Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
27 ŞUBAT 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA Kent ANKARA Rüzgarı enerjiye dönüştüren kadın Göknur Atalay: A3 Ankara’da semt isimleri ESRA DUMAN (A.A) ¦ 100. Yıl Mahallesi: Yapılaşmaya 1980’li yıllarda Mamak Saimekadın: Bir kaynakta 1402’de Çubuk Ovası’nda yapılan Ankara Savaşı’nda Osmanlı ordusuna yardım eden bir kadından geldiği ifade ediliyor. Bir başka kaynakta ise Hacı Bayram Veli’nin soyundan gelen ve bölgede bahçeleri bulunan Saime Hatun’un semte adını verdiği belirtiliyor. Balgat: “Kat/gat” kelimesi öz Türkçe’de şehir anlamına geliyor. Balgat, Balşehir demek. Bir başka inanış ise şöyle: Mustafa Kemal Atatürk’ün yolu bir zamanlar şehrin dışında kalan Balgat köyüne düşer. Köyde soluklandığı evde çay içmek isteyen Atatürk’e gelen çayda şeker yoktur. Atatürk, “Şeker yok mu?” diye sorunca oradakiler de Ankara şivesiyle “Şeker yok amma bal var, bal gat Atam, bal gat” der. Atatürk de bunun üzerine bölgenin ismini “Balgat” koyar. ¦ Etlik: Hava akımına maruz kalan bu bölgede kesilen hayvanların etleri burada muhafaza edilmiş. ¦ Cebeci: Cebeciler, Osmanlı’nın yeniçeri ordusunda silah yapan ve bakımıyla görevlendirilen, savaşta silah ve cephaneyi orduya ulaştıran yaya kapıkulu ocaklarından bir sınıf askerdir. Bölgenin ismi Osmanlı dönemindeki Cebeci kışlalarının bugünkü Cebeci semtinde kurulmasından geliyor. ¦ Dikmen: Dikmen sözlüklerde dik arazide orman olarak belirtilir. Semtin tepe sırtlarında kara çam ormanı bulunmasından dolayı bölgeye bu isim verilmiştir. ¦ Bentderesi: Ankara’nın su ihtiyacının karşılanması amacıyla Hatip Çayı üzerine bent kurulması, bu bölgenin Bentderesi olarak anılmasına neden olmuştur. ¦ Dikimevi: Giysi ve çamaşır dikilen iş yeri, terzilerin yoğun olduğu bölgedir. ¦ Kırkkonaklar: Başlangıçta 40 hane bulunduğu için bu adla anılmıştır. ¦ Dışkapı: Ankara’nın giriş ve çıkış kapısı olarak nitelendirildiği için bu ismi almıştır. ¦ Akköprü: Adını Çubuk Çayı, İncesu Deresi ve Hatip Çayı‘nın birleştiği noktada 1222’de Selçuklu Komutanı Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmış, 3’ü büyük toplam 7 kemerli köprüden almıştır. başlanan mahalleye 1981’de Atatürk’ün doğumunun 100. yılı kutlamalarında Yüzüncü Yıl adı verilmiştir. ¦ Esenboğa: Ankara Savaşı’nda başarı gösteren Timur’un generallerinden İsen Buga’nın (mutlu, kutlu, güzel, iyi ve sağlıklı öküzesen boğa) isminden gelir. ¦ Haymana: Sözcüğün anlamı, başıboş hayvanların salındığı çayırlık, halk ağzında ise tembel demektir. Çayıra salınan hayvanlar, ovanın bu adla anılmasına yol açmıştır. ¦ Telsizler: Türk Telekom Kültür Merkezi olarak kullanılan yapılar, 1928’de telsiz istasyonu olarak yapılmış ve 1951’e kadar Ankara Telsiz İrsal İstasyonu olarak hizmet vermiştir. ¦ Seyran Bağları: Farsça “seyran” sözcüğü “gezinme ve bakıp görme, geçirme” demektir. Üzüm bağlarının da bulunduğu Ankara’nın bu yüksek kesimi zamanında gezinti yeri ve çevreyi görme imkanı veren bir alan olmasından dolayı bu ismi almıştır. ¦ Hacettepe: Önceleri Keltepe olarak anılan Hacettepe, ağaçlandırma çalışmalarının ardından 17. yüzyıl başlarında Hacıtepesi Mahallesi olmuş ve ağızlarda ‘’Hacettepe’’ye dönüşmüştür. ¦ Abidinpaşa: 1883’te atanıp 8 yıl hizmet eden Ankara Valisi Abidin Paşa, Ankara Valiliği, Ankara Hukuk Fakültesi ile Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin arka taraflarını oluşturan bölgeye köşk yaptırdığından buraya adı verilmiştir. ¦ Tandoğan: 1929’da Ankara valiliği ve belediye başkanlığını birlikte 18 yıl boyunca yürüten ve 1946’da vefat eden Nevzat Tandoğan’ın soyadını taşır. ¦ Yıldız: Bu mevkide ilk yapılan çok katlı konut yapıları yıldız biçimini çağrıştırdığı için semtin adı Yıldız kalmıştır. ¦ Emek: Adını Emekli Sandığı Memurları Ev Yapı Kooperatifi olan konut kooperatifinden almıştır. ¦ Bahçelievler: Türkiye’nin ilk konut kooperatifi olarak nitelendirilen 150 haneli Bahçelievler Yapı Kooperatifi adını semte vermiştir. ¦ Sıhhiye: Sıhhiye Meydanı ismini eski adıyla Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı) yani Sağlık Bakanlığından almıştır. ‘Elektrikte inanılmaz potansiyel var’ G öknur Atalay, aslında bir elektrik mühendisi. Hayata sıradan başlayıp daha sonra nerelere tırmanılabileceğinin çok önemli bir örneği. Kadının hiç bulunmadığı bir sektörde, enerji sektöründe bugün Türkiye’nin en önemli, en belirleyici, sektörü domine eden şirketlerden birinin sahibi ve yöneticisi. ODTÜ’den bir cuma günü mezun olup sonraki pazartesi işe başlayan Atalay, iş hayatındaki çıkışını “Girişimcilik illaki bir iş yeri kurmak değildir. Bulunduğunuz yerde de projeler geliştirerek yönetici pozisyonuna gelebilirsiniz. Ben sürekli ilerleyerek sonunda başkan oldum. Önümde yalnızca genel müdürlük kalmıştı” diye anlatıyor. Atalay sektörde bir kadının yer almasını, “Sektöre bir naiflik geldi. Toplantılar daha keyifli ve yumuşak olmaya başladı” diye açıklıyor. Şu ana dek rüzgârda 250; bir o kadar da hidrolikte proje geliştiren Atalay ile sohbetimiz çay eşliğinde devam ediyor: Yakınlık bakımından Panora’ya gidiyorum. Ancak alışveriş için dolaşan biri değilim. Benim alışverişim, bir dükkâna odaklıdır. Gir, al ve çık. ¦ Ankara’nın sevdiğin veya sevmediğin yanları nedir? Ankara’nın dostluklarını çok seviyorum. Burası büyük gibi görünen küçük bir şehir. Herkes birbirini tanır. Özellikle kar yağmışsa bu şehre doyulmaz. Denizi yok, ama karı vardır. Bir yerde okumuştum çok hoşuma gitmişti, “Ankara: Bir arkadaşınız sigara içiyorsa, bir restoranda üşümek pahasına da olsa dışarıda oturmaktır.” Ankara’da bu değerler kaybolmadı. ¦ Ankara’da yatırıma muhtaç bir ¦ Haftasonları nerelerde vakit geçirirsin? Pazar günlerimi evi özlediğim için evde geçirmeyi tercih ediyorum. Cumartesi günleri sinema ve konserleri kaçırmamaya çalışırım. Şimdi caz festivali var. Onun konserlerine gitmeye çalışıyorum. Festivalleri dört gözle bekliyorum ve geleni kaçırmıyorum. Çünkü zaten çok az geliyor. ¦ Semt olarak nerede oturuyorsun? Çankaya’da. ¦ Yeni bir ev alsan nerede alırsın? Çankaya ya da Ümitköy olabilir. ¦ Bir arkadaşınız Ankara’ya size ziyarete geldiğinde nereleri gezdiriyorsunuz? Benim en büyük sıkıntım zaten burada başlıyor. Arkadaşımı kaleye, Anıtkabir’e götürüyorum. Bir restoranda yemek yedirebiliyorum. Ankara’da yapabileceğim fazla bir şey yok. Bazen Beypazarı, Gölbaşı gibi Ankara civarında küçük geziler yapabiliyoruz. ¦ Gençleri Ankara’da tutmak için ne yapmalı? Şirketlerin merkezlerini Ankara’ya almak gerekiyor. Aslında Ankara, bakanlıkların burada olması nedeniyle çalışmaya çok elverişli bir alan. Yavaş yavaş bir hareketlenme olmaya başladı. Sabancı’nın bir EnerjiSa konumlanması var. Enerji de sektöründe şirketlerin Ankara ofislerini açmaya başladıklarını görüyorum. Sanırım bir müddet sonra Ankara’da da bir patlama olacak. Gençlere iş imkânı doğacak. ¦ Şirketin kuruluşundan bu güne ne kadar zaman geçti? Tam 9 yıl oldu. Bu süre içinde 1 kişiden, 50 küsür kişiye geldik. Bu 50 küsürün bir de alt taşeron grupları varki o zaman 100’leri aşıyor. Ben hiçbir engel kabul etmiyorum. Benim arkamda güvenebileceğim amcam babam, hatta ailemde enerji sektöründen hiçbir kimse yoktu. Artı, “Benim param yok ben nasıl iş kurarım?” cümlesine de inanmıyorum. Ben sıfır hatta eksi ile başladım. Sermayem; bilgim ve projelerimdi. İşi ilk kurduğumda dolabım vardı ancak içine koyacak dosyalarım yoktu. Şimdi dosyalara dolap yetiştiremiyoruz. ¦ Ankara’da yaşıyorum, çünkü… alan var mı, elinde bir imkân olsa neye yatırım yapmak isterdin? Ne yazık ki sosyal hayat biraz zayıf. Haftasonları aileler çocuklarını alıveriş merkezlerinde gezdiriyorlar. Ben buna çok üzülüyorum. Bu bir eğlence ve sosyal aktivite yeri olmamalı. İstanbul’a gitmek istiyorum dememin sebebi bu. Kültür sanat son yıllarda biraz arttı ama daha yoğun olabilir. ¦ Ankara’nın karakterini tanımlamak gerekirse ne dersin? Gözümün önüne önce kale geliyor. Oradan Ankara’yı seyretmek keyifli. Sonra üniversiteler ve kamu geliyor aklıma. Gittiğiniz yerlerde çizgisi belli kişiler oluyor. Kozmopolit bir yapısı olmayan hoş bir şehir. En sevdiğiniz Yenimahalle Belediyesi’nin geliri giderinden fazla Yaşar’ın bütçe başarısı SERTAÇ EŞ Çok seviyorum, çok mutluyum. Kamu Ankara’da. İşin idaresi Ankara’da olmak zorunda. EPDK, TEİAŞ, TEDAŞ, Çevre Bakanlığı, yani hepsi. İstanbul’dan iş götüremem. İstanbul şubemizi sadece firmalarla irtibat için açıyoruz. ¦ Ankara’da yaşamasaydın yaşamak restoran hangisi? Gece Piyano’ya gitmeyi seviyorum. Yemek yemek için çıktığımda ise Rafine, Big Chefs, Sado By’ı tercih ediyorum. ¦ Alışveriş yapmak istediğinde tercih ettiğin bir mekân, alışveriş merkezi var mı? Yenimahalle Belediyesi Bütçe Sonuçları, TL Yıllar 2009 2010 2011 Gelir 161.046.346 206.011.062 244.034.538 Gider 154.511.566 196.864.831 238.818.701 Kâr 6.534.780 9.146.231 5.215.837 isteyeceğin şehir neresi olurdu? İstanbul. Yüksek kariyer için yüksek gerilim ¦ Elektrik mühendisliğini bitiren genç kızlara ne öğütlüyorsunuz? Benim gördüğüm gençler hep elektroniği seçiyor. Hiç kimse elektrik seçmiyor. Yani yüksek gerilim seçmemeye başlamışlar. Bu bir sorun. Halbuki elektrikte ciddi bir açık var. İş alımı sırasında gelenler hep elektronik ya da elektrikelektronik okuyorlar ama hep alçak gerilimi seçiyorlar. Halbuki şu anda Türkiye’de yüksek gerilim konusunda inanılmaz bir potansiyel var. Yenimahalle Belediyesi son üç yılda gelirlerini 161 milyon TL’den 244 milyon TL’ye yükseltti. Belediye’nin giderleri ise 154,5 milyon TL’den 238,8 milyon TL’ye çıktı. Bunun sonucunda Yenimahalle Belediyesi üç yıl üst üste kâr etti, ancak kârı 2009’da 6,5 milyon TL’den, 2010’da 9,1 milyon TL’ye çıkmışken, 2011’de 5,2 milyon TL’ye indi. Yenimahalle Belediyesi Başkanı Fethi Yaşar “Hizmette aksamaların ortadan kaldırılması için gelirleri toplamada titiz davranıyoruz. Yenimahalle Belediyesi’nde bizim dönemimizdeki yapılaşma diğer dönemlerin toplamından fazla oldu” diye konuştu. Belediyelerin gelirleri 6 kalemde, giderleri ise 7 kalemde toplanıyor. Gelirler, merkezi yönetimden ak tarım, ilçe belediyeleri vergi gelirleri, teşebbüs ve mülkiyet gelirleri, alınan bağşılar ve yardımlar, diğer gelirler (paylar) ve sermaye gelirlerinden (arsa satışı) oluşuyor. Belediye giderleri ise personel, sosyal güvenlik prim giderleri, mal ve hizmet alım giderleri, faiz giderleri, cari transferler (pay ödeme), sermaye giderleri (yatırım) ve sermaye yatırımlarından oluşuyor. GÖRÜŞ Şükrü Karaman Bu durumda memur ve emeklilerin zamlı maaşlarını en erken nisan ayında alabileceği ortaya çıkıyor. Memur konfederasyonları ile hükümetin maaş zammında uzlaşma sağlayamaması durumunda kesin kararı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu belirleyecek. Sendikaların TBMM’de bekleyen yasada en çok itiraz ettikleri maddeler ana başlıklarıyla; Kamu Görevlileri Hakem Kurulu üyelerinin çoğunluğunun hükümet tarafından atanması, 11 hizmet kolunda ayrı ayrı toplu sözleşme yapılmaması, Genelkurmay ve Emniyet’te çalışan sivil memurların sendika hakkından yoksun bırakılması, yasanın ILO normlarına uygun olmaması ve en önemlisi de memura grev hakkı tanınmamasıdır. SSK ve BağKur emeklilerine bu yılın ilk altı ayı için yapılan yüzde 6.79 oranındaki zammın ardından, bu yıl sadece 2011 enflasyonundan doğan fark zammını alan, yaşam koşulları gittikçe ağırlaşan 4,3 milyon memur ve emeklisinin maaşlarına yapılacak zam konusunda daha fazla beklenilmemeli, bu kitle daha fazla mağdur edilmemelidir. K amuda çalışan 2.5 milyona yakın memur ile 1 milyon 800 bin memur emeklisi, dul ve yetimi maaşlarına 2012 yılı için yapılacak zammı merakla bekliyor. Kamu çalışanları ile emekliler anayasa değişikliği uyarınca 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası’nda değişiklik öngören yasanın çıkartılmamasından ötürü Cumhuriyet tarihinde ilk kez ocak ayından bu yana zam alamadı. 12 Eylül 2010’da gerçekleştirilen referandum ile anayasa değişikliği doğrultusunda memur sendikalarına grevden yoksun toplu sözleşme hakkı tanıyan uyum yasası halen TBMM Komisyonu’nda bekliyor. Memur sendikaları ilk kez 2001 yılında 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası ile hükümetle toplu görüşme yapabilme hakkını kazandı. 2001 yılından bu yana yürütülen toplu görüşmelerde uzlaşmazlıktan ötürü zam konusunda son kararı hükümet verdi. Her şeye karşın, 2001’de tanınan bu hak bir ilk olması nedeniyle memurlar açısından bir kazanımdı. Halen TBMM bekleyen ve 4688 sayılı yasada değişiklik öngören, memura toplu sözleşme hakkı tanıyan, ancak grev hakkı tanımayan yasa tasarısının çıkmasıyla birlikte hükümet ile Memur ve emekli unutuldu memur sendikaları 2012 yılı maaş zammı için toplu sözleşme masasına oturacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2011temmuz istatistiklerine göre MemurSen’in 515 bin 378, Türkiye KamuSen’in 394 bin 497, KESK’in ise 232 bin 083 üyesi bulunuyor. En çok üyeye sahip MemurSen’in başkanlığında, MemurSen’e bağlı 7 sendika Eğitim, Diyanet, Tarım ve Orman, Bayındırlık, Sağlık, Enerji ve Yerel Yönetimler, Türkiye KamuSen’e bağlı 3 sendika Ulaştırma, Büro, BasınYayın, KESK’e bağlı 1 sendika Kültür olmak üzere toplam 11 hizmet kolunda yasanın çıkmasının ardından memur zammı için hükümetle toplu sözleşme görüşmelerine başlayacak. 4688 sayılı yasada değişiklik öngören uyum yasasının TBMM’de görülüşüp hayata geçirilmesinin 1 ayı bulabileceği, hatta aşabileceği de belirtiliyor. Nöbetçi eczaneler Akyurt ¦ Hilal: Yıldırım Mah.Dr.Neslihan Özenli Cad.No:26/2, 884 27 52 Altındağ ¦ Miraç: Anafartalar Mah. Talatpaşa Bulvarı No:9/B, 311 15 25 ¦ Ilgaz: Yıldız Tepe Mah. Celal Esat Arseven Cad. No: 291/A 340 22 46 Çankaya ¦ Öykü: Elçi Sok. No: 19 / A Y. Ayrancı 426 66 32 ¦ Şatır: Öveçler Mah. Kabil Cad. No:68/c 478 42 27 ¦ Tufan: Cevizlidere Mah. Cevizlidere Cad. No: 34/E Balgat 472 97 09 ¦ Kentpark: Mustafa Kemal Mah. Eskişehir Yolu 7.Km. No:164/753 Eskişehiryolu 219 90 59 ¦ Sılam: İç Cebeci Mah. Süngübayır Sok. No:3/B Cebeci 320 47 30 ¦ Nazlı: Sancak Mah. 12. Cad. No: 43 / B 438 98 16 ¦ Çelikörs: Barbaros Mah. Tunalı Hilmi Cad. No: 67/C 428 58 70 Petek: İzmir Cad. Sümer1 Sok. No: 3 / D Kızılay 4255578 Etimesgut ¦ Akıner: Elvan Mah. 1817. Sok. No:8, 232 11 70 ¦ Tiryak: Atakent Mah. Şehit Celal İsen Sok. No:2/B 260 48 96 ¦ Okyanus: Tunahan Mah. Amasya Beyannamesi Cad. ¦ Okyanus Plaza A.V.M. No:4/18, 282 64 69 Gölbaşı ¦ Şimşek: Bahçelievler Mah. 320. Sok. No:20/C 485 32 31 Keçiören ¦ Gazeller: Kuşcağız Mah. Gazeller Cad. No: 12/D 3809090 ¦ Aktepe Suna: Aktepe Mah. 949. Cad. No: 24 / 9, 356 82 44 ¦ Yeni Angora: Uludere Sok. No: 30/A Etlik 323 25 27 ¦ Bilgiç: Emrah Mah. Basın Cad Şener Sok. No: 3 / 7 Etlik 325 55 35 Mamak ¦ Tuzluçayır: Kartaltepe Mah. Süleyman Ayten Cad. No: 32/B Tuzluçayır 364 69 61 Pursaklar ¦ Yeni Coşkun: Fatih Mah. Gülyaz Cad. No:24/B 328 49 80 Sincan ¦ Özmen: Andiçen Mah. Güzelevler Sok. No:1/2, 276 19 90 ¦ Dirim: Andiçen Mah. Ahi Mesud Bulvarı No:214/B 263 55 50 ¦ Ünver: Törekent Mah. Çağlayan Cad. 284. Sok. No:34/AB 267 47 77 Yenimahalle ¦ Çağlayan: Mesa Koru Sit. Kavaklı Cad. Tic. Mrk. No: 14 Çayyolu 240 16 42 ¦ Koç Ekim:Kent Koop. Mah.Tez Büro İş 16.Sit. 216.Sok 1.Blok Altı No:5 Batıkent 252 22 14 ¦ Övgü: İvedik Cad. No: 187/ D Demetevler 3351041 ¦ Okan: Pamuklar Mah. Televizyon Cad. No: 56/A 315 63 11 C M Y B C M Y B