27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sayfa 29 Mart 2013 Cuma a2 KÜLTÜR SANAT ‘Şeyh Bedreddin Destanı’ sahnede SELDA GÜNEYSU Ve Perde... Eren AYSAN aysaneren@hotmail.com Ankara Deneme Sahnesi’nce (ADS) dünyaca ünlü şairimiz Nâzım Hikmet’in en önemli eserlerinden biri kabul edilen “Şeyh Bedreddin Destanı” tiyatro sahnesine taşındı. Başkentte 56 yıldır faaliyetlerini sürdüren ADS, Prof. Nurhan Karadağ’ın rejisiyle “Şeyh Bedreddin Destanı” adlı oyunu tiyatroseverlerin beğenisine sunuyor. Müzikleri Nedim Yıldız’a, kostümleri Nazan Ön’e ait oyunun dans düzeni Ziver Armağan Açıl ve Özgür Adam İnanç’ın imzasını taşıyor. Gündüz Turan, Umut Karadağ, Taşkın Ermişoğlu, Ulaş Karadağ gibi oyuncuların rol aldığı oyunla ilgili olarak yönetmen Prof. Nurhan Karadağ, “Selçuklu ve Osmanlı devletleri içinde 15. yüzyılda yaşayan Bedreddin ve eylemi; birlikte üreten, paylaşan, güzel insana, güzel topluma ulaşmak adına düşünsel, inançsal ve siyasal alanda yaşanan kanlı eylemleri Nâzım’ın ‘Yarin yanağından gayrı her şeyde/her yerde hep beraber diyebilmek için’ özlemi ile yeniden yorumlanarak okuyucusuna sunduğu destanı biz de ADS olarak çağdaş sahne koşulları ile seyircimizle paylaşmak istedik” dedi. ‘Mezheplerin kanunlarını iptal edeceğiz’ Karadağ, şöyle konuştu: “Güzel insana, barışa ulaşmak adına, ‘Anadolu hümanizması’nı, yarının insanına, toplumuna kazandırmak adına Nâzım, Bedreddin’in ağzından yorumluyor: ‘Ben gayrı zuhur ve huruç edeceğim/Toprak adamları toprağı fethe gideceğiz/Ve kuvveti ilmi, sırrı tevhidi gerçekleştirip/Biz milletlerin ve mezheplerin kanunlarını iptal edeceğiz.’ Gerçekten de ‘güzel insan’a ulaşabilmek için; dostluk, sevgi ve barış adına bütün kapılar açılabilmeli, önyargılar kırılabilmeli. Bu oyun bir anma, bir tören ağırlığında sahnelendi.” Oyun her pazartesi günü, Menekşe Sokak’taki Ankara Halk Tiyatrosu’nda, saat 20.00’de, Ankaralıların beğenisine sunuluyor. Ah Bu Elitist Tiyatrocular! “Yıllarca milleti aşağıladı bunlar” dedin mi? Tamamdır... Hele işaret edilen tiyatrocularsa iş çoktan bitmiştir, hemencecik “tembeller, yıllarca çalışmıyorlar” yaftası yapıştırılıverir. Ruhunu cümle aşağılanmışlardan, yitiklerden, mazlumlardan alan tiyatronun icracılarına pek çok şey söylenebilir belki... Elitist asla! Daha üç kuşak öncesinde, Tomas Fasulyeciyan’lardan, Mari Nivart’lardan, Amelya Hanım’lardan “öteki” olmanın acısını ve hüznünü öğrenmiş, sahnede erdemli, dimdik duruşu sergilemişler bir anda belli bir zümrenin hizmetçisi ya da belli bir sınıfın temsilcisi olarak nasıl gösterilebilir? Bu coğrafyada tiyatronun öncü ismi Muhsin Ertuğrul’a, 1950 yılında, bir grup Demokrat Partili hanımefendi “Büyük Tiyatro” ve “Küçük Tiyatro” binalarını balo salonu olarak kullanma talebini iletir. Muhsin Ertuğrul da tepkisini hemen kaleme kâğıda sarılarak gösterir. Her satırı demir leblebi olan bir mektup döşenir. Sonra da ömrü boyunca asla zamkla yapışmadığı yönetici koltuğundan onurlu bir biçimde ayrılır. Tiyatro tarihine iftiharla geçen mektubunda özetle şunları söylüyordur: “Bizim binamızda dans edilebilecek bir tek hol vardır. Orası da sokaktan görülür. Gece yarısı yoldan geçen köylülerin gözü önünde yarı çıplak tombul kadınlarla, kuyruklu tok erkeklerin tepinmeleri, bu fakir yolcuların sefaletiyle alay etmek olur. İster bir hayır perdesi altına gizlensin, isterse yüksek bir makamdan gelen arzuya hulus çakmak olsun, sanat mabedi olan kutsi binamızın saf ve temiz havasını ter ve içki kokularıyla kirletmek, yerlerini sarhoş kusmukları içinde bırakmak, tiyatroya yapılacak en büyük kötülüktür.” Eğer bu mektup bir seçkincilik unsuruysa yıllarını Anadolu’da tiyatro yapmaya adamış ömürleri bir anda hiçe sayacak bir söylem çıkar karşımıza. Yine Muhsin Ertuğrul’a, “Sonradan, Şehir Tiyatroları’nın başındayken Kadıköy, Üsküdar, Fatih ve Zeytiburnu sahnelerini devreye soktunuz...” sorusuna Muhsin Bey, “Daha da açmalıydık. Zeytinburnu gibi İstanbul’un geri kalmış bölgelerinde, gecekondularda açmalıydık. İstanbul’un dışında kalıyor onlar. Tiyatro herkesin olmalı! Bir zümrenin değil! Kültür Sarayı’na gelirler mi? Bedava bilet dağıtsak yine de gelmezler. Orada rahat hissetmezler kendilerini. Kapılarından içeri girmeye çekinirler” yanıtını verir. Yine onun hazırladığı ama gerçekleştiremediği “Bölge Tiyatroları Tasarısı” bugün farklı bir biçimde de olsa işliyor, Anadolu’nun pek çok kentinde... Ama seçici olmaya çalıştıkları oyunlarla... İşte seçkincilikle seçicilik arasındaki ince ayrım budur! Hani üç bin yıl öncesinden, Sophokles’lerden, Euripides’lerden başlayarak büyük tiyatro ustalarının yazdıkları oyunları, bireytoplum, bireyiktidar çelişkisini izleyiciye aktarıyorlar her biri. Tiyatro emekçilerinin günü kutlu olsun! yılların moda sözcükleri bunlar: Elitist, Son jakoben, işbirlikçi... Arasına bir de ‘Aydınlığa ulaşan resimler’ adlandırdığı son sergisi, Ankara Temsilciliğimizde yer alan Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde (CKM) sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Ressam Kuzey, 1961 yılında Şarkışla’da doğdu. Gazi Üniversitesi Resim Bölümü’nden 1983 yılında mezun oldu. Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği üyesi de olan sanatçı bugüne değin 100’ün üzerinde karma, grup sergileri ile festival ve etkinliklere katıldı; çeşitli projelerde görev aldı. Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi, Gazi Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonu ile resmi essam İbrahim Kuzey’in “aydınlık bir yaşama ulaşan R doğa resimleri” olarak ve özel koleksiyonlarda da eserleri bulunan ressamın 18. kişisel sergisi CKM’de sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Çalışmalarını Ankara’da sürdüren sanatçı, kendi deyimiyle, “şiirsel dağılımlara plastik değerler ekleyerek, lekesel, temiz, aydınlık bir yaşama ulaşan” resimler yapıyor. Ağaçlar, adalar, suda yansımalar, güvercinler, sıcak kışlar, sevecen sempatik evlerle yaşam sevinci, içtenlik, doğaya özlem, yapmacıksız içten ilişkiler ressamın konu edindiği öğeler. Kuzey’in “CKM’de sergi açmaktan büyük bir gurur duyuyorum” dediği sergi, 4 Nisan’a değin görülebilecek. ANKARALI KİTAPLAR SAVAŞ SÖNMEZ Bina Kimlikleri Söyleşisi: Türkocağı Binası TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Bina Kimlikleri Söyleşileri: 3, Ankara,29 Mayıs 2009, 51 sayfa. rif Hikmet Koyunoğlu’nun Osmanlı mimarisinden esinlenerek, 19271930 yılları arasında Namazgâh Tepesi’ne yaptığı bina, geçmiş yıllarda Ankara’ya Türkocağı, Halkevi, nikâh salonu, sinema gibi hizmetler verdikten sonra günümüzde “Devlet Resim ve Heykel Müzesi” ve “DOB Operet Sahnesi” olarak kullanılmaktadır. Kitap, Ankara Mimarlar Odası’nın Bina Kimlikleri Çalışma Grubu’nun 29 Mayıs 2009’da gerçekleştirdiği ve Işık Aksular, Tanıl Bora, Neşe Gürallar, Üstün Alsaç’ın katıldığı 3. Bina Kimlikleri Söyleşisi’nin tutanaklarından oluşmaktadır. Arguvanlılardan Server C ’e teşekkür Ganiyev Güneysu’ya, “haberleriyle derneğe verdiği destek nedeniyle” teşekkür plaketi verildi. Derneğin mart ayı olağan danışma kurulu toplantısı önceki gün dernek merkezinde yapıldı. Toplantıda şimdiye kadar Ankara Arguvanlılar Derneği’ne destek veren ve etkinliklerini ulusal boyuta taşımada yardımcı olan Cumhuriyet, Milliyet, Hürriyet ve Darendeli gazeteleri ile derneğin faaliyetlerine yardım eden işadamı Battal Yıldız’a danışma kurulu huzurunda teşekkür plaketleri verildi. Bu kapsamda, gazetemiz muhabiri Selda Güneysu’ya plaketini eski milletvekili Mustafa Yılmaz, Milliyet gazetesinden Ömür Ünver’e plaketini Rahmi Orhan, nkara Arguvanlılar Kültür ve A Dayanışma Derneği’nce gazetemize ve muhabirimiz Selda anılıyor A nkara Devlet Opera ve Balesi A sanatçıları, Azerbaycan devlet sanatçısı Prof. Server Ganiyev’i doğumunun 75. yıldönümü olan 31 Mart’ta konserle anacak. Operet Sahnesi’nde (Devlet Resim Heykel Müzesi), oda müziği grupları ve öğrencilerinin vereceği “Ganiyev Oda Orkestrası” konseri, saat 20.00’de başlayacak. “Ganiyev Oda Orkestrası” topluluğunu Ganiyev’in Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğrencileri oluşturuyor. Konsere tüm Ankaralılar davetli. Darendeli gazetesi adına Cengiz Özer’e plaketini Hüseyin Doğan takdim etti. Hürriyet gazetesinden Eray Görgülü’ye ise plaketi daha sonra sunulacak. Toplantıda ayrıca dernek başkanı Asım Aydoğdu, derneğin düzenlemek istediği “Uluslararası Arguvan Türkü Festivali” konusunda bilgi verdi. “ERGENLİK DÖNEMİ ÇATIŞMALARI VE KİMLİK GELİŞİMİ” PROF.DR. TİYATRO PEMBE KURBAĞA Server Ganiyev SÖYLEŞİ BAHAR GÖKLER ( ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI UZM. PSİKODRAMİST ) DR.ALEV COŞKUN ÖZGÜRLÜK MÜCADELEMİZİN TARİHİ VE KARŞI DEVRİM 30 MART 2013 CUMARTESİ SAAT 10.30 AHMET RASİM SK. NO:14 ÇANKAYA T: 442 30 50 DÜZENLEYEN: ANKARA PSİKODRAMA DERNEĞİ 29 MART 2013 CUMA SAAT 18.30 AHMET RASİM SK. NO:14 ÇANKAYA T: 442 30 50 30 MART 2013 CUMARTESİ SAAT 14.00 AHMET RASİM SK. NO:14 ÇANKAYA T: 442 30 50 29 Mart 2013 Cuma : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear