26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

24 Aralık 2012 Pazartesi Sayfa kent Doğalgaz faciasında yaşamını yitiren 7 Bilkentli gençten Ceren Okkalı’nın annesi Canan Okkalı, beraat kararına sert tepki gösterdi.. a3 ‘Ölene kadar davanın takipçisiyiz’ Çankaya’da, 2009 yılbaşı gecesinde, Birlik Mahallesi’nde, yaşanan doğalgaz faciasında yaşamını yitiren 7 Bilkent Üniversitesi öğrencisinden biri olan Cerren Okkalı’nın annesi Canan Okkalı, dönemin Başkentgaz Genel Müdürü Veysel Karani Demir ile EGO Genel Müdürü İhsan Fincan’ın davadan beraat etmesine tepki göstererek, “Ölene kadar bu davanın takipçisi olacağız. 7 aile karara öfkeli. Bir araya gelip, avukatlarımızla konuşup, bu karara itiraz edeceğiz. Ne yazık ki bu davada asıl suçlu olanlar değil, ev sahibi, müteahhit gibi kişiler suçlu bulundu. Büyük bir haksızlık var” dedi. Dönemin Başkentgaz Genel Müdürü Veysel Karani Demir’in, faciada yaşamını yitiren 7 Bilkentli öğrenci için “Kimisinin belden yukarısı çıplaktı” şeklindeki sözlerini anımsatan Canan Okkalı, Demir’in sözlerinin “hakaret” olduğunun mahkemece de saptandığını ve bu sözlerinden dolayı daha önce iki yıl kadar hapis cezası aldığını kaydetti. Okkalı, “Bu hakareti 70 milyon insan duydu, bu kişinin hiç mi suçu yok bu zehirlenme olayında? Hiç mi ihmal yok? Kararı anlamak mümkün değil” dedi. Davanın 3.5 yıl sürdüğünü bu süre zarfında her gün “ölüp ölüp dirildiklerini” dile getiren Okkalı, şöyle konuştu: “Her davada koşa koşa mahkemeye gittik. Çocuklarımızın haklarına sahip çıkmak istedik. 7 aile de çocuklarına karşı görevini yerine getirmek istedi bu davada. Karar bizi o kadar üzdü ki anlatamam. Bizim her günümüz gözyaşı içinde geçti. Bizim gözyaşlarımızın hesabını kim ödeyecek? Farkındayız, giden çocuklarımız geri gelmez ancak bizler çocuklarımıza karşı görevlerimizin bitmediğini düşünüyoruz. Bu nedenle 7 aile de avukatlarıyla görüşüyor. Karara itiraz edeceğiz. Ben çocuğumu 18 yaşına kadar getirdim. Tabii ki karara isyan ederim. Bu dava bizler için mezara kadar sürecek. Mücadelemiz ölene kadar sürecek.” ‘Depresyondayız’ Kızı Ceren’i yitirdikten sonra “depresyona” girdiğini ve “ilaçlarla ayakta durabildiğini” kaydeden Okkalı, “Biz çocuklarını yitiren aileler için tamam, bitti, buraya kadar gibi bir durum yok. Asla olmayacak. Türkiye bu davayı unutmasın. Bu kararları hiç unutmasın” diye konuştu. Yeni yılınızı nasıl alırsınız? işantaşı ışıl ışıl, bir Avrupa kentinden farksız yeni yılı heyecanla bekliyor. Şişli Belediyesi her yıl yeni bir konseptle karşılıyormuş yeni yılı, bu yıl konsept “Oyuncak fabrikası”ymış. Televizyonda gördüm, sokaklar oyuncak figürlerle donatılmış. Tabii ki bir başkentli olarak çatır çatır çatladım kıskançlıktan. Attım kendimi sokaklara, Tunalı senin Kızılay benim epeyce bir aşağı yukarı turladım, yılbaşı heyecanını hissedeyim diye. Bir kaç mağazanın “zavallı” süslemeleri dışında, caddeler sokaklarda, her zamanki “Ankara kışı” dışında yılbaşına dair en ufak emare yok. Uzunca süredir biliyoruz ki Ankara Büyükşehir Belediyesi yılbaşını “yok” sayıyor. Tamam onu anladık da... Çankaya Belediyesi uyuyor mu? Şimdi şöyle bir gerekçe gelebilir; “İşimiz yoğun, Kuğulupark’ı yılbaşına yetiştirmeye çalışıyoruz. Hem zaten ana caddeler Büyükşehir’e ait!” Sonuçta sıkıcı gerekçeler... Zavallı Ankaralılar, sadece ve sadece “para harca, para harca” diye bağıran AVM’lere gidince, “yeni yılın gelmekte” olduğunu anlayabiliyor. Ha bir de hakkını yemiyeyim, şöyle Gaziosmanpaşa’ya doğru çıkarsanız, şık restoranların ve mağazaların gayet de güzel süslenmiş olduğunu görmek mümkün ki, oralara tırmanmaya da zaten herkesin kalibresi yetmiyor! Neyse kent yöneticileri bizi düşünmüyorsa, biz de seçim zamanı onları düşünmeyiz olur biter... Sokaklar süslü püslü değil diye, yılbaşı kutlamasından geri kalacak değiliz ya. Alternatif mi yok eğlenmek isteyene! Üstelik çok az para harcayarak da gayet güzel eğlenilebilir. İşte naçizane önerilerim: ¦ Öğrenci gençliğe: Bahçeli 7. cadde civarında ya da artık mekânınız her nereyse; mümkünse yemek yendikten sonra takılmakta fayda var. Bira ile geceyi geçirmeye bakın! Malum devletimiz alkollü içkilerin içine hınç dolu “vergiler” kattığı için kısıtlı öğrenci bütçenizi daha da fazla kasmanıza gerek yok. Tabii bu arada 18+ olmanız ve yanınızda kimliğinizi bulundurmanız koşuluyla! ¦ İlla da hediye almam gerek diyenlere: Ne olursa olsun, hediye alma işini son dakikaya bırakmayın. Ayrıca “İlla da hediye almalıyım” diye, hiçbir zaman yanmayan, evde “ıvır zıvır” olmaya aday mumlar, mumluklar, biblolar için, “ucuz nasılsa” diye paralar dökmeyin. Yeküne vurunca epeyce para tutuyor çünkü. Ama illa da “Hediyesiz olmaz” diyenlerdenseniz, çorap, atkı, çerçeve filan gibi nasılsa her daim kullanılabilecek hediyeleri tercih edin ki N Bütçeme Göre AYŞESAYIN Tanık: ‘Toplum deforme edildi’ İç Anadolu Belediyeler Birliği ile Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği “Yeni Toplumcu Belediyeciliği Yeniden Kurmak” paneli düzenlendi. Panelde yeni toplumcu belediyeciliğin kamu yararı üstün tutularak ve kamuoyu ile birlikte hareket ederek geliştirileceği konusunda ortak görüşler ortaya konuldu. Ankara Dedeman Otel’de gerçekleşen panele, İç Anadolu Belediyeler Birliği üye belediyeleri, CHP PM Üyeleri, CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı, TBMM İdari Amiri ve CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin gibi çok sayıda önemli isim katıldı. Panelin moderatörlüğünü ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın yaptı. Yerel yönetimlerin tarihi gelişiminin ve yerel yönetim modellerinin masaya yatırıldığı panelin açılış konuşmasını yapan Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, 1970’lerde başlayan ve 1973’de somutlaşan toplumcu belediyecilik uygulamalarını, iyi bir şehirleşme ve iyi bir belediyecilik programı üzerine kurgulayarak bugünün koşullarında uygulamaya yönelik çalışma içerisinde olduklarını vurguladı. Bülent Tanık, kentlerin 2. Dünya Savaşı’ndan sonra hızla göç aldığını ve bunun yetersiz kent yapısından dolayı özellikle ulaşım, konut ve alt yapı gibi temel sorunlara yol açtığını dile getirdi. Tanık, 1970’lerin belediyecilik anlayışının, sol bakış açısıyla, sol dayanışma ve toplumsal katılımla üretkenliği sağlayarak kamusal hizmetlerin, kamu örgütleri eliyle götürülmesini esas alan temel üzerine şekillendiğini kaydetti. Uygar yurttaş yerine kul Sosyal demokrat düşünceye haiz bir belediye olarak köklü, sistematik ve doğru dürüst işler yapmaya çalıştıklarını ancak bunları, harcıalem işler olmadığı için kamuoyuna anlatmakta zorluk yaşadıklarını ve bu işlerin algılanmasını sağlamak zorunda olduklarını belirten Tanık, Anakent Belediyesi’nin yaşattığı sorunlara da değindi. Toplumun bilerek ya da bilmeyerek son 3040 yıldır ciddi ölçüde piyasa değerleri ve öykünmeleriyle deforme edildiğinin ve değer deformasyonu olgusunun yaratıldığının altını çizen Tanık, geleceğine sahip çıkmayan, özveride bulunmayan, cesaret ve kararlılıkla mücadele tavrı sergilemeyen halkın süreç ilerledikçe uygar yurttaş sıfatından uzaklaştırılacağını kaydetti. “Toplumcu Belediyeciliği Yeniden Kurmak” panelinin oturum başkanlığını yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın ise, siyasi vesayetin belediyeler arasında adaletsiz bir tavır içinde olduğunu belirterek, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın, Ankara metrosuna para aktarıp, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin metro yaptığı ve üstelik her istasyon bitirildiğinde hizmete açtığı halde aynı kaynağı İzmir için sağlamadığını kaydetti. ‘Avantajlar oya dönüşebilir’ Araştırmalarını panele katılanlarla paylaşan A&G Araştırma Şirketi sahibi Adil Gür, toplumcu belediyeciliğin halk üzerindeki tesirini tespit çalışmalarında, halkın en çok beklediği davranışın, belediye başkanının kendilerine dokunması olduğunu söyledi. Gür, halkın birinci önceliğinin yol ve kaldırım olduğunu, ancak halkla temasın da çok önemli olduğunu şu sözlerle ifade etti: “Ortalığı çöp kaplasa dahi belediye başkanı yanlarında olduğunda halk o başkanı başarılı buluyor. Ama ortalık tertemiz olsun eksiksiz hizmet ver, halkın yanında yoksan başarılı değilsin demektir. O nedenle halka gidilmesi gerek, eldeki imkânlarla neler sunulabiliri anlatmak gerek. Bizim halkımız kadirşinastır. Doğru anlatılırsa bu davranış oya dönüştürülebilir. Algı yönetimi ile vatandaşın nabzı tutulabilir.” Mamak parkları rengârenk amak genelindeki parklarda başlatılan aydınlatma çalışmaları M kapsamında geçtiğimiz yıl 50 parkta bin 415, bu yıl ise 57 parkta bin 40 adet dekoratif aydınlatma direği dikildi. 11 adet parkta da mevcut aydınlatmalar tasarruflu aydınlatmalarla değiştirildi. Dekoratif aydınlatma direklerinin, aydınlatma işlevinin yanı sıra ilçede kent estetiğini de sağladığını kaydeden Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, “Parklarda kullandığımız direkler hem tasarrufu sağlıyor hem de oluşan görsellik sayesinde parklarımız rengârenk bir görsellik oluşturuyor. Yurttaşın da beğenisini kazandı” dedi. işe yarasın! Çok yakınlarınız sevdikleriniz için “özel” bir şey arıyor da bütçeniz elvermiyorsa, zorlamayın. Bir yılbaşını da sadece “öpücük” ve çiçekle kutlayın, değişiklik olsun! ¦ Gönlü genç olanlara: “Kardeşim tamam yaşımız ilerledi de eğlenmek bizim de hakkımız” diyen orta yaş kuşakdaşlarım, bu sözüm de size; her belli bir standart tutturduğunuzu varsayarak, nasılsa eğlenceye de bir bütçe ayıracaksınız. Ama “standart” bozulursa, biliyorum ki aylık gelirgider dengesi de bozulacağından, her daim bildiğiniz, hafta sonları takıldığınız meyhane, restoran barları tercih edin ki, en azından masadan kalkarken gelen hesap “sürpriz” olmasın. Sizin için en iyisi bence “fiks menü”lü bir seçenek! Ha bu arada araba kullanmayı da düşünmeyin, belli bir yaştan sonra, çocuğunuz yaşındaki trafik polisine boşuna dert anlatmak, deveye hendek antlatmaya benzer. ¦ “Bu yılbaşı bizdeyiz”ciler: Özellikle çocuklu aileler için en iyisi “ev partisi.” Ama ev partisinin de tek başına altından kalkılması zor. Onun için önerim, hem masrafta, hem de yiyecekmeze hazırlamada “dayanışma” modeli. Böylece yakın arkadaşlarınızla ev ortamının rahatlığında yılbaşını kutlarken, masraf yükünüz de azalmış olur ki bence en iyisi bu. Burada dikkat edilecek nokta, meze ve içki stoğunuzu, gelebilecek “sürpriz” konukları da düşünerek, hazırlamanız. Tabii ki evde yılbaşı kutlamanın olmazsa olmazı, “tombala”, renkli şapka, düdük, konfeti için bugünden itibaren çalışmalara başlamalı. Çocukları unutmamak gerekir değil mi? Eh durumunuz uygunsa “palyaço” süprizi hiç fena olmaz. Yok bu olmuyorsa, grup olarak oynayabilecekleri oyuncakları evde hazır bulundurmak en iyisi. Ve de çocuklar “küçük” de olsa hediyeden hoşlanırlar. ¦ “Moralim bozuk, PTT’ciyim abi”ciler: Genelde “yalnız”, sevgilisi tarafından terkedilmiş ya da terketmiş şahsiyetlerden duyduğumuz sözlerdir. Onlara önerim, yılbaşı gecesi asla ve asla yalnız kalmamaları. Geceye “evde takılacam” moduyla başlasalar bile, artık aile efradı mı, yakın arkadaşlar mı olur, kimi bulurlarsa, “sürpriz ziyaret” başlığı altında evi terketmeleri. Hem belli mi olur, gidecek mekânda ağır depresyona ilaç niyetine birileriyle tanışmayacağınızı nerden bilebilirsiniz? Hiç olmadı, bir arkadaşınızı ayartıp, meydan kutlamalarına katılın canım! ¦ Tatilcilerotelciler: Kent kaçkınları, “assolist eşliğinde” hindikırmızı şaraplı kutlama yapanlar ile zaten maddi sorunu olmayanlar kategori dışı. Yeni yıla Maldivler’de bile uyanabilirler, beni ilgilendirmez! Yeni yılda tüm umutlarınızın gerçekleşmesi dileğiyle... aysesayin1967@gmail.com http://aysesayin06.blogspot.com C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear