Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sayfa 5 Haziran 2013 Çarşamba a2 Kent Kültür Sanat ‘Her an çıkabilir’ umudu İKLİM ÖNGEL Ankara Emniyeti önünde, 2 gündür gözaltına alınanların yakınları bekliyor. Baronun avukatlarından yakınlarının nerede ve nasıl olduğuna dair bilgi almak isteyenler, dışarı çıkan her avukatın etrafını sarıyor. Yarım saatte bir dolaşan gözaltı listelerinde herkes yakınının ismini arıyor. Gözaltındakiler ile ilgili, “Yarın çıkacaklar”, “İsimler 1 saate kadar kesinleşecek” şeklindeki haberler, neye inanacaklarını şaşıran aileleri umutsuzluğa sürüklüyor. “Her an serbest bırakılabir” ihtimali, ailelerin Emniyet’in önünden ayrılmasını engelliyor. Kanlı gözaltı Bekleyiştekiler, emineyete EGO otobüsleriyle getirilen yeni gözaltılarını da direk görebiliyor. Aileler tarafından alkış ve ıslıklarla halk kahramanları gibi karşılananlar, otobüsün camlarından el sallayıp zafer işareti ile karşılık vererek, morallerinin yüksek olduğunu gösteriyor. Aileler, otobüsle getirilenlerin bir kısmının kan içinde olduğunu belirtirken, ara ara emniyete ambulansların geldiğini söylüyor. Emniyet’te kolleftif yaşam Gece gündüz demeden bekleyişi sürdürenler, uzun zamandır orada olmanın bilinciyle yeni gelen aileleri güler yüzle karşılıyor. Grup halinde arkadaşlarını bekleyen üniversite öğrencileri; su, meyve suyu ve gazlı içeAnkaralı aileler ise ara ara evlerine gidip birkaç termos dolusu çay, kek ve böreklerle geri dönüyor. Öğrenciler ve aileler sayesinde kimsenin aç kalmadığı yerde, gece için kilim battaniye hatta yastık dahi bulunuyor. Sınırlı sayıda olan malzemeler de sırayla kullanılıyor. İçerden gelecek yeni bir liste ya da haber beklentisi yüzünden uyumak için bile araçlara gidilmiyor. Bekleyenlerin şanslısı Kuçu Bekleyişi başından beri takip edenlerin başında ise ailelerin “Kuçu” dediği yavru bir köpek geliyor. O kalabalık içinde yiyecek ve içeceklerden nasiplenen Kuçu, öğrencilerin üzerine örttüğü bir polarla herkesten rahat uyuyor. ‘Polis abi eve nasıl döneceğiz?’ Öğrenci ve çalışanlardan bir kısmı, sabah işlerine gideceği için evlerine dönmek zorunda kalıyor. Gece geç saatlere kadar bekledikten sonra, uyumak için eve gitmesi gerekenlerin en büyük sorunu da ulaşımı nasıl sağlayacakları. Evine dönmek isteyen bir öğrenci emniyetin önünde duran polislere, evinin Kolej’de olduğunu belirterek, “Eve nasıl döneceğim?” diye soruyor. Metro ve dolmuşla belli bir yere kadar gideceğini tarif eden polisler, “Sonrası yakın zaten, yürüyüverirsin” diyor. Öğrencinin “Yürüyenler içeri alınıyor, ya beni de alırlarsa” sözüne karşılık memurlar da “O kadar da abartmayın, yok öyle bir şey” diyor. GÖRÜNÜM A. Celal B NZET acbinzet@gmail.com ‘Adaletçe’ Karikatürler oğumuz için “Themis” adı anlam taşımaz. Ama, bir elinde terazi, ötekinde kılıçla Ç betimlenmiş gözleri bağlı kadını herkes bilir. Adalet tanrıçasıdır o. Ege’de eski bir kültürden bize geçmiş, yansızlık ve doğruluğu yansıtan evrensel bir simge. Gelin görün ki, gözleri kapatılmış kadın, günümüzde bu özelliklerinden arındırılarak başka bir kimlikle salınıyor ortaya. Zaten kadınla betimlenmesi batı düşüncesinden kaynaklanıyor. İşte o doğruluk ve adalet simgesi, günümüzde, adamına göre değişen bir kavrama dönüşmüş. Hani, “Hayvan Çiftliği”nde geçen bir söze tıpatıp uyarcasına. Onu anımsamadan geçmek olur mu hiç! “Bütün hayvanlar eşittir, bazıları daha fazla.” Burada dillendirilen eşitsizliğe karşı olan bir kavramdan söz ediliyor. Muhittin Köroğlu, bu evrensel olguya bakarak çizmiş bir dizi karikatürü. Onlara karikatür demek ne derece doğru olur bilemem. Bu, söz konusu sanatı geri plana atmak için kullanılmış bir söz değil. Ancak, karikatürün gül/ümse/mece yanını alarak ve daha çok da, acıyla karışık düşündüren işler koymuş ortaya. O açıdan bakıldığında, belki grafik ve resmin de eklendiği daha bileşik bir anlayışın anlatımı çalışmalar görüyoruz. Acıyla karışık olduğu neden geliyor akla? Çünkü adalet duygusu, toplumun, bireyleri arasında iç dengelerin korunmasını sağlayan en önemli kurumdur. Onun sarsıldığı dönemlerde kişiler arası ilişki değerlerinin azaldığı kadar, bireyin topluma ve giderek devlete karşı yargılarında da aşınma oluşur. Daha da ötesi, yarına olan güven duygusu yitime uğrar. İşte tüm bu endişeleri yüreğinde taşıyan sanatçı “Adaletçe” başlığı altında topladığı çalışmalarını Cumhuriyet Kültür Merkezi galerisinde görücüye çıkarmış. Onlar karşısında insanı, Adalet Tanrıçasının başına gelenleri bir dizi film izliyormuş duygusu sarıyor. Olanlara bakılırsa Adalet hanımın işi oldukça güç. Hele de, kadını ikinci planda sayan bir ideolojinin egemen olduğu böylesi topraklarda… Büyükler(!) karşısında işlemeyen bir kılıç, gözleri bağlıyken bilinmeze doğru çıkılan yol ve daha başkaları. En çok, havada savrulan adaletin tutunma çabaları görülmeye değer. Doğrusu, adaletin günümüzdeki durumuna bakarak, başka yerlerde konu araması yapmaya gerek yok. Muhittin Köroğlu, 1974 yılında bitirdiği Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nun ardından kendini bu alanda çalışmalara vermiş. Geçerken, Karikatürcüler Derneği yönetiminde uzun yıllar süren görevini de eklemek gerekir sanatsal etkinliklerine. Fotoğraf konusunda da başarı grafiğini yakalamış olan sanatçının asıl çalışmaları karikatür üzerine. “Şimdi Çevre Zamanı” ve “Şimdi Sevme Zamanı” başlığı altında topladığı yapıtlarını yurt içinde ve yurt dışında İtalya, İspanya ve Bulgaristan gibi birçok ülkede sergiledi. Adaletin içine düşürüldüğü durumları sanatçının gözüyle görmek adına izlenmeli. Üzülerek ama sanat tadında. cekleri saat başı ücretsiz olarak dağıtırken, “Başka bir isteğiniz var mı?” diye sormayı da ihmal etmiyor. Bestekâr çatışmaların merkezi MERT TAŞÇILAR Eylemlerin 5. gününde de Ankara uyumadı. Gündüz saatlerinde Güven Park’ta başlayan olaylar, Kızılay Meydanı, GMK Bulvarı, Atatürk Bulvarı ve Ziya Gökalp Caddesi’nde devam etti. Akşam 21.00 sularında başlayan tencere ve tavalı eylem başkentin dört bir yanına yayıldı. Olaylar gece saatlerinde Tunus Caddesi ve Bestekâr Sokak’ta yoğunlaştı. Başkentte gündüz başlayan çatışmalar ve gösteriler dün sabaha kadar sürdü. Akşam saat 21.00’da Batıkent, Mamak, Dikmen, Çankaya, Sokullu ve diğer semtlerde toplanan yurttaşlar sokaklara döküldü. Ellerindeki tencere ve tavaları birbirine vurarak “Hükümet is tifa”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları atıldı. Mamak’ta toplanan yurttaşlar, Cebeci üzerinden Kızılay’a yürüdü. Kızılay’a girmek isteyenlere polis müdahale edince çatışma çıktı. Yurttaşlar Kurtuluş Parkına mevzilendi. Yaklaşık 1 saat süren çatışmanın ardından Ziya Gökalp Caddesi, Kurtuluş Parkı ve Cemal Gürsel Caddesi’nin elektrikleri kesildi. Burada polisin ikinci saldırısının ardından da grup saat 00.00 sularında dağıldı Dikmen’de toplanan yurttaşlar da Kuğulu Park’a yürüdü. Burada toplanan yaklaşık 10 bin kişi sabah saatlerine kadar “Tayyip istifa” sloganları attı. Yurttaşlar gece ayaz olması nedeniyle ateş yakarak ısındı. Saat 01.00’dan sonra Tunalı Hilmi, Tunus Caddesi ve Bestekâr Sokak’a yayılan binlerce kişi yol üzerinde bulunan barikatları güçlendirdi. Gecenin ilerleyen saatlerinde Tunus Caddesi ve Bestekâr Sokak’ın Kennedy Caddesi kesişimine gelen binlerce kişi “Diktatör istifa”, “Tayyip istifa”, “Gaz bizde kafa yapıyor” sloganları attı. ‘Ooooleyyyy!’ Çevik kuvvet ekipleri gençlerin çoğunlukta olduğu binlerce kişiyi püskürtemeyince geri çekildi. Kennedy Caddesi üzerinde, “Orange smoke” denilen ve mide bulantısıyla kusmaya neden olan gaz bombası ve ses bombası kullanan çevik kuvvet ekipleri, yurttaşlara yalnızca üstlerine gelmemeleri için müdahalede bulundu. Polise karşı koyan yurttaşların en önünde yer alan ve “Eldivenliler” diye adlandırılan grup, gaz bombalarını polise geri fırlattı. Eline gaz bombası alan bir eldivenli, polisin yaklaşık 20 metre kadar yakınına koşarken arka sıralarda “ooooo” diye başlayan destek sloganları, gaz bombası fırlatılınca, “oleeeeyy” diyerek alkışlarla kutlandı. Bombalar altında davullu zurna Bestekâr Sokak’ta toplanan yurttaşlar, gaz bombaları altında eğlenmeyi de ihmal etmedi. Yaklaşık 5 bin göstericinin en önünde bulunan davulcu ve zurnacıların ezgileriyle oynayan göstericiler, yaklaşık 30 metre öteye düşen gaz bombalarını geri fırlattı. ‘Devrim tweet edilecek’ ZAYİ GAZİ Üniversitesi öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Onur ŞAHİN NÜFUS cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Can Berk ÜNAL KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. BESAM GÖKÇE ALTUNTAŞ DTÜ yerleşkesinden ayrılıp sloO ganlarla Yüzüncü Yıl Mahallesi’ni dolaşan öğrencilere mahalle sakinlerinden de katılım oldu. Yaklaşık 800 kişilik grup Dikmen Caddesi üzerinden Kızılay’a ulaşmak için Çetin Emeç Bulvarı‘na doğru yürüyüşe geçti, ancak Çukurambar kavşağında polisin biber gazı ve tazyikli su müdahalesiyle karşılaştı. Dağılan grup yeniden toparlandığında alana CHP milletvekilleri Namık Havutça, Kazım Kurt ve Ramazan Kerim Özkan da gelerek bir süre eylemcilerle konuştu. Gruptan, Yüzüncü Yıl’a geri dönerek eylemlerini dostane bir şekilde, Kızılay’a gitmeden gerçekleştirmelerini isteyen milletvekilleri olumlu yanıt alamadı. Eylemciler Kızılay’daki kitleye destek vermek istediklerini söyleyerek, kendileri yerine çekilmeleri için güvenlik güçleriyle konuşulmasının daha doğru olacağını belirtti. Bunun üzerine milletvekilleri polisle konuşmaya giderken, protestocu grup oturma eylemi yapmaya karar verdi. Yaklaşık beş dakika sonra polis art arda attığı gaz bombalarıyla oturmakta olan eylemcilerin üstlerine koşmaya başladı. Yüzüncü Yıl Semt Pazarı‘na kadar kaçan eylemciler dağılırken, semt sakinlerini ise güvenlik güçleri aleyhinde tezahürat yaptı. Gece boyu elliden fazla gaz bombasının kullanıldığı eylemler bittiğinde ise Yüzüncü Yıl duvarlarında “Devrim televizyondan gösterilmeyecek, tweet edilecek” anlamına gelen bu slogan kaldı. Sahibi : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA 5 Haziran 2013 Çarşamba Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr C MY B