23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sayfa 10 Temmuz 2013 Çarşamba a4 Gezi’nin ardından... Yaşam Spor SPORDA YORUM Erdinç Sezen Doktor adayı öğrenci, eylemlerde yaşadıklarını anlattı: ‘Polisle çatışmaya zorlandık’ İKLİM ÖNGEL erdincsezen@hotmail.com Sporda Seyirci Etkeni aşlıkta da belirttiğimiz gibi bu haftaki B yazımızın teması spor seyircisi. Dünyada ve ülkemizde sporu güzelleştiren ve toplumları kaynaştıran unsur; her daldaki sporcuyu heyecanlandıran, coşturan ve sonuca gitmeyi teşvik eden, kuşkusuz izleyenlerdir. Geçtiğimiz ay başlayan ve biten Akdeniz Oyunları, devam eden U20 Dünya Kupası Şampiyonası’nı irdeleyelim istedik. Bu organizasyonlar, önümüzdeki yıllarda çok istediğimiz Olimpiyat Oyunları ve Avrupa Futbol Şampiyonası gibi organizasyonların alınmasına bir ölçüde örnek teşkil edecektir. FIFA U20 turnuvasında seyirci sınavını geçemedik. Öyle karşılaşmalar oldu ki statta seyirciyi parmakla sayabilirdiniz. Teşvik için, stada seyirci çekebilmek için, FIFA’ya 12 yaş altı çocuklara yanlarında 2 büyüğü ile bedava maç seyrettirme özentisini dahi yaptırdık. İnsan ister istemez düşünüyor. Dünyada futbol ve diğer spor organizasyonlarında söz sahibi bu kuruluşlar, bu kısır döngüyü görmeyecekler mi? İstediğin kadar süper tesisler yap, süper organizasyonlar gerçekleştir, gelen kafileleri ağırlamaktan öteye gitmeyecek. Sporun ana unsurunun seyirci olduğu hiçbir zaman unutulmamalı. Tesislerin yanı sıra, seyirciyi teşvik etmek de bir hüner olmalı. Boş tribünler ve boş salonlar, futbolcuları ve diğer sporcuları tatmin etmez. Ayrıca işin bir de ekonomik boyutu vardır. FIFA, UEFA ve Olimpiyat Komitesi, o ülkedeki seyirci katılımını, reklam, televizyon yayınları ve sponsorların göstereceği ilgi gibi, temel unsurları değerlendirecektir. Bu anlamda, FIFA Asbaşkanı ve Organizasyon Komitesi Başkanı Jim Boyce, 20 yaş altı Dünya Kupası için, mükemmel hazırlık yapılmış olmasına karşın, seyirci sayısının düşüklüğünün hayal kırıklığı yarattığını belirtti. Boyce, 20 Yaş Altı Dünya Kupası’nın ilk 12 maçındaki ortalama seyirci sayısının dört binlerde kalmasından dolayı mutsuzluğunu dile getirdi. Bu turnuvanın Türkiye için harika bir fırsat olduğunu, şu ana kadarki seyirci sayısının düşüklüğü, Türkiye’nin yapmak istediği diğer organizasyonlarda şansını azaltacağını da ileri sürdü. Ulusal takım maçlarında dahi stadı dolduramadık. Sonuç olarak, seyirci faktörü, tüm spor karşılaşmalarının olmazsa olmazıdır. Bizim gözlemlerimizi yabancı otoriteler de doğrular nitelikte açıklamalarla teyit etmişlerdir. Federasyon son noktayı koydu: 604 Birkaç hafta önce yabancı futbolcu sayısı ile ilgili yazımızda 604 formülünden bahsetmiş, kulüp başkanlarının tepkisini dile getirmiştik. Federasyon, geçtiğimiz hafta kesin kararını verdi. Başkan Yıldırım Demirören yaptığı açıklamada, kararın zaten bir yıl önce alındığını, 17 kulübün itirazını değerlendirdiklerini, kararın kesin olduğunu söyledi. Yabancı futbolcu ile başarının gelmeyeceğini biz de yazılarımızda belirtmiştik. Federasyon da aynı yönde görüş açıklayarak, yabancı sayısına son noktayı koydu. Kararın ardından açıklama yapan Kulüpler Birliği Vakfı Onursal Başkanı İlhan Cavcav “TFF 17 kulübün değil de kimin federasyonu, anlamadım” diye tepki gösterdi. Gezi olaylarında; tutuklanmalarıyla, darp edilmeleriyle ve en çok da yaralılara yardım için ilk koşan olma özellikleriyle öne çıkan tıp öğrencileri, yaşadıklarını ve tanık oldukları olayları Cumhuriyet Ankara’yla paylaştı. ‘Yardımı engellemeye çalıştılar’ Başkette polis şiddetinin başladığı 31 Mayıs gecesinden itibaren yaralılara yardım için sokağa çıktığını söyleyen Şahin Atakan Bayır, “Biz kendi görevimizi yapmak için alandaydık. Ancak yaralılara müdahalemiz engellenmeye çalışıldı. Polis hekimlere bilinçli şiddet uyguladı” dedi. “Polise taş atarken değil yardım ederken vuruldum” diye isyan eden Bayır, gaz kapsülüyle vurulma anını şöyle anlattı: “Kızılay’da bacağı kırılan bir kişinin bacağını sabitlemek için uğraşıyordum. Üzerimde önlük vardı. Yardım ettiğim, hekim olduğum her halimden belliydi. Bu sırada direk hedef alınarak karnımdan vuruldum. Bu şiddet biçimi, yardımların engellemeye çalışıldığının göstergesidir. Bu gibi yöntemlerle caydırmak için ellerinden geleni yaptılar. ‘Hekimler yaralılara müdahale edilmediğine dikkat çeken Bayır, “Hayati tehlikesi olsun olmasın ilgilendiğimiz hastaları elimizden kaçırdılar. Biz yeri geldiğinde yaralı polislere de yardım ettik, insan ayrımı yapmadık. Biz düşman değiliz. Ama eylemler boyunca böyle davranıldı” diye isyan etti. ‘Hani Atatürk nerede?’ Pek çok sağlıkçının müdahale sırasında gözaltına alındğını ve hakarete uğradığını söyleyen Bayır, polislerin sağlıkçılara, “Sen bu o..çoçuklarına neden yardım ediyorsun, sen de onlar gibi terörist misin, Allah’ın yok mu, siz kimin askerisiniz, hani nerede Atatürk?” şeklinde sorular yönelttiklerini kaydetti. ‘Tahrik edilmek istendik’ Bayır revirde aralarına bir adamın girdiğini ve hastalara bakarken, “Burada niye uğraşıyorsunuz, gelin Tunalı’da polisle çatışalım” şeklinde sözler söylediğini belirtti. Bayır kimliğini net bilmediği bu kişiyle ilgili, “Binanım çevresi polisler tarafınan sarılmıştı. Kaçacağımız yeri polise bildirdiğini fark ettik. Bizi sürekli polisin olduğu yere çekmeye, tahrik etmeye çalıştı. Tek aklıma gelen sivil polis olduğu” diye konuştu. yardım etmesin. Yaralılar sokakta yerlerde kalsın ve ibreti alem olsun’ diye umduklarını düşünüyorum. Ama sağlıkçılar bu görüntülerin olmasına izin vermedi.” ‘İlaç girişi engellendi’ Özellikle ilk günler revirlerde ilaç sıkıntısı yaşandığına dikkat çeken Bayır, “Getirdiğimiz ilaçla rı revirlere sokmamızı polis engelledi” dedi. Bir kafenin revir olarak kullanıldığı sırada polisin reviri basarak kafede çalışanları dahi dövdüğünü söyleyen Bayır olayı, “Orada baristalar, garsonlar yani ekmeği peşinde olan insanlar vardı. Polislerden bayağı dayak yediler. Dayak anında ‘Biri terörist, diğeri teröriste yardım eden doktor, size ne olu yor, siz kimsiniz’ diye bağırıyorlardı” sözleriyle anlattı. ‘Yaralıları yaka paça götürdüler’ Polislerin yaralılara yaklaşımlarının da çok kötü olduğunu vurgulayan Bayır, “Müdahalesi bitmeyen, açık yaralı bir hastayı yaka paça tutup götürdüler” dedi. Savaş durumunda dahi hekime Ankara Taksim’e ses verdi aşkent Dayanışması bileşenleri, Taksim DaB yanışması temsilcilerinin gözaltına alınmasına ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklama, Yüksel Caddesi’nde İnsanlık Anıtı önünde gerçekleştirildi. Başkent Dayanışması adına Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreter Üyesi Candan kamusal alanların insanlarla zenginleştiğini belirterek, “Kamusal alanlar, parklar halka kapatılamaz” dedi. Kamusal alanların, parkların, özgürlüklerin geri verilmesini istediklerini söyleyen Candan, “Taksim Dayanışması, temsilcileri Taksim’de gözaltına alındı. Bu baskı sürecini kabul etmiyoruz. Gözaltılar serbest bırakılana kadar her gün saat: 18.00’de Güvenpark’ta buluşacağız” dedi. ‘Bu ileri faşizm’ Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Atalay ise gözaltıları, “devletin provakasyonu” olarak niteledi. Atalay, “Korku imparatorluğu yaratılmak istense de mücadele yükseliyor. 36 kişinin daha basın açıklaması bile yapmadan, gözaltına alındığı o fotoğrafı unutmayın, o fotoğraf polis devleti olduğumuzun kanıtıdır. Bu baskılar ileri faşizmdir” dedi. Karaşar’da buruk festival aşkentin gizli cenneti, Karadeniz’i B aratmayan geniş yaylalarıyla ünlü Karaşar’ın 15. Yayla Festivali önceki gün son kez gerçekleşti. Karaşar Beledieyesi’nin seçimlerde kapanacak olması, festivalin buruk geçmesine neden oldu. Festivalde Karaşar’ın yetiştirdiği genç sanatçılar Ali Can Ak, Mert Özkan, TRT sanatçıları Ferhat Karaca, Mert Kılıç Çankaya Belediyesi sanatçısı Zeynep Karababa ve Tolga Sağ sahneye çıktı. Festival sırasında “Her yer taksim her yer direniş” sloganı atılarak, Eğriova’dan Gezi Parkı’na selam gönderildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın, CHP Ankara milletvekilleri Aylin Nazlıaka, İzzet Çetin, CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, CHP Ankara İl Başkanı Zeki Alçın, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Ayaş Belediye Başkanı Ali Başkaraağaç, Beypazarı Belediye Başkanı Cengiz Özalp, Beypazarı CHP İlçe Başkanı Ali Uysal, Beypazarı MHP İlçe Başkanı Ahmet Uzunoğlu, Beypazarı AKP İlçe Başkanı Avni Erdoğan, Beypazarı Kaymakamı Mustafa Kaya, Ankara Kulübü Başkanı Metin Özaslan katıldı. Karaşar Belediye Başkanı Ali Özdamar, Anayasa Mahkemesi’nin Bütünşehir Yasası’nı iptal etmemesi durumunda 85 yıllık belediyenin kapanacağını kaydetti. Özdamar, “Belediyemizin kapısına kilit vurulacak. Bu belediye olarak düzenlediğimiz son festival, bende son belediye başkanınız olacağım. İçimiz buruk, içimiz kırgın, Karaşarlının bu belediyemizin kapısına kilit vuran bu yasaya tepkisini sandıkta vereceğinden hiçbir kuşkum yok, Karaşarlı bunu asla unutmayacaktır” dedi. Karaşar’ın hizmet için başka belediyelerin insafına terk edildiğini söyleyen Özdamar, “İnanıyorum ki bir başka iktidar döneminde Türkiye bu yanlıştan geri dönecektir. Belediyelerimiz yeniden açılacaktır” diye konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Günaydın, 30 Mart 2014 seçimlerinde Karaşar’ın Belediye Başkanlık levhasını geçici olarak “Demokrası Müzesi”ne bıraktıklarını kaydetti. Günaydın, “O levhayı CHP iktidarında tekrar yerine dikeceğiz” dedi. Çatıda çıkan yangın korkuttu evlet Hava Meydanları İşletmesi Genel D Müdürlüğü (DHMİ) binasında yangın çıktı. Konya yolu üzerindeki Genel Müdürlük binasında saat 14.30 sıralarında çıkan yangına Anakent Belediyesi itfaiye ekipleri müdahale etti. Yangın nedeniyle DHMİ binası boşaltıldı. DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal, yaptığı açıklamada, yangının çatı katında devam eden çalışmalar nedeniyle çıktığının tahmin edildiğini kaydetti. Minibüsün yolcusu artıyor eclis’te görüşmeleri süren TorM ba Yasa kapsamındaki düzenleme ile yolcu taşımacılığında kullanılan minibüslerin kapasitesi “14+1’den 16+1’e” yükseltildi. Minibüçüler Esnaf odası bu düzenlemeyi memnuniyetle karşılarken, araçların engelsiz duruma getirmenin kendilerini mağdur edeceğini savunuyor. Yasa ile minibüs tanımının değişmesi ve bir seferde oturarak taşınabilecek yolcu sayısının 14’ten 16’ya çıkarılması Ankaralı esnafı memnun etti. Minibüs modellerinin değişmesiyle yolcu koltuğu sayısının artmasına karşın, yasal düzenleme bu gelişmeye ayak uyduramamıştı. Torba Yasa kapsamında güncellenen durum Törende konuşan Ankara Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanı Hacıbekir Gani, yasanın değişmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Gani, “Yasal boşluk nedeniyle çok fazla zorlanmıştık. Bu tanımlama sektöre ciddi anlamda hareket ve ivme kazandıracak” dedi. Törende AKP’li Şahin ile Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesi Başkanı Altıntaş’a plaket verildi. ‘Minibüsler engelsiz olmaz’ Törende konuşan ANKESOB Başkanı Mehmet Yiğiner, minibüslerin engellilere uygun duruma getirilmesi süresinin dolduğunu anımsattı. Yiğiner, “Eğer bu kanun ertelenmezse Türkiye’de ceza yemeyen dolmuş kalmaz” dedi. Yiğiner şöyle konuştu: “Şehir içinde toplu taşıma yapan minibüsleri engellilerin kullanımına uygun hale getirmeleri için tanınan süre doldu. Odamıza, ‘Araçlarınızı engellilere uygun hale getirin’ diye bir yazı yazdılar. Biz de, ‘Araçlarımızı engellilere uygun hale getiremeyiz, teknik açıdan mümkün değil’ diyerek karşı bir yazı yazdık. Bunu istemediğimiz için değil, esnafının ciddi şekilde mağduriyetine yol açacağından ve gerçek anlamda şartlarımıza uygun olmamamasından dolayı yapamayız.” ile fiili durum örtüşmüş olacak. Değişiklik, yasanın tamamının Meclis’ten geçmesi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onaylamasının ardından yürürlüğe girecek. Konuya ilişkin Minibüsçüler Esnaf Odası’nda bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya, AKP Çankırı Milletvekili İdris Şahin, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Yiğiner, Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesi Başkanı Hamza Altıntaş ve esnaf katıldı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear