26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sayfa 7 Mayıs 2013 Salı a4 KENT Yaşam Trafikte ‘in’, maganda ‘out’ eknolojiyi takip etmeyenler, belki konusu “siyaseten” biliyordur. Malum Cumhurbaşkanı Abdullah Gül geçen yıl ABD’yi ziyaret ederken Silikon Vadisi’ne de gitmişti. Gül ve eşi Google’ın geliştirdiği sürücüsüz TEKNO otomobile DIRDI binip bir Deniz Araboğlu teknodirdir@gmail.com tur da atmıştı. Küçük boyutlu otomobilin içerisinde Google yöneticisi ile Gül çiftini binince, “sıkışık” bir görüntü çıkmıştı arka koltukta! İşte Google’ın o meşhur otomobilinin “dünyayı nasıl gördüğü” ortaya çıktı bu kez. Yolda ilerlediği her saniye 750 MB gibi büyük bir veri miktarı toplayan sürücüsüz otomobiller, yolda ilerlerken T R yerdeki izmaritin bile farkındaymış meğer. Anlaşılan o ki, sürücüsüz otomobiller “in” oldukça, trafik magandaları “out” olacak. Ne hoş! Google, sürücüsüz otomobili Toyota Prius üzerinde tasarladı. Sürücüsüz Prius’un çevresini algılama kapasitesi de teknolojik gelişmeleri kâr amacı gütmeden destekleyen “Xprize” şirketinin etkinliğinde gözler önüne serildi. Gözlemciler izlenimlerini “Otomobil yolda sigara izmariti tespit ederse, araçların arasında bir yaya olabileceğini düşünüyor. Eğer bir top fark ederse, yolun kenarında çocukların oynuyor olabileceğini değerlendiriyor” sözleriyle aktardı. Ankaragücü 2. Lig’de MERT TAŞÇILAR A Ehliyeti bile var rafik magandalarının bile ehliyeti olur da, sürücüsüz otomobilin olmaz mı? O da oldu. Google’ın geliştirdiği sürücüsüz otomobil ABD’nin Nevada eyaletinde ehliyet almayı başardı. Toyota Prius marka otomobil 224 bin kilometrelik test sürecinde yalnızca bir kez kazaya karıştı. Başka otomobil şirketleri de Nevada eyaletinde sürücüsüz araçları için onay almaya çalışıyor. Otomobilin tavanında trafikte “diğerlerini” görmesi için kameralar, radar sensörleri ve lazer menzil tespit cihazı bulunuyor. Google mühendisleri aracı daha önce California eyaletinde uzun süre test etmiş, otomobil San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü’nden geçmişti. Yazılım mühendisi Sebastian Thrun, otomobilin 224 bin kilometreyi arkadan bir aracın hafifçe çarpması dışında kazasız tamamladığını belirtirken, Nevada Trafik İşleri Müdürü Bruce Breslow, sürücüsüz araçların geleceğin otomobilleri olduğunu T söyledi. Nevada eyaleti otonom araçlara izin vermek için geçen yıl mart ayında kanunlarını değiştirmişti. Araca trafikte tanınması için kırmızı plaka verilecek. Uzmanlar, trafik kazalarının çoğunun insan hatasından meydana geldiğine ve otonom bir aracın bilgisayarları, sensörleri ve diğer sistemleri kullanarak, trafiği daha hızlı analiz edebildiğine ve güvenli yolculuk sağladığına dikkati çekiyor. ABD’deki başka eyaletler de bu araçlara onay vermek için kanunlarında benzer değişiklikler yapmayı planlıyor. nkaragücü son karşlaşmasında Denizlispor’a kendi evinde 30 yenilince küme düştü. Başkent ekibinin karşılaşmasında, Denizlispor’un golünü 21. dakikada Üstün Bilgi kaydetti. İlk yarının sonlarına doğru 42. dakikada Serkan, 45. dakikada Timur kırmızı kart görerek Ankaragücü’nü 9 kişi bıraktı. İkinci yarının 58. dakikasında Bilal Gülden de kırmızı kart gördü ve Ankaragücü kalan süreyi 8 kişi oynamak zorunda kaldı. Denizlispor 63. dakikada Umut’un golüyle farkı ikiye çıkarmasının ardından konuk takım oyunu kontrol altına aldı. Oyunun 69. dakikasında ise konuk ekip Denizlispor’dan Burak Solakel kırmızı kart gördü. 10 dakika sonra Ankaragücü’nde bu sefer Bilal Gündoğdu da kırmızı kart görerek oyun dışında kaldı. Başkent ekibinin 7 kişi kalmasının ardından 81. dakikada konuk ekip Arif İsayev’in golüyle skoru 30’a getirdi. Kalan sürede başka gol olmadı ve Denizlispor, maçı 7 kişi tamamlayan Ankaragücü’nü 30 mağlup etti. Ankaragücü bu skorla birlikte kümeye düşerken taraftar grubu Gecekondu internet sitesinden açıklama yaptı. Açıklamada, “103 yıl sonra, yani tarihimizde ilk kez 2. Lig’e düştük. Bu takım bozulmazsa, çok durmayız o lige bu takım bu oyunla çok fazla. Takım bozulmasın seneye tekrar döneriz Allah’ın izniyle. Tekrar diyoruz, saha içinde değil saha dışında yenildik... Ama gururla herkesin takdirini kazanan hiçbir takıma ezilmeden başa baş oynayarak haftalar öncesinde düşer denilen takımın şansını son haftaya taşıyarak onurumuzla veda ediyoruz. Tekrar geleceğiz” denildi. Ankaragücü’nün onur savaşı aşkentin futbolda yüz akı ulu çınarı nihayet içinden B kemirenlerin tutsağı oldu ve PTT Birinci Lig’den sonuncu olarak küme düştü. Gerçi daha bir maçı var. Kazansa da kaybetse de kıymeti harbiyesi yok. Çünkü, sıralamada ligin dibine demir atmış bulunuyorlar. Ankara’nın sarılacivertli güzide kulübünün mazisine baktığımız zaman gerçekten insanın gözleri kamaşıyor. PTT Birinci Ligi’nde Ankaragücü ligin başında başarılı değildi. Çünkü yönetimdeki kargaşa futbolculara kadar ulaşıyor ve sonucu da etkiliyordu. Sürekli değişim umutları tüketirken, başka yöneticilerle umut dolu sonuçlar alınmasına vesile oldu. Genç futbolcuların canlarını dişine takarak sahada ter dökmeleri kulüpte canlılık getirdi. Başkan Mehmet Yiğiner ve teknik direktör Mustafa Kaplan ile genç Ankaragüçlülerin gücü bir noktaya kadar ulaştı. Ankaragücü düştüğü bu çukurdan çıkabilir mi? Başkan Yiğiner ümitli ve bu konuda şöyle konuşuyor: “Onur savaşı veriyoruz. Ankaragücü bu şehrin sembolüdür, bugüne kadar esnafımızın desteği ile ayakta kaldık. Ankaragücü’nün maziden gelen ve haksız borçlardan kurtulabilmesi için herkesin yardım etmesi gerekmektedir. Ankaragücü’nün eski günlerine kavuşması için ligler bittikten sonra kolları sıvayacağız ve hep birlikte layık olduğu yere mutlaka çıkaracağız.” Edindiğimiz bilgilere göre, lig bittikten sonra Ankaragücü’nün başkentteki bir kulüple birleşerek ismini muhafaza etmesi ve yeniden üst liglere çıkması amaçlanıyor. Bu arada çeşitli teknik direktör ve futbolculardan kaynaklanan borçlardan dolayı sarılacivertli kulübün transfer yasağının da kaldırılması için çalışmalar sürdürülüyor. ali.abali@cumhuriyet.com.tr SPOR GÖZLEM ALİABALI Rooobot vız vız vız H arvard Üniversitesi araştırmacıları, robotbilim alanında önemli bir başarıya imza attı. Kanat genişliği sadece 3 satnitemtre olan, 80 miligram ağırlığındaki “RoboBee”, dünyanın en küçük ve uçabilen robotu unvanını kazandı. RoboBee’yi Science dergisine anlatan araştırmacı Pakpong Chirarattananon, “Bilinen en küçük kanatlı robotu yapmayı başardık” dedi. Bilim insanları, RoboBee’yi inşa edebilmek için milimetrenin altına inen çözünürlük seviyesinde çok zor bir çalışma gerçekleştirdi. Balata ve civataların anlamsız kaldığı kadar küçük bir boyutta olan RoboBee, çok farklı bir yöntemle bir araya getirildi. RoboBee, birbirlerine yapıştırıcı ile tutturulabilen farklı materyallerin kullanıldığı düz levhalarla bir araya getirildi. Levhaların katlanabilir olması, RoboBee’nin bir araya getirilmesini kolaylaştırdığı gibi hareket kabiliyetini artırdı. Chirarattananon, “Kullandığımız yöntem origamiden biraz farklı... Bu sayede küçük ve titiz bir çalışma yapmayı başardık” diyor. Araştırmacılar, RoboBee’nin kaslasını çok küçük boyutta bir piezoelektrik aktüatör ile oluşturdu. İnce seramik şeritleri temsil eden bu teknoloji, elektrik akımıyla sıkılaşıyor ve robotun kanatlarını saniyede 120 defa çırpmasını sağlıyor. RoboBee, boyuna göre çok marifetli olsa da, kendi beyinlerine sahip olmak için çok küçükler. Akıllı telefonlarda kullanılan işlemciler bile RoboBee için çok büyük olduğu gibi, robotun enerji kaynağı da bulunmuyor. RoboBee’nin birçok prototipi, kanatlarına maksimum 1015 dakika enerji sağlayan enerji kordonları kullanılarak uçabildi. Chirarattananon, minik robotlara enerji kaynağı ve beyin kazandıracakları bir teknoloji seviyesine ulaştıkları zaman, RoboBee ve benzerlerinin arama kurtarma gemileri ve diğer birçok alanda kullanılabileceğini sözlerine ekledi. Hamamönü’nde hıdırellez aharın gelişini kutlamak B isteyen yurttaşlar Hamamönü’ne akın etti. Şenlik alanının her noktasında farklı bir Hıdırellez etkinliğiyle karşılanan yurttaşlar, hem Hıdırellez ritüellerini yerine getirdi hem de gönüllerince eğlendi. Yumurta boyayan, topaç çeviren, gül ağacına kurdele bağlayan ve dilek kuyusuna para atan, dileklerde bulunan misafirler, unutulmuş gelenekleri yaşama fırsatı buldu. Masal evi ve Dede Korkut hikâyelerinin canlandırıldığı bölüm, özellikle çocukların ilgisini çekti. Çocukların sevdiği bir başka etkinlik ise dev yumurtanın boyanmasıydı. Hamamönü’nde baharı karşılayan Ankaralılar, yüzlerce dilek diledi. Dilek ağacına asılan birbirinden değişik dilekler okuyanları gülümsetti. Özellikle, “Allah’ım sen konuyu biliyorsun, amin…” cümlesi, görenleri kahkahaya boğarken, Galatasaray’ın şampiyon olmasını dileyen, ünlü olmak isteyen, kızına hayırlı kısmet dileyen, sağlık isteyen, iş isteyen, arkadaşının pişman olup kendisinden af dilemesini isteyenlerin yazdığı rengârenk dilekler, hıdırellezde kalpleri umutla doldurdu. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear