Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sayfa 18 Şubat 2013 Pazartesi a4 kent Yaşam Bisiklet İzlemek II G Muhtar Kılıç, mahallesinin sıkıntılarını anlattı: eçen yazıda bisiklet filmlerini tanıtmaya başlamıştık. Bu hafta bisiklet dostlarından gelen katkılarla bunu sürdürüyoruz. The Amateur (El Amateur): ‘Çifte asfalt bedeli alıyorlar’ İKLİM ÖNGEL 1999 yapımı Arjantin filmi, en uzun süre bisiklete binme rekorunu kırarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye çalışan bir gencin öyküsünü anlatıyor. Dili İspanyolca. The Triplets of Belleville (Les Triplettes de Belleville): Sylvain Chomet tarafında yönetilen 2003 yılı yapımı komedianimasyon türü film bir Fransız, İngiliz, Belçika ve Kanada ortak ürünü. Fransız mafyası tarafından kaçırılan Tour de France bisikletiçisi torununu kurtarmaya çalışan bir büyükannenin öyküsünü harika müzikler eşliğinde eğlenceli bir biçimde anlatan film en iyi animasyon filmi ve en iyi özgün şarkı dallarında Akademi Ödülleri’ne aday gösterilmiş ve 2003 Cannes Film Festivali’nde yarışma dışı sahne almış. gencin tehlikeli ilişkiler arasında geçen serüvenini, hareketli bisiklet sahneleriyle izleyiciye aktarıyor. Filmde kahramanımızın kullandığı “fixie” tarzı bisiklet, özellikle bisiklet meraklısı izleyici için sahneleri daha da heyecanlı duruma getiriyor. Pedalı öne çevirdiğinizde ileri, arkaya çevirdiğinizde geri giden, pedalın aynı zamanda fren gibi kullanılabilmesiyle ayrıca fren sistemine gerek duymayan bu tür bisikletlerin dünya çapında seveni, meraklısı çok. Şimdi biraz da bisiklet konusundaki belgesellere bir göz atalım. A Sunday in Hell: Sokaklar ‘düzayak’ Anakent Belediyesi sorumluluğu bulunan sokaklarda tretuvar çalışması yapmıyor. Sokaklarda kaldırım ve yol eşit seviyede. Defalarca başvurduk, “Sıraya koyduk, programa aldık” diyorlar. Kabil’e giren çıkamıyor Kabil Caddesi’nde Anakent Belediyesi’nin 2. vadi çalışması nedeniyle trafik çok yoğun. Sabah ve akşam saatlerinde insanlar dakikalarca beklemek zorunda kalıyor. ‘Otobüs araları uzun’ Sokullu’dan kalkan otobüsler, Altındağ’a kadar gidiyor. Mesafe uzun olduğundan az sayıdaki otobüslerin gelmesi de uzun sürüyor. Otobüs sayısının çoğalmasını istiyoruz. ‘Köpek sürüleri geziyor’ Sokak köpekleri sürü halinde geziyor. Saldırdıkları insanlar oldu. Anakent’in sorumluluğunda ancak hiçbir şey yapmıyor. Çankaya Belediyesi’ni arıyoruz, onlar alıp aşılayıp, kanun gereği aldıkları yere bırakıyorlar. İnsanların can güvenliği tehlikede. ‘Okulumuz yok’ Çankaya’da okul olmayan tek mahalle burası. İlçe Milli Eğitim Müdürü az sayıda öğrenci olduğu gerekçesiyle okul yapmıyor. Mahallemizin 10 bin nüfusu var. Bir ilköğretimi dolduracak kadar çocuğumuz bulunuyor. Şehit Cevdet Özdemir Mahallesi Muhtarı Ali Kılıç, Çankaya Belediyesi’nin, Anakent Belediyesi sorumluluğunda olan sokaklara yama yaptığı için asfalt parası aldığını kaydetti. Aynı sokaklar için 2008 yılında Anakent Belediyesi’nin de para aldığını söyleyen Kılıç, “Bu haksızlık. Yurttaş 2 kez para ödemek zorunda kalıyor” dedi. Çankaya’da okul bulunmayan tek mahalle olduklarına dikkat çeken Kılıç, “İlçe Milli Eğitim Müdürü yeterli öğrenci olmadığını söylüyor ancak bir ilköğretimi dolduracak çocuğumuz var. Okul istiyoruz” diye konuştu. Cumhuriyet Ankara, başkent mahallelerinin yaşadığı sıkıntıları ve muhtarların yetkililerden beklediği hizmetleri kamuoyuna duyurmaya devam ediyor. Çankaya’da bulunan Şehit Cevdet Özdemir Mahallesi Muhtarı Ali Kılıç, mahallesinde yaşanan sokak hayvanları, asfalt parası, okul ve trafik sorunlarını anlattı: ‘2 kez asfalt parası ödüyoruz’ Anakent Belediyesi 2008 yılında kanal çalışması yaptı. Çalışma sonrasında da Şeftali, İğde, Ece ve 1345 sokakları da asfaltladı. Bunun karşılığında asfalt parası aldı. Şimdi de Çankaya Belediyesi, bu sokaklardan asfalta yama yaptığı için para topluyor. Yurttaş tapusuna şerh konmaması için mecburen ödüyor. 200 TL’den 500 TL’ye kadar para isteniyor. Yurttaş 2 kez para ödemek zorunda kalıyor. The Flying Scotsman: Douglas Mackinnon tarafından yönetilen, 2006 yılı İngiliz yapımı filmde İskoçyalı amatör bisikletçi Graeme Obree’nin sorunlarla dolu yaşam öyküsü, tasarımını kendisinin yaptığı bir bisikletle dünya bir saatlik mesafe rekorunu kırması, ünvanını bir hafta içersinde kaybetmesi, yaşadığı büyük bunalım ve intihar eşiğine gelmesi sonrası yeniden rekora tutunması odağında anlatılıyor. 111 dakikalık, 1977 yılı Danimarka yapımı belgeseli Jorgen Leth yönetmiş. “Bahar Klasikleri”nin belki de en zorlu yarışı olan ParisRoubaix’yi bisikletçilerden takım direktörlerine, izleyicilerden teknik ekip elemanlarına, basın mensuplarından organizatörlere kadar yarışın içindeki çok çeşitli kişinin birbirinden farklı bakış açısından yansıtan film, özellikle yarışın ilerleyen bölümlerindeki parke taşlı yollarda can yakıcı kazalar, lastik patlakları ve mekanik arızalarla boğuşan, bazen toza, bazen çamura bulanmış ama her zaman yorgunluk ve sakatlıktan bitap düşmüş bisikletçilerin müthiş kapışmasını anlatıyor. Eddy Merckx gibi bir bisiklet efsanesinin de yarışmacıları arasında olduğu 1976 ParisRoubaix, tek günlük turlar bağlamında “Profesyonel bisikletçilerin cehenneme en çok yaklaştığı gün olma ünvanını gerçekten hak ediyor mu?” sorusunun yanıtını bu filmi izleyerek bulabilirsiniz. grup maceraperest, hippi, sporcu, doğasever ve girişimcinin, eski bisikletlerini hurda parçalarla modifiye ederek Kuzey California’nın dağlarında kafagöz dağıtma pahasına offroad sürüşe çıkmalarını ve böyle başlayan çılgınlığın ilerde bir yandan milyar dolarlık bir ekonomik sektöre, diğer yandan olimpiyat sporu olarak kabul edilme sürecine dönüşünü etkileyici bir dille anlatıyor. Bisikletlerini o dönem “Clunkers”, “Bombers”, “Balloneers”, “Beaters” gibi adlarla anan bu insanların şimdilerde dünyanın en popüler sporları arasında yer alan dağ ÖZKANÇAKIRLAR bisikletinin doğuşuna nasıl öncülük ettiklerini görmek isteyenlerin aozkanc@gmail.com kaçırmaması gereken bir belgesel. Yaşasın Bisiklet Pedaling to Freedom: Dünyanın en yoksul yerlerinden birisi olarak gösterilen Hindistan’ın Tamil, Nadu bölgesindeki Pudukkottai’de, 1993 yılında bir grup gönüllüyle başlayan ve çok kısa bir sürede yüzbini aşkın kadının bisiklete binmeyi öğrenmesiyle harekete geçirilen enerjinin, 230.000 insanın okumayazma öğrenerek ekonomik ve sosyokültürel varoluşlarını olumlu yönde nasıl değiştirebildiğini anlatan, 2007 yılı yapımı 28 dakikalık Hint belgeseli, bisikletin kimileri için bireysel ve toplumsal bir hayatta kalma aracına nasıl dönüşebildiğini son derece etkileyici bir biçimde anlatıyor. Road to Paris: Bilmem bütün olan bitenlerden sonra Lance Armstrong’la ilgili bir belgesel izlemek ister misiniz? Ama bir bakış açısına göre hemen hemen herkesin dopingli olduğu bir grubun birincisinin, bisiklet dünyasında en az kendisi kadar tanınan baş yardımcısı George Hincapie ile birlikte bir Fransa bisiklet turuna nasıl hazırlandığını yine de merak edecek olursanız, 2001 yılı yapımı, 52 dakikalık bu filmi görün derim. Premium Rush: 2012 yılı yapımı ve David Koepp tarafından yönetilen film, New York’ta bisikletle kargo taşımacılığı yapan bir The Road Uphill: Yazımını ve yönetmenliğini JeanLuis Schuller’in üstlendiği 2011 yılı Lüksemburg yapımı belgesel, sözü edilen ülkenin büyük umutlar bağlanan takımı Leopard Trek ve onu oluşturan ünlü sporcular Schleck Kardeşler, Jens Voigt ve takım arkadaşlarının, o yılın Fransa Bisiklet Turu’nu kazanmak için yaptıkları fiziksel ve psikolojik hazırlıkları konu ediniyor. Bisiklet sürmek kadar olmasa da bisiklet izlemek de çok keyifli. Artık sözü edilen filmleri ve bu listede olmayan diğerlerini bulmak, getirtmek, indirmek, izlemek sizden deyip bir “fixie” ile veda edelim bu hafta. Keyifli seyirler, coşkulu pedallar. Höllentour (Hell on Wheels): Pepe Danquart tarafından yönetilen 2004 yılı yapımı Alman filmi, Fransa Bisiklet Turu’nun 100. yaşını kutladığı 2003 yılındaki turu, ünlü Alman takımı Team Telekom ve sporcusu Erik Zabel’i merkez alarak anlatıyor. Klunkerz: A Film About Mountain Bikes: Senaryo yazarlığı, yönetmenliği ve yapımcılığını William Savage’ın üstlendiği, 83 dakikalık 2006 yılı Amerikan yapımı film, dağ bisikletinin henüz dağ bisikleti adını almadığı 1960’ların sonu ve 70’lerin başında bir Birlik’ten kuvvet doğar imarlar Odası Ankara Şubesi, M mimarlarla her semtte toplantılar düzenliyor. Gerçekleşen bölgesel toplantılarda yerel sorunlar masaya yatırılıyor. Son olarak Birlik Semti’nde bir araya gelen mimarlar, Birlik’teki sorunları tartıştı. Patile Cafe’de gerçekleşen toplantıya oda yönetiminden Tezcan Karakuş Candan katıldı. Semt temsilcilikleri toplantılarını önemsediklerini belirten Candan, “Meslektaşlarımızı bir araya getirmek, bulunduğumuz yaşadığımız yere dair mimar dokunuşlarını konuşmak, kent açısından yaşadığımız çevrenin geliştirilmesi ve sorunlarını tartışmak amacıyla semt temsilciliklerini kurduk. Birlik’te atölye çalışmaları yaptık, çocuklara sorduk, oyun yeri olsun istediler” dedi. Ankara’nın daha önceki yıllarda “cıvıl cıvıl” olduğunu söyleyen Candan, “Başkentte saat 23.00’ten sonra otobüs yok, metro yok, hiçbir şey yok böyle bir şey olabilir mi? Biz başkentte bu sorunları sorgulamak, tartışmak istiyoruz. Kentin mahalle mahalle hareketlendirilmesi gerekiyor” diye konuştu. ‘Mahallemizi tanımıyoruz’ Toplantıda bulunan mimarlardan Gür Dalkıran, “Mahalleyi tanımıyoruz” dedi. Bu toplantıların mahalle ve yaşadığımız alan üzerine daha fazla düşünme fırsatı verdiğini belirten Dalkıran, sanat galerisinin kapılarını toplantılar açmak istediğini kaydetti. Mimarların bir dahaki toplantısı 28 Şubat tarihinde, Dalkıran’ın daveti üzerine Transparan Sanat Galerisi’nde gerçekleşecek. Cumhuriyet Halk Partisi Yenimahalle İlçe Kongresi 3 Mart’ta yapılıyor. Belediyemizin hizmetlerini siyasi propagandaya dönüştüren, örgüt çalışmasıyla belediye hizmetlerini paralel götüren bir ilçe yönetimi özlemimiz değil midir? HASAN ATEŞOĞLU CHP Yenimahalle İlçe Başkan Adayı İletişim: 0533 716 26 67 0312 385 07 42 KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM C MY B