Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sayfa 3 Temmuz 2013 Çarşamba a2 Kültür Sanat Kent GÖRÜNÜM A. Celal B NZET acbinzet@gmail.com Bakan sinemasız ilçeye çözüm önerisi getirdi: Sanat Okumaları ugün içinde bulunduğumuz durum üzerine B sağlıklı yorumlar yapılamıyorsa bunun ardında bilgi eksikliğimiz olduğuna inanalım. Hangi konu olursa olsun üzerinde yalnızca konuşmaya başlamanın ötesine geçilemiyor çoğunlukla. Çünkü günümüz eğitim sistemi böyle bir anlayışa geçit vermiyor. Konuşmalarımızın çoğunluğu benzer sözcüklerin ardı ardına dizilmesiyle oluşan yinelemelerden başka bir şey değil. Ondandır ki; özellikle sergi salonlarında sanat konusu açıldığında yorumlar hız kesmiyor, ama dişe dokunur bir sonuç da ortalarda görünmüyor. Aylık sanat kataloglarında sanatçı adı altında birçok kişinin “canlı performans”(!) duyuruları yayımlanıyor ama kimseler çıkıp da performansın zaten canlı kavramını içerdiğine değinmiyor. Elimizde bir Sanat Tarihi kitabı var. Basım tarihi 1929. İç kapağında baskı sayısının 3000 olduğu yazılı. Düş gibi geliyor insana. O günlerin yaklaşık 15 milyonluk Türkiye’sine bir bakalım, bir de günümüzün şişmiş 75 milyonluk sayısında ortalama 500 basan kitap sayısına… Aradaki ayrım ürkütmez mi? İmparatorluğun geri bıraktırılmış Anadolu’sundan çağdaş bir toplum yaratma uğraşının öncülerinin nasıl bir kültür seferberliğine kalkıştıklarını bundan güzel bir örnek açıklayamaz. Onca yoksulluk ve olanaksızlık içindeki devlet, toplumun kalkınması için hiçbir özveriden kaçınmıyor. Bu nedenle eğitim için Avrupa’ya ilk gönderilen kişilerin sanatçılar arasından seçilmesi boşuna değil. Resim derslerinin tüm okullarda her sınıfın programına yerleştirilmesi de yine o günlerin düşüncesi. Böylelikle sanat aydınlatmasıyla beslenen bilinçler çağdaş bir yaşama uzanan yollarda daha kolay ilerleyecektir. Yoksul Ankara’da sergi salonlarının açılması, sanatçıların yapıtlarına paralar ödenmesi hep daha güzel bir gelecek umuduyla yapıldı. Bilinçlenen bir toplumu yönetmenin güçlüğünü en çok da yöneticiler bildiğinden halkı bilgisiz bırakma yoluna gittiler. Genç beyinleri dogmatik ezber kalıplarla doldurup anlamını öğretmek istemediler. Çünkü anlamını bilenler nasıl safsatalarla kandırıldıklarını öğrenmekte gecikmeyeceklerdi. Öğrenmeyi unutanlarla dolu bir toplumda sanatın gereğine inananlara yer yoktu. Yaşamı başkalarınca biçimlendirilen insanların düşünmeye gereksinimi olmayacaktı nasılsa. Baştaki birilerinin her dediğini kutsayarak onun peşinden gidenler için okumak ve düşünmek gereksiz eylemlerdi. 84 yıl öncesinin bir sanat kitabına bakarken aklımızdan geçen düşünceler nereden nereye uçtu gitti. Bugünden bakınca, o günlerin atılımcı ve kararlı yurtseverlik duygularının yükselttiği yurdumuzun başka devletlerin, kurumların kuyruğuna takılıp sürüklenmesinin nedenlerinden birisi bu kanımca. Dünyayı yalnızca kendi ezberledikleriyle sınırlı sayan insan kalabalığının daha ilerilere gitme gibi bir ülküsünün olacağına kimseler inanmaz. Atatürk’ün “alnında ışığı ilk hissedenin” sanatçılar olduğu sözü boşuna söylenmiş değil. Sincan’da yoksa Etimesgut’a gitsinler İKLİM ÖNGEL BAŞKA KENT YAZILARI nartan99@gmail.com Feridun Büyükyıldız Sosyal Medyanın Tarihi “Twitter’ın derin tarihi Karadeniz bölgesinin kuşdilinde gizlidir” dersem, çok da yanılmamış olurum galiba. Twitter, sosyal bir ağ üzerinden cıvıldamak ise, en gerçekçisi Giresun ve Trabzon’da yapılmaktadır. Engebeli arazide kendi sosyal ağları üzerinden cıvıldayarak, ıslıkla anlaşan Karadeniz insanın birbirleriyle haberleşmeleri, sohbet etmeleri, kavga etmeleri ve hatta aşklarını anlatmaları hâlâ bu dille mümkündür. Anadolu’daki sosyal ağların tarihine biraz daha inecek olursak, halk ozanlarının, sözlü edebiyatın bir sosyal olgu ve bir sivil iletişim ağı olduğunu söyleyebiliriz. Sivil olan çoğu zaman muhaliftir. Kendine yarattığı özgürlük alanında, kendini ifade etme yolunu daima bulur. Susturamazsınız. Konuşturmazsanız cıvıldar. Islıkla, bağlamayla, şarkıyla, şiirle konuşur. Bolulu AlevîBektaşî halk ozanı Dertli’nin muhalif bağlamasını susturma düşüncesi ile Beypazarı Kadısı’nın “Saz çalmak haramdır. Onda şeytan vardır” fetvasına karşılık Dertli, yine sazı ile cevap vermiştir. Telli sazdır bunun adı Ne ayet dinler, ne kadı Bunu çalan anlar kendi Şeytan bunun neresinde? Abdest alsan aldın demez Namaz kılsan kıldın demez Kadı gibi haram yemez Şeytan bunun neresinde? Halkın kendini özgürce ifade etmesinde bir şeytan aramak, tarih boyunca egemenlerin şeytanî düşüncelerinden başka bir şey değildir. Oysa şeytan bunun neresinde? Ne bağlamanın telinde, ne bir kuşdilinde, ne de günümüz sosyal ağlarının tweetlerindedir. 60’lı yıllarda ise Türkiye bir ara dönemi yaşamakta, sözlü edebiyat yerini artık yazılı edebiyata bırakmaktadır. Gazeteli, dergili yıllar olmasına rağmen, halk kendi derdini, ciddiye alınmayan acısını paylaşabileceği bir sosyal ağ arayışındadır. 33’lük plaklardan kasetlere geçildiği dönemlere kadar uzanan, destancıların bağıra çağıra sattığı ispirtolu, mumlu saman kağıtlara basılmış mavi ve tek sayfa destanlar dönemi de sosyal medyanın önemli örneklerindendir. Mahalle aralarında halkın birkaç kuruş vererek satın aldığı, dönemin medyasının yazmadığı acılarını anlatan, elden ele dolaşan, bir süre sonra çekirdek külahı olsa da okunan iletişim aracı idi. “Bir cinayetin hazin destanı”, “Veremden ölen gencin destanı”, “Duvağı ile onu beklerken Bulgaristan’da öldürülen gencin destanı” gibi örneklerle dolu idi. Beşon kuruşa satılan destanlar sosyal olayları anlatır, halk okur, haberdar olur ve birlikte üzülürdü. Sivil bir iletişim örneği, sosyal yaşamın ürettiği bir medya şekli idi. Daha da geriye gidecek ve dünyadaki örneklere bakacak olursak, halkın iletişimini engellemek, halkı susturmak pek de mümkün gözükmüyor. Halk kendi matbaasını mavi gökyüzünde kuruveriyor. En eski tarihlerde dahi dumanla haberleşme, ekranı kocaman bir tür sosyal medya aracı değil midir? Yaz bütün duygularını, sal gitsin gökyüzüne. Aşkını dahi ilan et karşı tepeye. Herkes okusun. Büyük şefe dair ne kadar itirazın varsa yaz tüm gökyüzüne. Ne IP adresini, ne de kabiledeki çadırını bulup kimse susturamaz. Şimdi de öyle değil mi? Cıvıldıyoruz, ıslık çalıyoruz, tweet atıyoruz, biber gazı dumanı ile haberleşiyor, duvardan duvara yazışıyoruz. Değişen çok fazla şey yok aslında. Halen “karşıyız bazı şeylere.” Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, sineması bulunmayan Sincanlılar için pratik bir çözüm önerisi getirdi. Eryaman’ın Sincan’a yakınlığını işaret eden Çelik, Sincan’da oturan halka sinema için Etimesgut’a gitmeleri tavsiyesinde bulundu. Çelik, “Etimesgut sınırlarında olmasına rağmen Sincan’a yakın bir konumda bulunan Eryaman Avşar Optimum Ankara Sinemaları bölge halkına hizmet vermektedir” dedi. CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın Sincan’ın sinema, tiyatro ve park sorunlarını Meclis gündemine taşıdığı soru önergesine, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik imzalı yanıt geldi. Yanıtta 2012 verilerine göre, başkentin dördüncü büyük ilçesi Sincan’da, sinema salonu bulunmadığı ortaya çıktı. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik 479 bin 454 kişinin ikâmet ettiği Sincan’da sinema ihtiyacının komşu ilçe Etimesgut’tan karşılanabileceğini kaydetti. Çelik yanıtta, “Etimesgut sınırlarında olmasına rağmen Sincan’a yakın bir konumda bulunan Eryaman Avşar Optimum Ankara Sinemaları bölge halkına hizmet vermektedir” ifadelerini kullandı. ‘120 bin kişiye bir salon’ Yanıtta, Sincan’da toplam 4 adet tiyatro ve konferans salonunu bulunduğu da ortaya çıktı. Yanıttan 120 bin kişiye bir salon düştüğü anlaşılırken, “Okulların bir kısmının çokamaçlı salonlarında, okullar arası tiyatro gösterisi yapılmaktadır. Bakanlığımız Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne bağlı Ankara Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü 11 sahne ve 3 bin 842 koltuk kapasitesi ile Ankaralı sanatseverlere hizmet vermektedir” denildi. Bakanlık topu Anakent’e attı İlçede toplam 273 park bulunduğunun belirtildiği yanıtta, 255 tanesinde çocuk oyun grubunun yer aldığı kaydedildi. Önergede, bakımsızlığı ve pisliğinden şikâyet edilen Harikalar Diyarı’na ilişkin olarak da “İlçede bulunan Harikalar Diyarı’nın bakım ve işletmesi ise Ankara Büyükşehir Belediyesi uhdesinde bulunmaktadır” açıklaması yapıldı. rtodonti Uzmanı Emre Çakır ile Mekatronik Mühendisi Gülşah Demirhan’ın Ankara Dedeman’da yapılan düğününde siyasiler bir araya geldi. Çiftin nikâh şahitliğini CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin yaparken, nikâhı Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Buğra Gökçe kıydı. Düğüne DSP Genel Başkanı Masum Türker, CHP Parti Meclisi üyeleri Umut Akdoğan ve Gül Çiftçi, işadamı Sadettin Saran katıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı genç çifte mutluluklar dileyerek, “Biz kimileri gibi açık artırmayla çocuk istemiyoruz. Vatana millete hayırlı evlat istiyoruz” derken, işadamı Sadettin Saran, “Siyasetten uzak biri olarak Fenerbahçeli çocuklar istiyoruz” görüşünü dile getirdi. DSP Genel Başkanı Masum Türker de “Direnişçi çocuklar istiyoruz” dedi. Çiftin düğün arabasının plakasındaki “diren bekârlık” yazısı da dikkat çekti. ‘Diren bekârlık’ O ‘Doğaya Dokunuyorum’ ankaya Belediyesi’nin çoÇ cukların doğa bilinci kazanarak doğaya sahip çıkmaları için ilkini geçen sene düzenlediği “Doğaya Dokunuyorum” projesinin ikincisinin tanıtımı belediyenin, Yılmaz Güney Sahnesi’nde gerçekleştirildi. Eğitimöğretim döneminin bitmesiyle çocukların yaz tatilinde doğayla bire bir iletişim kurmaları amacıyla 120 Temmuz tarihleri arasında sürecek etkinliklerde çocuklar izcilik kampından drama çalışmalarına, bisiklet şenliğinden ağaç dikimine kadar çeşitli etkinliklere katılacaklar. Tüm etkinliklerin ücretsiz olacağı proje kapsamında Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Ankara Temsilciliği, Türkiye İzcilik Federasyonu Ankara İzcilik İl Temsilciliği, Aktif Felsefe Gurubu, Sinemart, Oyun ve Tiyatro Kulübü (OYTAT) ile Delta Bisiklet kuruluşları da aktif olarak çocuklara eğitim verecek. Yaklaşık 3 hafta sürecek etkinliklere, yaşları 912 arasında değişen 300 çocuk katılacak. AGEM Avrupa turnesinde Avrupa turnesine çıktı. Ekip turnenin ilk durağı Makedonya’nın turizm merkezi Ohrid’de 29 Haziran02 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen Ohrid Gölü Uluslararası Folklor Festivali’ne katıldı. Gerçekleştirilen kortejde ekip Ohridlilerden ve turistlerden büyük ilgi gördü. Ekip festival kapsamındaki ilk gösterisini de önceki akşam Ohrid Meydanı’nda gerçekleştirdi. Ekip eğitmenleri tarafından Türkiye’nin yedi bölgesinden derlenen oyunlardan oluşan “Anadolu Güneşi”ni sergilediler. AGEM ekibi diğer gösterilerinde Ohridli sanatseverlere Artvin yöresinin hareketli oyunlarını ve Roman oyununu sergileyecekler. Ekip Avrupa turnesi kapsamında 0407 Temmuz tarihleri arasında Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’ta düzenlenecek 11. Uluslararası Folklor Festivali’ne katılacak. nkara’da 2001 yılından beri halkoyunları, kriket, basketbol A ve çim hokeyi dallarında faaliyet gösteren Anadolu Gençlik Eğitim Merkezi Gençlik ve Spor Kulübü (AGEM) AGEM ekibi daha sonra 2025 Ağustos tarihleri arasında CIOFF tarafından Ukrayna’nın Poltava bölgesinde düzenlenecek olan Guelder Rose Summer in Dnipro Festivali’nde de yer alacak. SATILIK ARSA ÇORLU’da 11.000 m(2), 15.000 m(2) inşaat alanlı www.hakangungor.com 0312 318 44 88 KAZAN Orhaniye’de (Ankara) sanayi imarlı 2.100 m(2) www.hakangungor.com 0312 318 44 88 SUBAYEVLERİ’nde (Ankara) muhtelif binalar arsalar www.hakangungor.com 0312 318 44 88 OTİZM? ERKEN MÜDAHALE HER ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİR!!! “Ne İLGİ’si var?” demeyin. Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr İLGİ OTİZM DERNEĞİ 0312 436 35 43 3 Temmuz 2013 Çarşamba : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Sertaç EŞ : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER C MY B