Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sayfa 29 Ocak 2013 Salı a4 YaşamSpor ANKARA RÜZGÂRI Yetkiner Mayda ymayda@gmail.com Vleminckx Hayâl Kırıklığı Yarattı! “ Sessizliklerini Sofya’da bozacaklar Ankara’da kampa giren Avrupa 4’üncüsü İşitme Engelliler Milli Basketbol Takımı, gözünü Bulgaristan’da yapılacak 2013 Defolimpik Oyunları’na dikti. Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da bu yaz düzenlenecek 2013 Defolimpiyatları‘na, Ankara Arena’da hazırlanan İşitme Engelliler Milli Takımı, çalışmalarını 5 Şubat’a kadar burada sürdürecek. Gençlerde Avrupa şampiyonluğu, büyüklerde ise Avrupa 4’üncülüğü bulunan milli takımın öncelikli hedefi, ilk 4’ten kopmamak. Milli Takım Antrenörü Süha Demircan, yaptığı açıklamada, geçen hafta girdikleri kampta, var güçleriyle deafolimpik oyunlarına hazırlandıklarını söyledi. Basketbol geçmişi olmayan sporculardan oluşan takımı 2002 yılında kurduklarını ve geçen 10 yılda gözle görülür bir başarı grafiği yakaladıklarını belirten Demircan, Sofya’da öncelikli olarak ilk 4’ü, daha sonra madalyayı hedeflediklerini dile getirdi. Başarıyı, 10 yıllık süreçte yakaladıklarını ifade eden Süha Demircan, ‘’2009 yılına geldiğimizde Avrupa gençler şampiyonu olduk. Geçen yıl Konya’da yapılan Avrupa Şampiyonası‘nda da dördüncü olduk’’ dedi. Takımı ilk kurduklarında, iletişim konusunda çok büyük sıkıntı yaşadıklarını, oyuncularla sadece işaret diliyle anlaşabildiklerini belirten Demircan, takımın yüzde 95’inin artık konuşabildiğini, oyunculara basketbolun yanı sıra bu konuda da katkı sağladıklarını vurguladı. Demircan, takım ruhunun yüksek olduğunu, oyuncuların kendi aralarında mükemmel arkadaşlıklar yürüttüğünü söyledi. Kendisi ve diğer teknik kadronun, oyuncularına engelli gibi davranmadığına dikkati çeken Demircan, ‘’Amacımız işitme engelli çocukları basketbola kazandırmak. İmkânlar artarsa, bu çocukların yapamayacağı hiçbir şey yok’’ diye konuştu. Düdüğü duyamıyoruz Takım kaptanı Abdullah Koyuncu da çok çalıştıklarını, olimpiyatlarda madalya hedeflediklerini söyledi. Takıma yeni sporcuların katıldığını ve biraz heyecanlı olduklarını belirten Koyuncu, ‘’Zamanla onlar da güçlenince her şey çözülecek’’ dedi. İşaret dili bilmeyen hakemlerin düdüğünü duyamadıklarına dikkati çeken Koyuncu, bunun iletişim sorununa yol açtığını dile getirdi. Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu’nda son sınıf öğrencisi olan forvet Ali Kaya ise, ‘’İşitme engelli basketbolcular, duymadıkları için daha hırslı olur. Bu hırsı basketbola yansıttığımız için de güzel şeyler ortaya çıkıyor’’ dedi. Hakemlerin işaret dili bilmesi gerektiğini savunan Kaya, ‘’Basketbolla anlaşıyoruz fakat bir problem olduğu zaman hakeme ifade edemiyoruz, o noktada sorunlar ortaya çıkıyor’’ diye konuştu. Basketbola 9 yaşında başladığını ve 15 yaşında milli olduğunu belirten Kaya, sabah ve akşam olmak üzere günde iki antrenman yaptıklarını ifade etti. Engelini bilmiyordum Altı aylıkken geçirdiği menenjit nedeniyle bir kulağı duymayan, diğer kulağı ise yüzde 45 duyan takımın oyun kurucusu Yusuf Çil de işitme engelli olduğunu, 6. sınıfa kadar bilmediğini söyledi. Ailesinin, bu durumunu kendisinden sakladığını belirten Yusuf Çil, ‘‘Ailem sürekli yüzüme konuşarak konuşmamı sağlamış. Yakından iletişim kurduğum için bir sıkıntı yok, uzaktan ise biraz sorun oluyor’’ dedi. Açık öğretimde spor yönetimi okuduğunu ifade eden Yusuf Çil, basketbola işitme engelli bir arkadaşının vasıtasıyla başladığını, ‘’Kulüpte oynar mısın?’’ denildiğinde ise başta bunu, ‘’Ben normal bir insanım’’ diyerek kabul etmediğini söyledi. İçlerine girdiği zaman apayrı bir kardeşlik ortamı gördüğünü belirten Yusuf Çil, ‘’Çok hırslılar, azimliler. Başarı sağlamak için her şeyi yapıyorlar. Benim için basketbol; 40 dakikanın verdiği haz, sürekli mücadele, azim, sürekli koşmak anlamına geliyor’’ diye konuştu. Yusuf Çil geçen yıl Avrupa üçüncülüğünü şanssız bir şekilde kaybettiklerini dile getirerek, ‘’İnşallah bu sene başaracağız’’ ifadelerini kullandı. Gençlerbirliği’nin en çok konuşulan transferi Björn Vleminckx, Akhisar Belediyespor maçında tam bir hayâl kırıklığı yaşattı” desem geçen hafta “İlhan Cavcav transferde yine ustalığını konuşturdu” diyenler gibi ofsayta düşmüş olurum. Karşılaşmanın tamamını izlemeyenler de Vleminckx için yapılan hayâl kırıklığı yorumuna katılabilirler. Ancak durum hiç de öyle değil. Vleminckx Akhisar Belediyesi’ne gol atamasa da sahanın en iyisi idi. Belki de sahanın en çok koşan ismi idi. Takımın 90. dakikada savunmaya ihtiyacı oldu. Rakip takım hücumcuları ile savunmaya kadar depar attı. Takımı ve taraftarı motive etmek için çabalayıp durdu. Son dakikada oyundan alınırken Gençlerbirliği taraftarı yeni transferlerini, Ankara’daki ilk maçında gol atmasa da gönlünün başköşesine koyduğunu alkışlarla gösterdi. Gelelim İlhan Cavcav’ın ustalığına… Geçen sezon Herve Tum’u 16 gol atıp tüm dikkatleri üzerine çekmişti. Yeni sözleşme için 50 bin Avro fazla para isteyince gözden çıkarılmıştı. Hoca Fuat Çapa, Vleminckx’i istedi… Brugge 1 milyon Avro isteyince transfer yapılamadı. Büyük umutlarla ve 2 milyon Avro bonservis ücreti verilerek Lekiç alındı. Ancak Lekiç, ilk yarıda biri Ziraat Türkiye Kupası’nda sadece 3 gol atınca Vleminckx tekrar gündeme geldi. Cavcav’ın kiralık olarak alınan ve kulübüne ücret ödenmeyen Vleminckx’i gelecek sezon kadroya katmak için 2 milyon Avro bonservis ücretini gözden çıkarması gerekiyor. Size göre Cavcav hesaptan ve transferden ne kadar anlıyor. Vefa… Basın tribününde bir büyüğümüz, “İlhan Cavcav, Atilla Aytek ve Ayhan Sümer ile yemek yemiş” deyince hemen araştırmaya başladım. Haberi aslı astarı yoktu… “Ama ateş olmayan yerden duman çıkmaz” deyip araştırmayı sürdürdüm. İşin aslı şuymuş… Cavcav, kendisinden eski üye olmasına karşın sırf kendisine rakip listede yer aldığı için disiplin kurulu kararı ile kulüpten attırdığı eski yöneticiyi arar ve “Sen ve eski yöneticilerden birkaç kişi için yemek düzenleyeceğim ve size şilt vereceğim” der… Kulüp üyeliğinden atılan eski yönetici ise yemek davetini Ankara dışında bulunduğu için reddeder. İlk aradığı isimden “hayır” cevabını alan Cavcav, diğer isimleri aramadan yemeği iptal eder. Belli ki İlhan Cavcav’ın akıl hocaları işler iyi giderken bir barış planı yapmış… Ama şunu unutmuşlar. Bazıları için şilt değil Gençlerbirliği üyeliği daha önemlidir. Ankaragücü düştü! Ankaragücü için yeni başkan Mehmet Yiğiner de umut olmadı. Transfer yasağının kalkması için söz var ama ortada umut verici bir hareket görünmüyor. Yiğiner de takımın küme düşebileceğinden söz ediyor. Yani sizin anlayacağınız Ankaragücü küme düştü… Bundan sonrasını tahmin etmek zor olmasa gerek… Yazarımız Uğur Mumcu’nun katledilişinin 20. yılında düzenlenen “Üniversitenin Cansuyu: Özgür ve Eleştirel Düşünce” söyleşisinde Ankara Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ, “Kurumsal özerklik olmadan eleştirel düşünce olamaz, en fazla inanç eğitimi olur” değerlendirmesini yaptı. Katledilen yazarımız Mumcu’yu anma kapsamında düzenlenen 20. Adalet ve Demokrasi Haftası etkinliklerinin 5. gününde, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası’nca eski Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Taluğ’un katılımıyla “Üniversitenin Cansuyu: Özgür ve Eleştirel Düşünce” ile Ömer Adıgüzel’in konuşmacı olduğu “Farkındaysan Sorumlusun” söyleşileri gerçekleştirildi. Nazande Süzer ve Gürsel Gökçe’nin hazırladığı fotoğraf sergisi açılırken, Kızılırmak Yerel Dernekler Federasyonu’nca “Anadolu tezenesinde Uğur Mumcu” müzik dinletisi yapıldı. Çağdaş Drama Derneği’nce de “Barış ve Demokrasi” oyunu sahnelendi. Ankara Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ, üniversitelerin özerk ol ‘Özerklikolmadaneleştiriolmaz’ ‘Ağaç yaşken eğilir’ ması gerekliliğini vurgulayan Taluğ, “Kurumsal özerklik olmadan eleştirel düşünce olamaz, en fazla inanç eğitimi olur” dedi. Üniversitelerin amacının aklın ve erdemin yolunu göstermek olduğunu söyleyen Taluğ, günümüzde üniversitelerin birer meslek okuluna dönüştüğünü ve piyasa için bir araç durumuna geldiğini belirtti. “Sanayi Bakanlığı”nın adının “Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı” olarak değiştirilmesini eleştiren Taluğ, bilimin tamamen sanayinin bir aracı durumuna gelme yolunda ilerlemesine tepki gösterdi. Tarih boyunca üniversitelerin iktidarların etkisi altında olduğunu söyleyen Taluğ, Türkiye’de üniversiteler tarihinin aslında tasfiyeler tarihi olduğunu ve bu açıdan “Silivri Kampüsü” tanımlamasının şaşırtıcı olmadığını belirtti. ODTÜ’de yaşanan olayları da kınayan Taluğ, Kenan Evren ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın üniversiteye bakışlarının benzer olduğunu söyledi. Taluğ, Uğur Mumcu’nun “İnsanlar sadece konuştukları şeylerden değil, sustukları şeylerden de sorumludurlar” sözüyle konuşmasını sonlandırdı. Acil Tıp Uzmanlar Derneği (ATUDER) ve Thepartners işbirliğiyle “İlk Yardım ve Temel Yaşam Desteği Eğitimi’’ veriliyor. ATUDER ve Body Worlds sergisinin Türkiye temsilcisi Thepartners işbirliğiyle Kentpark AVM’de devam eden Body Worlds sergisi kapsamında ilk yardım ve temel yaşam eğitimi veriliyor. Eğitimle ilgili açıklama yapan ATUDER Başkanı Prof. Dr. Başar Cander, eğitimleri acil tıp ana bilim dalı ve acil klinikleri öğretim görevlilerinin verdiğini bildirdi. Eğitimlerin sabah ve öğlen saatlerinde iki grup şeklinde verildiğini dile getiren Cander, yarı yıl tatili boyunca devam edecek eğitimlerde teorik anlatım sonrasında kalp masajı, solunum desteği ve ilk yardım uygulamalarının maket başında uygulamalı olarak gerçekleştirildiğini ifade etti. Özellikle ortaöğretim öğrencilerinin eğitime ilgi göstermesinin sevindirici olduğunu dile getiren Cander, ‘’Çünkü ağaç yaşken eğilir. Mutlaka erken dönemde bu eğitimin öneminin kavramaları ve eğitimin bu şekilde yaygınlaşması gerekiyor. İlk yardım konusunda maalesef gelişmiş ülkelerin seviyelerine gelemiyoruz. Bu bilincin halkımızda uyanması gerekiyor’’ dedi. Yoğun ilgi gören eğitimde katılımcılara trafik kazası ve yanık sonrası müdahale, kanama anında yapılacaklar, kalbi duran hastaya kalp masajının nasıl yapılması gerektiği, düşmeçarpma gibi travmatik durumlarda yapılacaklar gibi konularda uzman eğitici doktorlar tarafından bilgilendirme yapılıyor. Yolunu bulmayan kalmasın yıllar önce hazırlanmış bir Sicilya evzu “yolunu bulmak” kitabı ve Ada’daki yolları gösteren ama sakın ola ki yanlış bir o kadar eski navigasyon anlama olmasın. Lafın programı vardı. Ne mi oldu? güncel kullanımını, yani Aradığım adreslerin bazılarının yaptığı tamamını elimle gibi “kese koymuş gibi buldum. doldurma”yı Ne bir yol tek yöne kastettiğim dönüşmüş de ne sanılmasın. Söz EKNO köprülü kavşakla konusu olan gerçek DIRDI bölünmüş. Bir gün bir anlamda yol bulmak. Deniz Araboğlu tarafa akan yolun, Yani önce kentte teknodirdir@gmail.com ertesi gün diğer tarafa kaybolmak, akması ise zinhar söz sonrasında güzergâha konusu değil. Nasıl olsun ki? hakim olmak! Paris’te Roma’da hâlâ yüzyıllar Navigasyon, yani yol ve yön öncesinin Arnavut kaldırımları bulma cihazları her geçen gün bile yerli yerinde duruyor. Peki yaygınlaşıyor. Yaygınlaşıyor bizde öyle mi? İşte Ankara. Bugün yaygınlaşmasına da biz bu sürece girdiğiniz bir yolu, bir ay sonra ne kadar çabuk adapte olabiliriz o yerinde bulamazsınız. Kavaklıdere ayrı mesele. Misal, iki yıl önce Tenis Kulübünün önünden Sicilya’ya gittim. Elimde yıllar M Atakule’ye gitmeye kalksanız feleğiniz şaşar! Her şey internette Dönelim mevzuya. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı “yolunu bulmayı” kolaylaştıracak bir tasarıma imza attı. İnternet üzerinden www.ulasim.gov.tr adresine tıkladığımızda, karşımıza ücretsiz olarak kullanılan “yol bulma” uygulaması çıkıyor. Ücretsiz olması önemli, çünkü bugün pek çok araçta kullanılan navigasyon cihazlarına harita yüklemek, güncellemek hep parayla. Yeni sistemin adı ise “Ulusal Ulaşım Portalı”. Masa üstü bilgisayarların yanı sıra, akıllı telefon ve tablet bilgisayar ile de kullanılabiliyor. Portal pek çok farklı özelliği de bir arada sunuyor. Öncelikle alternatifli güzergâhlar sunuluyor. Gidilecek güzergâhtaki hava durumu her 4 kilometrekarede bir dijital olarak veriliyor. Portalda ayrıca seyahat sırasında güzergâh üzerinde bulunan benzin istasyonları, restoranlar, eczaneler, dinlenme Eller doldu, sıra ayakta i Pod, iPhone ve iPad ürünleriyle teknoloji dünyasının en tanınmış markası haline gelen Apple, sonunda insanların ayaklarına da el attı. Apple ürünleri tüm dünyada elden ele dolaşırken, yakında ayaklarımızda da Apple ürünü akıllı ayakkabılar göreceğiz. Apple algılayıcılarda (sensör) donatılmış ‘akıllı ayakkabı’ için patent başvurusu yaptı. Ayakkabının temel özelliği, T R hareketlerimizi ölçerek, bizleri ne zaman yeni bir ayakkabıya ihtiyacınız olduğu konusunda uyaracak olması. “Bunun için de insan aklı dışında bir akıla gerek var mı?” diye soracaksınız elbette. Apple da bu soruya ‘makul’ bir yanıt vermeye çalışmış. Diyor ki “Ayakkabı ayak için konforun yanısıra koruma sağlar. Ayak yaralanmaları ve sakatlanmalarının önüne Havadan sudan Kullanıcıların gidecekleri güzergâhtaki araçları maliyetine göre seçme şansı ile yol tarifi de bulunuyor. Kara, hava ve deniz ulaşımında faaliyet gösteren firmalar ile Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) portala entegre olmuş durumda. Yetkililer “Yurttaşlarımızın bir noktadan başka bir noktaya gitmek için en hızlı ve geçilmesi için fiziksel destek verir. Giyildikçe, sağladığı destek azalır. Yani sakatlık riski artar. Ayağınızdaki ayakkabı fazla giyilmemiş gibi görünse de, aslında ayağınızı korumayabilir ” Bu yanıt, bana pek de tatminkar gelmedi. Ama öyle sanıyorum ki, Apple’ın üreteceği akıllı ayakkabı ‘aşınma’ tespitinden öte özellikler içerecektir. Bu buluş burada bitmez! ucuz yolu araştırması için bu portalı hazırladık” diyor. 2 milyon TL’ye mâl oldu Yazılımı Türksat tarafından gerçekleştirilen proje 2 milyon TL mâl oldu. Ulaşım portalının, yurttaşların resmi dairelerde yapabildiği pek çok işlemin yerini alan edevlet uygulamasının ardından, Türkiye’nin kamuya ait en kapsamlı entegrasyon projesi olduğu belirtiliyor. tesisleri, tarihi yerler, polis ve jandarma gibi güvenlik birimlerinin de yerleri gösteriliyor. Portal hazırlanırken dünyadaki örnekleri belli ki incelenmiş. Dil seçenekleri arasında Türkçe’nin yanı sıra İngilizce, Almanca, Arapça ve Rusça var. Denizcilik ile ilgili kısmı yakında daha da geliştirilecek. Çünkü hedef kitlede yerli ve yabancı yatçılar başı çekiyor. C MY B