcı antlaşmalardan biri olduğunu ve bunun tesadüfi olmadığını söyledi. Konuşmasında ilginç bir anekdot da aktaran ‘Mahallede şenlik var’ nakent Belediyesi’nin yaz A aylarında gelenekselleştirdiği “Mahallede Şenlik Var” panayırlarının 11’incisi “mahalleye” döndü. Heyecan verici sahne gösterileri, küçükler için lunaparkı, tiyatrosu, konseri ile sosyal yaşama renk katan “Mahallede Şenlik Var” panayırı, başkentin ilçe ve mahallelerini geziyor. Okulların tatile girmesinin hemen ardından “Büyük Ankara Festivali” kapsamında Hipodrom’a kurularak, 23 gün boyunca dev bir alanda ücretsiz hizmet sunan panayır, Gençlik Parkı’ndaki eğlencelerin ardından şimdi de iki koldan kentin dört bir tarafını geziyor. Kurulduğu her yere hareket ve renklilik kazandıran, her yerde büyük ilgi gören, çocukların dört gözle beklediği, çeşit çeşit oyuncağın ücretsiz hizmet verdiği panayırlarının bir kolu Şeker Bayramı’nın hemen ardından, 12 Ağustos’ta Sincan’da; 15 Ağustos’ta Bala’da kuruldu. Bu ilçelerde 4’er günlük ücretsiz eğlencelerin ardından panayırın bir kolu Beypazarı, Kazan ve Saray’da, bir kolu da Gölbaşı’nda Örencik Konutları ve Seğmenler Pazarı ile Elmadağ’da çocuklar ile buluştu. Renkli görüntülere sahne olan panayır, yeni eğitim ve öğretim döneminin başlangıcına kadar başkentte tatil atmosferini sürdürecek. Panayır, 4 Eylül’de Mamak Derbent Pazarı’na, 6 Eylül’de Akyurt Belediyesi’ne, 9 Eylül’de Çankaya Balgat Pazarı’na, 11 Eylül’de de Çubuk Belediyesi’ne kurulacak. ‘Ankara Yanıyor!’ ehzat Ç. Bir Ankara “B Polisiyesi”nin ikinci filmi “Behzat Ç. Ankara Yanıyor”dan ilk kare geldi. Filmin yapım şirketi Adam Film tarafından piyasaya sürülen karede dizi oyuncuları Erdal Beşikçioğlu, Nejat İşler, Sanem Çelik ve Serenay Sarıkaya bulunuyor. Çekimleri Ankara’da süren ve 3 sezon boyunca devam eden dizinin “Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm” isimli ilk filminin ardından çekilen ikinci filmde yer alan Sanem Çelik ve Serenay Sarıkaya, kadroya yeni katılanlar arasında bulunuyor. Kasımda sinemalarda olacak filmin yönetmeni Serdar Akar’a göre bu sinema filmi, dizinin bölümleriyle karşılaştırılamayacak kadar hareketli. İŞ ARAYANLAR ERYAMAN’da kendi evimde tercübeli referanslı çocuk bakımı 0533 718 36 71 Wine Point sezonu açtı ine Point Sanat Galerisi yeni sanat W sezonunu açtı. Galeride, toplam 12 sanatçının katıldığı karma resim sergisi açıldı. Sergide, yağlıboya, suluboya, batik, kâğıt oyma ve fotoğraf olmak üzere toplam 31 eser yer alıyor. Sergide eserleri yer alan isimler ise şöyle: Hatice Erdi, Gonca Yayan, Hülya Gül, Gülhan Çırağ, Selva Tuzuner, Ceyda Oskay, Burcu Eryılmaz, Elif Hanım Yarar, Gülfidan Yaşar Yıldız, Mücella Ersoy, Müberra Altınbay ve İrem Bozgül. SATILIK ARSA ÇORLU’da satılık veya kat karşılığı site arsaları www.hakangungor.com 0312 318 44 88 KAZAN Orhaniye’de (Ankara) sanayi imarlı 2.100 m(2) www.hakangungor.com 0312 318 44 88 SUBAYEVLERİ’nde (Ankara) muhtelif arsalar, binalar www.hakangungor.com 0312 318 44 88 Sahibi : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA 4 Eylül 2013 Çarşamba Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Sertaç EŞ : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear