Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 MAYIS 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA Kent ANKARA A3 Gökçek, twitter üzerinden gecekonduların yıkılacağını açıkladı Yıkılan sadece gecekondular değil MERT TAŞÇILAR Annenizi şımartın! nneler Günü” haftasına girdiğimizin sinyalini bizim ufaklık, “Anne, seninle birlikte fotoğrafımızı istiyor öğretmenim” diye verdi. Dünyanın en güzel armağanını bizzat elleriyle hazırlayacak ya oğlum, benden mutlusu yok... Yeryüzünde karşılıksız, beklentisiz, çıkarsız, kaprissiz tek sevgi annenin çocuğa duyduğu sevgidir. Onun içindir ki siz ister bir öpücük kondurun yanağına, isterseniz dünyanın en pahalı armağanını seçin, isterseniz bir “düdüklü tencere” ya da bir çift çorap hediye edin... Annelerin hiçbir hediyeyi “beğenmeme” lüksü yoktur. Ama siz yine de bu pazar annenizi “şımartın.” Hep anneler çocuklarını şımartacak değil ya anneler de şımartılmak ister. Hele anneniz bir de “çocuk da yaparım kariyer de” kuşağından gelenlerdense, öyle Tefal’den alınan “seramik tabanlı tava” ya da “şok buharlı ütü” çağını çoktan aşmış demektir. Hem hangi yaşta olursa olsun, annelerin aynı zamanda “kadın” olduğunu unutmayın ki, 7’sinden 70’ine bütün kadınlar şımartılmak ister. “A BÜTÇEME GÖRE Ayşe SAYIN aysesayin1967@gmail.com http://aysesayin06.blogspot.com liralık “hediye çeki” veriyor. Klişeleri yıkın Gelelim annelerimizi nasıl şımartacağımıza... “Klişelerin” dışına çıkmak istiyorsanız, gidin “fırsat” sitelerinden şöyle güzel bir “cilt bakımı” alın ya da yorgun omuzlar için güzel ve nezih bir yerden “masaj“ armağan edin. Hatta 23 aylık “havuzspor” paketi de çok iyi sürpriz olabilir. Daha “klasik” bir şeyler istiyorsanız, pırlanta ve 14 ayar altın takılarda indirimler yüzde 50’ye dayanmış durumda. Annenizin hâlâ “tek taş”ı yoksa, eminim ki çok ama çok mutlu olacaktır. Ayrıca YKM yine geleneksel kampanyasını yapmış ve 100 mililitre parfümleri 50 mililitre fiyatına indirmiş. Annenize, gereksiniminiz varsa kendinize de alabilirsiniz. Ama “annemle baş başa güzel bir pazar” geçireyim derseniz, alın annenizi, ailenizi İncek’e doğru uzanıp, hoş bir “kır kahvaltısı” yapın hep birlikte... Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, Etimesgut’a yaptığı inceleme gezisinin ardından 1 Mayıs’ta twitter’dan “Etimesgut’tayız. İlk tesbitimiz, Elvan ve Piyade mahallelerine hizmet veren 11. Caddeyi, gecekonduları kaldırıp trafiğe açacağız” ifadelerini kullanmıştı. Çevre yolunun hemen yanında bulunan iki mahalle için bu yıl içinde ihaleye çıkmayı planladıklarını söyleyen Gökçek, açıklamasının devamında “Elvan mezarlığı otoban bağlantısı için Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Sayın Habib Soluk ile telefonda görüştük, yarın müsaade için gerekli talimatı verecek” demişti. Bu açıklamaların ardından Cumhuriyet Ankara bölgeye gitti ve gecekondu sahipleri ile konuştu. Bölgede oturanlar genelde hurdacılık yaparak geçimlerini sağlıyor. Yurttaşlar böyle bir yıkımdan haberlerinin olmadığını söylüyor. İsmini belirtmek istemeyen bir yurttaş ise “2 sene önce ihtar gelmişti ayrıca bu gecekonduların tapusu yok ama kapı numarası, suyu ve elektriği var” diyerek senelerdir burada oturduklarına dikkat çekiyor. Gurbet Pekküçük de bölgedeki gecekondulardan birinde oturuyor. Söylediğine göre eşi, hurdacıdan aldığı malın faturasını gösterememiş, malı kendisine satan da, malı aldığı kişiyi açıklayamadığı için eşine yönelik “Beni gasp etti” diye iftira atmış. Eşi de gasp suçundan 10 yıl ceza almış. Doğru veya değil. Bu, Pekküçük’un içine düştüğü durumu değiştirmiyor. “Hurdacılık yapıyorum. 2 haftada 50 lira para kazanıyorum. Eşim cezaevine girdi gireli bu işi yapıyorum. Kirada kalıyordum, elektriği suyu ödeyemeyince ev sahibi çıkardı buraya sığındım” diyor. 10 aydır barakada kaldığını belirterek yardım talebinde bulunmasına rağmen belediyeden kapı numarası almadan hiçbir yardımın yapılamayacağını söylediklerini anlatıyor. Teknolojik annelere Eğer anneniz elektronikle ilgiliyse, seçenek bol. Anneler artık okur yazar ya çoğu internetle tanışık. Örneğin benim 60 yaşındaki ablam, giriyor Facebook’a, “çiftliğine” bakıyor ve hatta komşu ziyaretleri yapıyor. Son yıllarda “cep telefonu” da en gözde hediyelerden. Vatan Bilgisayar, bilgisayar ve cep telefonunda oldukça güzel indirimler sunuyor. “Benim annem klasik bir anne, ütü, tost makinesi, yeni bir blender ya da düdüklü tencere alırsam daha mutlu olur” diyenlerdenseniz, bir sürü firma indirim için sıraya girmiş durumda. Benim ilk dikkatimi çekenler, Berdardo’nun “şehir fırsatları”, Emsan, Tefal indirimler sunuyor. Eğer ki, “Farklı bir şeyler göreyim, ona göre karar vereyim” diyenlerdenseniz, Atatürk Kültür Merkezi’nde, pazar gününe kadar “El Sanatları ve Hediyelik Eşya Fuarı” açık olacak. ‘Hack’i bırakırız, soygunu bırakır mısın?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyet Ankara’da önceki günkü Fırat Kozok imzalı haberimizin ardından başlayan Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek ile “RedHack” isimli hack grubu arasındaki twitter tartışması şöyle geçti: Melih Gökçek: Bugün birileri benim şahsıma ait sitemi hacklemeye teşebbüs etmişler. Önce üzüldüm. Sonra arkadaşlarım bana şöyle dedi: “Başkan üzülmen değil tam tersine sevinmen gerek. Çünkü bu saldırılar en çok önemsenen ve etkisi büyük olan kuruluşlara karşı yapılır. Biz bugüne kadar çok kuruluş adı duyduk ama kişi adı hiç hatırlamıyoruz. Demek ki sizin siteniz inanılmaz etkili.” Hackleyenlere teşekkür. Redhack: Sen şimdi bu söylediğine inanıyor musun yoksa, 11 yaş grubu “acımadı ki” psikolojisiyle tatmin mi oluyorsun? Melih Gökçek: Ben sizin gibi guruplara zavallılar adını taktım. Nedeni şu: Kendilerini sanal alemde fikren savunamayanlar... Melih Gökçek: Acizliklerini saldırarak yapmaya çalışırlar. Zavallılar, cesaretiniz varsa benle twitter’da tartışsanız ya. Redhack: Fikir mi? Gel tartışalım tartışma sonunda seni kepaze etmezsek “Hack”i bırakırız, sen de soygunu bırakacak mısın? Redhack: Senin şu sözlerin “Belki bize iş verir” diyen makarnacı kalabaliği etkiler. Fare olmadan torba delme :) Redhack: Kafan almıyor mu senin? Gel diyoruz, tartışalım, konuyu seç, sosyal, akademik, kültürel, askeri... Ne istersen ;) Redhack: Ne oldu Melih? Danışmanlarını da çağır, hep beraber gelin. Jargonundan belli kapasiten;) Fena tosladin bu defa;) Melih Gökçek: Biz, bize ayar vermeye çalışanlara ayar vermeye alıştık. RedHack de ayarını alacak:) Redhack: Sen bozulan televizyonuna ayar veremezsin RedHack’e mi vereceksin, ne içiyorsun sen?;) Melih Gökçek: Bilişim suçu işlemiş oluyorsunuz. Birkaç ay sonra kimler hâkim karşısına çıkacak, birlikte göreceğiz. Redhack: Bekliyoruz, kaç metre ray döşedin bakalım? Sonra o rayları dilediğimiz bir şey yapacagız ;) “Söz” verdin;) Redhack: Ne oldu Melih? Hani tartışacaktık? Bir sosyalistle tartışabileceğini mi sanıyorsun?;)) Komik. Melih Gökcek bize düello teklif etti, havasını alıp gitti. Komik biri, sosyalistlerle tartışabileceğini sanıyor;) makarnacılarla karıştırdı;) Redhack: Ben de Kılıçdaroğlu bunu nasıl madara etti diyordum. Meger İ. Melih Gökçek’i madara etmek için doğruları söylemek kafiymiş. Sıradaki lütfen;) Melih Gökçek düello teklif edip “toz” olduğuna göre, şu an savcılara ağlıyor... ;) İ. Melih Gökçek: “Toplanın la, asağı mahalleye gidiyoruz” ;) En hızlı indirim Ama tüketim sektörü “klişelerden” asla vazgeçmiyor. Anneler Günü haftasına girer girmez, yine en hızlı indirim “küçük ev aletlerinde”ydi. Hele bir alışveriş sitesinde gezinirken gördüğüm “Anneler Günü’ne özel 3’lü kesme tahtasında” yapılan “dev” indirimi görünce “Anneler Günü bahane, pazarlama taktiği şahane” diye düşünmekten alamadım kendimi. Anneler Günü deyince akla “tava, tencere, ütü, tost makinesi” ve bilimum mutfak malzemelerinin gelmesine içten içe sinir olmuyor değilim. Çünkü aslında o hediyeleri bir anlamda kendinize ya da eve almış oluyorsunuz, “Annem daha güzel yemekler yapsın bana” mesajıyla. İndirim fırsatından yararlanın Ama başka bir açıdan bakarsak da, zaten her şey ateş pahası, bırakalım “Anneler Günü” bahanesiyle, varsın “küçük ev aletleri”nde şok indirimler yapılsın hiç sorun değil. Hatta önerim, öyle mutfak eşyası, şu bu gereksinimleriniz için böyle özel günleri bekleyip, indirim fırsatından sonuna kadar yararlanmak gerekir. Malum, yeni sezon giysiler ateş pahası, hiç olmazsa yüzde 2530’luk indirim fırsatlarını kaçırmayın. Örneğin, Journey, sezon ürünlerinde Anneler Günü nedeniyle “Bir alana bir bedava” kampanyası başlatmış ki, annenizi de kendinizi de sevindirebilirsiniz. Marks and Spencer ise 200 liranın üzerinde alışveriş yapanlara 50 ‘Çocuklarla zor oluyor’ En küçüğü 1.5 yaşında olmak üzere, 3, 5 ve 9 yaşlarında 4 çocukla hem çalışıp hem de onlarla ilglenmenin çok zor olduğunu söyleyen Pekküçük, “Yardım olmazsa mecbur burada kalacağız. Başka çarem yok” diyor. Gök’ten Erdoğan’a BelBeton sorusu: ‘Okuyorum Okutuyorum’ SELVİ ÇELİK Ankara’nın ikinciliği ŞÜKRÜ KARAMAN ‘Satış neden taksitlendirildi?’ SERTAÇ EŞ C M Y B C M Y B CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, BelBeton’un özelleştirme öncesi aldığı ihalelerinde, taahhüdün yerine getirilmesi aşamasında düşük kaliteli üretim yapması ve özelleştirme sürecindeki olumsuzlukların görmezden gelinemeyeceğini anlattı. BelBeton’un 12 milyon 500 bin dolara bir firmaya satıldığını belirten Gök, şu soruları sordu: “BelBeton’un aldığı bir ihalede üretmesi gereken taşların en üst tabakasında bazalt tozu bulunması gerektiği halde, Ankara caddelerinde kullanılan taşların üzerinde mil kum üzerine demir oksit boya atılmış olması ihaleye fesat karışıtrma ve usulsüzlük değil midir? Resmi Gazete’de yayımlanan ve satışın ihale şartnamesi çerçevesinde peşin bedelle satılmasını öngören Anakent Belediye Meclis kararına karşın miktarın dörde bölünmesi ve vadenin 2014 olmasının ardındaki gerçek nedir? Stokta bulunan bordür, bariyer, lahit, beton boru ve diğer malzemelerin piyasa değeri 8 ile 10 milyon TL iken firmanın 12.5 milyon ABD doları bedelle özelleştirilmesindeki garabetin farkında mısınız? Sadece 2009 yılında bordür üretimi için firma tarafından satın alınan fabrikanın değeri dönemin fiyatıyla 9 milyon dolardır. Piyasa değeri en az 80100 milyon TL olan BelBeton’un 12,5 milyon ABD dolarına satılmış olmasını içinize sindirebiliyor musunuz?” Gazi Üniversitesi ve Ahmet Vefik Paşa İlköğretim Okulu’nun işbirliğiyle dün Kuğulu Park’ta “Okuyorum, Okutuyorum” sloganıyla kitap okuma etkinliği gerçekleştirildi. Üniversite ve ilköğretim okulu öğrencilerinin, parkta bulunan yurttaşlara kitap ve dergi de dağıttıkları etkinlik, 13 Mayıs’a kadar sürecek. Ahmet Vefik Paşa İlköğretim Okulu Müdürü Bayram Dağdelen, okullarda “kitap okuma saati uygulaması”nın bu etkinliği gerçekleştirmeye öncülük ettiğini belirterek, “Yaz mevsiminin gelmesiyle kitap okuma saatlerimizi okul bahçesinde yapmaya karar verdik, şimdi ise öğrenci ve öğretmenlerimizle Kuğulu Parkı’ndayız. Etkinlik kapsamında farklı yerlere de gideceğiz. Bu sayede halk arasına karışıp özendirme tekniği ile kitap okuma bilinci oluşturmaya çalışıyoruz. Amacımız Gazi üniversitesi Rektörlüğü ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’na bildiride bulunup bu etkinliği tüm Türkiye’ye yaymak” dedi. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bena Gül Peker, amaçlarının okumayı davranış haline ge tirmek olduğunu vurgulayarak, “Dış ülkelerde insanlar metroda bile kitap okuyorlar, kitap okuyan bir ülke olamayışımızdaki neden toplum ve birey olarak sürekli hayal kırıklığı yaşıyor olmamız. Walt Disney ‘Hayalinizi koruyun ama planlarınızı değiştirin’ diyor ama bu bizim ülkemizde tam tersi” dedi. Ahmet Vefikpaşa İlköğretim Okulu’nda staj yapan Gazi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği 4. sınıf öğrencisi Cevza Teksöz, Türkiye’de kitap okuma oranın düşük olduğunu ve bu gibi etkinliklerle kitap okuma oranın artacağını vurguladı. Teknolojinin beyni başkent ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilen Techankara Projesi’nin açılış konferansı bugün yapılıyor. Ankara’daki beş teknokentin, başkentin teknolojik potansiyelini yurtiçinde ve dışında tanıtmak amacıyla başlattıkları projenin toplantısı Sheraton Hotel’de, saat 14.00’te gerçekleşecek. Ankara Üniversitesi Teknoparkı, Bilkent Cyberpark, Gazi Teknopark, Hacettepe Teknokent ve ODTÜ Teknokent tarafından ortaklaşa yürütülen projeyle, “Önemli ArGe faaliyetlerine imza atan ve özellikle son yıllarda önemli yol kat eden diğer illere örnek teşkil eden teknokentlere sahip başkentin bilimsel ve teknolojik kimliğini ön plana çıkarma” hedefleniyor. Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı’nın (TTGV) üstlendiği projenin iştirakçileri arasında Ankara Sanayi Odası da bulunuyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Haftası’nın kutlandığı bu günlerde, adeta “iş cinayetlerine” dönüşen ve gün geçtikçe artan iş kazaları sonucu meydana gelen ölümlerde, Ankara ikinci sırada yer alıyor. Makine Mühendisleri Odası tarafından yapılan araştırma, Ankara’nın İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği açısından hiç de başarılı olmadığını ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, Ankara iş kazaları sonucu meydana gelen ölümler sıralamasında, İstanbul’un ardından ikinci olurken, en çok ölümlerin olduğu iller sırasıyla; İstanbul, Ankara, İzmir, Zonguldak, Kocaeli, Konya, Balıkesir, Bursa, Antalya, Aydın, Karabük, Balıkesir ve Bilecik. Yine Ankara, iş kazaları sonucu iş göremez durumda kalan işçi sıralamasında, İstanbul ve İzmir’in ardından üçüncü sırada bulunurken, meslek hastalıkları sonucunda ölümlerde de Zonguldak’ın ardından ikinci sırada yer alıyor. Geçen yıl OSTİM’deki patlamalarda 19 kişinin ölmesi, yine bu yıl 1 Mayıs’ta bir işçinin toprak altında kalarak yaşamını yitirmesi, Ankara’daki iş kazalarını gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre, iş kazaları ve meslek hastalıklarının Türkiye’ye maliyeti ise 51,24 milyar lira düzeyinde. Ankara adına üzücü olan bu tablo, dünya ve Avrupa ölçeğinde Türkiye’yi de üst sıralara taşıyor. Gerek ILO, gerekse diğer uluslararası ve ulusal kuruluşlarca yapılan araştırmalara göre, Türkiye iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Türkiye’de her yıl iş kazalarında 1.500’e yakın emekçi yaşamını yitirirken, 2 bini aşkın işçi de sakat kalıyor. İş cinayetine dönüşen kazalar, en çok maden ocakları, tersaneler, inşaat sektörü, tekstil, tarım sektörü ile ruhsatsız ve denetimden yoksun kaçak işyerlerinde meydana geliyor. Genellikle, denetimden yoksun işletmelerde, mesainin ilk saatlerinde dikkatsizlikten meydana gelen iş kazalarına daha çok küçük işyerlerindeki kıdemsiz ve deneyimsiz işçiler kurban gidiyor.