26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sayfa 4 Nisan 2013 Perşembe a2 Kent YANSIMALAR Şefik KAHRAMANKAPTAN se [email protected] RüzgâRİStASYoNu A. Adnan AZAR [email protected] Wagner’e 200. Yaşında Doyurucu Bir Anma... iyasetle sanatı birbirinden ayrı tutmak gerek. S Sanat dostlukların köprüsü olmalı, düşmanlıkların, yasaklamaların aracı değil... Son dönem Türkiyeİsrail ilişkileri bozulduğunda, pek çok İsrail kökenli önemli şef ve solistin konserlerinin “mecburiyetten” iptal edildiğini anımsıyorum. İsrail’de de doğumunun 200. yılında anılan büyük Alman besteci Richard Wagner’in yapıtları neredeyse hiç çalınmıyor! Kendisi de Yahudi kökenli olan piyanistşef Daniel Barenboim bu zihniyetle mücadeleye çalışıyor. Önyargıyı değiştirmeye çalışanlardan biri de, bestecinin ve Franz Liszt’in üçüncü kuşak torunu müzikolog Dr. Gottfried Wagner. Opera sanatında kendine özgü bir çığır açmış bu büyük besteciye duyulan düşmanlığın nedeni, Adolf Hitler’in dostu ve onun ilham kaynaklarından olması... Ama Wagner’in Nazi destekçiliği, onun “büyük Alman besteci” olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Tüm bunlar geçen hafta CSO’nun Rus ekolünden yetişmiş Gürcü şef Vachtang Matchavariani yönetiminde verdiği özel Wagner konserinde yıldırım hızıyla usumdan geçiverdi. Cahit Külebi: Şiirden Bir Dünya ‘O zamanlar konuşuyorduk’ ALT Beyoğlu ve SALT Galata’nın S ardından SALT Ulus önceki gün başkentte açıldı. SALT Ulus, 90’ların ilk yarısında Türkiye’de düzenlenmiş üç güncel sanat sergisini arşivleri üzerinden, “O zamanlar konuşuyorduk” başlığı ile yeniden gündeme getirdi. SALT Ulus’un açılış sergisi, “O zamanlar konuşuyorduk”ta; İstanbul’da 1993’te açılan Elli Numara/Anı Bellek 2 ve 1995 açılan KüreselleşmeDevlet, Sefalet, Şiddet ile 1995’te Ankara’da açılan GAR sergilerini, arşivleri üzerinden yeniden gündeme getirerek yoruma açıyor. Bu üç serginin ortak özelliği ise galeri ya da külür merkezi gibi alışılagelmiş sergi mekânlarında düzenlenmemiş olmaları. Vasıf Kortun’un küratörlüğünde gerçekleşen “Elli Numara/Anı Bellek 2”, Akaretler 50 numaralı yapıda düzenlenmiş, sergi afişinin kaldırılıp yerine Demokrat Parti afişinin asılması nedeniyle, küratör ve sergi katılımcıları, serginin planlanan tarihten önce kapatılması kararını yıllarda herkes vardı ve herkes Ankara’daydı. O Bulvar kaldırımlarında yürürken kendisine hiçbir şeyin çarpmadığı Adalet Ağaoğlu ya da kucağında kitaplar, Tunalı Hilmi Caddesi’nde koşar adım yürüyen Sevgi Sosyal’a, bütün hasat zamanlarının Tavukçu Meyhanesi’nde Veysel Öngören’e, biraz daha aşağıda, şehrin kalbi Kızılay’da Sunullah Arısoy ve Nezih Danyal’a, Piknik’te genç yazarlarla edebiyat konuşan Ülker ve Özdemir İnce’ye, az ötedeki Taksim Kıraathanesi’nde önündeki boş ve dolu defterleriyle Enis Batur’a rastlayabilirdiniz. Metin Altıok’a, Ahmet Say’a, Abdullah Nefes’e, Mehmet Taner’e de. Bulvar’da, Türk Dil Kurumu’ndan çıkarken Cahit Külebi’ye de. Kavak ağaçlarının yokhükmü’nde sayılmadığı yenişehir vakitleri içinde ve bozkırın küçük harfli akşam üstlerinde birer sevinç alazıydı bu yüzler. Bugün hâlâ ve yine öyle. Daha çok, olmayan herkes, üstelik her biri farklı tonlardaki sesleriyle de bura sokaklarında. Bizler, ürünleri dönemin “baraj” dergilerinden Türk Dili’nde yeni yeni yayımlanmaya başlamış gençler içinse, telif tahsil etmek üzere TDK’ye uğramak, Külebi’yle, Mustafa Şerif Onaran ve Ali Püsküllüoğlu ile karşılaşma ihtimalini göze almak demekti biraz da. Bu, dergide şiir yayımlamak kadar önemliydi ve en azından benin için başlı başına bir tören. Çünkü telif, beş adım sonra muhtemelen biraya dönüşecekti Kuğulu Park’ta. Ama Külebi’yle çok geç tanıştım. Hayat arkadaşı Süheyla Hanım’ı sonsuza dek yitirdiği günlerin hemen ardında. Gri ikindi dakikaları kalmış zihnimde. Yaşar Miraç’la, yalnızlığını, ellerini, gözyaşlarını nereye koyacağını bilemeyen bir koca çınarın karşısında çaresizdik sadece. Kısa bir süre sonra da, hep olduğu gibi, Maltepe Camii’nin çok bildik, çok sıkışık avlusunda ve “sıkıntı ve umut” yüklü duygularla onunla son kez birlikte olduk. Külebi, kısa bir Ankara konukluğunun ardından, 2010 yılından bu yana, eşi Süheyla Hanım’la, çok sevdiği Niksar’da bir anıtmezar’da şimdi. Niksar Gazi Ahmet Danişment İlkokulu’nu ve Sivas Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı okudu Külebi. Uzun öğretmenlik yıllarından sonra İsviçre ve MEB’de müfettişlik ve müsteşar yardımcılığı görevlerinde bulundu. 12 Eylül yıkımı, onu, çok sevdiği TDK’den uzaklaştırdı. Yayımlanan ilk şiirleri Sivas Lisesi’ndeyken. Ardından üniversite ve onun bütün hayatını belirleyecek şiirli yıllar. 194050 yıllarını kapsayan “yeni şiir” akımı içinde özel bir duruş edindi. Aydın, yenilikçi bir saz şairi içtenliği, bir Karacaoğlan rahatlığı ve temiz bir dille çoğu kez kötümser, güvensiz, hep kendi türküsünü söyledi. İç ritmi ve incelikli benzetmelerle yürüyen modern bir romantizm onu çocukluğundan, ilk gençliğinden bugüne, bugüne her nasılsa kalmış Cebeci Köprüsü’ne de taşıdı. Temiz, kırık beyaz, aslında bütünüyle doldurmadığı sayfalar olarak gurbet, hasret, sıkıntı ve umut burçlarında gezindi imgelemi. Kente ve doğaya birlikte baktı. Kent karaydı; kırsa, değmeye kıyamadığı derin bir mavi. Kente serinlikler, sakinlikler ve toprağın bilgisini taşıdı. Yazmak ve susmak için yaşadı. Umarsızlığa, kentin kargacık sokaklarında “suni teneffüs” yaptıran bir şiir Külebi’ninki. Tükenmeyecek. Bugünün ahlakçılarının, “Hikâye” şiirindeki, şimdilik sadece üç nokta’ya dönüştürerek yok saydığı “öp biraz” dileği de silinemeyecek kolayına ve böyle “kendiliğinden”. Konserin solistleri, sezon başından kararlaştırılmasına karşın rahatsızlandığı belirtilen Şule Köken’in yerine apar topar çağrılan soprano Brigitte Wohlfarth, yurtdışında yüzümüzü ağırtan uluslararası genç mezzomuz Asude Karayavuz ve özellikle Almanya’da aranan bir Wagnerien tenor olan Ünüşan Kuloğlu’ydu. Birinci bölümde “Tristan ve Isolde” operasından, ikinci bölümde ise “Lohengrin”den örneklerin yer aldığı, orkestranın pek alışık olmadığı türden programın altından kalkıldı. Trombon, korno ve trompet grupları belli ki iyi hazırlanmıştı. Şef eserlere hakimdi, uzun kolları ve sevecen yaklaşımıyla orkestrayı sanki yıllardır Wagner yöneten bir Alman şef rahatlığıyla yönlendirdi. Genelde Lohengrin’den parçaların yer aldığı ikinci bölüm daha başarılıydı ama ilk yarıda Asude Karayavuz, gayet berrak seslendirdiği mezzo partilerinde yıldızlaştı. Alman soprano Brigitte Vohlfarth herhalde bu partileri daha önce söylediği için çağrılmış olmalıydı, düetlerde ve solosunda hiç zorlanmadan diyafram tekniğini sergiledi. Ünüşan Kuloğlu ise, Almanya’da Wagner operaları için sıkça davet alışının nedenini, bir kez daha sergilediği performansla gösterdi. Lohengrin düette, nasıl bağırmadan şarkı söylenilebildiğini âdeta ders verircesine sergiledi. Özellikle hafif ve çok hafif yerlerdeki verimi çok başarılıydı. Ayrıca daracık yerde, mizansen göstermekten de geri kalmadı. Kuloğlu’nun tıpkı üç yıl önceki “Walküre” konserinde olduğu gibi titizlikle Türkçeleştirdiği metin ve program notları da saklanacak bir belge niteliği taşıyordu. Sonuç olarak CSO, Wagner’i doyurucu bir konserle anmış oldu. almıştı. Başkentte gerçekleşen GAR sergisi ise “Tabutlar ve Sanat Sempozyumu” çerçevesinde; Selim Birsel, Vahap Avşar, Claude Leon ve Füsun Okutan’ın girişimiyle Ankara Garı’nda açılmıştı. Sergideki işler “toplumun moralini bozduğu” gerekçesiyle açılışının ertesi günü gar yönetimi tarafından toplatılmıştı. Ali Akay’ın küratörlüğünü yaptığı “KüreselleşmeDevlet, Sefalet, Şiddet” sergisi ise Beyoğlu’ndaki Devlet Han’da yer almıştı. Sergi devletin uyguladığı şiddet, devletlere karşı şiddet ve bireyler arasındaki şiddeti irdelemişti. Türkiye’de 90’lardaki sanat ortamı hakkında fikir vermeyi amaçlayan “O zamanlar konuşuyorduk” 2 Haziran’a kadar sanatseverler tarafından görülebilecek. ‘Özel’ takılar sergilendi ltındağ Belediyesi Sakarya Kadın A Eğitim ve Kültür Merkezi’ne üye kadınlar, takı tasarım kursunda aldıkları eğitim sonrasında hazırladıkları tasarımlarını sergiledi. Eğitmenleri Saliha Tokat ile birlikte yaklaşık 4 aylık bir emeğin ürünü olarak ortaya çıkan gerdanlıklar, küpeler, bilekliklerin takı meraklıları ile buluştuğu sergi göz kamaştırdı. Takı tasarım kursiyerlerinden İlknur Özyurt 15 yıldır takı tasarımı ile ilgilendiğini ve atölye sahibi olduğunu belirterek, “Gümüş ve boncuk takılar, iğneli peyote, tığlı peyote çalışmalarım var. Kursta öğretmenim Saliha hanım ile birlikte kendimi daha da geliştirdim” diye konuştu. El emeği ürünlerine büyük bir ilgi olduğunu ve sipariş üzerine satış da yaptıklarını belirten Sakaryalı hanımlar; kum boncuk, miyuki boncuk gibi çok çeşitli parçalar ve teknikler ile tasarladıkları takı ve aksesuvarları düzenledikleri mini bir defile ile de katılımcılara tanıttı. Gölbaşı kutlamaları yarın ölbaşı Belediyesi’nin kuruluşunun 48. yıldönümü nedeniyle bir G konser etkinliği gerçekleştirilecek. Yarın akşam saat 19.00’daki konserin sanatçıları Türk Halk Müziğinin ünlü isimleri Gülşen Kutlu ile Mehmet Demirtaş olacak. Ünlü sanatçılar konserleri, Gölbaşı Cumhuriyet Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenecek. SÖYLEŞİ Toplumsal Mücadelede Sanatın Yeri Katılımcılar: DİNLETİ İKİ YAKA Ali Fuat AYDIN Cenk GÜRAY Tonguç AKKUŞ 6 NİSAN 2013 CUMARTESİ SAAT 16.30 AHMET RASİM SK. NO:14 ÇANKAYA T: 442 30 50 Prof. Zafer GENÇAYDIN ( Ressam ) ( Şair ) Zerrin TAŞPINAR Meltem Keskin BAYUR ( Tiyatro Sanatçısı ) Yöneten: Şenel İKE ( CKD Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ) 6 NİSAN 2013 CUMARTESİ SAAT 14.00 AHMET RASİM SK. NO:14 ÇANKAYA T: 442 30 50 : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA 4 Nisan 2013 Perşembe Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : [email protected] C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear