26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 EYLÜL 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA Kent ANKARA A3 Gökçek yıkmakta kararlı MERT TAŞÇILAR Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Bayramdan sonra yıkacağız” dediği Dikmen vadisine ilişkin yeni bir açıklama yaptı. Gökçek, vadide sadece “ideolojik bir grup” kaldığını savunurken, “Liderleri konumunda olan bir kişi, ‘Biz zamanında buraları kan dökerek, silahlarımızla aldık. Buradan bir tabut çıkacak. Benim mi tabutum çıkar, Melih’in mi çıkar görürüz’ diyor. Artık gelin anlaşın diyemiyorum, çünkü son aşamaya geldik. Burayı yıkacağız. Yıkarken vatandaşlarımdan istirhamım oyuna gelmesinler, tahriklere kapılmasınlar” dedi. Toplamda 5 etaplık Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi’nde 4. ve 5. Etapların kaldığını belirten Gökçek, vadide yaşayan yurttaşlara yönelik “işgalci” tanımlamasında bulundu. Gökçek, işgal edilen gecekonduların kısa zamanda yıkılacağını söyledi. Yaklaşık 3 yıldır bölgeye girmeye çalıştıklarını belirten Gökçek, “İdeolojik bir grup çalışmalara engel oluyor. Yakın bir tarihte Ankara dışındaki yasadışı örgütler bölgeye takviye yapıyorlar. Ancak devletimiz burayı tasfiye edecektir” dedi. Okula başlıyorlar ama gözleri bozuk 3’tebiritahtayıgörmüyor Yaklaşık 2 milyon öğrenci için okul zili bugün çalıyor. Ankara Dünya Göz Hastanesi’nden Doç. Dr. Hatice Sühan Tomaç, “Türkiye’de her üç çocuktan birinde uzak veya yakını görme sorunu olduğunu” bu durumun başarıyı da düşürdüğünü söyledi. Dünya Göz Hastanesi’nden Doç. Dr. Tomaç, Türkiye’de her üç çocuktan birinin görme sorunu yaşadığını, ailelerin bunun farkında olmadığını söyledi. Tomaç, “Çocuğunun görme bozukluğunun farkında olmayan aileler, çocuklarının derslerdeki düşük başarı seviyelerini, öğrenme yeteneklerinin düşüklüğüne bağlıyor. Oysa çocuğun öğrenme kabiliyetinde bir eksiklik yok, iyi göremediği için derslerinden geri kalabiliyor. Göz bozukluğunda önlem alınmadığında, gözde tembellik başlıyor ve bu durum ilerleyen yıllarda çocuğun görme kalitesini ciddi oranda etkiliyor” değerlendirmesini yaptı. Görme sorununun erken teşhis edilmesi durumunda tedavinin başarı oranının artacağını ifade eden Tomaç, göz bozukluğunun belirtilerini, “Çocuğun tahtayı yeterince iyi görememesi, okurken satır atlaması, cümleleri eliyle takip etmesi, bir gözünü daha öne alarak kitaba bakması, televizyonu yakından seyretmesi, gözlerde sulanma ve dolayısıyla ödevlerini yaparken zorlanması” olarak sıraladı. Tomaç, “Çocuklarında bu tür şikâyetler gözlemleyen ebeveynlerin en kısa sürede bir hekime başvurmalarında yarar var” dedi. Çocuklarda görülen göz hastalıklarının başında göz tembelliği, şaşılık, miyop, hipermetrop ve astigmat geliyor. Tomaç, okul öncesi yapılacak basit bir göz muayenesi ile mevcut görme azlığı problemi, buna neden olan hastalıklar ve şaşılığın erken tespit edilebileceğini belirtiyor. Gökçek, vadiye yıkım için girdiklerinde mutlaka çeşitli kışkırtmaların olacağını belirtti. Anakent Belediye Başkanı, bu kışkırtmalar sonrasında ise durumdan faydalanmaya çalışan 2 CHP’linin olacağına dikkat çekti. Gökçek, “Özellikle biri bayan biri erkek iki CHP milletvekili mutlaka oraya gelecek ve olayları ajite edecek. Tamamen siyasi olarak olayları kullanmaya çalışacak” dedi. Gökçek açıklamasını, Ankara’nın kentsel dönüşümde bir numara olduğunu belirterek bitirdi. Gökçek, daha önce başlayan 45 kentsel dönüşüm projesine ek olarak 8 projenin daha bakanlar kurulunun onayından sonra yürürlüğe girdiğini sözlerine ekledi. 16. Uluslarararası Tarım Fuarı’nda dünyanın en pahalı balı sergilendi... Balın kilosu 5 bin avro SERTAÇ EŞ Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) dün sona eren 16. Uluslararası Tarım Fuarı’nda dünyanın en iyi ve en pahalı balı sergilendi. Anzer Balı’nı da geçerek dünya birincisi olan “Sarıçayır Sönmüş Kovan Balı” yine Artvin’den çıktı. Balın kilosu 5 bin Euro’dan satılıyor. Balın üreticisi ve bal koleksiyoncusu Atilla Yusuf Özcan, “Güvendiğiniz insanlardan bal alın” diyerek tüketiciyi uyardı. Artvin’de üretilen Anzer Balı, içerisinde barındırdığı çiçek familyası ve polen miktarı ile şimdiye kadar bilinen en kıymetli bal türüydü. Ancak, son dönemmde, Artvin’in Şavşat ilçesi Sarıçayır Yaylası’nda üretilen ve aynı adı alan bal türü, Anzer Balı’nı geçerek, dünya birincisi oldu. 16. Uluslararası Tarım Fuarı’nda ürettiği balları sergileyen Özcan, “Anzer balında 11 bin polen, Sarıçayır balında ise 17 bin polen tespit edildi. Bütün analizler yapıldı ve Sarıçayır’ın dünya birinciliği tescillendi” diye bilgi veriyor. Altın değerinde bal Özcan’ın verdiği bilgiye göre normal Sarıçayır Balı’nın kilosu 820 TL. Anzer Balı’nın kilosu ise 600 TL civarında satılıyor. Ancak Sarıçayır Yaylası’nda üretilen bir bal türü daha var ki, dünyanın en pahalı balı ün kilogram üretilebiliyor. Balın 1 kilogramı 5 bin Euro. Özcan, balın çok özel olduğunu, tamamen endemik bitkilerden üretildiğini, kovandaki arı kolonisinin yok olmasının (sönmesi) ardından balın el edeldiğini vurguluyor. Balın bir özelliği daha var, güneş görmeyen bir ambalajda saklanması gerekiyor. ‘Damak tadı bile değişir’ vanını da elinde tutuyor: Sönmüş kovan balı. Baldan iki yılda en fazla 12 Özcan, tüketicilere yönelik şu değerlendirmede bulundu: “Artık birçok katkı maddesi ve gıda esansı üretildi. Doğal balı ayırt etmek güçleşiyor. Ben yıllarımı verdim bu işe tadına bakmakla anlıyorum. Ama insanların anlaması mümkün değil. O hale geldi ki, katkı maddeli balın tadı insanların damağına yerleşti. Doğal balı yiyince sahte gibi algılıyor. Bir kere bir şeyi bilmek lazım, reklamı yapılan bal alınmaz. Bir de güvenmediğimiz insanlardan bal almamalıyız. Ben 14 çeşit bal satıyorum, ama az miktarda satıyorum.” Ostim’de oturma eylemi Orhan Karakoç, Ostim’de çalıştığı fabrikadan sebep gösterilmeksizin işten çıkarıldı. İşten çıkarılmayı kabul etmeyen Karakoç, yaptığı basın açıklamasının ardından 5 gün sürecek oturma eylemine başladı. 7 aydır Ostim Taşgök Galvaniz’de ağır çalışma koşullarına karşın işine devam eden Karakoç, kötü çalışma koşullarına direnç gösterdiği için işten çıkarıldığını savundu. Çalışma koşullarının çok ağır ve sağlıksız olduğunu anlatan 24 yaşındaki Karakoç yaptığı basın açıklamasında, “Yaklaşık 7 aydır asit dumanının ve kimyasal maddelerin zehrini soluyarak çalıştığım Taşgök Galvaniz’de işten çıkarıldım. Sebep ise patronun keyfi uygulamalarına, sağlıksız ve kölece çalışma koşullarına karşı gelmem” dedi. ‘Zehir soluyoruz’ Sadece işten çıkarılışını değil, çalışma koşullarını da protesto eden Karakoç, fabrikada çalışan diğer işçi arkadaşlarından da destek aldığını belirtti. Galvaniz işinin zaten çok zor olduğunu ve ancak güvenli ve sağlıklı koşullarda yapılması gerektiğini ifade eden Karakoç, fabrikada havalandırma olmadığı için zehirli dumana maruz kaldıklarını söyledi. Galvaniz ocağı zemine sıfır olduğu ve korumalık bulunmadığı için düşme riskinin çok yüksek olduğunu kaydeden Karakoç, ‘Bu iş yerinde her gün zehir soluyoruz’ dedi. ‘Vücudumuz yaralarla kaplı’ Karakoç, çalışma esnasında elbisele Nazlıaka’dan ‘kurşunlama’ önergesi ?Altındağ Battalgazi Okulu’nun imam hatibe dönüştürülmesine karşı dilekçe ve imza toplayan ailenin evinin kurşunlanması Meclis gündemine taşındı. CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, “yaşanan kurşunlanma olayına ilişkin, demokratik ve çağdaş bir toplumda görülmesi mümkün olmayan olaylar huzur ve güvenliğimizi tehdit ediyor” diyerek tepki gösterdi. Nazlıaka, “Cumhuriyetin en önemli devrimlerinden biri olan ‘Eğitim Birliği’ni ve ‘Laik Eğitim’ sistemini son derece olumsuz etkileyecek olan bu kanunun yürürlüğe girmesiyle toplum barışı da tehlikeye girmiştir. İslamiyet’in Sünni inancı dışındaki farklı mezhep, din ve düşünceleri, yaşam biçimini yok sayan kanunun ilerleyen dönemlerde de ciddi gerginliklere yol açacağı şimdiden görülme Ömer Dinçer ye başlanmıştır” dedi. Nazlıaka önergesinde şu soruları sordu: ¦ Kamuoyunda 4+4+4 diye bilinen kanunun toplumda yarattığı gerginlik nedeniyle bir tek vatandaşımızın mağdur olması halinde bunun sorumlusu kim olacaktır? ¦ Altındağ ilçemizde yaşayan Yılmaz ailesine saldıranlar saptanmış mıdır? Bu şahısların hangi bir partiye üyelikleri var mıdır? Varsa hangi partidir? ¦ İnsanların din, inanç, düşünce ve görüşlerine tahammül edemeyen gerici güçler çocuklarının eğitim hakkını korumak isteyen bir aileye başkentin göbeğinde pompalı tüfekle saldırmanın cesaretini nereden almışlardır? Sayın Başbakan’ın toplumu ayrıştıran açıklamalarının ve Milli Eğitim Bakanının taraflı kışkırtan de meçlerinin bir etkisi var mıdır? ¦ Dayanağını Anayasamızdan alan vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyeti ile eğitim öğretim hakkına aykırı olan ve amacı tek tip vatandaş, tek tip inanç yaratmak olan 4+4+4 yasasında toplumda yarattığı gerginliklerde dikkate alınarak, yeni bir düzenleme yapılacak mıdır? rinin sürekli asite maruz kalarak eridiğini, asitli elbiselerin ise vücutlarında yaralara neden olduğunu belirtti. Asitli havayı soludukları için ciğerlerinin de tahrip olduğunu söyleyen Karakoç, işverenlerinin maske, iş kıyafeti ve koruyucu malzeme temin etmediğini, bu isteklerinin sert bir şekilde geri çevrildiğini ifade etti. Karakoç, “Galvaniz metalin ömrünü uzatırken, biz işçilerin ömrünü çürütüyor. Hele böylesi küçük ve sağlıksız atölyelerde aldığımız her soluk bizi ölüme götürüyor” dedi. İş koşulların değişmesi gerektiğini dile getiren Karakoç, “Biz galvaniz işçileri kot kumlama işçileri gibi meslek hastalıklarına yakalanarak solunum cihazlarına bağlı şekilde yavaş yavaş ölmek istemiyoruz” dedi. Aylin Nazlıaka C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear