26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sayfa 28 Nisan 2013 Pazar a4 Yaşam DOĞANINŞİFRESİ Mehmet YILMAZ [email protected] İguanalar eni mezun olduğun sıralardı. Bir klinikte Y çalışıyordum. Daha doğrusu hekimlik öğreniyordum. En büyük korkum da klinikte yalnızken çok enteresan bir vakanın gelmesiydi. Bir sabah yaşlıca bir beyamca, tel kafesin içinde yeşil bir iguana getirdi. “Bu benim torunumun. Tatile giderken bana bıraktı. Ama hayvanın geldiğinden beri burnu akıyor. Hasta mı ettik. Bir bakıver. Bir sürü de para verdi bu çirkin şey için” dedi. İşin doğrusu ilk defa bir iguana görüyordum. Ne yapacağımı şaşırmıştım. “Bu hayvan tropik bölge hayvanı olduğu için normal olarak sıcak sever, e burnu akıyorsa soğukta kalmış olabilir. Demek ki nezle gibi bir hastalığa yakalanmıştır”, diye düşündüm. Birkaç ilaç önerdikten sonra “Bir hafta sonra tekrar göreyim” dedim. O zamanlar internet olmadığı için mevcut kaynaklardan deli gibi iguana araştırmasına giriştim. Öğrendim ki iguanalar gıdalardan aldıkları fazla tuzu burunlarından atarlarmış o yüzden zaman zaman burunları akarmış. Beyamca geldiğinde ona durumu açıkladım. O da beni hoş gördü. Türkiye’de iguananın iki türü yaygın. Yeşil iguana ve galapagos iguanası. Galapagos iguanası kırmızımtırak oluyor. En ufak ayrıntıları bile fark edebilen kahverengi gözleri vardır. Kulak kepçesi olmayan sadece timpanik bir zardan oluşan kulakları en az gözleri kadar hassastır. Çenesinin iki yanındaki şişkinlikler ise hayvanın sosyal pozisyonunu belirler. Kuyrukları gittikçe incelir ve gövdesine oranla çok uzundur. Sırtından kuyruğuna kadar, hayvanın tarih öncesinden geldiğini hissettiren dikensi çıkıntıları vardır. Parmaklarındaki uzun tırnakları dallara tırmanmasını kolaylaştırır. Kendisine özgü akvaryum benzeri cam kabinler veya tel kafeslerde bakılırlar. Doğal ortamına benzemesi için ısıtıcılı lamba ve nemlendirici olmalıdır. Hatta bazı günlerde spreyle su sıkıp ıslatmak bile gerekebilir. Pelte şeklinde özel mamalar yerler. Bunun yanında yeşil yapraklı sebzeler ve bazı meyveleri de severler. Arada bir sinek vs. gibi bir şey yakalarsa hoş görmek gerekir. İnsanlara saldırdıkları çok görülmemiştir. Saldırı anında kuyruklarını kullandıkları söylenir. Ama insanlara karşı o kadar ilgisizdirler ki uzun zaman geçtiğinde ancak sahiplerini ayırt edebilirler. Boyları iki metreye çok yaklaştığı görülür. Ömürleri ise iyi bakımla on altı, on yedi yıla kadar uzayabilir. Üç yaşında ergin olurlar ve bundan sonra da büyümeleri hızlanır. Erkekler dişilere göre daha iridirler. Arka ayakların iç kısımlarındaki deliklerin büyük olmasıyla erkek, küçük olmasıyla dişi olarak ayrılırlar. Bir de burunlarından zaman zaman bir sıvı akar. O sıvı ile vücutlarındaki fazla tuzu atmaktadırlar, paniğe uğramayın. Esenlikler dilerim. Galeriden “İbrahim Demirel siluetli” bir görünüş. Derslik. Galeri Sanatyapım’ın 30’uncu yılı Gereksinim ve oluşum 1941 Malatya doğumlu İbrahim Demirel, Akçadağ Öğretmen Okulu’nu ve takiben Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu (Akaretler) Fotoğraf Bölümü’nü bitirip, İstanbul’da bir süre fotografiker olarak çalıştıktan sonra, 1972’de askerlik nedeniyle Ankara’ya gelir ve hep burada kalır. Ankara’daki ilk yıllarında çektiği fotoğrafları ünlü ozanların dizeleri ile bezeyerek, bir zamanların yılbaşı ve bayram kutlamalarının vazgeçilmezleri olan, siyahbeyaz kartpostalları ile posterlerini basan “Umut Poster”i kurar. Bu kartpostallar ve bir Nâzım Hikmet takvimi nedeniyle, İzmir Caddesi’nde bir çatı katındaki işyeri sık sık baskına uğrar, bir keresinde 17 gün gözaltına da alınır. Tüm güçlüklere karşın stüdyonun adını “Fotografik”e çevirerek aynı işleri inatla sürdürür. 1978’de Gazi Eğitim Enstitüsü’nde, 1980’de AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksekokulu’nda fotoğrafçılık dersleri vermeye başlayan Demirel; Fotografik Stüdyosu’nun her kesimden sanatçılar için bir uğrak yeri kimliğine bürünmesi ve sanatçılar ile öğretim üyelerinin bir araya gelebilme konusunda yaşadıkları DÜŞ YOLCUSU SAVAŞSÖNMEZ [email protected] güçlükleri görmesi sonrasında “sanatın yapıldığı, konuşulduğu, karşılıklı etkileşildiği galeri ötesi bir sanat ortamı” yaratma fikrini oluşturur. Bu fikri, çoğunluğu sanatın dışından gelme, “galericilikten köşeyi dönme” heveslilerine meydanı bırakmama isteği ile de beslenir. “Sanatyapım ve Plastik Sanatlar Atölyesi ve Galerisi” bu amaç doğrultusunda, 2.6.1982 günü Ankaralı sanatçıların imecesi bir karma sergi ile açılır. Takvime bağlanan sergiler ise 1527 Ocak 1983 tarihlerinde Nüzhet Kutluğ ile başlayarak günümüzde 350’ye ulaşır. Temel uğraşı alanları Galeri ötesinde bir sanat ortamı yaratma amaçlı Sanatyapım’da geçtiğimiz 30 yıl içinde 350 civarında resim (ve heykel) sergisi açılmış. Sanatyapım Yayıncılık 60 kitap yayımlamış. Herbiri bir sanatçıya adanan 25 takvim ile belirsiz aralıklarla tematik 9 gazete ve çok sayıda sergi katalog ve broşürü basılmış. Başlangıcından bu yana aralıksız olarak ünlü ressam Kayıhan Keskinok’un adının verildiği atölyede, sanat yapmak isteyen amatörlere resim kursları veriliyor. Sanat Yapım Çocuk Atölyesi, küçüklerin resim eğitimine atfedilen önem nedeniyle hep varolagelmiş. Bu atölyede, çocukların kendilerini tanımalarını ve boşalmalarını sağlamak, yaratma isteklerine olanak tanımak amaçlanıyor. Güzel sanatlar liseleri ile fakülteleri sınavlarına öğrenci hazırlamaya yönelik ve neredeyse yüzde 100’e yakın başarı yakalayan kurslar ise atölyenin bir başka uzmanlık konusu. İlkeler ve hedefler Sanatyapım açıldığında Ankara’da var olan Artizan Galerisi daha sonra İstanbul’a taşınmış. Adnan Turani’nin galerisi varlığını sürdürememiş. O yıllardan gelen Turkuaz ile Sanatyapım, Ankara’nın yaşayan en eski galerileri. Sanatyapım, ilk sergilerinden itibaren özellikle sanat eğitimli ve geleneksel malzemeler dışında yeni malzemelere Demirel’in fotoğraf makinesinin Galeri Sayer vermeleri nedeniyle natyapım hatırası. umut vaat eden genç eklemek, söyleşikonferanssanatçıların çalışmalarını konserkongrelere ev sahipliği sergilemeyi ilke edinmiş. Hep edebilecek salonlar düzeyli sergilere ev sahipliği oluşturmak, bu “müze yapmış. Atölyede ciddi ve hedefi”nin tamamlayıcı tutarlı bir sanat eğitimi unsurları. verilmiş. Demirel, en büyük Tüm bunları hayalinin “galeriyi, başkentin gerçekleştirebilmek için sanat müzesi haline Sanatyapım’ın şu anki 400 getirmek” olduğunu söylüyor. metrekarelik yerleşim yeri Bunca zaman içinde yeterli değil, bunun 10 katına “çerçevelemekonsinyeyakın bir alan gerekli. Ayrıca sergileme karşılığında sorun, Demirel’in maddi armağansatın alma” olanaklarını çok aştığından yöntemleri ile oluşturduğu sürekli “destekçi” arayışları 5000 tablodan oluşan hatırı içinde. Bugüne değin birçok sayılır bir koleksiyona sahip. bakandan, rektörden, belediye Resim, fotoğraf, heykel, başkanından “sözler” ve seramik atölyelerine eğitim “öneriler” alınmış. Ancak ne veren bir okula dönüşmek, çok verilen sözlerin ne de yapılan hacimli fotoğraf arşivini önerilerin arkasında durulmuş. kullanıma açmak, müzeBu arada koleksiyon ve atölyenin her tarafına yayılmış birikimler sürekli büyümede, ya da depolarda bekleyen kalan zaman ve “yer” giderek etnografiktoprakaltıresimdaralmada, sabırlar heykel koleksiyonlarının tükenmede. Sanatyapım hâlâ tümünü “sürekli” sergilemek umutla, bu büyük koleksiyon ve gelecek kuşaklara aktarmak, ve projeye “bir şekilde” sahip yayınlara yeni kitaplar çıkılmasını beklemede. Galerinin “MüzeEv” odalarından biri. Ankaragücü’nün kritik deplasman maçı bugün Uç uç uçurtmam atıkentliler, Adnan KahB veci Parkı’nda Yenimahalle Belediyesi’nin desteğiyle düzenledikleri “Uçurtma Şenliği” ile yaza merhaba dedi. Yüzlerce çocuk aileleriyle beraber Batıkent’te rengarenk uçurtmalarını göklere yükseltti. Yenimahalle Belediyesi şenlikte, 500’e yakın uçurtmayı çocuklara ücretsiz dağıttı. Palyaçolu, gülen yüzlü, kimi sarı kimi yeşil kimi kırmızı, birbirinden güzel yüzlerce uçurtma çocukların sevinç çığlıkları arasında göklere yükseldi. Akşam saatlerine kadar devam eden organizasyona Yenimahalle sınırları içerisindeki ilköğretim okullarından ücretsiz olarak servis kaldırıldı. 1000’e yakın Yenimahallelinin katıldığı şenlikte, çocuklar güneşin de tadını çıkardı. Gözler Rize’de TT 1. Lig’den düşmemek için varını yoğunu ortaya koyan Ankaragücü, bugün Çaykur P Rizespor ile karşılaşıyor. Başkentin sarılacivertlileri 3 puana şartlanmış bir şekilde Rize’ye gitti. Son iki karşılaşmada; Samsunspor’u evinde 42, Boluspor’u Ankara’da 10’la geçen Ankaragücü, bugün zorlu bir deplasmana çıkıyor. Ankaragücü’nün Rize’de alacağı sonuç, kalan 2 maç için de kritik önem taşıyor. PTT 1. Lig’in son sırasında bulunan Ankaragücü, kalan iki maçından birini kümeden düşme korkusu yaşayan Denizlispor ile kendi evinde, ligin son maçını ise deplasmanda Torku Konyaspor ile oynayacak. Ankaragücü’nün ligde kalabilmesi için kalan maçların hepsini kazanması gerekiyor. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear