Catalog

Sayfa 14 Nisan 2013 Pazar a4 Yaşam Kent Bir Kanepe, Bir Soba... st katına çıkılınca sağ koridorun sol başına gelen ve Ankara tarafına bakan büyücek oda Paşa’nındı. Burası onun hem çalışma, hem kabul odasıydı. Bir tarafına bir sac soba yerleştirilmişti. Sobaya her odun atılışında soba birden alevlenerek odayı ısıtıyor, fakat alevin hızı geçince oda hemen soğumaya başlıyordu. Paşa’nın odasına bakan ere, gece gündüz tekrar ettiği başlıca iki emir vardı: Çocuk, şu sobanın ateşine bak... Çocuk, bize kahve getir... Odasında bir kanepe bir iki koltukla üç dört basit sandalye ve bir masa bütün mefruşatı teşkil ediyordu.” “Neresi şimdi burası?” Sorunuzun cevabını bulmak için “Ü Sararmış Sayfalar FIRAT KOZOK yazının aşağılarına inmenize gerek yok... Keçiören tepelerini yamacında Çubuk Çayı’na bakan iki katlı taş Ziraat Mektebi. Satırlar da Şevket Süreyya Aydemir’in, “Tek Adam” adlı kitabından. Sivas Kongresi’nden 9 günlük bir yolculuk yaparak 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelen Mustafa Kemal’i karşılayan o “lüks(!)” ev işte burasıdır. Bir koltuk, bir kanepe, üç sandalye ve oduna doymayan o sobayla tam 118 gün Cumhuriyete hazırlanır. Heyeti Temsiliye’nin aldığı bütün kararlar Ziraat Mektebi binasından çıkar ve burada kurulan bir telgrafhane aracılığıyla bütün yurtla temas sağlanır. Hakimiyeti Milliye gazetesi burada hazırlanır, Anadolu Ajansı çalışmalarını yine aynı binada başlatılır. Topçu Teğmen Muzaffer Bey ile birkaç şifre, muhabere ve muamelât memurları da Ziraat Mektebi’nin konuklarıdır. ‘Kaderiyle tek başına boğuşuyordu’ O konukların mektepteki günlerini nasıl geçirdiklerini de Recep Peker, yine Şevket Süreyya Aydemir’e anlatır: “Ziraat Mektebi’nde yaşayanlar, akşamla beraber şehirden kopmuş olurlardı. Orada hele geceleri, tam bir karargâh hayatı yaşanırdı. Ordusu olmayan fakat, ordusunu bekleyen bir karargâhın hayatı. Bu karargâh hiçbir makama bağlı değildi. Hiçbir yerden emir almazdı. Kudretini ve yetkilerini, güttüğü davadan, daha doğrusu kendinden alıyordu. (...) Ankara dışında, bir tepenin üzerindeki iki katlı bu mektep binasına kapanmış olan bu Tek Adam, o günlerde, denebilir ki, kaderiyle tek başına boğuşuyordu.” Yunus Nadi de o yoklukta, tüm yurtla iletişim kurma yollarını şöyle sıralar: “Gündüz, Paşa salonunda hem ziyaretçileri kabul etmiş, hem de bir taraftan onlarla konuşurken, diğer taraftan muhaberat ve yazışmalara ait olarak kendisine getirilen işleri çıkarmakta devam eylemişti. İstanbul ile alakası kesilmiş olan bütün memleket, Ankara’da kongre ile muhabere ediyordu. Ankara’da kongre, işte Paşa’nın kendisine karargah ittihaz (kabul) etmiş olduğu bu Ziraat Mektebi binası idi. Orada bir telgrafhane tesis edilmişti. Her dakika memleketin her tarafı ile [email protected] Twitter.com/firatkozok Ankara’nın perişan hali... Elinizde tuttuğunuz gazetenin kurucusu Yunus Nadi, o zamanın Ankarası’nı anlatırken, yaşadığı gelgitleri şöyle anlatır: “1920 Nisan’ın ilk haftası zarfında oraya henüz varmış olmanın ve memleketin de henüz yeni görülmekte bulunmasının ilk hayret anları geçtikten sonra Ankara’da büyük bir boşluk içinde bulunduğum hissine kapılmaktan kendimi alamamaya başladım. Bir kere Ankara’nın kendinde ancak icabında uyanıp canlanmak suretiyle bertaraf olan bir uykuya dalmış hali var gibi idi. Baştan aşağı gezersin; yalnız uykuda değil, insana sanki ölü bir memleket hissini verirdi. Eğer Mustafa Kemal Paşa’nın mümtaz ve ulu şahsiyeti olmasaydı, yalnız şu perişan ve muzmahil (çöküntüye uğramış) manzara insanı yeis ve ümitsizlikten çıldırtmaya kafi idi. O, ama yalnız, O, karargâhı olan Ziraat Mektebi’nde bir nevi devlet hayatı yaşatıyordu. Bütün bu hakikatleri gördükten sonra oraya gidildiğinde vaziyetten hiç müteessir olmayan, gözleri gelecek içinde parlayan bu adamın huzurunda insan ümit ve kuvvet alıyordu.” Yalnız Mustafa Kemal değil, onunla birlikte Temsil Heyeti üyesi Mazhar Müfit Bey, Hakkı Behiç Bey, Heyeti Temsiliye İstişare Kurulu üyesi Rüstem Alfred Bey, Erkânı Harp Binbaşısı Hüsrev Bey, Doktor Binbaşı Refik Bey, Kalem Amiri Üsteğmen Hayati Bey, Yüzbaşı Bedri Bey, Piyade Yüzbaşı Cevad Abbas Bey, şifreli şifresiz görüşülür ve her muamele mutlaka gününde çıkarak cevabını ve neticesini almış bulunuyordu. ‘Heyeti Temsiliye Namına Mustafa Kemal’ imzası her müşkülü hallediyor, bütün memleketi muayyen bir istikâmete doğru sevk eyleyip gidiyordu.” Atatürk’ün önce istasyondaki karargaha, sonra Çankaya Köşkü’ne taşınmasıyla, Kurtuluş Savaşı yıllarında bir süre Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı olarak kullanılan o Ziraat Mektebi, bugün Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’ne ev sahipliği yapıyor. Atatürk Odası eşyaları ile birlikte korunuyor. Hazır gündem “T.C.” iken anımsatalım istedik... * Görseller Dr. Necdet Aysal’ın tez çalışmasından alınmıştır. Kızılırmak köyleri turnuvası bugün! nuvası, bugün başlıyor. Turnuvada yapılacak maçlar, katılan takım sayısına göre grup lig yöntemiyle yapılacak. Maçlarda averaj kuralı; grup maçlarından bir üst tura çıkarken puanların eşitliği halinde; sırası ile kırmızı kart, sarı kart, takımların kendi aralarında yaptıkları maçlar ve gol averajı dikkate alınacak. Turnuvada en büyük kupa centilmenlik kupası. Bunun yanında 1, 2 ve 3. takımlara kupa, centilmen sporcuya şilt, en az gol yiyen kaleciye ve en çok gol atan sporcuya da plaket verilecek. Turnuvaya 21 takım katılacak. ızılırmak Yerel Dernekler Federasyonu taraK fından her yıl geleneksel olarak yapılan ve bu yıl 19’uncusu düzenlenen Köyler Arası Futbol Tur ‘Vadiyi bu yaz bitireceğiz’ ri görüşüldü. Birlik Parkı’nda yapılaşmanın yargı tarafından durdurulması üzerine yapılan itiraz, İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nun ardından mecliste de reddedildi. Gökçek ve meclis, yürütülen soruşturmayı dikkate almadı. Gökçek daha sonra faaliyet raporları kapsamında sunum yaptı, açıklamalarda bulundu. Kentsel dönüşüm konusunda Dikmen Vadisi’ndeki yıkımlara da değinen Gökçek, “Buradan söylüyorum, bu yaz ya bitireceğiz ya bitireceğiz. CHP’lilerden de rica ediyorum buradaki anarşik olaylara sahip çıkmasınlar. Lütfen bize yardımcı olsunlar. Anlaşma yaptığımız vatandaşlar 4 yıldır konut bekliyor. Anlaştığımız vatandaşların evlerine kağıt toplayıcılar yerleştirmişler bize karşı kullanıyorlar, lastik yakıyorlar. Bu yaz içinde burayı ya temizleyeceökçek’in de katıldığı belediye G meclisinin son gün toplantısında öncelikli olarak gündem maddeleğiz ya temizleyeceğiz” dedi. Gökçek, ulaşımla ilgili bölümde dünyanın en çok doğalgazlı otobüsü olan belediyesi olduklarını söyledi. Gökçek, yeni trafiğe çıkan körüklü otobüslerden 75 tanesini Konya ve Gaziantep belediyelerine satmayı düşündüklerini dile getirdi. Gökçek, CHP’li üye Memet Yula’nın “Ankaragücü’nü bitirdiniz” yönündeki eleştirisine de “Ankaragücünü Cemal Aydın bitirdi. Biz Ankarasporu Ankaragücü için feda ettik. Şimdi 100 trilyonluk borcu var, bunun altından nasıl kalkılır? Ankaraspor’un adını değiştirir devam ederiz dersek, o olur” karşılığını verdi. Gökçek, Yula’nın “Kedinin bıyığıyla uğraşıyorsunuz” şeklindeki eleştirisine de, “Ne uğraşacağım, istersem kediye sakal bıraktırırım” diye yanıt verdi. Gökçek, Ankara Çayı üzerine kuracakları arıtma tesisinin koku yapmayacak şekilde tasarlanacağını da aktardı. Kansere resim terapisi uygulanıyor. Hastanede 100 kanser hastasına saatler süren kemoterapi tedavisi sırasında resim yaptırılıyor, Türk müziği dinletiliyor. Projeden elde edilen verilere göre, resim ve müzik etkinliklerinin ardından hastaların stres hormonları ve kaygı düzeylerinde önemli ölçüde azalma nkara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kanA ser hastalarına “sanat terapisi” gözlenirken, bazı hastaların tedavi günü olmamasına karşın kemoterapi ünitesine gelerek, resim derslerine katıldığı görülüyor. Sanatla terapi uygulaması ile hastaların kemoterapi alırken saatlerce süren bekleme sırasında sanatla uğraşmaları, hastalıklarının sonuçları hakkında olumsuz düşünceleri kafalarından atmasında faydalı oluyor. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hastane Yöneticisi Prof. Dr. Nurullah Zengin, “İnsan bir bütün ve psikolojik yönü de var. Sanatla yapacağımız girişimlerle hasta uyumunu artırabileceğimizi ve bunun da tedaviye olumlu katkı vereceğini düşünerek bu çalışmalara başladık. Yaptığımız araştırmalarda sanatla terapi uygulamamızın olumlu sonuçlarını aldık” dedi. 10 saat su yok SKİ Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaA ya göre İrfan Baştuğ Caddesi’nde gerçekleştirilecek içme suyu bağlantı çalışması nedeniyle yarın 08.0018.00 saatleri arasında kavacık Subayevleri Mahallesi’ne 10 saat su verilemeyecek. Yenimahalle’nin teleferik ihalesi tamam jelerinden ilkinin ihalesi tamamlandı. “Kent içi trafiği rahatlatacağı” beklentisiyle, gündeme getirilen ve başkentin üç ayrı noktasına yapılması planlanan teleferik projesinde ilk adım Yenimahalle’de atılacak. Avrupa’da yolcu taşıma amacıyla kullanılacak ilk teleferik hattı olacak projenin, Yenimahalle metro istasyonundan başnakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in seçimlerden önce A yetiştirmeye çalıştığı teleferik prolayıp Şentepe’ye kadar uzanması planlanlanıyor. Toplam 5 durağın yer alması düşünülen hattın uzunluğu toplam 3.5 kilometre olacak. YenimahalleŞentepe Teleferik Hattı ihalesi bir kere iptal edilmiş, ikinci kez yalnızca İtalyan Leitner firması teklif vermişti. Gökçek, ön fiyat bildiriminde pazarlık payı içinde 20 milyon euro fiyat verildiğini, sonra firmaların arasında anlaşarak fiyatı 40 milyon civarına yükselttiklerini savunmuştu. Metro vagonlarının üretimi için Sincan’da gerçekleştirilen temel atma töreninde hattın ihalesinin verildiğini açıklayan Gökçek, ihale tutarını açıklamadı. Gökçek, hattın 8 ay sonra hizmete açılacağını söyledi. Fiyatın düşmesi için Anakent Belediyesi’nin projede bazı maliyet düşürcü önlemler alması bekleniyordu. Anakent Belediyesi’nin bundan sonra SitelerKarapürçek Teleferik Hattı için karar vermesi bekleniyor. LPG riski önemsenmiyor tırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü’nün Aralık 2012 genelgesiyle “Araç muayene istasyonlarında LPG ve CNG’li araçların en geç bir ay önceki tarihe ait ‘Gaz Sızdırmazlık Raporu’ aranması zorunluluğunu kaldırdığını” anımsattı. Özerciyes, genelgenin “halkın can ve mal güvenliğinin ciddi bir şekilde tehdit edildiğini” belirtti. Bakanlık genelgesinin yarattığı tehlike için Ankara örneğini veren Özerciyes, “Ankara’daki otoakine Mühendisleri Odası AnM kara Şube Yönetim Kurulu Sekreteri Varlık Özerciyes, Ulaşmobillerin yarısı 50’si LPG’lidir. Genelge sonrası, Ankara’dayaklaşık 406 bin 455 adet otomobil, sızdırmazlık raporu olmadan trafikte seyretmektedir” açıklamasını yaptı. Otobüslerin durumu EGO otobüslerinin durumunun da düşündürücü olduğunu dile getiren Özerciyes, “2011 yılında toplam 951 ticari araç ve 1097 EGO’ya bağlı otobüs için şubemizden gaz sızdırmazlık raporu alınmışken; genelge sonrası, 2012 yılında bu rakamlar ticari araçlarda 369’a, otobüslerde 297’ye düşmüştür” dedi. C MY B