26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sayfa 1 Nisan 2013 Pazartesi a4 Yaşam Kötü sicil onlarda: MamakveAltındağ nkara Barosu’nca şiddet gören kadın A ve çocuklar için kurulan “Alo Gelincik Hattı”nı, 2 yılda 13 bin mağdur aradı. Gelincik Projesi Başkanı Avukat Hilal Akdeniz, yardım hattına başvuruların Ankara’dan daha çok Mamak ve Altındağ bölgesinden geldiğini söyledi. Baro tarafından 2011’de başlatılan “Gelincik Projesi”, tecavüze uğrayan, psikolojik, sosyolojik ve fiziki şiddete maruz kalan kadın ve çocukların dertlerine derman oluyor. Bu kapsamda, 7 gün 24 saat hizmet veren “444 43 06” numaralı Alo Gelincik Hattı’nı 2 yılda 13 bin kadın ve çocuk arayarak yardım istedi. Şiddet gören bin 800 kadın ise Gelincik Merkezi’ne bireysel başvuru yaptı. Başvuruları değerlendiren Gelincik Merkezi, bin 500 kadına avukat tahsis etti, 500 kadını ise sığınma evine yerleştirdi. Merkez, 15 kadının eğitimini üstlenirken, 152 kadına ise psikolojik destek sağladı. Gelincik Projesi Başkanı Avukat Hilal Akdeniz, şiddet gören kadın ve çocuklara yönelik yaklaşık 2 yıldır sürdürdükleri projenin büyük ilgi gördüğünü söyledi. Şiddet gören kadın ve çocukların yarala ünyada ve Türkiye’de birçok bölge kardan kıştan nasibini aldı bu yıl. Ne var ki Ankara şöyle doyasıya kışı yaşayamadan, bahar, coşkulu, değişken, deli dolu yüzünü göstermeye başladı. Ankaralı bisikletçilerin bundan şikâyetçi olduklarını hiç sanmıyorum. Gerçi kimi kış boyunca pek pedal kesmemişti ama bir çoğu bisikletleriyle baharda görüşmek üzere kısa bir süreliğine de olsa vedalaşmıştı. İşte onlar için artık kavuşma, hasret giderme, birlikte yeni serüvenlere atılma günleri başlıyor. Biz de, bisiklet tutkunlarının duygularına bir kez daha ortak olmak ve yeni sevdalanacaklarla içimizdekileri paylaşmak için “Neden Bisiklet?” dedik. At, eşek, deve, öküz, devekuşu, lama, at arabası, öküz arabası, fayton, yaylı, buharlı tren, elektrikli tren, otomobil, traktör, tramvay, troleybüs, kamyon, otobüs, vapur, şimendifer, uçak, motosiklet, mobilet... Bütün bunlar insanların kullandıkları ulaşım araçlarından bazıları. Kimisi hâlâ kullanılıyor, kimisi bir çok insan için ulaştırma tarihinin renkli müzesinde şimdiden yerini almış görünüyor. Ya bisiklet? Ulaşım araçlarını sayarken neden bisikletten söz etmedik? Çünkü insan uygarlığının bugüne kadar yarattığı en ilginç, en işe yarar ve en güzel buluşlardan birisi olan bisikleti yukarıdakilerden çok farklı bir yere koymamız gerekiyor. Bacaklarımızla birlikte, insanı bir yerden bir yere yalnızca kendi gücüyle götürebilen eşsiz iki araçtan biri olan bisiklet, ayrı bir başlık altında ilgimizi hak ediyor. Neden ÖZKANÇAKIRLAR bisiklet? [email protected] Çünkü Bisiklet Ekonomiktir: Ucuza alınır. Bakımı kolaydır, otomobil gibi belirli sürelerde yaptırıp dünya para ödemeniz gerekmez. Onarımı, parçası, işçiliği sudan ucuza gelir. Yakıt gerektirmez, pedala basarsınız gider, frene basarsınız durur. Güzel görünsün diye içdış yıkatmanız, cila, boya koruması vb. yaptırmanız gerekmez. Şöyle bir silseniz, zincirini de yağlasanız yeter. O zaten güzeldir. Çünkü Bisiklet Pratiktir: Binmesi, inmesi, park etmesi, saklanması, depolanması kolaydır. Trafikte her yere girer çıkar. Kent içinde ulaşmak istediğiniz yere çok daha çabuk varmanızı sağlayabilir. Çünkü Bisiklet Sağlıklıdır: Düzenli pedal çevirirken kalp atım hızı yükselir, tüm hücrelere daha fazla kan ve oksijen pompalanır. Akciğer kapasiteniz artar, başta kalp ve beyin olmak üzere tüm organlarınız bayram eder. Terlemeyi hızlandırarak bedendeki zehirli maddelerin atılmasına yardımcı olur. Kas ve kemik dokusunu güçlendirir, kireçlenmeyi ve kemik erimesini önler. Mutluluk hormonu üretimini artırır, cinsel yaşamınızı olumlu etkiler. Ruh sağlığına birebirdir. Çünkü Bisiklet Demokratiktir: Erişimi, toplumda yaygınlaştırılması kolaydır. Hemen hemen herkes sahip olup kullanabilir. Bisiklet kullananlar arasından kolay kolay trafik canavarı, şiddet eğilimlisi, taciz ve tecavüze yatkın kişiler çıkmaz. Bisikletliler kendileriyle, toplumla ve dünyayla barışıktırlar. Kavgadan, baskıdan, şiddetten uzak durmayı seçerler. Hoşgörülü ve barışçıdırlar. D Neden Bisiklet? rını sarmaya çalıştıklarını vurgulayan Akdeniz, eğitimsizlik, yaptırımların yetersizliği ve gelir düzeyinin düşüklüğünün şiddet olaylarını arttırdığını ifade etti. Türkiye genelinde, Gelincik Merkezi’ne gelen telefonların büyük bir çoğunluğunu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden yurttaşların oluşturduğunu belirten Akdeniz, merkeze, Ankara’dan yapılan başvuruların ise daha çok Altındağ ve Mamak’tan geldiğini kaydetti. “Alo Gelincik Hattı”na Almanya, Fransa başta olmak üzere Türklerin çok yaşadığı ülkelerden de telefon geldiğini belirten Akdeniz, sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da şiddet gören kadın ve çocuklara yardımcı olduklarını kaydetti. Yurt dışından arayan mağdurlara destek vererek, yabancı ülkelerin ilgili makamlarıyla temasa geçtiklerini anlatan Akdeniz, “Yurt dışında da olsa şiddet gören vatandaşlarımız var. Bu insanların sorunlarına çözüm bulmak için Gelincik Hattı‘nı bilmeleri bizi sevindiriyor. Onları en doğru şekilde yönlendirmeye çalışıyoruz” ifadesini kullandı. 68’lilerinfidanlarıdikildi enimahalle Belediyesi, Çayyolu Y Park Caddesi’nde “68’liler Ormanı”nı açtı. Törene, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Belediye Başkan Vekili Başar Bal, Başkan Yardımcısı Erhan Aras, Ankara 68’liler Sorumlusu Hasan Koç, 68 ve 78 döneminde öğrenci hareketlerine katılmış çok sayıda yurttaş, Çayyolu Platformu Başkanı İlhan Tezel ve muhtarlar katıldı. 1968 kuşağı anısına oluşturulan 68’liler Hatıra Ormanı’na dönemin devrimci gençlik önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı simgeleyen 3 çınar ağacı ile 65 adet de boylu sedir çam dikildi. Törende konuşan Ankara 68’liler Sorumlusu Koç, “Bu alanı bize kazandıran Yenimahalle Belediye Başkanımız Fethi Yaşar’a teşekkür ediyoruz. Biz de burayı dönemin ruhuna ve değerlerine layık olarak yaşatacağız” dedi. Yenimahalle Belediye Başkanı Yaşar da 68 kuşağı mücadelesinin örnek Yaşasın Bisiklet Çünkü Bisiklet Eşitlikçidir: Kadın erkek, çoluk çocuk herkesi iki teker üzerinde bir araya getirir. Bisikletliler karşılaştıklarında mutlaka birbirlerine selam verirler. Birinin diğerini geçmesi gerekiyorsa birbirlerine gocunmadan yol da verirler. Hiç bir bisikletli diğer bir bisikletliyi aşağı ya da hor görmez. Çünkü Bisiklet Özgürlükçüdür: Şose, asfalt, keçi yolu, otoyol, taşlı yol, tozlu yol, ıslak ya da karlı yol ayırmaz, hepsinde aynı keyifle sizi istediğiniz yere götürür. Kentin labirentlerinden sizi anında çıkarıp özgürce doğanın kucağına bırakıverir. Çünkü Bisiklet Paylaşımcıdır: Bisikletliler yamalarını, sularını, pompalarını, yiyeceklerini, çeşitli yedek parçalarını ve en önemlisi yollarını, rotalarını ve deneyimlerini birbirleriyle paylaşırlar. Çünkü Bisiklet Çevrecidir: Pedal basarken nefesinizi ve terinizi bırakırsınız yalnızca dünyaya. Ne otomobillerden yayılan ve küresel ısınmaya neden olan gazlar, ne de doğada bir türlü çözünmeyen malzemelerden oluşan hurda yığınları olur arkanızda. Sessiz bir kuğu gibi süzülürsünüz yollarda. Gidonunuza taktığınız o küçücük zil de olmasa kimsecikler farketmez geçtiğinizi. Yoğun trafikteki araba sürüsüne inat neredeyse hiç gürültü üretmeden aşarsınız yolları. Çünkü Bisiklet Güvenlidir: Her yıl motorlu taşıtların neden olduğu kazlarda binlerce insan ve diğer canlılar yaşamını yitirmekte, daha fazlası sakat kalmaktadır. Bisiklette ise böyle bir durum söz konusu bile değildir. Kurallara uyarak kullanıldığında bisiklet dünyanın en güvenilir ulaşım aracıdır. Çünkü Bisiklet Eğlencedir: Kendisine bisiklet alınan bir çocuğun bedenindeki heyecanı, yüreğindeki kıpırtıyı, gözlerindeki parıltıyı başka ne zaman görebilirsiniz? Yaşı kaç olursa olsun bisiklet üzerindeki bir yetişkinin uçarı bir heyecanla çocukluğuna dönüşüne başka nerede tanık olabilirsiniz? Tek başına ya da grupla birlikte pedal basan insanların sesli sessiz sevinç çığlıklarını başka nasıl işitebilirsiniz? Çünkü Bisiklet Eğitimdir: Özellikle çocuklara bir aracı kullanmayı, trafik kurallarına dikkat etmeyi, başkalarının haklarına saygılı olmayı, bedeninin dengesini ve performansının sınırlarını, beyinakciğergözkulakkolelbacakayak eşgüdümünü sağlamayı bisikletten daha iyi öğretebilecek bir araç henüz bulunmadı yeryüzünde. Çünkü Bisiklet Rekabettir: İnsanların kendi bedensel, zihinsel ve düşünsel güçleriyle kendilerine ve birbirlerine meydan okuyabildikleri ve bu güçlerini daha da yükseğe taşıyabildikleri, her yıl sayısız turlar ve yarışmalarla izleyenlere son derece keyifli anlar yaşattıkları bir spor aracıdır bisiklet. Çünkü Bisiklet Amaçtır: Çoğu kimse durup dururken “Ben bir otobüse, trene, uçağa, vapura, arabaya bineyim” demez. Bir yerlere ulaşmaktır hedef. Ama yeryüzünde binlerce, hatta milyonlarca insan durup dururken bisiklete binmek ister ve biner. Çünkü bisiklete binmek amaçtır aynı zamanda. Sırf bisiklet üzerinde olduğu için kendini özgür ve mutlu hisseden insanlar vardır. Çünkü Bisiklet Güzeldir: Yalın çizgileri, narin kadrosu, incecik ve pırıl pırıl jant telleriyle iki tekeri, sade ama işlevli gidonu, frenleri, mühendislik harikası vitesleri ve çeşitli aksesuvarlarıyla tam bir estetik şölenidir bisiklet. Çünkü Bisiklet Yaşamdır: Tek tek olduğu kadar hep birlikte de yaşanır. bir mücadele olduğunu vurguladı. Yaşar; “O kuşak bir başkaydı. O kuşağın amacı Türkiye’de saydam bir milli gelir dağılımı olsun, aç insan olmasın. Türkiye tam bağımsız bir ülke olsun, demokrasi tüm kurum ve kuramlarıyla işlesin ve hukuk üstünlüğü sağlansın amaçlanıyordu. O dönemde sağcısı solcusu siyasete çıkar hesaplarıyla değil, ülkenin geleceği için girdiler. 68 inanç ruhunun ülkemizdeki gençlerde de bulunmasını arzu ediyorum” dedi. Başkentli dia sesini özlemiş ijital fotoğraf teknolojisine alışılan şu D günlerde dialarla dolu bir sualtı gecesi yaşayan başkentliler, dia makinesinin sesini özlediğini söyledi. BADİN Başkent Su Sporları Kulübü’nün düzenlediği “Başkent Sualtı Günleri”nin mart ayı sunumuna İstanbullu sualtı fotoğraf sanatçısı Saadettin Aşkın konuk oldu. Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde düzenlenen gecede Aşkın, konuklara Türkiye denizlerinin yanı sıra Kızıldeniz, Karayipler, Maldivler ve Hint Okyanusunda çektiği fotoğraflardan oluşan bir gösteri sundu. Dijital fotoğrafçılığın, fotoğraf çekme işini son derece kolaylaştırdığını ancak halen tam olarak filmle çekilen fotoğrafların yerine geçemediğini kaydeden Aşkın, “Kadraj ayarlaması, ışık, renk ayarları veya noise temizliği gibi şeyleri dijital fotoğraflarda çok kolay bir şekilde yapabilirsiniz. Oysa Saadettin Aşkın ki diada bu şansınız yok. Bence hâlâ dijital fotoğraf, dianın tadını ve kalitesini veremiyor” dedi. İyi bir sualtı fotoğrafçısı olmak isteyenlere de tavsiyelerde bulunan Aşkın, “Bunun için önce iyi bir dalıcı olmak gerekiyor. İyi bir dalıcı olduktan sonra, fotoğraf bilginizi de gözden geçirmeniz gerekir. Her ikisi de tamamsa gerisi gelir. Sualtının kurallarına uymak, dikkatli olmak zaten en önemlisi” dedi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear