Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 EKİM 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA Kent ANKARA A3 Aydınlar Apartmanı mütahhitten şikâyetçi oldu ‘Amaç, yıkım istemeyenleri yıldırmak’ SİNAN TARTANOĞLU Kazan çok kapatan yok Çankaya’nın bazı bölgelerinde iki yıldır süren doğalgaz hattı yenileme çalışmaları, sokaklarda kapanmayan derin hendeklerin oluşmasına neden oldu. Son yapılan inşaatların üzerinden 10 gün geçmesine karşın çukurlar kapatılmadı; asfalt kırıkları ve inşaat atıkları temizlenmedi. Çankaya’nın bazı bölgelerinde doğalgaz, daha önce havagazı için döşenen metal borulardan veriliyordu. Çok sayıda gaz kaçağı tespitinin yapılmasının ardından metal boruların bulunduğu sokaklara kalın plastik boruların döşenmesi işlemi geçen yıl başladı. Önceki yaz aylarında başlayan ve çok sayıda sokağın kazılarak boruların döşenmesinin tamamlanması sonbaharı buldu. Sokaklarda derin çukurlar açıldı; plastik borular yerleştirildi. Bu işlemler sırasında birçok binanın yeraltından gelen elektrik hatları koparıldı. Elektrik kesintisi nedeniyle elektrikli cihazlarda arızalar meydana geldi. Yaşlılar yürüyemiyor İnşaatların tamamlanmasının ardından boruların döşenmesi nedeniyle açılan çukurlar temizlenerek asfalt atıldı. Ancak asfalt atılmadan önce döşenen kalın borulardan binalara doğalgaz girişi için bağlantılar yapılmadı. Bu bağlantılar için bazı sokaklar geçtiğimiz eylül ayının son günlerinde yeniden kazıldı. Bu sefer yapılan kazılarda da kaldırımlar tahrip edildi ve derin çukurlar açıldı. Son yapılan kazılar nedeniyle açılan birçok çukur yaklaşık 10 gündür kapatılmayı bekliyor. Bu çukurlar nedeniyle özellikle yaşlılar kaldırımlarda yürümekte zorlanıyor, araçlar park yerlerine giremiyor. Kazıların ne zaman tamir edileceği de bilinmiyor. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacağı belirtilen Bahçelievler’deki Aydınlar Apartmanı’nda daire sahibi olan Hüsnü Hacışerifoğlu müteahhit Hüsnü Çiftçi hakkında, “hem Gazi Üniversitesi’nden yıkım raporu alabilmek hem de yıkıma itiraz eden kat maliklerini yıldırabilmek için binayı harap ettiği” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Hacışerifoğlu savcılığa verdiğ dilekçesinde, “Tek konu menfaattir. Çiftçi’nin Bahçelievler’in en işlek yerinde trilyonlarca lira edecek 3 dükkân 2 dubleks sahibi olmasıdır” dedi. Ankara’da kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacak ilk bina olarak bilinen ancak kat maliklerinden bazılarının itirazı sonucu yıkımı ertelenen Bahçelievler’deki Aydınlar Apartmanı’nın 12 nolu daire sahibi Hüsnü Hacışerifoğlu, binayı yıkmak isteyen müteahhit Hüsnü Çiftçi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na “mala zarar vermek ve hırsızlık” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Hacışerifoğlu, suç duyurusunda, “Çiftçi’nin binanın bir kısım daire sahipleri ile anlaşarak binayı yıkıp kat karşılığı yeniden yapmak istediğini, bir kısım daire sahiplerinin bu duruma rıza göstermediğini, Çiftçi’nin rıza göstermeyenleri yıldırmak için, binayı kullanılamaz hale getirmeye çalıştığını, ayrıca binanın bahçe demir parmaklıklarını keserek götürdüğünü” ifade etti. Binada tehlike yok! Şerifoğlu ayrıca 14 Eylül’de Ankara Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün binanın yıkılmasına ilişkin kararına itiraz etti. Gazi Üniversitesi’nin yıkıma dayanak gösterilen raporunun eline ulaşmadığını, kendisinin temin ettiğini belirten Şerifoğlu, Çiftçi’nin beyanlarının aksine, “binanın boş olmadığı nı, pek çok kişinin Çiftçi’nin tehdit ve saldırısı ile dairelerini kullanamadığını ve kiraya veremediğini” aktardı. İtirazında, rapordaki teknik hatalara İnşaat Mühendisleri Odası’nın binaya ilişkin raporu ve binanın hem mimarı hem de betonarme projeleri ile karşılık veren Şerifoğlu, “Raporda, tuğla duvarlarının hasara uğradığı, terastaki betonarme döşemelerin çatladığı, deformasyona uğradığı, zemin kattaki taşıyıcı duvarların yıkıldığı belirtilmektedir. Bahsedilen hasarlar binanın eskimesi ile doğal olarak oluşmuş hasarlar değildir. Raporu talep eden, müteahhit olduğunu ileri süren Hüsnü Çiftçi ve çalışanları ile ortakları tarafından elbirliği ile gerçekleş tirilmiş hasarlardır. Bu olayda, ne binanın can güvenliğini tehlikeye düşürmesi, ne binanın çökmesi ne de ekonomik ömrü söz konusudur. Tek konu menfaattir; Hüsnü Çiftçi’nin trilyonlarca lira edecek Bahçelievler’in en işlek yerinde 3 dükkân 2 dubleks sahibi olmasıdır” ifadelerini kullandı. Şerifoğlu dilekçesinin sonunda, yıkım kararı talep eden Çiftçi hakkında yapılan suç duyurularının sonucunun beklenmesini ya da itirazlarını da karşılayacak yeni bir rapor alınmasını talep etti. Apartmanın 11 nolu daire sahibi Müzeyyen Tandoğan da benzer talepli bir yazı yazarak, binanın yıkılacak kadar güvenliğini kaybetmediğini, depremde tehlike yaratmayacağını ancak müteahhit Çiftçi’nin binayı harap ettiğini, komşuları zorladığını belirtti. Kuzey Ankara’da gerçekleşen dönüşüm hak sahiplerini mağdur etti ‘Ev değil dert sahibi olduk’ İKLİM ÖNGEL CHP’li Nazlıaka, yapılan son zamları Meclis gündemine taşıdı ‘Başkentgaz ucuza alıp pahalı satıyor’ CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, hükümetin elektrik ve doğalgaza uyguladığı son zamları Meclis gündemine taşıdı. Doğalgaz zammında en çok etkilenen illerden birinin de başkent olduğunu belirten Nazlıaka, “Ankaralı, Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ’nin BOTAŞ’tan aldığı gazı yarıya yakın bir fiyat artışıyla almaktadır” ifadelerini kullandı. Bu farkın başkentte kaçak kömür kullanımını da artırdığını dile getiren Nazlıaka, “20112012 yılında yakalanan kaçak kömür miktarı nedir?” diye sordu. CHP’li Nazlıaka, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde son yapılan zamları gündeme getirdi. Önergesinde, yüksek doğalgaz fiyatları nedeniyle yurttaşların kömüre yöneldiğini belirten Nazlıaka, bunun sonucunda hava kirliliği ve kaçak kömün kullanımının arttığını kaydetti. Nazlıaka şu soruların yanıtlarını istedi: ¦ Türkiye’de en pahalı ve en ucuz doğalgazı hangi illerimizde kullanılmaktadır, illere göre doğalgaz satış fiyatları nedir, Ankara kaçıncı sıradadır, iller arasında doğalgaz fiyatlarında oluşan fiyat farkının nedenleri nedir? ¦ Ankara’da ve ilçelerinde toplam konut ve işyeri sayısı nedir, doğalgaz kullanan konut ve işyerlerinin sayısı nedir? ¦ Ankara’da Belko tarafından satılan kömür miktarı nedir, ilçelere göre dağılımı nedir, bu kömür hangi usulle nereden alınmıştır, bu alımlar için ne kadar ödeme yapılmıştır? ¦ 2011–2012 yılında yakalanan kaçak kömür miktarı nedir, bu kömürlerin akıbeti ne olmuştur? ¦ Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ, Botaş’tan aldığı gazı Ankaralılara yaklaşık yüzde 36.6’lık artışla satmaktadır. Bu oran yüksek değil midir, bu fiyat farkı adil olarak kabul edilebilir mi, bu farkının düşürülmesi düşünülüyor mu? ¦ Ankaralı Türkiye’nin en pahalı ulaşım ücretini ödemekte, en pahalı suyunu kullanmaktadır. Ankara doğalgazın da en pahalı olduğu iller arasında yer almaktadır. Vatandaşa kamu hizmetlerini piyasa değerleri üzerinde sunan Anakent Belediye Başkanı ve yöneticileri hakkında yapılan bir işlem var mıdır, bu konuda neden bir işlem yapılmamaktadır? Hak sahipleri, Anakent Belediyesi’nin havaalanı yolunda uyguladığı Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında yapılan evlerin anahtarlarını hâlâ alamadı. Mağdurlardan Bülent Şeremet, evlerinin içini dahi henüz göremediklerini belirterek, “Kentsel dönüşüm işkenceye döndü” dedi. Şeremet, 7 yıldır evlerine yerleşmeyi beklediklerini söyleyerek, “Ev değil, dert sahibi olduk” diye konuştu. Ankara’nın pek çok yerinde Anakent Belediyesi’nin uygulanmaya koyduğu kentsel dönüşüm projelerinde yaşanan mağduriyetler Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi’nde de sürüyor. Havaalanı yolunda 2005 yılında başlanan ve tapulu evlerinden sözleşme imzalayarak çıkan hak sahiplerinin evlerinin 20 Ocak 2012 tarihinde kura çekilerek belli olmasına karşın halen teslim edilmedi. Kura sonucunda bahçe katı ve kod daireler çıkan hak sahiplerinin mağduriyetinin giderileceğinin söylenmesine karşın çözümün ne olacağı konusunda kura tarihinden beri hiçbir gelişme de yaşanmadı. Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında sözleşme imzalayan Bülent Şeremet, yıllardır ev sahibi olmayı bekleyen ve kura sonucunda kendisine bahçe katı çıkan mağdurlardan. Evlerinden 2005 yılında ayrıldıklarını ve 300 TL kira yardımı yapıldığını söyleyen Şeremet, kura çekiminin ardından belediyeden herhangi bir yazı, belge ya da tapu gelmediğini kaydetti. Bahçe katı çıkan hak sahiplerinin evlerinin değiştirileceğine dair söz verildiğini belirten Şeremet, “Benim gibi yaklaşık 400 ki Sözler unutuldu Cumhuriyet Ankara Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi’nde Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in verdiği sözlerin kayıtlı olduğu CD’ye ulaşmış ve yayımlamıştı. Gökçek 2005 yılında yaptığı konuşmada evlerin 2 yıl içinde bitirileceği sözünü verirken, dönemin TOKİ Başkanı şu anki Çevre ve Şehircilik Bakanı Ertuğrul Bayraktar da hiçbir yurttaşın mağdur edilmeyeceği sözünü vermişti. Başkent yollarına yeniyönlevhaları Anakent Belediyesi, sürücülerin en önemli yol yardımcısı yön levhalarını, ihtiyaç duyulan noktalara yerleştirmeye başladı. Bu kapsamda EGO Genel Müdürlüğü Ulaşım Dairesi Başkanlığı, 400 takım kavşak içi (sistem levhası) ve 150 adet de kaplama üstü (başüstü, T tipi, L tipi ve ön gösterici) yön ve bilgi levhasının başkentteki bulvar ve caddelerde belirlenen yerlere yerleştirilmesi için çalışmalar sürdürüyor. Eskisinden çok daha büyük olan yeni levhaların, araç sürücüleri ve yayaların kavşak ve yol ayrımlarında gidecekleri yöne ilişkin de bilgiler içerdiğini kaydeden EGO Genel Müdürlüğü Ulaşım Dairesi Başkanlığı yetkilileri, levha çalışmaları kapsamında ana arterler başta olmak üzere başkentin dört bir tarafında yolların kartviziti levha çalışmalarının sürdüğünü kaydettiler. Özellikle bulvarlar, kavşaklar ve köprülerde devam eden çalışmalar kapsamında şehir içinde kalan kavşaklara da levhaların yerleştirileceğini ifade eden yetkililer, T ve L tipi yaklaşık 150 levhanın montajının yapılacağını söylediler. Her yıl büyüyen ve gelişen başkent yollarının olmazsa olmazı levhalandırma çalışmalarını, asfalt ve çizgi çalışmalarıyla birlikte yürüttüklerini de ifade eden yetkililer, sürücülerin gece ve gündüz rahatlıkla görebileceği şekilde reflektif malzemelerden yapılan yeni yön levhalarının, en üst kalitede ve uzun ömürlü malzemeler kullanılarak imal edildiğini ifade ettiler. Daha büyük ve daha görünür Yollarda uygulanan yeni levhaların, eski yön levhalarına nazaran daha büyük ve uzaktan rahatlıkla görülebilir şekilde yapıldığını ve olası trafik kazalarının önüne geçildiğini ifade eden yetkililer, “Araç sürücülerine gidecekleri semt, mahalle, belde, ilçe ve ili bulmalarında kolaylık sağlayacak yeni levhalar, araç sürücüleri ve yayaların kavşak ve yol ayrımlarında yönlerine ilişkin de bilgiler içeriyor” dediler. şi bahçe katı çekti. Oysa sözleşme imzalanırken evlerin kod ve bahçe katı olmayacağı sözü verilmişti” dedi. Kura sonrasında bahçe katı ve kod çeken hak sahiplerinin mağduriyetinin giderileceği sözünün de tutulmadığını dile getiren Şeremet, “Mağduriyeti önleyecekmiş ama nasıl önleyecek belli değil. Yapılan binaların hepsinin sahibi belli. Bizler için yenileri mi yapılacak bilmiyoruz. Ama ben 7 sene bekledim bir o kadar daha beklemek istemiyorum” diye konuştu. “Kentsel dönüşüm işkenceye döndü” diyen Şeremet, “Bu süreç bizi ev değil, hastalık sa hibi yaptı. Bizim orada malımız olup olmadığından bile emin değiliz. Binalar bitti ama mutlu olmadık; sevincini yaşayamadık” diye konuştu. Ankara’nın pek çok yerinde kentsel dönüşüm projelerinin gerçekleştiğini anımsatan Şeremet, sözleşme aşamasında olan hak sahiplerine, “Bir avukat eşliğinde sözleşme yapmalılar. Biz çok bilinçsizdik. Ama ne olursa olsun her zaman kentsel dönüşümlerde süreç her zaman imzalayanın zararına işliyor. Belki hak sahiplerinin tümü birlikte hareket ederlerse en az zararla atlatabilirler” dedi. Mimarlar AOÇ’ye sahip çıkmaya çağırdı Ankara Mimarlar Odası’nın, dün Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirdiği “Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) ve Ankara’nın Geleceği” adlı sempozyumda AOÇ arazisinin yok edilme tehlikesine dikkat çekildi. Mimarlık Haftası etkinlikleri dahilinde gerçekleşen sempozyumda, 1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ve vasiyet mektubuyla emanet ettiği AOÇ’nin sadece Ankara’nın değil, tüm Türkiye’nin sahip çıkması gereken milli bir miras olduğu vurgulandı. AOÇ’nin, 2006 yılında Anakent Belediyesi’ne devredilmesiyle başlayan süreçte çok büyük zarar gördüğüne değinen konuşmacılar, müdahil olunmazsa başkentin en büyük yeşil alanını kaybedeceğinin altını çizdi. Sempozyumda konuşan Ankara Mimarlar Odası Şube Sekreteri Tezcan Karakuş Candan, “Ülkemiz derin bir karanlık ve sessizliğin içindedir. Kimse olan bitene ses çıkaramıyor ama biz Atatürk’ün emanet ettiği AOÇ’ye sahip çıkacağız. AOÇ kentin batı yakasına yeşil alan sağlayan ekolojik bir koridordur. Aynı zamanda kültürel bir alandır. Cumhuriyetin kuruluş yıllarından bize kalmış bir mirastır. 8 ay önce AOÇ’nin yok edilmesine karşı açtığımız dava devam ederken, hukuku hiçe sayıp 3000 ağaç kesildi ve Başbakanlık binasının temelleri atıldı. Başbakanlık açtığımız davadan zarar göreceği için müdahil oldu” şeklinde konuştu. AOÇ’nin yok edilmemesi için başlatılan imza kampanyasında 33 bin imza toplandığını söyleyen Candan, “Bildirimizi okuyan 650 bin kişiden imza veren 33 bin kişi oldu. Duyarsız kalmayalım, Ankara’nın yeşil alanını yok etmeyelim ve mirasımıza sahip çıkalım. AOÇ’nin yağmalanmasına izin vermeyelim, herkesi bu imza kampanyasına destek vermeye çağırıyorum” dedi. Pullar sergileniyor 1840 yılında “Posta Nezareti” adı altında kurulan PTT, “9 Ekim Dünya Posta Günü”nü Türkiye’nin her yerinde açtığı pul sergileriyle kutluyor. Ankara’daki sergi kapsamında, birbirinden ilginç pullar Antares Alışveriş Merkezi’nde görücüye çıktı. Aralarında, “anma pulu, sürekli pul, resmi pul, anma bloku ve yabancı ortak pulların” olduğu sergi yurttaşlar tarafından büyük ilgi görüyor. Tezcan Karakuş Candan C M Y B C M Y B