23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sayfa 30 Haziran 2013 Pazar a4 Yaşam Kent 24 yaşındaki piyanist Eryılmaz, Mumcu’dan etkilendi, ‘Tepki’yi besteledi... ‘Tepki’nin bestesi erhaba. Bu haftadan itibaren her pazar günü, Türkiye’nin yetiştirdiği sanatçıları, Cumhuriyet Ankara’da ağırlayacağız. İlk konuğumuz genç besteci, piyanist ve orkestra şefi Erberk Eryılmaz. Genç besteci, piyanist ve orkestra şefi, 1989 doğumlu Erberk Eryılmaz, “Gençlerin, sokakta ‘tepki gösterdiği’, seslerini çıkardığı ve dinlettirdiği” şu günlerde Uğur Mumcu anısına bir eser yarattı: “Tepki...” Mumcu’nun 1975’te kaleme aldığı “Sesleniş” yazısından çok etkilenen Eryılmaz ile “Tepki”yi ve Mumcu’yu konuştuk... ‘Tepkisizlik, en büyük haksızlık’ İnsanların günümüzde bu kadar kolay öldürülmesi inanılır gibi bir şey değil. Her gün haberlerde gördüğümüz, duyduğumuz “Şurada 30 ölü, burada 40 ölü” gibi cümleler, bizi maalesef bu duruma alıştırıyor ve bu hale artık tepki göstermeyi bırakmış vaziyetteyiz. Böyle bir atmosferde insanlar, düşünen bireylerin öldürülmesini, politikacıların kendilerine hakaret etmesini, komşusunun başına gelen haksızlığı, çevresinde olanları umarsamıyorlar, tepki göstermiyorlar. Bana sorarsanız bu M MÜZİKLİ PAZAR Sonatıyla birinci Müzik çalışmalarına, 1994 yılında Aynur Özgür ile Samsun Belediye Konservatuvarı’nda başladı. Kırgızistan Devlet Sanatçısı Gülmira Tokombaeva ile çalışarak, 2000 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’na girdi. Hartford Üniversitesi’nin Hartt Müzik Okulu’na 2006 yılında tam burslu kabul edilen Eryılmaz’ın “İki Piyano ve Orkestra için Konçerto” bestesi Erm Media tarafından “Yeni Çağın Şaheseri” ödülünü aldı. Genç müzisyen, Amerika Besteciler Birliği ve Amerikan Besteciler, Yazarlar ve Basımcılar Derneği’nin düzenlediği yarışmada da 15 yaşında yazdığı piyano sonatıyla birinciliğe layık görüldü. Çalışmalarını halen Carnegie Mellon Üniversitesi’nde sürdürüyor. pek bir şey değişmemiş... Mesela Fazıl Say, yaşadığımız yıl içerisinde düşüncelerinden dolayı ceza aldı. Eğer herkes onun gibi düşüncelerini, tepkilerini dile getirse, hangi cesaretle dava açılabilecek böyle insanlara. Öyle bir durumda ne hapiste yer kalır, ne de mahkemelerde. Böyle geçen bir yılda yazdım, Tepki’yi. Tepkisizliğimize tepki olarak. Böyle karamsar düşüncelerle ülkemize geri dönünce, Gezi Parkı eylemlerini görmek çok heyecan verici. Umarım ülkemiz düşünen insanların, düşüncelerini özgürce, cesaretle söyleyen insanların ülkesi olur. Bunu derken elbette barışçıl, demokratik tepkilere, düşüncelere şiddet bulaştıranları, şiddetle bağdaştıranları da sonuna kadar kınamak gerekiyor. I 2006’dan beri, çok kısa sürelerle de olsa geliyorsunuz günümüzün en büyük hastalıklarından biri. Bu düşünceler, benim bu müziği yazmamı tetikledi. I Uğur Mumcu’nun Tepkisizliğe tepki... ülkemize. Oradaki yaşama kolay ayak uydurabildiniz mi? Amerika’daki çevremle buradaki çevrem arasında çok fark yok. Buradaki dostlarım, çevremdeki insanlar da özgürlükçü, oradakiler de. Belki bu benim düşüncelerimde öyle olduğu içindir. Benim Amerika’da en iyi öğrendiğim şey, bizi ayıranın esasında milliyetimiz değil, düşüncelerimiz oluşu. Düşüncelerimiz bir ise biz aslında aynı insanlarız. ‘Piyanistim, bağlama çalamam’ öldürülüşünden yirmi yıl sonra, müziğinizle toplumu sarsmaya, insanları tepki göstermeye çağırıyorsunuz... Öldürülüş biçimi, suikast da sizi çok etkiledi herhalde... İnsanların düşüncelerinden dolayı öldürülmesi inanılmayacak derecede korkunç bir şey. Mumcu, Sesleniş’inde “Öfkelerini bir gün bile karşısındakilere bağırmamış insanların gözleri önünde öldürüldük” demiş... Bu yazıyı yazdığında insanlar düşüncelerinden dolayı öldürülüyormuş, bu yazıdan 18 yıl sonra kendisi öldürüldü. Çok yakın geçmişte Hrant Dink de düşüncelerinden dolayı öldürüldü. Demek ki Türkiye’de yıllar boyu ifade özgürlüğü ve demokrasi adına tümü bizim ezgilerimiz aslında. Bu konuda ne söylersiniz? Benim müzik yazmamda iki sebep var. Bir tanesi isteklerimi, düşüncelerimi, arzularımı doğrudan yansıtmak. Diğeri ise, nasıl insanlar sevdikleriyle en güzel şeyleri paylaşır, benim için de böyle bir şey. Mesela bir horon, bir Silifke havası dinlediğim zaman nasıl heyecanlanıyorsam, orada sevdigim insanların da bunu tecrübe etmelerini arzularım, doğal olarak. Elbette ben zengin bir insan değilim. Türkiye’den yerel sanatçılar getirip orada konser verdiremem. O yüzden kendim yazmak zorundayım. Bunun dışında elbette piyanist ve orkestra şefiyim, bağlama ustası degilim. Bir türkü veya bir oyun havası dinlediysem, kendi yorumumla ona bir şey katmak isterim. Mesela Neşet Ertaş bir türküyü söylediği, çaldığı zaman, öyle özel, güzel çalıp söylüyor ki, onun çaldığını hemen bir saniyede anlayabilirsiniz. Benim de müziğimde arzuladığım şey bu. I Okuyucularımız eserlerine nasıl ulaşacaklar, kayıt yok bildiğim kadarıyla... İnternet üzerinden ulaşmaları en kolayı olacaktır. “erberkeryilmaz.com” veya “youtube”dan ulaşabilirler. I Besteleriniz de bizi yansıtıyor, Parkın üstüne teleferik SERTAÇ EŞ/SİNAN TARTANOĞLU AOÇ arazisinin üzerine tema park, 40 metre genişliğinde bulvar, Başbakanlık sarayı yapılmasının ardından başkentte ikinci bir “Gezi Parkı olayı” yaşandığı ortaya çıktı. Anakent Belediyesi’nin “fiyat pahalılığı” gerekçesiyle bir kez iptal edip ardından tutarı açıklanmadan Leitner firmasına yaptırılması kararlaştırılan Şentepe Teleferik Projesi başladı. Bu kapsamda metro istasyonu ile Çiğdemtepe arasında kalan 4 durak Yenimahalle sınırlarında, 5. durağın ise Keçiören sınırları içerisinde yar alması planlanıyor. Çamların üzerine durak Anakent Belediyesi’nce yapılan planlamaya göre hattın ikinci durağı Yenimahalle’deki Yunus Emre Parkı’na denk geliyor. Yeşil alanın büyüklüğü 1475 metrekare, üzerinde 35 tane en az 4050 yaşında karaçam bulunuyor. İstasyonun yapıla bilmesi için yeşil alanın tahrip edilmesi kaçınılmaz görünüyor. Kuruldu, söküldü Teleferik istasyonunun kurulacağı Yunus Emre yeşil alanına önceki akşam saatlerinde inşaat paravanları kurulmaya başlandı. Ancak gece ilerleyen saatlerde paravanlar kaldırıldı. Sabah olduğunda parkın çevresinde paravan ve diğer inşaat malzemele rine ilişkin hiçbir şey bulunmuyordu. Cumhuriyet Ankara, paravanların kurulumunu ve sökülmesini de fotoğrafladı. Nakil olanaksız İstasyonun yapımının planlandığı alandaki ağaçların başka bir yere nakledilmesinin ise olanaksız olduğu dile getirildi. Cumhuriyet Ankara’nın görüşünü aldığı uzmanlar şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu mevsimde, bu iklimde 40 yaşındaki ağacın başka bir yere taşınması mümkün değil. Bir kere bu ağaçlar taşınmaya alıştırılmamış. Taşınacak ağaçlar alıştırılır, birkaç kez nakil yapılır ve ağaçlar da saçak kök oluşturmaz. Ama 40 yıldır burada olan ağaçların taşınması mümkün değil, tutmazlar. Aralarında kaç metre var, birini sökerken diğeri zarar görür mü bunlar da düşünülmesi gereken şeyler.” ‘Gözümüz gibi bakıyoruz’ Parkın hemen karşısındaki Güzeltepe Taksi Durağı’nın şoförleri ise mesken üzerinden geçecek teleferik hattına karşı olduklarını belirterek, “Hattın geçebileceği başka yerler de var. Hiçbir tehlike yaratmadan, teleferiğin geçmesi mümkün. Buradan geçirmek zorunlu mu? Buradaki ağaçlara yazık değil mi? Biz bu ağaçlara 30 yıldır gözümüz gibi bakıyoruz” tepkisini gösterdi. Yetkin’den‘Ramazan zammı’ uyarısı ZD Başkanı İbrahim Yetkin, yaptığı yazılı açıkT lamada, Ramazan ayında gıda tüketiminin artması nedeniyle zam fırsatçılığı konusunda uyardı. Ramazan ayının yaklaşmasıyla her yıl yaşanan spekülatif fiyat artışlarının yine gündemde olduğunu vurgulayan Yetkin, şu değerlendirmeyi yaptı: “Ramazan dolayısıyla bu ürünlerde fiyat artışını gerektirecek bir durum söz konusu değil. Kaldı ki son günlerde et fiyatlarında yüzde 710 arasında bir artış gerçekleşmiş bulunmaktadır ve bu artış da spekülatiftir. Daha çok Ramazan ayı fırsatçılığı suçlamalarını ortadan kaldırmak için et ticareti yapan kesimlerin bir taktiğidir. Nitekim 120 bin et üreticisini temsil eden Kırmızı Et Üreticileri Birliği adına yapılan açıklamada da bu artış Ramazan fırsatçılığı olarak değerlendirilmiştir. Et ve Süt Kurumu’nun, söz konusu spekülatif hareketleri dizginlemek için kıymada yüzde 4, kuşbaşında yüzde 2.2 indirim yapması da et sektöründe bir sıkıntı olmadığının göstergesidir.” Bakliyat fiyatlarında da fiyat artışını gerektirecek bir faktörün bulunmadığını belirten Yetkin, toplam bakliyat üretiminde geçen yıla kıyasla iklim koşullarına bağlı olarak bir miktar artış beklendiğini anımsattı. Buğday üretiminde beklenen artış nedeniyle bulgur fiyatlarında düşüş beklendiğini kaydeden Yetkin, bazı önemli bakliyat firmalarının da Ramazan’da zam yapmayacağını açıkladığını anımsattı. Yetkin, iklim koşullarının uygun olduğunu, sebze ve meyvede önümüzdeki dönemde fiyat düşüşlerinin beklendiğini de sözlerine ekledi. Belediyeyardımakoştu rem Sarıtepe ve yan komşusu İlyas Atasoy’un Şentepe’deki evleri, dün akşamüstü çıkan yangında küle döndü. İlk belirlemelere göre yangın, çocukların otları tutuşturması sonucu ortaya çıktı. Yangında talihsiz ailelerin bütün eşyaları ve evleri kullanılamaz hale gelirken yangın sırasında içerde kimsenin bulunmaması faciayı önledi. Haberi alır almaz yangın yerine giden Yenimahalle Belediye enimahalle Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü’nde çalıY şarak geçimini sağlayan MuharBaşkan Yardımcısı Gürol Karahisarlıoğlu ve belediye ekipleri olay yerine vardıklarında söndürme çalışmaları sürüyordu. Mağdur ailelerin yanında olduklarını ve ellerinden gelen her türlü yardımı yapacaklarını belirten Karahisarlıoğlu, “Talihsiz bir olay. Can kaybının olmaması sevindirici. Arkadaşlarımız tespit çalışmalarını yapacaklar ve ailelerimize gereken yardımı yapacağız. Mağdur vatandaşlarımızın yanında olmak boynumuzun borcu” dedi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear