Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sayfa 14 Şubat 2013 Perşembe a4 Kent yaşam Pahalı diye teleferik ihalesini iptal etti, Kırıkkale’ye 30 kilometrelik mesire alanı yapacak Denizin Lokumu: Ankara Gökçek’e yetmedi Lakerda SERTAÇ EŞ ASKİ’nin su faturalarına, EGO’nun bilet paralarına “temlik konulması” karşılığında borçlanma yetkisi alan Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, Kırıkkale’de Kızılırmak’ın 30 kilometrelik bölümüne mesire alanı yapmaya hazırlanıyor. Anakent Belediye Meclisi’nin önceki gün yapılan toplantısında konuya ilişkin başkanlık yazısı gündeme geldi. Başkanlık yazısının okunmasının ardından yapılan oylama sonucunda öneri bütün parti gruplarının onayıyla geçti. MHP Grup Başkanvekili Hamit Yavuz, söz alarak konunun öncelikle komisyona gönderilerek değerlendirilmesini 30 kilometrelik mesire alanı Belediye meclisinde okunarak kabul edilen başkanlık yazısına göre, Kırıkkale Rafineri Köprüsü ile Köprübaşı Köprüsü arasındaki 30 kilometrelik alanda mesire alanı için düzenlemeler yapılacak. Alı ‘Şirket değil mafya’ İKLİM ÖNGEL Dikmen Vadisi’nde ihaleyi alan şirket dün yıkım için güvenlik görevlileriyle birlikte bölgeye geldi. Şirket yetkilerinin halkın üzerine yürümesi ve vadi halkından Sultan Biçensever’e vurmasıyla taşlı sopalı kavga çıktı. Kavgada vadi halkından 5 kişi ağır yaralanırken, şirketin sahibi olduğu belirtilen Kadir Gencer yaralı şekilde aracına binerek kaçtı. Vadi halkından Gülhan Yalnız, “Karşımızdakiler şirket yetkilileri değil mafya” dedi. Dikmen Vadisi’nde, dün Anakent Belediyesi’nden ihaleyi alan şirket özel güvenlik görevlileriyle yıkıma geldi. Yıkıma karşı toplanan halk, şirket elemanlarını bulunduğu Yıldız Polis Karakolu’na kadar çıktı. Karakol polisinin, “Şirketin güvenlik görevlilerini göndereceğim” sözü üzerine vadi halkı karakolun önünden çekildi. Ancak daha sonra ihaleyi alan şirketin sahibi olduğu belirtilen Kadir Gencer ve kardeşleri halkın üzerine yürüdü ve vadi halkından Sultan Biçersever’e vurarak yere düşürdü. Kavganın fitilini ateşleyen bu olayın ardından, vadi halkı ve şirket yetkilileri arasında taşlı sopalı kavga çıktı. Kavgada başından yaralanan Gencer, aracına binerek olay yerinden uzaklaştı. Vadi halkından 5 kişinin ağır yaralandığı olaylarda, yaralılar ambulanslarla Atatürk ve Numune hastanelerine götürüldü. Vadi halkından Gülhan Yalnız, şirket yetkililerinin silah ve sallama ile bölgeye geldiğini kaydetti. Yalnız, “Şirket Sofra kurun sevgilinize, dostlarınıza Bir gün için hiç olmazsa ‘Bu akşam da benden olsun sofra’ deyiverin. Girin mutfağa. Korkmayın, erkekliğinize halel girmez. ‘Zaten ben, mutfağa ara sıra girerim’ diyor iseniz bu güne özgü sofrada özel bir tabak olsun diğerlerinin yanında. Ne mi olsun? Örneğin denizin lokumu lakerda olsun çilingirin başköşesinde. Harbiden lakerda Palamut ailesinin, oldukça kıdemli üyesi torikten yapılırdı eskiden. Bizler yani hâlâ iki ayağı üzerinde gezindiği için insan denenlerin hoyratlığı ve kâr hırsı, nerede ise bitirdi toriği. Epeycedir irice palamuttan yapılmakta. Aman dikkat palamutların da sonu gelmesin!.. Geçtiğimiz kasım ayı ilk haftasının karlı ve soğuk bir gününde sevgili balıkçı İsmet Baba’nın önerisi ve desteği ile palamuttan, zindandelene doğru evrimin ileri basamağındaki üç mübarekten lakerdamız hazırlandı. Sağ olsun var olsun. Oldukça meşakkatli hazırlama sürecine dair çeşitli usulleri Google Hazretlerinden bulabilirsiniz. ‘Dağa kaldırırım’iddiası Bir şirket görevlisinin önceki gün vadide, harita ile tespit yaptığı öğrenildi. Görevlinin bölgeden gitmesine söyleyen halka, “Ben Kürdüm, hepinizi dağa kaldırırım” şeklinde yanıt verdiği iddia edildi. Ragibe Ergezer, görevlinin sözlerine karşılık, “Vadide, Türk, Kürt, Sünni, Alevi hepimiz bir arada yaşıyoruz. Buraya giriş var, çıkış yok” dedi. yıkım için gelirken yanında polis istememiş, Gökçek buraya binlerce polisle dahi giremedi. Yaşanan tüm olaylar karşımızda bir şirketin değil, mafya olduğunun ispatıdır” diye konuştu. Dikmen Vadisi’nin “afet alanı” ilan edildiğini anımsatan Ali Şenol, “Hangi gecekondu afet riskinde?” diye sordu. Şenol, “Yıkım için mafya gönderiliyor. Bu devletin başbakanı, cumhurbaşkanı 2 sokak ötemizde oturuyor” diye isyan etti. Barınma Hakkı Meclis Sözcüsü Candaş Türkyılmaz ise, “Gökçek bu mahalleye diz çöktüremedi. Feriştahı gelse diz çöktüremez. Baskıyla, zorbalıkla, şiddetle, tehditle evlerimizi yıkarlarsa, Ankara’nın sokaklarını onlara dar edeceğiz. Bizim kimseyle bir derdimiz yok. Bizler halk mücadelesi yürütüyoruz” diye konuştu. Lakerdaya dair… Lakerdaya geçerken, büyük ozan Nâzım’a kulak verelim derim. Yatar Bursa Kalesinde kitabında Ayşe’nin Mektupları vardır bilirsiniz. İşte o mektupların 39.’sunda Ayşe, mahpustaki kocasına seslenir; “Senin tuzlu balıkları gönderemezsem kusura bakma, tenekeye konacak teneke lehimlenecek unutma benim dağ başımda oturduğumu” İşte böyle kıymetli, böyle makbul bir lezzettir. Tarihi kayıtlar, 1700’lerde bu işlerde urgancılıkları ile de meşhur Sinopluların çok mahir olduğundan bahseder. Bizim toprakların mutfak ve sofralarına sonra girdiği de yine kayıtlardadır. Lakerda ve benzerleri, esas olarak Safarad Mutfağının becerileri arasındadır. Efendim, Balık, sadece tavada zeytinyağı ile evlenmemiş, Çilingirin “esas çocuğu” Efendim, ağzı sızma zeytinyağı ile doldurulmuş lakerda kavanozumuzdan birkaç parçayı çıkarıyor ve buzlu suda bir dört beş saat ara sıra suyunu tazeleyerek bekletiyoruz. Güneş şişe burcuna Vekiller Hamamönü’nde KP Genel Başkan Yardımcısı ve hakkında bilgi aldı. Yapılan çalışA Balıkesir Milletvekili Edip Uğur, maların tarihi yeniden canlandırAKP Balıkesir milletvekilleri Ce manın yanı sıra bölge yaşamını da mal Öztaylan ve Ali Aydınlıoğlu, Balıkesirli yerel gazeteciler ile Hamamönü’nü ziyaret etti. Tarihi bölgenin tüm sokaklarını gezen, Sanat Sokağı, Açık Hava Sineması, Taceddin Cami ve Dergahı’nı da ilgiyle ziyaret eden heyet, bölgedeki restorasyon çalışmaları yeniden canlandırdığını belirten milletvekilleri, Altındağ Belediyesi’ni tebrik ettiler. Hamamönü gezisinin ardından Kabakçı Konağı’nda çay molası veren Balıkesirli heyet, burada Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki ile de bir araya geldi. Cumhuriyet Halk Partisi Yenimahalle İlçe Kongresi 3 Mart’ta yapılıyor. Partimizi iktidara taşımak için İlçe Başkanlığına adayım. HASAN ATEŞOĞLU CHP Yenimahalle İlçe Başkan Adayı C MY B serdarsahinkaya35@gmail.com SERDARŞAHİNKAYA önerdi. Mesire alanı yapılmasına karşı olmadıklarını belirten Yavuz, “Buraya yapılacak mesire alanından Kırıkkalelilerin olduğu kadar Ankaralılar da faydalanabilir. Ancak bu bölge Ankara ili sınırları dışında bir bölge. Hukuki bir sorun yaşanabilir. Bunun incelenmesi amacıyla öncelikle komisyonda görüşülmesinde yarar görüyoruz” diye konuştu. Ancak Yavuz’un bu önerisi dikkate alınmadı. nan yetki ile Anakent Belediye Başkanı Gökçek’e, Kızılırmak’a kıyısı bulunan Kırıkkale, Hacılar, Hasandede, Bahşili, Yahşihan, Irmak belediyelerinin yanı sıra Kırıkkale Valiliği’yle işbirliği protokolü imzalayabilme yetkisi verildi. Ayrıca belediye meclisi, “Proje kapsamında nehir kenarında yapılması düşünülen mesire, konaklama ve oturma alanlarının projelendirilmesi, ihale iş ve işlemlerinin yürütülmesi ve uygulama çalışmalarının da Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı’nca yapılması” konusunda da karar aldı. Projenin maliyetine ve ne kadarının Anakent Belediyesi’nce karşılanacağı konusunda ise belediye meclisine bilgi verilmedi. B ugün 14 Şubat. Özel günler ekonomisi işbaşında malumunuz. Yüzde 0 katma değer vergisi ile kırık cam parçaları, kredi kartına on taksit. Melih Baş Hoca’nın tabiriyle, pırlanta kapitalizmi yine işbaşında. Kadına şiddetin, kadın cinayetlerinin zirve yaptığı bir konjonktürden geçerken bunlar da neyin nesi oluyor, sormak gerekmiyor mu? Erkeklik adına, adamlık adına, söveceksiniz, döveceksiniz; sonra da pırlanta, kırmızı şarap, kırmızı çiçek… Bırakın bu sahtekârlığı! Yetmedi mi? “Boğazlar Meselesi” ızgarada odun ateşi ile öpüşmemiş ya da tepside zerzevatla dört kol çengi misali raks etmemiştir. Yeri gelmiş tuzla tenekeye, küpe basılmış, yeri gelmiş kuyruklarından asılmış ve az güneş ve az rüzgârla çiroz olmuştur. Ve yeri gelmiş sakız gibi, lokum gibi lakerda yapılmıştır. Lakerdanın etimolojisi üzerine birazcık düşünüp araştırınca kelime olarak bu özel güne çokça uygun düştüğünü görebiliriz. Lakerda, dilimize İspanyolca la queridadan girmiştir. Ne mi demek? La querida, yani lakerda; sevgilim demek, bir tanem demek, canımsın demekmiş İspanyolcada. Çaktınız köfteyi değil mi! girince (ki ben rakıcıyımdır, siz ister bira, ister şarap) lakerdaların suyunu süzüp, bir kâğıt havlu üzerine çıkarıyoruz. Tercihan beyaz bir tabağa, çok ince olmayan kırmızı soğan halkaları ile bir mevzi hazırlıyoruz. Doğrama tahtasına naklettiğimiz lakerdaları çok keskin bir bıçakla derilerinden ayırarak, kırmızı soğanların kalbine tahta çıkma merasimini andırır bir tarzda yerleştiriyoruz. Çok az elma sirkesi, bir miktar sızma zeytinyağını birlikte çırpıp mübareklerin üzerine gezdiriyoruz. Ve taze dereotunu da ihmal etmiyoruz. Birbirlerine o kadar yakışırlar ki. O kadar olur yani. Tabaktaki lakerdadan bir parçayı nazikçe çatallayıp atıverin ağzınıza. Ve yavaşça çiğneyin. Nasıl, lezzet on numara değil mi? Gözlerinizin önüne lacivert bir deniz geliverir o anda. Şaşırmayın!.. Kulaklarınız çınlamıyor. Omuz başınızdan Orhan Veli sesleniyor farkında mısınız? “(…) gideceksin ırıpların çalkantılarında Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı; Sevineceksin. Ağları silkeledikçe Deniz gelecek eline pul, pul..” Sonra, bir parça kırmızı soğan ve bir tutam dereotu ve de yağına bandığınız ekmek ile kurun dostluk köprüsünü damağınızda. Ve sonra müskiratınızdan bir koca yudum alıp, cümbüşe çevirin damağınızı. Ve sevgilinizle, dostlarınızla göz göze gelin… Ve ona, onlara sen / siz olmasaydınız, ben, biz olmazdık deyin. Ve ona, onlara seni / sizi seviyorum deyin ağız dolusu. E daha ne olsun, hadi afiyetler olsun. Ağzımızın tadı bozulmasın. Sağlık ve dostlukla. KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM