Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 AĞUSTOS 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA Kent ANKARA A3 Çukurambar’da yapılan parkı gece yarısı yıktıran Gökçek, CHP’li meclis üyeleriyle tartıştı ‘Yıkmaya devam edeceğim’ MERT TAŞÇILAR Çankaya Güzeltepe Mahallesi Muhtarı Nurten İşçi Anakent Belediyesi’nin çarşamba günü gerçekleştirilen meclis toplantısında söz alan CHP Etimesgut İlçe Başkanı Mehmet Yula, Anakent Belediyesi ekiplerinin 2 hafta önce geceyarısı operasyonuyla yıktıkları Çukurambar’daki Çim Amfi Parkı’nı gündeme getirdi. Yula, CHP Çankaya İlçe Başkanı Mehmet Perçin’in cep telefonuna gelen mesaj ile şok olduklarını belirterek, inşaat alanına gittiklerinde parkın, “tarumar” edildiğini söyledi. Yula, “23.30’da parkın yıkılması yasal değildir ve kamu malını zarara uğratmaktır” dedi. Yıkımın yapıldığı sırada alınan bir kararın olmadığını da belirten Yula, “Oradaki beton kamyonlarına da ceza kesiliyor. Anaken’tin böyle bir yetkisi olabilir ancak tüm bunların seçim için yapıldığını biliyorum” diye konuştu. Yula’nın konuşmasından sonra söz alan Gökçek ise “Çankaya Belediyesi, Anakent’in kararını hiçe saydı. Savcılığa da verdik. O park kanunsuzdur. Anımsayacaksınız, bir önceki meclis toplantısında bahse tiyor, gündemde kalmak istiyor. Bu süreçte ‘Her yolu mübah olarak görürüm’ anlayışıyla davranıyor” dedi. ‘Çankaya yapıyor anakent yıkıyor’ Belediye meclisi toplantısı sırasında salonda bulunan CHP Çankaya İlçe Başkanı Mehmet Perçin, Cumhuriyet Ankara’ya değerlendirmelerde bulundu. Perçin, “Çankaya’nın sakinleri olarak bizi yapılan iş ilgilendiriyor. Çankaya Belediyesi oraya başlamış, yapıyor. Orada büyükçe alanlar var Anakent Belediyesi de oraya park yapsın. Ancak Çankaya yapıyor Anakent yıkıyor” dedi. Gökçek’in kavgacı tutumunun sebebini “seçim kaygısı” olarak nitelendiren Perçin, “Yeni dönemde adaylık ihtimalini riskli görmeye başladı. CHP ile en iyi ben kavga ederim diyerek bu türden kavgalarla, ki bu bir Melih Gökçek klasiğidir, bu tür çıkışlarla AKP tabanına bir mesaj vermeye çalışıyor” diye ekledi. Bu mahallede oturanların komşuları başkanlar, bakanlar ve elçiler dilen alanla ilgili olarak ‘bölge parkı’ kararı aldık. Sonuç olarak herkes yetkisini ve haddini bilecek” dedi. Konuşması sırasında sinirlendiği gözlenen Gökçek, “Orayı yaptırmayız, orayı yıkacağız, Yenimahalle Belediyesi’nde de aynı durum yaşanıyor. Orasına da izin vermeyeceğiz” dedi. Bu sözler üzerine CHP sıralarından gelen tepkileri ve yanıt isteklerini reddeden Gökçek, top lantı gündeminin oylamasına geçti. Toplantının ardından gazetemize değerlendirmelerde bulunan Yula, “Burada düşmanca bir tavır görüyorum. Bir belediye başkanının uğraşması gereken bir dönümlük arazi değil. Sosyal demokratlara düşman olarak, kavga ederek sağ seçmenin hoşuna gideceğini sanıyor. Onun için makul karşılamamız mümkün değil. Gündeme gelmek is Protokolün mahallesi: Güzeltepe MERT TAŞÇILAR Davulcu hasta yurttaşı canından bezdirdi Her Ramazan yurdun çeşitli kentlerinde yaşanan olaylarla gündeme gelen Ramazan davulcuları, uyku apnesi hastalığı bulunan Fatma Doğan’ı “canından bezdirdi.” Sesle birlikte geceleri çarpıntıyla uyanan ve nefes almakta zorlanan Doğan’ın eşi, davulcuları susturabilmek için çalmadık kapı bırakmadı. Ramazan’ın bitmesine günler kala “insafa gelen” davulcular önceki gün Doğan’ın sokağından “şimdilik” çekildi. Duyduğu ses nedeniyle çarpıntılar yaşayan Fatma Doğan’ ın eşi çözüm için önce, Diyanet İşleri Başkanlığı’na dilekçe yazdı. Başvuruya yanıt alamayan eş daha sonra Diyanet’e giderek bilgi almak istedi. Doğan’ın eşine burada “Dilekçenizi bulamıyoruz. Yenimahalle Belediyesi’ne göndermiş olabiliriz” yanıtı verildi. Yenimahalle Belediyesi’ni arayan yurttaş, aslında davul çalınmasının yasak olduğunu, şikâyet telefonlarının çok olduğunu ancak bir tane ekip olduğu için belediyenin bütün şikâyetlerle ilgilenemediğini öğrendi. Eşinin yaşadığı eziyete Fatma Doğan bir an önce son vermek isteyen yurttaş bu kez davulcularla konuşarak “anlayış” istedi. Davulcular, “Tamam ağabey, çalmam” yanıtını verdi ancak aynı gece davul sesi daha güçlü gelmeye başladı. Ramazan’ın sonuna kadar sorunu çözemeyen yurttaş son çare olarak bu kez Ankara Valiliği ile İçişleri Bakanlığı’nın kapısını çaldı. Doğan ailesine yanıt veren Ankara Valiliği İl Müftülüğü “İlgili dilekçeniz incelenmiş olup, kurumumuzu ilgilendiren kısımlar yetkili birimlere iletilmiştir. Ramazan davulu ile ilgili konuda İçişleri Bakanlığı’na veya Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na müracaat etmenizi rica ederim” demekle yetindi. Çözülemeyen problem karşısında mahalle sakinleriyle muhtarlığa gidip sorunlarının çözülmesini isteyen yurttaş, muhtardan da “Benim yapabileceğim bir şey yok. Ben bir şey yapamam” yanıtını aldı. Tüm girişimleri sonuçsuz kalan yurttaş “kaderine razı olup” Ramazan’ın bitmesini beklemeye başladı, ancak “insafa gelen” davulcular önceki gün Doğan ailesinin sokağına girmedi. Uğur Mumcu Mahallesi Muhtarı Ali Cenk, “Davulcular bilmediğim bir nedenle memleketlerine dönmüşlerdir. Artık sahurda davul çalınmayacak” dedi. Uyku apnesi nedir? Uyku apnesi, uyku sırasındaki solunum duraklamalarından kaynaklanan ve uyku düzeninin bozulmasına sebep olan önemli bir hastalık. Uyku apnesi uykuda hava akımının en az 20 saniye süreyle normal değerinin çok altına düşmesi ile tanımlanıyor. Uykudaki solunum duraklamaları sonucunda kandaki oksijen miktarı azalıyor ve karbondioksit miktarı artıyor. Bu durum kalp krizine bile yol açabiliyor. 2 kilometreyi 40 dakikada kat etmek TÜREY KÖSE Anakent Belediyesi asfaltlama çalışmaları için Hoşdere Caddesi’ni şantiyeye çevirirken, yaşanan trafik Ayrancı ve Hoşdere’de yaşayan başkentlileri canından bezdiriyor. Yahya Kemal, “Ankara’nın en çok İstanbul’a dönüşünü severmiş” ya, günümüzde yaşasaydı, Ankara trafiğinin de İstanbul’a dönüşmeye başladığını görürdü. En azından trafik açısından “küçük İstanbul” olduk... Bir Ayrancı sakini olarak dün sabah işime gitmek için sabah 08.50’de Hoşdere caddesine çıktım üstelik geç çıktım, trafik bir parça rahatlar diye, Ahmet Rasim Sokak’daki gazete binasına ancak 09.30’da ulaşabildim. Hoşdere’de otobüsler çalışmadığından ulaşım için tek seçenek dolmuş. Taksiye binseniz de fark etmiyor, bu trafikte sizi gideceğiniz yere daha hızlı ulaştırma olanağı yok. Dolmuşta bekleme süresi uzadıkça eziyete dönüşüyor. Yan yollardan girmeye çalışanlar, araçlarının burnunu akışı engelleyecek biçimde çıkaran “uyanık” sürücüler herkesi çileden çıkarıyor. Arkamızda bir ambulans var, ancak kimsenin aldırdığı yok. Sonunda bir yolcu dayanamayıp araçtan iniyor ve ambulansı gösterip yol açmaya çalışıyor. Ancak nafile, kimse yerinden kımıldayamıyor. Karmakarışık trafikte, bazı yolcular işyerlerini arayıp gecikeceklerini bildiriyor. Sıcak havada pencereler açılıyor, yan taraftan inşaatın tozu, pisliği aracın içine giriyor. Pencere kapanınca bu kez havasız kalıyoruz, sürücü kapıyı açıyor, o zaman da araçların egzoz gazlarını soluyoruz. Yaklaşık 2 kilometrelik yolu, 40 dakikada ancak kat edip işyerine ulaştığımda hiçbir günlük gazeteyi okuyamadan haber toplantısına girdim. Benim yurttaş olarak “gündem”im başkentin trafiydi... Mahallenin gözde bir mahalle olduğunu belirten İşçi, bu yüzden hırsızlık ve ‘Şiir gibi mahalle’ dilencilik olaylarının da “Benim aklımda yoktu. çok olduğunu sözlerine 14 gün içerisinde tek tek ekledi. İşçi, dilencilerin kapıları çaldım, evleri otobüslerle her gün madolaştım ve seçildim. Mahallenin iki farklı noktahallemiz özel ve güzel sına bırakıldığını belirtirbir mahalle. Eğitim seken, bu konuda çok uğviyesi yüksek bir mahalraştığını ancak bir çalışma Ricciardone le. Sokaklarımızın isimolmadığını aktardı. Ayrılerini biliyorsunuz, Halit ca Halit Ziya Sokak’ta Ziya, Ahmet Mithat Efendi, Ah hırsızlık çetesinin de olduğunu vurmet Rasim, Abidin Daver gibi gulayan İşçi, “Emniyete haber veredebiyatçı ve sanatçılar yer alıyor. memize rağmen şık giyimli kaİnsanlarımızla da sohbetimiz çok dınların bulunduğu bir çete Halit iyidir. Yaşlı yurttaşlarımız geliyor, Ziya Sokak’ta hırsızlık yapıyor. sohbet ediyor dertlerini anlatıyor. Ancak henüz bir işlem yapıldığıBazen gençlerimiz de geliyor iş sı nı duymadık. Bir türlü çözülmekıntılarını anlatıyorlar. Ben hem di” dedi. Ankara’nın en önemli mahallelerinden Çankaya Güzeltepe Mahallesi Muhtarı Nurten İşçi, mahalleyi Cumhuriyet Ankara’ya anlattı. İşçi, yaklaşık 7 bin 500 kişinin yaşadığı mahallede Ankara’yı ve Türkiye’yi yöneten birçok kişinin oturduğunu belirtti. Oturanlardan bazıları şöyle: Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek , Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisi Francis Gö k ç e k Ricciardone, Şili Büyükelçisi Jorge Arancibia ve Pakistan Büyükelçisi Syed İftikhar Hussain Shah. Park Vadi evleri girişinde bulunan muhtarlık bürosunda insanları güleryüzle karşılayan muhtar Nurten İşçi, mahallenin sıkıntılarından, yapılması gerekenlerden, politikadan Çelik şöyle söz ediyor: Anakent Belediyesi ile hem de Çankaya Belediyesi ile konuşuyorum, arıyorum. Komşularımın ne zaman neye ihtiyacı varsa belediye gözetmeksizin kapılarını defalarca çalıyorum. Özellikle 153’ü en çok arayanlardan biriyimdir herhalde.” ‘Atanmışlar ilgisiz’ Siyasi parti temsilcilerinin her zaman mahalle muhtarlığını ziyaret ettiklerini söyleyen İşçi, seçilmişlerden memnun olduğunu ancak atanmışların halkla bağlarının kopuk olduğunu belirtti. İşçi, bu konuda, “Atanmışlar bizi ziyaret etmiyor. Bizi de bırakın, esnafa ve mahalle sakinleri ile de iletişim kurmuyorlar. Ancak biz, evlerin içlerine kadar giriyoruz” diyerek şikâyetini anlattı. Hırsızlık olayları çok Yıldırım: Metroda işin belini kırdık Ankara metrosunda yapılan çalışmalar sırasında oluşan göçükte bir yurttaşın yaşamını yitirmesini daha önce “Dünyada da böyledir. Bu normaldir. Çalışmalar sırasında bu ve buna benzer olaylar beklenebilir” şeklinde değerlendiren Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın önceki gün akşam Batıkent Mesa İstasyonu’nda düzenlenen iftardaki konuşması da tartışma yaratak. Metroları Ankara Anakent Belediyesi’nden devraldıktan sonra yaklaşık 6 aylık bir süre geçtiğini belirten Yıldırım, SincanBatıkent hattını ilerleme durumu bakımından yüzde 50 ile devraldıklarını, şu anda yüzde 65’e geldiklerini söyledi. Yıldırım, KeçiörenTandoğan hattını yüzde 30’la devraldıklarını, şu an da yüzde 41’e ulaştıklarını belirtti. Yüzde 60 ile devraldıkları KızılayÇayyolu hattının ise ilerleme durumunun yüzde 75 seviyesine geldiğini bildiren Yıldırım, “Kısacası artık altyapı işleri, inşaat, elektrik, mekanik işleri dahil olmak üzere işin belini kırdık denebilir” dedi. Yıldırım, şöyle devam etti: “Metro işi zor iştir, ağır iştir, riski yüksek bir iştir. Tabii bu işleri de birilerinin yapması lazım. Ömrü hayatında hiç iş yapmamış insanlar çıkıyor ahkâm kesiyor; ‘Efendim oradan giderseniz şöyle olur, buradan giderseniz böyle olur.’ (...) Biz riskleri en az düzeye indirmek için gerekli tüm çabayı gösteriyoruz. Amacımız bir an önce bitsin. ‘Efendim metroları aceleye getiriyorlar, bunun için tehlike var’ demek insafsızlık. Ankara’da 10 senedir gündemde olan metroları ‘Hâlâ aceleye getiriyorlar’ gibi bir yaklaşım Ankaralılara haksızlık olur. Metrolarda işler yolunda, kimse kafa bulandırmasın.” ‘Önlem alındı mı?’ CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi’nin (İMO) metro çalışmaları nedeniyle yaşanan göçük ardından hazırladığı raporu Meclis gündemine taşıdı. İMO’nun açıklamasında, “yeni göçükler yaşanabileceği” uyarısının bulunduğuna dikkat çeken Nazlıaka, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şunları sordu: ¦ İMO Ankara Şubesi’nin teknik analizler sonucunda yaptığı göçüklerin bölgedeki yeraltı sularının ve ASKİ’ye ait atık su hatlarının sızıntı yapması sonucu oluşan balçığın çöküntü ve ani göçüklere neden olduğunu tespitine dair inşaat alanlarında ne tür önlemler alınmaktadır? ¦ Uzun süre atıl durumda bekleyen ve şu anda metro inşaatında kullanılan malzemeler tekrar kullanılmadan önce elden geçirilmiş midir? ¦ Metro inşaatının Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden bakanlığınıza devri işlemleri sırasındaki teknik süreç nasıl işlemiştir, bu süreçte hata ve ihmaller olmuş mudur, olduysa ilgili kişiler hakkında herhangi bir yasal süreç başlatılmış mıdır? ¦ Metro inşaat hattında yeni göçükler olabileceği bilinmektedir. Tehlike arz eden bölgeler neresidir, göçüklerin olmaması için ne tür önlemler alınmıştır? C M Y B C M Y B