26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sayfa 10 Nisan 2013 Çarşamba a2 KültüR Sanat Emek İnşaat, Akün ve Şinasi’yi satmakta ısrar ediyor... GÖRÜNÜM A. Celal B NZET [email protected] Akün ve Şinasi yine satışta SELDA GÜNEYSU Yeniden eylem kararı aldılar Sahnelerin 3. kez satışa çıkarılmasına tepki gösteren DETİS Başkanı ve tiyatro oyuncusu Erdinç Doğan, bu satışı da daha öncekiler gibi, Kültür Sanat Sendikası, Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) ile ortaklaşa gerçekleştirecekleri eylemlerle protesto edeceklerini duyurdu. Doğan, “Sayın DT Genel Müdürümüz Lemi Bilgin, daha önce, sahnelerin satışı ile ilgili olarak Emek İnşaat A.Ş yetkilileri ile görüşmüştü. Kendisine Emek İnşaat yetkilileri, ‘Biz satışta iki tiyatro binasını ayırdık, o şekilde yeniden binayı satışa çıkaracağız’ demişti. Ancak durum böyle olmamış, tekrar tek tapu üzerinden binayı satışa çıkarmışlar. Bu tiyatrocuların kabul edebileceği bir satış değildir. Biz yine elimizden geleni yapacağız. Cuma günü çeşitli sivil toplum örgütleriyle görüşerek, protesto eylemlerimiz için gün ve saat belirleyeceğiz. Sahnelerimizi sattırmayacağız” dedi. ‘Müzik ve Dans Üzerine…’ anatın temelini oluşturan dürtü ile güdü arasında S temel bir ayrım olduğunu açıklamaya gerek var mı bilmem! Birincisinin duygulanımdan hareket etmesine karşın; güdü, akıl ile çıkılan yolu simgeler. İşte bu akıl yolunun içine özümsenmiş bir kültürel bilinci de eklediğimizde yapılan işin ayrıcalığı kendiliğinden belli olur. Önceki çalışmalarını izleyenler bilir, her sergisinde belli bir tematik anlayıştan yola çıkan Abdurrahman Kaplan bu kez müzik ve dansa odaklanmış. İki sanat dalının da insan bedeniyle ilişkisini bilmeyen yok gibi. Kimi din görüntülü ideolojiler onu günah nesnesi sayıp, üzerinde baskı uygulamaya kalksalar da beden, bizim yaşam tapınağımızdır. Sanatçının son dönem çalışmalarında müzik yapan ve dans eden insanlarını izlerken bu vurgulamanın gerekliliği bir kez daha öne çıkmada. Onları izlerken her biri diğerinden bağımsız gibi görünen ama aslında bir büyük orkestranın ortasında buluruz kendimizi. Kaplan’ın Krişna Sanat Merkezi’ndeki “Müzik ve Dans Üzerine” başlıklı sergisini bu düşüncelerin ışığı altında incelemenin daha yararlı olacağı kesin. Onun figür çözümlemelerinde egemen olan kaligrafik anlatımın, yapıtta biçimiçerik ilişkisini daha da öne çıkaran bir işlev üstlendiğini yeniden vurgulayalım. Hiç kuşkusuz bu süreçte etkin olan durum, sanatçının değişik dönemlerde yayımladığı yazılarıyla örtüşür. Başından beri çağdaşlık ve resim sanatımızın durumu üzerine düşünce alıştırmaları yaparak Batı’ya öykünmenin temelsizliğini imlemekte sanatçı. Bu, Batı düşününün yadsınması olarak yorumlanmamalı. Örneğin bir yerde “Özgün bir sanatımızın olması gereği açıktır. Kendi toplumumuza özgü sanatsal değerlerimiz yoksa hangi dünya sanatından saygı görebileceğimizi iyi düşünmeliyiz” diyerek değinilen görüşüne açıklık kazandırmaktadır. Onun için, kültürümüzün çağdaş bir anlayışla özümsenmesi ve kendi köklerimizden yola çıkarak ortaya bir şeyler koymanın zorunluluğunu dile getirir. Bunları yaparken, Batı’nın kültürel değerlendirme sistemini göz ardına ittiği düşünülemez elbet. Uzun bir sanatsal geçmiş ile kültürel birikime sahip olan sanatçının yapıtlarında bu söylediklerimizin tümünü görmek olanaklı. Orada doğunun mistik düşününden yansımalar olduğu kadar, köklerinin uzandığı antik kültürden izlerin özümsendiği sezilebiliyor. Bir ucu Dionysos şenliklerindeki şarkılı kutlamalara (dithyrambos) uzanırken, öte yandan Asyalı Mehmet Siyahkalem’den esintilerin harmanlandığı bir sanat olayı karşısındayız. Anılan süreçte, adı geçen kültürlerden biçimsel anlamda izler aramak çabasının boşuna olduğuna değinelim. Kaplan’ın resimlerindeki görünürlüğün ötesinde, adı geçen kültürlerin düşünsel alandaki izdüşümüdür söz konusu olan. O, böylesi bir birikimin eşliğinde çıktığı uzun sanat yolculuğu sırasında bu kez, çalgı aletleriyle insan bedeni arasındaki durumu irdelemekte. Kendine özgü bir teknikle, klasik tuval anlayışının dışındaki yapıtları işte böyle bir özümsemenin dışavurumu. SGK, Türk Kızılayı, Atatürk Orman Çiftliği ve THY’nin ortak iştiraki olan Emek İnşaat A.Ş, Devlet Tiyatroları (DT) Akün ve Şinasi sahnelerinin satışı için 3. kez ihaleye çıktı. Sahneler daha önce de iki kez satışa çıkarılmış ve ihaleye katılan firmaların muhammen bedelin altında kalması nedeniyle satış gerçekleştirilememişti. Tiyatrocular, 3. ihaleye de rest çekti. Devlet Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (DETİS) Başkanı Erdinç Doğan, “Sahnelerimizi sattırmayacağız” dedi. Emek İnşaat A.Ş, Akün ve Şinasi sahnelerinin de yer aldığı Emek binasını satma ısrarından vazgeçmiyor. Her iki tiyatro sahnesi geçen aylarda iki kez daha ihaleye çıkarılmış ve satış gerçekleştirilememişti. DT Genel Müdürü Lemi Bilgin, sahnelerin satışa çıkarılmasıyla ilgili olarak, bir kentteki sinema ve tiyatro binalarının şehrin kimliğini oluşturduğuna dikkat çekerek, “Daha da önemlisi böyle yerler bizim annemizle babamızla çocuğumuzla olan bağımızdır. Yani annenizin izlediği yerde siz, sizin izlediğiniz yerde aynı koltukta da çocuğunuz izler. Şehirler de kentler de zaten bunun için vardır, bunun için kent adını alır. Ankara’da sahne sayısı fazla değil. 40 tane daha yeni tiyatro açılmış olurdu da ikisi gidiyor diye üzülürdük ama yerine koyulabilecek başka sahne yok. Orası uluslararası festivallere ev sahipliği yapıyor, gelen yabancı konuklar, tiyatrolar orada oynuyor” açıklamasında bulunmuştu. Tiyatro oyuncuları da sahnelerin satışına Akün önünde düzenledikleri eylemlerle tepki göstermişti. Sahnelerin satışı için 3. ihale, 17 Nisan’da, saat 11.00’de, Atatürk Bulvarı, numara 227, Kavaklıdere adresinde yapılacak. Birinci ihalede 500 bin TL, ikinci ihalede 1 milyon TL olan muhammen bedeli, 3. ihalede de 1 milyon TL olarak belirlendi. Mimarlar ‘büyük usta’yı andı imarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan ve Ankara M Şube Sekreteri Tezcan Karakuş Candan, Osmanlı padişahları I. Süleyman, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde baş mimar olarak görev yapan, eserleriyle ünü tüm dünyayı saran Mimar Sinan’ı ölümünün 425. yılında andı. Hakkan ve Candan, yaptıkları açıklamada, “Sinan yaşasaydı, bugün olanlarla o da mücadele ederdi” dediler. Başkan Ali Hakkan, Anadolu’dan Balkanlar’a uzanan geniş bir coğrafyada dünya mirasına çok sayıda anıtsal eser kazandıran Mimar Sinan’ı ölümünün 425. yılında saygıyla andıklarını belirtti. Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Tezcan Karakuş Candan da “Mimar Sinan yaşasaydı o da bizimle mücadele ederdi; bir yapıyı yapmadan önce, yer seçimini, tüm iklimsel özellikleri, coğrafyası ve döneminin ihtiyaçlarına göre şekillendiren bir usta, günübirlik rant kararlarıyla, zemin etüdü bile yapmadan, dere yataklarına konut yapılmasına, Atatürk Orman Çiftliği’nde ağaç kesilerek saray yapılmasına, Kızılay’da cephelerin bezemelerle kaplanmasına, çocukların kent merkezlerinden uzakta yapılan kampus okullarda okumasına karşı çıkardı” dedi. ‘Mizah Festivali’ başlıyor ankaya Mizah Festivali Ç ikinci yılında Ankaralılarla buluşuyor. 2528 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek festival, Ankara sokaklarında birbirinden farklı etkinliklerle yurttaşların katılımını bekleyecek. Bu yıl mizah ustası Aziz Nesin’e ithaf edilen festivalin sloganı ise “Nanik!” Standup gösterilerinin, sergilerin ve söyleşilerin düzenleneceği festivalde Nesin Vakfı ile birlikte hazırlanan, “Aziz Nesin Hakkında Her Şey Sergisi”, Aziz Nesin ile ilgili söyleşiler ve oyunlar da yer alacak. “Gerçek mizah mazlumla değil, muktedirle dalgasını geçer” diyen Çankaya Mizah Festivali, bu sene Ankara sokaklarında “muhalefetin, barışın, ötekinin, umudun gülen yüzü” iddiasıyla da düzenlenecek. Tamamı ücretsiz olacak ve Çağdaş Sanatlar Merkezi (ÇSM), Kuğulu Park, Galeri Kara, IF Performance Hall ve EskiYeni Cafe’de gerçekleşecek festivalin ayrıntılı programı ise şöyle: ¦ 25 Nisan Perşembe ¦ 26 Nisan Cuma MüzikFilm GösterimiSergi / 15.00 – Kuğulu Park Şenlikli Muhalefet (söyleşi) Ragıp İncesağır, Arda Araz, Orhan Bekçi / 18.00 ÇSM Aziz Nesin’den Şiirler Orhan Alkaya (Nesin Vakfı Yararına) / 20.00 AST MSM Bir Güvercin Kanadında Yaşıyoruz İnadına / 20.00 – AST Vedat Özdemiroğlu 80 Dakkada Cümle Alem / 21.00 ÇSM ¦ 27 Nisan Cumartesi MüzikFilm GösterimiSergi/ 15.00 – Kuğulu Park Sinemada 3 Büyükler (söyleşi) Ezel Akay, Sırrı Süreyya Önder, Yüksel Aksu/ 18.00 ÇSM Renan Bilek Aramızda Kalsın / 20.00 ÇSM Ege Kayacan Şahsi Şov / 21.00 – EskiYeni ¦ 28 Nisan Pazar Kapanış Konseri Bulutsuzluk Özlemi / 15.00 Kuğulu Park DumAnkara (söyleşi) Levent Cantek ve çizerler / 17.00 ÇSM Erdal Bakkal ( Cegiz Bozkurt) Söyleşi / 18.00 ÇSM Merve Engin (oyun) Kaplumpağalar Şişmanlamaz Çünkü Kabukları Vardır / 20.00 ÇSM Komedi Gecesi (standup) Deniz Alnıtemiz, Başak Buğday, Ruşen Tuzcu, DJ Güven Erkin Erkal Komedi Şarkıları / 21.00 IFa ‘Sanatla Yaşamak’ RT yönetmenlerinden Deniz Çubukçu Yazıcı, Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB) T koreograflarından Armağan Davran ve Volkan Ersoy ile ADOB Genel Müdürü Rengim Gökmen’in yaşamını beyaz cama aktardı. İki farklı yapım olarak TRT Belgesel kanalında izleyici ile buluşacak belgesellerin adı ise “Sanatla Yaşamak.” Açılış Tuluatmasyon / 15.00 – Kuğulu Park Aziz Nesin Ankara’da Sergi Açılışı ve Panel / 20.00 – ÇSM Metin Uca Hakuna Matata / 21.00 ÇSM : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA 10 Nisan 2013 Çarşamba Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : [email protected] C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear