27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

24 EYLÜL 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA Kent ANKARA A3 TDK’nin sözlüğündeki bazı tanımlamalar TBMM gündemine taşındı ‘Bu sözlüğü kim yazdı?’ ? CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Türk Dil Kurumu’nun (TDK) resmi Türkçe sözlüğünde yer alan bazı ulus, etnik grup ve inanç biçimleri için “nefret söylemine” dayanan tanımlar yapılmasını TBMM gündemine taşıdı. Nazlıaka, TDK’nin sözlüğünün kimler tarafından hazırlandığını, bu kişilerin nasıl belirlendiğini sordu. CHP Ankara Milletvekili Nazlıaka, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde TDK’nin resmi internet sitesinde yer alan Türkçe Sözlük’teki bazı tanımlamalar ve örneklendirmelerde dikkat çekici ifadeler bulunduğunu belirtti. CHP’li Nazlıaka, TDK’nin sözlüğünde“komünizmin” bir tehlike olarak tanıtıldığını, “Rus” kelimesi için belirlenen örnekte “Moskof gavuru” ifadesinin yer aldığını, Ermeni kelimesi için “Ermeni gelini gibi kırıtmak” örneğinin verildiğini, Kürt kelimesinin tanımının, “Ön Asya’da yaşayan bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse” diye yapıldığını, “Cemevi” kelimesi için “Alevilerin toplanma yeri” olarak açıklamasına yer verildiğini ve “abdal” kelimesi için de “dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse” tanımlamasının bulunduğuna dikkat çekti. Nazlıaka, TDK’nin söz konusu tanımlamalarının çocuk ve gençlerin, kavramları anlaması ve yorumlamasına rehberlik ettiğini belirterek, “Bu sözcükler yeni nesillerin kullanacakları iletişim dilini oluşturmalarına kaynaklık edecektir” dedi. CHP’li Nazlıaka, soru önergesinde TDK’nin sözlüklerinin kimler tarafından hazırlandığı, bu çalışmayı yapacak kişiler ya da kurulların hangi kıstaslara göre belirlendiğini ve söz lüklerin nasıl denetlendiğini sordu. Nazlıaka, TDK hakkında şu soruları yöneltti: “Bu sözlüğü hazırlayan kişi ya da kurullara yapılan bir ödeme var mıdır? Bu çalışmalar için ayrılan bütçe nedir? Bu sözlükte cami ‘Müslümanların ibadet etmek için toplandıkları yer’ olarak tanımlanırken, cemevi için ibadet yapılmak için toplanılan yer kavramı kullanılmamıştır? Alevi kökenli yurttaşımızın gelenek, görenek, inanç ve inanışları yok mu sayılmaktadır? Bu sözlükte bazı ulus, etnik grup ve inanç biçimleri için nefret söylemine dayanan açıklamaların yer aldığı görülmektedir. Bilimsellikten uzak, gerçek dışı ve farklı kimlikleri ötekileştiren bu tanımlar ne zaman düzeltilecektir? Bu sözlükte yer alan açıklamalar AKP iktidarının diğer din ve toplumlara bakışının bir yansıması mıdır?” ‘Öğreniyor ve öğretiyorlar’ İKLİM ÖNGEL Hayvan haklarını ‘korumama’ yasası büyük tepki çekiyor 7 Ekim’de eylem var Yeni anayasa çalışmaları çerçevesinde düzenlenen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası, hayvanseverlerden büyük tepki topluyor. İyileştirilmiş ve daha hayvan dostu bir yasa bekleyen hayvanseverler, büyük hayal kırıklığı yaşadı. Yeni taslakta, hayvanlara tecavüz ve işkenceye verilen, caydırıcı olmayan cezalar, yasak ırklar, sokak hayvanlarının itlafı gibi birçok konuda eksik ve yanlış yönler bulunuyor. Tepki çeken maddeler şöyle: ¦ Evlerde bulundurulacak hayvan sayısına sınırlandırma getirilecek. Bir hayvan sahibinin, evinde tek ya da birkaç hayvan bulundurma sınırlandırmasına yasalar ile kesinlikle karar verilemeyeceğini savunan hayvanseverler, bunun anayasadaki, mülkiyet hakkına aykırı olduğu görüşündeler. ¦ Sahipsiz hayvanları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ya kendisi kısırlaştıracak ya da kısırlaştırma hizmeti alacak. “Kısırlaştırma hizmeti” adı altında, kısırlaştırma işlemini, ihalelerle, işin uzmanı olmaksızın herkes yapabilecek ve bu bir sektör haline gelebilecek. ¦ Hayvanlara işkence ve kötü muameleye sadece idari para cezaları verilecek. İşkence yapanlar 750 lira ceza alacak. ¦ Sokak hayvanları artık sokakta olmayacak. Mevcut sistemde, mahalli idareler sahipsiz hayvanları kısırlaştırıp, aşılarını yapıp yeniden aynı ortama bırakıyor. Oysa yapılacak değişiklik, bunu tamamen yasaklıyor. Hayvanların kısırlaştırma ve bakım işlemlerinden sonra hayvan bakım evlerinde, bunlarda yer yok ise “doğal hayat parklarında” bakılması zorunluluğu getiriyor. Hayvanseverlerin en büyük tepkisi yasanın bu hükmüne, çünkü yapılacak olan “doğal hayat parkları”nın hayvanları ölüme terk etmek anlamına geldiğini savunuyorlar. Hemen hemen her şehirde bulunan barınaklarda, görevlilerin ilgilenmesine karşın her yıl binlerce hayvan hastalıktan, açlıktan ve kötü koşullardan ölüyorken, şehrin uzağına yapılacak bu parkların dolaylı yoldan hayvan katliamı olacağı düşünülüyor. ¦ Bazı köpek ırkları yasaklanıyor. Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino, Fila Brasileiro ve bunlar gibi tehlikeli köpek ırklarını ve melezlerini üretmek, sahiplenmek, ülkeye girişini, satışını ve reklamını yapmak, takas etmek, sergilemek ve hediye etmek de yasak kapsamına alındı. Bu yasağa uymayanlara para cezası yerine, 2 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Evlerinde bu türden hayvan bulunduranlar, yasanın çıkmasının ardından 3 ay içinde bu hayvanları teslim etmek zorunda olacak. İnsanlara ceza vermek yerine hayvanları cezalandıran bu hükmü kınayan hayvanseverler, hiçbir hayvanın doğuştan saldırgan olmadığını, sadece vicdansız insanların çene yapısı çok güçlü olduğu için bu tür hayvanları saldırgan olarak yetiştirip, dövüş için kullandıklarını yineliyorlar. Kamuoyunun bu konuda yanlış kanılara sahip olduğunu, pitbull gibi hayvanların yasaklanarak bu yanlış kanılara destek verildiğini söyleyen hayvanseverler, saldırgan yetiştirilmediği takdirde diğer köpeklerden hiçbir farklarının olmadığının altını çiziyor. Hayvan ırkına getirilmeye çalışılan bu soykırım yerine, köpek dövüşü yaptıran insanlar için bir çalışma yapılmasını bekleyen hayvanseverler, hiç kimsenin yıllarca birlikte yaşadığı ve çok sevdiği hayvanını bu yasa yüzünden devlete teslim etmeyeceğini söylüyor. Hayvanseverler yeni tasarıyla ilgili olarak, birçok dernek ve örgütün de desteğiyle, 30 Eylül’de İzmir, İstanbul, Antalya, Bodrum ve Bursa’da, 7 Ekim’de ise Ankara Sakarya Caddesi’nde eylem yapacak. Emekli İngilizce öğretmeni Belkıs Güneş’in annesinden kalan mirasla gençler için kurduğu Yaşantı Paylaşım Merkezi’nde, Belkıs öğrenmen ve öğrencileri ortak bir yaşamı paylaşıyor. Sabah 10.00’da öğrencilerin açtığı merkezde, 18.00’e dek çeşitli etkinlikler gerçekleşiyor. “Asıl amacım öğrencilere anadilleri Türkçede farkındalık yaratmak ve gençlerin hayata daha donanımlı hazırlanması sağlamak” diyen Güneş, “Bu merkezle hayallerimi gerçekleştirdim. Öğrenciler öğreniyor ve öğretiyorlar” diyor. ¦ Öğrenciler için merkez açma fikri nasıl oluştu? Ben üniversitelerde öğretmenlik yaptım. Kitap, gazete okuyan çocuk yoktu. Öğretme çabalarım sonuç vermiyordu, yaptığım iş havanda su dövmek gibiydi. Aklımda hep, “Bu öğrencilere nasıl destek oluruz?” gibi bir düşünce vardı. Annemin ölümünün ardından elime geçen parayla merkezin olduğu daireyi ve karşısını satın aldım. 2004 yılında 2 öğrenciyle başladığım merkezde yavaş yavaş çoğaldık ve bugüne kadar 70 öğrenciye destek olduk. ¦ Öğrencilerin gelişimi için ne ‘Sigarayı merkez sayesinde bıraktım’ Merkezin 3 yıllık öğrencisi ve eğitmeni Necmiye Kelamcı, liseden beri sigara kullandığını ancak merkezdeki bir söyleşinin ardından bıraktığını söyledi. Kelamcı, “Kullanan birkaç arkadaştık ve farklı zamanlarda bırakmayı denedik ancak başaramadık. Bir gün halk sağlığına ilişkin bir söyleşinin ardından bırakma kararı aldık. Uzun zamandır hiçbirimiz içmiyoruz” dedi. Erkek arkadaşının da aynı merkezde olduğunu söyleyen Kelamcı, bir baloda yaşadığı anıyı şöyle aktardı: “Masaya kendisi oturmadan önce kız arkadaşının sandalyesini çekip oturtan tek kişi benim erkek arkadaşımdı. Buna belki daha önce dikkat etmezdim. Ancak merkezde öğrendiğimiz her şey günlük yaşamımıza yansıdı.” “Bildiklerimi Öğretiyorum” ve “Gönüllü Torun” adı ile iki önemli çalışmamız var. İlkinde dershaneye gidemeyen ancak öğrenmeye meraklı ilk ve ortaöğretim öğrencileri benden ve üniversite öğrencilerinden branşlarına göre ders alırlar. Ancak en temel olarak yaptığımız genel kültür çalışmasıdır. Örneğin Japonya’da deprem olduktan sonra ufak öğrencilere ülkenin yerini sordum ve hiçbiri bilmiyordu. Bu vesileyle öğrendiler. “Gönüllü Torun” çalışmamızda ise üniversite öğrencilerimiz her hafta 2 yaşlımıza gidip sohbet ediyorlar ve bu arada onlardan pek çok şey öğrenme fırsatı yakalıyorlar. Bu aslında geçmişle aralarında bir köprü kurmalarını sağlıyor. ¦ Öğrencilerle geziler düzenliyor musunuz? Seyahate çok önem veriyorum. Yazları bir yere giderken bir ya da iki öğrencimi mutlaka yanımda götürüyorum. Yıl içinde de farklı yerlere kültür gezileri düzenliyoruz. Muş’ta, Van’da, Sivas’ta, Antep’te neredeyse Türkiye’nin her yerinde eski öğrencilerimiz var. Yeni öğrencilerimiz onların yanına hafta sonları gidiyor ve şehrin tarihi yerlerini gezme fırsatı buluyorlar. TED Üniversitesi bugün eğitime başlıyor İlk eğitimöğretim yılına bugün merhaba diyecek olan TED Üniversitesi’nin cuma günü gerçekleştirdiği tanıtım kokteylinde eski mezunlar hasret giderdi. Birçok öğretim üyesi eski mezunlarından oluşan TED Üniversitesi’nin Mütevelli Heyet Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu iddialı konuşarak, “Şov yapan değil, nesiller yetiştiren bir üniversite olarak Türkiye’ye örnek olacağız” dedi. Eğitim alanında en köklü kuruluşlardan biri olarak gösterilen TED’in son halkası TED Üniversitesi ilk eğitimöğretim yılına bugün merhaba diyecek. Üniversitenin cuma günü gerçekleştirilen tanıtım kokteylinde konuşan TED Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Pehlivanoğlu, “Üniversite sahibi olmaya hayal kurmuştuk. Şimdi hep beraber hayalini kurduğumuz üniversitenin açılışındayız“ dedi. Konuşmasından önce birçoğu TED mezunu olan öğretim üyelerini sahneye çağırıp tanıtan Pehlivanoğlu, TED Üniversitesi’ni dünyanın önde gelen üniversitelerinden biri yapma gayreti içinde olduklarını söyledi. TED Ankara Koleji’yle dünyaya örnek olacak bir kampusları olduğunu belirten Pehlivanoğlu, “Farklı ve iyi eğitim veren şov yapan değil nesiller yetiştiren bir üniversite olarak, Türkiye’ye örnek olacağız” dedi. Kendilerine destek veren Kolejlilere teşekkür eden Pehlivanoğlu, üniversite kurmanın kolay bir iş olmadığını dile getirerek, çağdaş Türkiye’nin Cumhuriyetine bağlı gençlerinin, yeni yetişmiş nesillerin simgesi olmaya devam edeceklerini kaydetti. Tanıtım kokteylinde buluşan her yaştan birçok mezun gecenin geç saatlerine kadar eğlenerek hasret giderdi. “Kolej Hatırası” perdesi önünde fotoğraf çektiren birçok mezun, çalan şarkılar ve sunulan ikramlarla keyifli dakikalar geçirdi. TED mezunu olan CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka da gecede yerini alanlar arasındaydı. ler yapıyorsunuz? Burada öncelikle iş bölümü ve tasarruf öğreniliyor. Bulaşıklar sırayla yıkanır, yemekler sırayla yapılır. Bir lokma ekmek dahi çöpe atılmaz. Karalanmış kâğıtlar değerlendirilir. Kültür, sanat, sağlık gibi pek çok konuya ilişkin mesleğinde uzman kişilerle söyleşiler düzenleriz. Tiyatro, sinema, operaya gideriz. Sonrasında öğrenciler kendi yorum ve görüşlerinin olduğu bir geribildirim yazar ve paylaşırlar. ¦ Öğrencilere burs veriliyor mu? Ben hiçbir zaman bir yardım kurumu olmak istemedim. Öğrenciler buraya haftada 12 saat gelmekle zorunludur. Bu arada temizliğinden yemeğine, kütüphane düzenlemesinden bilgisayar işlerine kadar her şey birlikte yapılır. Üniversitelilerin hepsi aynı zamanda ilk ve ortaöğretim öğrencilerimiz için birer eğitmendir. Kendi branşları doğrultusuna onlara yardımcı olurlar ve tüm bunlar karşılığında 100 TL alırlar. ¦ Üniversite öğrencileriyle birlikte yaptığınız çalışmalar nelerdir? Yaşantı Başlaşım Merkezi’ne 430 85 21 numaralı telefondan, Mithatpaşa Caddesi 10/13 Yenişehir adresinden, www.ypmerkezi.org sitesinden ve facebook sayfasından ulaşabilirsiniz. Balbay’ın hemşerileri Burdur’u tanıttı Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde 2023 Eylül tarihleri arasında Burdur Tanıtım Günleri gerçekleştirildi. Burdur’un tarihi ve kültürel özelliklerinin tanıtıldığı fuara katılım oldukça yoğun oldu. Kültürlerini tanıtmak için şehirlerinden gelen Burdurlular, gerek yemekleriyle, gerekse yöresel kostümleriyle Atatürk Kültür Merkezi’ni renklendirdiler. BurdurMürseller köyünde bir kültür evi açan Eşref Yurdasiper, Burdur’un okumayazma oranı en yüksek şehirlerden biri olduğunu söyledi. Burdur’un tarihini, kültürünü tanıtmak için fuara katılan Yurdasiper, “Burdur çok gelişmiş bir şehir, etrafındaki diğer şehirlere benzemez. Biz çocuklarımızı okutmaya özen gösteriyoruz. Okuma oranımız yüksek, sınavlarda başarımız büyük. Ben Burdur’un çok da gelişmiş olmayan bir köyünde büyüdüm ama babam beni tarlaya gönDERS VERENLER FRANSIZCAYI konuşturuyorum ve mesleki hukuksal çeviri. 0506 300 30 75 KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM dermek yerine okuttu; öğretmen oldum. Okumuş insanların şehrinden, Ankara’ya, hemşerimiz Balbay’a selam getirdik. Yüreğimiz hep onunla” dedi. Burdur’un önemli yiyeceklerinden olan ceviz ezmesi, haşhaş ezmesi ve Burdur şiş ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor. Bunların yanı sıra ev yapımı tarhanalar, turşular, el yapımı süs eşyaları, yöresel müzik aletleri de fuarda tanıtıldı. C M Y B C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear