Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 14 HAZİRAN 2012 PERŞEMBE A4 ANKARA Yaşam Kumrular Sokak’ta Anadolu Lokantası umrular Sokağı bilirsiniz değil mi? Aslında, 1920’lerin kurak ve tozlu bozkır Ankarasını birden bire değiştiren o doğa dostu yeşil parkları ve meydanları ile birlikte bugün sadece tarihe meraklı meslek adamlarının hatırladığı Anıtkabir’in Mebusevleri girişinden başlayıp Yüksel Caddesi üzerinden, Bülbülderesi Caddesi’ne kadar devam eden Maltepe Yeşil Kuşağı’nın orta kısmıdır Kumrular Sokak. Çift taraflı asırlık ve mağrur çınarları ile birlikte Cumhuriyet döneminin mimari izlerini taşıyan, Çankaya Kaymakamlığı, eski Milli Kütüphane bugünkü Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi, Namık Kemal İlkokulu ve bu dizinin komşusu Ankara’nın, hatta belki Türkiye’nin ilk toplu konutları olan bahçeler içerisindeki Saraçoğlu Evleri. Başkentin merkezinde toplumsal bir vaha niteliğini, her türlü tecavüze rağmen hâlâ korumaktadır. Böyle soylu ve mağrur bir sokağa da bugünkü mekânımız, otuz yılı aşkın süredir hizmette olan mütevazı lezzet durağı Anadolu Lokantası yakışmaktadır. Tam kütüphanenin karşısında beş altı masalık küçük bir dükkân. K “Boğazlar Meselesi” serdarsahinkaya35@gmail.com İzmir Caddesi’nde seyahat firma servislerinin girdiği dönemde işlerin çok daha canlı olduğunu da belirtiyor kasada amcasına yardımcı olan Veli Doğan beyefendi. SERDAR ŞAHİNKAYA Lokanta olur da tencere yemekleri olmaz mı? Siz de farkındasınızdır Kızılay’da tencere yemekleri bulabileceğimiz lokanta sayısının ne kadar azaldığını. Nereye dönseniz fastfood dedikleri hızlı tıkınma mekânları. Aslında isimlerinde “lokanta” kelimesini muhafaza etmeleri bile yeterince övgüyü hak etmiyor mu sizce de? Burada esas oğlan, odun ateşinde dönerin ve çorbaların yanında günde en az beşaltı çeşit tencere yemeği de var: Kuru, tas kebap, haşlamalar, çoban kavurma, salçalı köfte ve Sabahları 07.00’den itibaren beş çeşit çorbanın dumanı tüter Anadolu Lokantası’nın öyküsü de benzerdir. Aynı aileden Ahmet Doğan işletir. Aşçılar da, garsonlar da aynı, yani Mutlu kasabasındandır. Kendileri de mutludur; yüzlerinin güleçlikleri ile de müşterilerini mutlu kılmaktadırlar. Ankara dışından, Bakanlıklara, Meclis’e evrak / iş takibine gelenler, çocuklarını sınavlara getirenler, sabah işe giden homomemuruslar çorbalarını içerler sımsıcacık: Mercimek, Ezo Gelin, Tavuk Suyu, Dil Paça, İşkembe. bizim topraklar geç tanısa da o canım patlıcandan karnıyarık, musakka ve kebap ve tabii hepsi ile dost pirinç pilavı. masaya konuşlandığımızda ben epeycedir damağımı şenlendiremediğim dil paça, o da incik haşlamada karar kılmıştı. Dil paçanın müessesedeki adı kelle paça idi. Ama bence sadece dilden yaptıkları için daha kıymetli idi. Çorba, tam annemin yaptığı kıvamda; sade, yağı kararında, dil parçaları da bolca idi. Birkaç damla limon ve biraz pul biber ile Ankara’yı kâbusa, yurttaşları çılgına döndürecek ShopingFest (!) hazırlıklarından kararmış ruhum, şenleniverdi birden bire. İncik haşlama da mükemmeldi. Havucu, patatesi ile birlikte azıcık da karabiberle taçlanınca hem bir damak şöleni ve ayrıyeten mide dostu. Dil paça çorba, kuzu incik haşlama Fotoğrafçı dostum sevgili Engin ile Pilav üstü, odun ateşinde döner Daha önce de yazdığımı hatırlıyorum. Döner, Ankara’da yenir. Burada döner, gerçek odun ateşinde pişiyor. Gerçekten eziyetli ve zor bir iş. Ama lezzet katıyor. Hele bir de etleri Karadeniz yaylarındaki süt danalardan edinip, soğan suyu, yoğurt yanında salça ile değil de domates rendesi ile terbiyelendirip dinlendiriyorsanız damağı sarıyor tabiatıylan. Sanki biraz daha ince kesilse ve kurutulmamış olsa, pilav ile uyumu daha bir muhteşem olacak diye düşünüyorum. Tabağı süsleyen biberlerin gerçek kömür ateşi ile yaptığı kaçamak onları öyle bir lezzetli kılmış ki anlatamam. Ayrıca, lokantanın içindeki küçük fırında kendi pişirdikleri tırnak pideleri de dönere esaslı bir dostluk sağlıyor. Ağzımızın tadı bozulmasın. Sağlık ve dostlukla. Beyşehir’in Mutlu kasabasından Ankara’ya yolculuk başlıyor Beyşehir’in Mutlu kasabasından birkaç kişi 1950’lerin sonundan itibaren Ankara’ya gelip, önce İtfaiye Meydanı’nda, omuzlarındaki sırıklarda seyyar tarzda yoğurt ve yumurta satarak hayata tutunurlar. İşlerine olan saygıları, çalışkanlıkları ve dürüstlükleri ile başarırlar ve Ankara’da sabit işyerleri açarak lokantacılığa başlarlar. Ve bu lokantaların adı da Mutlu Lokantası ya da Konya Mutlu Lokantası olur. Ve birbiriyle akraba ailelere ait lokanta sayıları giderek 10’a yaklaşır. Mülkiyeliler hatırlayacaktır, öğrenciliğimiz döneminde fakültemizin tam karşısındaki Konya Mutlu Lokantası’nda çok defa boğazlar meselesini halledivermişizdir. VOLKSWAGEN OKURSOY Volkswagen full Servis, Cazip fiyatlarla, Bakım ve Onarım Balgat’ta 0312.473 73 86 VOLVO OKURSOY Volvo full Servis, Cazip fiyatlarla, Bakım ve Onarım Balgat’ta 0312.473 73 86 BESAM C M Y B C M Y B KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. Fotoğraflar: Engin Bural