26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 2012 ÇARŞAMBA A4 ANKARA Yaşam Dostlar alışverişte görsün ün, dizi filmlerin günü. Replikleriyle dillere destan olan dizi ise “Yalan Dünya.” Bir Nurhayat Karakaş var ki, anlatılmaz yaşanır. Moda delisi, “alışveriş gurusu.” Pahalının dostu, ucuzun düşmanı! Teknoloji tam da Nurhayat Karakaş’ın istediği gibi ilerliyor. İnternet üzerinde sanal mağazalar, satın alınan indirim kuponları derken, reklamsız sosyal paylaşım sitesi Facebook da artık topa giriyor. Twitter’da yapılan açıklamalar, Facebook’ta yayınlanan fotoğraflar, Four Square’de yapılan konum gösteremeler “Hayatın teşhir edilmesi miydi, değil miydi” tartışmaları süre dursun, artık Facebook’taki dostlarınız sizin yaptığınız alışverişlerden haberdar olacak. Yüzünüzü görmekle kaymayacak ne aldığınıza, nereden aldığınıza da bakacak. Nasıl mı? Kuruyemişien çokerkekleralıyor B ir kuruyemiş firması, organize marketlerden elde ettiği satış verileri doğrultusunda kuruyemiş tüketimiyle ilgili çeşitli bilgileri derledi. Buna göre kuruyemiş satın alanların yüzde 55’i erkek. Öte yandan kuruyemişi en çok 3549 yaş aralığındaki tüketiciler satın alıyor. Kuruyemiş firması, ürün sunduğu Türkiye’deki uluslararası, ulusal ve bölgesel 10 organize marketteki tüketim verilerini değerlendirdi. 2012 Ocak – Haziran dönemini yani yılın ilk 6 ayını aktaran verilerde ilginç bilgiler ortaya çıktı. Buna göre organize marketlerden kuruyemiş satın alanların yüzde 55,14’ü erkek, yüzde 44,86’sı ise kadın. Kuruyemişi satın alanların yaş aralığına baktığımızda ise çoğunluğunun 3549 yaş aralığında olduğu görülüyor. Marketten satın alma yapanların yüzde 40.09’u bu yaş aralığında. Bunu yüzde 27,14’lük oranla 2534 yaş arasındakiler, yüzde 19,70’lik oranla 5064 yaş aralığındaki tüketiciler izliyor. 1824 yaş aralığındakiler yüzde 7,38 oranında, 65 yaş üstündekiler ise yüzde 5,52 oranında kuruyemiş satın alıyor. G TEKNO DIRDIR [email protected] kullanıcılarının ilgisini çekmesi kaçınılmaz. Çeşit çeşit, rent renk, model model çamaşırları “beğenmekle” yetinebileceğiniz gibi, artık “iste” düğmesiyle sipariş verip “öde” düğmesiyle tahsilatı da tamamlayabileceksiniz. Facebook’un uygulamanın ilk etabı için anlaştığı firmalar arasında Fab.com, Smith Optics, Pottery Barn, Wayfair, Michael Kors ve Neiman Marcus da yer alıyor. Uygulama başladığında, Türkiye’nin Nurhayat Karakaşları da bir bir ortaya çıkacak. Kim ne satın almış? İçine ne giyiyor? Az mı para ödemiş, çok mu? “Dostlar alışverişte görsün” diye boşa dememişler! Bugünün geleceğini, yıllar öncesinden görmüşler. Tabii bulunan çözüm yine “kesin çözüm” değil, olsun bu da yeter. Rodrigo Garcia Gonzales isimli İspanyol “mucit”, telefonların şu meşhur “bluetooth” özelliğini bu kez valize yüklemiş. Şimdilik “zihni zinir projesi” gibi görünse de, Gonzales bu projesini yaşama geçirmekte çok iddialı. Projeye göre; valiz üzerinde üç alıcı bulunuyor. Bu alıcılar cebinizdeki telefon ile bluetooth bağlantısı kuruyor. Valiz, siz yürüdükçe cebinizdeki telefonun sinyallerini takip edip peşinizden ilerliyor. Ola ki bağlantı koptu. Valiz kilitleniyor ve kimse içindeki eşyalarınızı alamıyor. Bir an önce çıksa da, valiz taşıma derdinden kurtulsak. Sony su kaçırdı Tablet savaşında iPad ve Samsung Galaxy’nin gerisinde kalan Sony, yeni ürünlerini piyasaya sürüp farklı kapatmaya çalışırken, beklemediği bir sorunla karşılaştı. Yeni ürün Xperia tablet “su”dan bir engele takılınca satışı durduruldu. ABD ve Avrupa’da ağustos ayında başlayan reklam kampanyasında Xperia tabletin “su geçirmez” olduğu vurgulanmıştı. Ürün bir ayda 100 bin civarında sipariş aldı ve bilgisayarlar bayilere gönderildi, satış başladı. Ne var ki, Sony’yi bir sürpriz bekliyordu: Tüketicilerden “Bu cihaz su geçiriyor” şikâyetinin gelmesi için aylar geçmesine gerek kalmadı. Sony olaya hemen el koydu; Xperia satışını bir süreliğine durdurduğunu açıkladı. Valiz taşıma derdi bitiyor Çok seyahat edenlerin, bir anlamda “hayatını transit salonlarında geçirenlerin” en büyük derdidir “valiz” taşımak. Tekerlekli de olsa, kabin boyu da olsa, elinizde havaalanında, gar binasında valizle ilerleyebilmek kolay değil. Daha kapıdan girerken karşınıza bir xray cihazı çıkıyor. Başlıyorsunuz soyunmaya, kemeri, ayakkabıyı çıkarmaya. “Bilgisayarınızı çantadan çıkartmalısınız” diyorlar, iyice soyunup dökünüyorsunuz. Xray cihazından çıktıktan sonra tekrar toparlanmak, saati, bilgisayarı, çantayı oracıkta unutmamak ayrı bir dert. Valiziniz uçağın içine kabul edilen “kabin boyutu” olsa, yine dert bitmiyor. Çünkü içine deodorant, tırnak makası, parfüm ve hatta bir şişe su koymak bile yasak. Mecburen en küçük çantayı bile bagaja vermek zorunda kalıyorsunuz. İyi haber bu kez İspanya’dan geldi. Teknoloji bir tek taşıdığımız yüklere çare bulamamıştı ama öyle görünüyor ki galiba onu da bulacak. Ankaralı Gezginler Güdül’de G üdül’ün Salihler köyü, Anadolu’nun bilinen yazılı tarihini değiştirecek kadar önemli kaya resimlerine ev sahipliği yapıyor. Kısa bir süre önce sit alanı olarak ilan edilen bölgede bulunan resimlerin, Türklerin atayurdu kabul edilen Rusya’nın Tuva, Hakasya ve Altay bölgeleriyle Moğolistan, Kazakistan ve Kırgızistan’daki kay resimleriyle benzerlikleri tespit edilmiş. Uzun yıllar bu konu üzerinde çalışan ve kapsamlı üç kitap ve “Damgaların Göçü” adıyla üç bölümlük bir belgesel yayımlayan araştırmacı Servet Somuncuoğlu’na göre resimlerin tarihi önemi herkes tarafından kabul ediliyor ama öte yandan da, akademik çalışmaların zamanı gelmiş, geçiyor. Ankara’nın yanıbaşındaki bu resimleri görmek biraz zahmetli bir yolculuğu gerektiriyor. Belki de de bu kadar zor ulaşılan bir mevkide oldukları için tahrip edilmeden günümüze kadar ulaşan bu resimleri görmek amacıyla Güdül’e giden Ankaralı Gezginler’den 40 kişilik bir grup, otobüsle Salihler köyüne geldikten sonra önce traktörlerle Kağan Kurganı’na gittiler. Buradan itibaren kayalık ve inişli çıkışlı bir arazide, dinlenmelerle beraber altı saat süren bir yürüyüş yaparak sırasıyla Asmalıyatak, Kaboyuk, Satoğlu mevkilerindeki kaya resimlerini gezdiler ve gezi boyunca, konunun uzmanı Servet Somuncuoğlu’ndan bilgi aldılar. Özellikle Asmalıyatak’taki “Kağan”, Satoğlu’nda “Kamlar” adını verdikleri panoların önemine işaret eden Somuncuoğlu, bölgenin sit ilan edilmesinin yeterli olmadığına, asıl korumanın Ankaralıların bu resimleri sahiplenmesiyle ve kazıların başlamasıyla mümkün olacağına dikkat çekti. Somuncuoğlu ayrıca, bu resimleri bilim dünyasına kazandırmak için çok çaba gösteren ve bu geziyi de organize eden Salihler köyünden Cemil Söylemezoğlu’na teşekkür etti. 2005 yılında bir araya gelmeye başlayan ve bugün için sayıları 550’yi aşan, genç ve deneyimli gezginlerin oluşturduğu Ankaralı Gezginler grubu, yayımladıkları gezi kitapları, yurtiçinde ve yurtdışında gerçekleştirdikleri fotoğraf sergileri ve düzenledikleri tematik gezilerle tanınıyorlar. Gazetemizin gezi yazarı Timur Özkan tarafından kurulan grup, Nihani Bayındır ve Emel Aşkın tarafından yönetiliyor. Gruba üye olmak için gezilen ülke sayısı, aidat ödenmesi vb hiçbir ön şart bulunmuyor. İlgilenenler üye olmak için şu adresten başvurabilirler; http://groups.yahoo.com/gorup/a nkaraligezginler Facebook kullananlar bilir. Orijinal dili İngilizcesiyle “like” etmek ya da Türkçe karşığıyla “beğen” düğmesini tıklamak, Facebook’un fanatik kullanıcıları için çok önemli. Keza Twitter’da da öyle... Bir sözünüz, bir fotoğrafınız beğenildiyse sizden iyisi yok. Ne kadar çok “beğen” tıklayanınız varsa, o kadar makbulsünüz. Facebook sayfalarında “beğen” düğmesinin yanına iki yeni düğme daha eklemeye hazırlanıyor. Biri “iste” diğeri “öde.” Bu düğmeler için bazı firmalarla anlaşma sağladı bile. Öyle görünüyor ki, Facebook’taki en popüler mağaza ünlü iç çamaşır üreticisi “Victoria’s Secret” olacak. Bu mağazanın hem erkek hem de kadın Facebook C M Y B C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear