27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

16 MAYIS 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA Kent ANKARA A3 Enerjisa’nın peşini bırakmadı, tazminata hak kazandı: ‘Hakkınızı arayın’ İKLİM ÖNGEL Ayakkabının da günü olurmuş! Emekli öğretmen Ümit Pınar, Ankara’daki toz fırtınası sonrası kesilen elektrik nedeniyle buzdolabında bozulan hasta annesinin serumu ve yiyeceklerinin fiyatlarını tespit edip bir liste hazırlamıştı. Bu işlemler sırasında şahit olarak apartman yöneticisini yanında bulunduran Pınar, listeyi, zararının karşılanmasını talep eden bir dilekçeyle birlikte 24 Nisan Salı günü Enerjisa’nın müşteri hizmetlerine vermişti. Pınar, Enerjisa’dan 14 Mayıs Pazartesi gününe dek haber çıkmayınca müşteri hizmetlerine tekrar gitti. Talebinin olumlu karşılandığını şirkete gittiğinde öğrenen Pınar, şirket yetkilisinin kararı bildirmedeki gecikmesini, “Karar 30 Nisan’da çıktı. Biz de kararı bilirkişiye verdik. Ancak o ne yapacağını bilememiş” söz leriyle açıkladığını belirtti. Onayın çıktığı haberini ancak kendi gittiğinde öğrenebilen Pınar, şunları söyledi: “Sonuç olumlu olduğu için herhangi bir kağıt vermiyorlarmış. Sayaç eşimin üzerine diye onun banka hesabını aldılar ve benim hesapladığım 157.70 TL’nin 18 Mayıs Cuma günü hesaba yatacağını söylediler. Ben gitmesem, arkasını aramasam, hiç haberim olmayacaktı. Bizlerin hakkımız olan her şeyin arkasını sonuna kadar aramamız gerekiyor. Hiç kimsenin yurttaşı enayi, aptal yerine koymaya hakkı yok. 33 TL harcadığım elektriği 72 TL ödüyorsam eğer, adam gibi hizmet alabilmeliyim. İnsanları mağdur etmesinler, ne yayın, ne elektrik ne de su hakkımızı elimizden almasınlar, kusurlu hizmet vermesinler.” E Evinize el konacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Şehir Plancıları Odası Meclis’te görüşülmekte olan Afet Yasası hakkında bir broşür hazırladı. Odanın Ankara’da da dağıtıma sunduğu broşüründe “Ülkemizdeki yapıların önemli bir bölümü afet riski altındadır. Risklerin ortadan kaldırılması için acilen önlem alınması tartışılmaz bir gerçektir. Fakat yapılmakta olan düzenlemeler yanıltıcı ve riskleri azaltmaktan uzaktır. Son dönemdeki yasal değişikliklerle, yapılaşmanın plansız ve denetimsiz gerçekleştirilmesine sebep olacak bir politika izlenmiştir. ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’ ile bu politika sürdürülmektedir” denildi. Broşürde bazı çekinceler şöyle sıralanıyor: “Keyfi uygulamaların önü açılacak, kamuya ait alanlar yapılaşmaya açılacak, mülkiyeti yurttaşlara ait kamu tesisleri elden çıkarılacak, sağlam binalar da yıkılabilecek, mülk sahiplerine sadece enkaz bedeli verilecek, tahliye ve yıkım masrafları mülk sahibine ödetilecek, ödemeyene ipotek konulacak, yargıya başvurma hakkı kısıtlanacak, elektrik, su ve doğalgaz hizmetleri durdurulabilecek, altyapı maliyetleri konutları yıktırılanlara ödetilebilecek, anlaşmayı kabul etmeyen barınma hakkından yoksun kalacak, karşı çıkanlar cezalandırılacak, tüm kıyılar, tarım, orman ve sit alanları yapılaşmaya açılacak, kamu ihale kanunu devre dışı bırakılarak ihalelerde usulsüzlüklerin önü açılacak.” Soner Şimşir ğer, gazetedeki o ilanı görmeseydim, 15 günde ikinci kez ayakkabı konusuna girmeyecektim. Ama bizim Ankara ekinde geçen cumartesi günü yer alan ve de “2012 modası ayağınıza geldi” sloganı ile duyurulan “Ayakkabı Günleri”nin ilanını görünce, hemen ertesi gün, yani tam da Anneler Günü’de, Ankamall Alışveriş Merkezi’nde (AVM) aldım soluğu... Daha önce de yazmıştım, bu yılın ayakkabıları tam anlamıyla “çıldırmış” diye.... Giysilerde bile yok böyle renk cümbüşü... Zaten kafama takmıştım, bu yılın o çılgın renkli ayakkabı ve çantalarından mutlaka ama mutlaka almalıyım diye... “Madem ki böyle ‘ayakkabı günleri’ yapıyorlar, her halde hatırı sayılır bir indirim de yapılır” umudu ve hayaliyle, harbiden biraz da eteklerim zil çalarak Ankamall’e girip, hiç oyalanmadan doğruca, ayakkabı mağazalarının yer aldığı ikinci kata çıktım. BÜTÇEME GÖRE Ayşe SAYIN aysesayin1967@gmail.com http://aysesayin06.blogspot.com Clarks’ta ayakkabılar muhteşem, ama... Ayakkabılar gerçekten muhteşem, hem renk, hem model olarak. İster babet, ister sandalet, isterse dolgu topuk veya abiye olsun, tek kelimeyle baştan çıkarıcı... Hatta Clarks’ın yeni sezon ayakkabılarına öldüm. O yüzden kedi ciğere bakar gibi bir kaç tur attım, standın etrafında... Ama gelin görün ki, fiyatlar el yakıyor. Her ne kadar 5060 liraya babet bulabiliyorsan da, eli yüzü düzgün bir ayakkabıyı 100 liranın altında almak ne yazık ki pek mümkün değil. Clarks için 200 TL ve üstü rakamlar söz konusu. İşi başından aşkın olan mağaza görevlisi, bir yandan kutuları rafa dizerken, diğer yandan da “Valla biz dışarı standımızı kurduk, diğer mağazalarda var mı bilmiyoum ama bizde indirim ya da başka kampanya yok. Sadece yeni sezon ayakkabılar tanıtılıyor” diyerek başından beni savdı. Peki ya diğer mağazalar? Hemen arkasından Erol ve Bambi’ye yöneldim.... Onlardan öğrendim ki, Ankamall’deki bütün mağazalar “Ayakkabı Günleri” etkinliğine katılmıyormuş. “İsteyen firma katılıyor, biz yokuz” dedi Bambi’deki görevli. Lafı uzatmayayım, biraz ileride, Derimod, Charles and Keith, Kemal Tanca’nın ve bir süre önce Ankamall’de ilk mağazasını açan İngilizlerin ünlü ayakkabı markası Clarks’ın standı yer alıyor. Bu pazara kadar sürüyor! Ankamall, ilk kez “Ayakkabı Günleri” etkinliği düzenlemiş. 1020 Mayıs arası açık kalacak. Etkinliğe AVM’deki tüm mağazalar katılmıyor ama büyük bölümü yer alıyor. Standlarını gezdiğim mağazaların yanı sıra Deriden, Beta, Boyner, Greyder, Timberland, Veroni, Togo, Steve Madden de etkinliğe katılanlardan. Çok iyi düşünülmüş ama ama benim görebildiğim kadarıyla, AVM’de böyle bir etkinlik olduğundan müşterilerin haberi yok. Madem böyle bir özel gün düzenleniyor, belki de en önemli eksiklik, “Ayakkabı Günleri”ne özel indirim ya da kampanya olmayışı. Öyle ya insanlar zaten vitrinleri gezerken, yeni sezon ayakkabıları görüyorlar. Doğal olarak da şu soruyla ayrılıyorsunuz Ankamall’den; “Sadece yeni sezon ayakkabıların tanıtımı için gün düzenlemenin alemi ne?” İlk hayalkırıklığı indirim Ama o da ne? Benim açımdan ilk hayal kırıklığı: Belki bu etkinliği düzenleyenler öyle indirim filan vaat etmediler ama ben kendimi tamamen vitrinlerde yer alacak “Ayakkabı Günleri’ne özel büyük indirim!” duyurularına hazırladığımdan, doğrusu Anneler Günü nedeniyle bazı mağazaların yaptığı “güne özel” indirim dışında bir şey göremedim. Bir kere gazetede yer alan yarım sayfa kocaman puntolarla duyurulan Ayakkabı Günleri’yle ilgili ne mağazaların vitrinlerinde ne de başka yerde, bu etkinliği duyuran bir afiş görebildim. Hoş, varsa da ben göremedim. Ayakkabı Günleri’ne dair ilk gördüğüm, uluslararası zincir ayakkabı markası Deichmann’ın mağazasının önünde oluşturulmuş küçük bir ayakkabı standı oldu. Togo işçi eylemi SELVİ ÇELİK KENTTEN HABERLER Arkadaşlarının işten çıkartılmısıyla eylem yaptıklarını belirten Soner Şimşir “Patron sendikalı olduğumuzu duyunca 35 arkadaşımızı bir aylık izne çıkarttı. İzin kağıtlarımızı zorla alabildik ve sonraki günlerde postayla gönderilen ihtarnamede işten çıkartıldığımızı öğrendik” diye konuştu. Fabrikanın kendilerine tazminatlarını vereceğini bildirdiğini söyleyen Şimşir, “Tazminatı değil sendiEngin kalı olarak fabÇalışkan rikada çalışmayı istiyoruz” dedi. Fabrika işçilerinin yıllardır zor koşullarda ve düşük ücretle çalıştıklarını ifade eden Deriİş Eğitim Uzmanı Engin Çalışkan ise, işçilere, sendikaya üye olduklarının duyulmasından sonra yemek verilmediğini belirterek “Sendikalı arkadaşlarımızı baskı altında tutarak yıldırmaya çalıştılar. Trafiği aksattığımız ve Kabahatler Kanunu’na uymadığımız gerekçesiyle polis zaman zaman bizi göz altına alıyor” dedi. Deichmann’daki ayakkabı Zaten dikkati çeken, etkinliğin simgesi olan “dev” bir ayakkabı. Yanına, mağazada satılan yeni sezon ayakkabılar yerleştirilmiş. Ama doğrusu ben onu Deichmann’ın “vitrin düzenlemesi” olduğunu sandım. Deichmann’a girip, görevlilerden birine biraz da çekinerek, “Affedersiniz, burada Ayakkabı Günleri varmış, ayakkabılar nerede sergileniyor? İndirim ya da başka bir kampanya var mı?” diye sordum. BENİM ANKARAM A.Tarık EMRE Teknopark’ta kadınlarla kahvaltı ¦ Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar Anneler Günü’nde Çayyolu Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi Muhtarlığı’nın öncülüğünde Teknopark’ta düzenlenen kahvaltıda kadınlar ile buluştu. Yaşar, kadınların Anneler Günü’nü kutlayarak karanfil dağıttı. Kadınlarla bol bol sohbet eden ve sorunlarını dinleyen Yaşar, “Kadınların elini değdiği her yerde disiplin, düzen ve güzellik vardır. Belediyecilik kent estetiği ile özdeştir. Kadınlarımız bize ne kadar destek verir ve ellerini taşın altına koyarsa kentimiz de o kadar güzelleşir” dedi. Bahçelievler, Emek, Beşevler ve Civarı aşım 57. 1955’te Y Bahçelievler’de doğmuşum. Babamın Afyon ve Bursa’daki işleri nedeniyle, Ankara’dan zorunlu olarak üç sene ayrı kalmışım. Bunun haricinde 1983 yılına kadar Bahçelievler’i yurt bilmişim. 2008 yılında bir müteahhitle anlaşıp apartman yaptırdığımız iki katlı bir evimiz vardı. İşte ben o güzel evde doğmuştum. Lafı uzatmayayım; otuz seneye yakın Anıttepe’de oturduktan sonra tekrar Bahçelievler sakini olduk. Gerçi kardeşim, annemle babam ve kayınvalidem Bahçelievler’den kopmadıkları için doğduğum yere sık sık ziyaretler yapıyorduk ama yaşamak tabii ki çok daha farklı. Daha önce ayırt edemediğimiz değişiklikleri fark etmiş olduk. Örnek çok: Sokak ve cadde adları değişmiş. 9. Cadde diye bildiğimiz, olmuş mu Badulla Tukaay Caddesi! İnsanın dili dönmüyor. Herhangi bir sipariş verdiğimizde eski sokağımızın da adını söylüyoruz, ne olur ne olmaz diye. Bu bölgede yeme içme mekânları sürekli açılmakta ve bildiğim kadarıyla çoğu da iyi iş yapıyor. Bölgemiz gençlerle doluyor, hareketleniyor; bundan bir şikâyetimiz yok ama bu hareketlilik sokaklara da yansıyor. Vale arkadaşlar müşterilerinin arabalarına park yeri bulmak için (bu benzetmemi mazur görün) otopark mafyası titizliliğiyle çalışıyorlar. Park yapılacak yerleri kapatıyorlar, tek yönlü yollara giriş yasağı dinlemiyorlar, trafik işaretlerine uymadıkları gibi kaldırımlara, garaj girişlerine hiç çekinmeden arabaları bırakıyorlar. Bazıları çok seri hareket ederken virajları alamayıp park etmiş arabalara vurup kaçıyorlar. Ayrıca, mekânların sipariş dağıtıcıları da bir âlem; motosikletlerle bir tek uçmadıkları kalıyor. Bunun dışında her yerden gidiyorlar; kaldırımlar, ters yollar, bahçe önleri, parklar. Yayaların yürümesine set çeken meslek gruplarından otomobil satıcılarını es geçmek olmaz. Kışın daha kar yağmadan önce buzla bizi tanıştıranlar bu arkadaşlar oluyor, her Allah’ın günü arabaları yıkayarak. Aynı şeyi yazın da yaptıklarından, bu defa kaldırım ve yolları çamur deryasına çeviriyorlar. Daha geçenlerde bir otogalerisinin önünden geçerken yağmur yağmış zannettim; etraf sırılsıklamdı. İşin doğrusunu ellerindeki hortumlarla arabaları yıkayan görevlileri görünce anladım. Bahçelievler, Emek ve Beşevler eskisi kadar olmasa da yine güzel... Belçikalılar Hamamönü’nde ¦ Belçika Flaman Bölgesi Hükümeti Başbakan Yar dımcısı ve İnovasyon, Kamu Yatırımları, Medya ve Yoksullukla Mücadele Bakanı Bayan Ingrid Lieten ve beraberindeki heyet, Hamamönü’nü gezdi. Öğlen yemeğini burada yiyen heyet Hamamönü sokaklarında kısa bir gezinti yaptı. Mehmet Akif Ersoy Sokak, Sarıkadı Sokak, Sanat Sokağı ve El Ürünleri Pazarı’nı gezen Lieten, bölgedeki camiler hakkında sorular sordu, El Ürünleri Pazarı’nda ise Altındağlı kadınların ürünleri ile ilgilendi. JW Mariott’tan kan bağışı ¦ Sögütözü’nde bulunan JW Mariott Otel çalışanları Mariott markasının 85. yıldönümünü “çalışanlara hizmet günü” kapsamında, Kızılay’a kan bağışında bulunarak kutladı. İlk kan bağışını otelin genel müdürü Khaled Al Jamal yaptı. Jamal Cumhuriyet Ankara bu yıl ilk kez organize edilen bağış kampanyasının temel fikrini “Bağış yapmak için insan kanından daha değerli bir şey bulamadık” diye açıkladı. C M Y B C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear