Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 Temmuz 2011 Cuma 368 17 VİZYONDA BU HAF TA İyi GündeKötü Günde Üç Ölümüne Kaçış HarryPotter veÖY2 Tür: Romantik Yönetmen: Dermot Mulroney Oyuncular: Kellan Lutz, Mandy Moore, Jessica Szohr Evlilik danışmanı olan Ava’nın hayatı, hiç beklemediği bir anda anne ve babasının boşanma haberini alarak altüst olur. Kendi düğünün üzerinden çok az bir vakit geçmişken, henüz “cicim ayları”ndayken ve annebabasının evliliklerinin 30. yılı şerefine bir davet vermek üzereyken, yaşanan bu gelişme tüm planları mahvedecektir. Fakat Ava engel tanımayacaktır. Ne yapıp edip bu evliliği kurtaracaktır. Ava’nın çabaları başarıya ulaşmasını sağlayacak mıdır yoksa hem kariyeri hem de kendi evliliği tehlike altında mı kalacaktır? Tür: Romantik Yönetmen:TomTykwer Oyuncular: Sophie Rois, Alexander Scheer, Cedric Eich ÜnlüAlmanyönetmenTomTykwer’insonfilmi ‘’Drei’’yolları hastalıktan geçen bir çiftin arasınasızanüçüncükişiileyakınlaşmasıanlatılıyor. İlişkinin hem kadın hem de erkek tarafıyla yakınlaşanbuadamı,neyinbukadarkarşıkonulmaz yaptığınıisefilmdegöreceğiz.HannaveSimon 20yıldırBerlin’debazensürtüşmelideolsaharmonitutturmuşbirhayatsürmektedirler. Alımlı,modern,olgun,çocuksuz,kültürlü,aklıbaşında kişilerdir. İlişkiler, çocuk sahibi olma isteği, berabereveçıkma,düşükyapma,kaçıpgeridönme.Habersunucusu HannavesanatteknisyeniSimon20yılatüm bunlarısığdırmışlardırfakatönleriniartıkpek görememektedirler. Taki ikiside,birbirlerindenhabersizbirşekildeaynı erkeğe, Adam’a aşık olana kadar... Tür: Gerilim Yönetmen: Jerzy Skolimowski Oyuncular: Emmanuelle Seigner, Vincent Gallo, David L. Price Afganistan’da Amerikalı askerler tarafından yakalanan Mohammed, Avrupa’da bilinmeyen bir yerdeki bir cezaevine gönderilir. Bindirildiği araç kaza yapınca özgürlüğüne kavuşur ve evi olarak bildiği çölden kilometrelerce uzakta, kar altındaki ormanda kaçmaya başlar. Resmen var olmayan bir ordu tarafından acımasızca izlenen Mohammed, hayatta kalmak için öldürmekten başka çaresi kalmadığını görür. Film boyunca tek bir söz bile etmeden fiziksel olarak oldukça güç bir rolün altından kalkanVincent Gallo, bu rolüyle geçen seneki Venedik Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülüne uzanmıştı... Tür: Fantastik Yönetmen: David Yates Oyuncular: Emma Watson, Helena Bonham Carter, Daniel Radcliffe Harry Potter film serisinin son macerası ve merakla beklenen son filmin ikinci bölümü. Destansı finalde, iyi ile kötünün mücadelesi büyücüIük dünyasını büyük bir savaşın içine sokmuştur.Tehdit hiçbir zaman bu kadar büyük olmamıştır ve artık hiçbir yer güvenli değildir. Bu arada, LordVoldemort ile son karşılaşmasına gittikçe yaklaşan Harry Potter’ın en büyük fedakarlığı yapması gerekecektir. Her şey burada sona erecektir. ELEŞTİRİ Eren AYSAN af lafı açar derler ya… Düşünce yeni fikirlere kapı aralar. Yazı da başka bir yazının anahtarı olur. Geçen hafta, ülkemizde Brecht’in neden arzu edilen estetik ölçütler içinde sahnelenemediğini tartışmaya çalışmıştım. Türkiye’de Brecht, sahneleniş açısından hep aynı tedirginliği yaşadı, kaba Marksist rejiler ve epik tiyatroyu yalan yanlış uygulama problemleri... Buna karşın Brecht, yapıtlarıyla, tiyatroyu sarsan adımlarıyla Türk tiyatrosuna büyük ivmeler kazandırdı aslında. İlki, Brecht tiyatrosundan yola çıkan dönemin politik tiyatrosunun yükselişidir. İkincisi ise işçi, köylü tiyatrosunun gelişmesi, sokak tiyatrosunun gündeme gelmesidir. En önemlisi, tiyatro tekniğinde değil de, Türk oyun yazarlığındaki gelişmedir. Epik oyun, diyalektik oyun gibi çağdaş biçimler geleneksel tiyatromuzun açık biçim özelliğiyle uyuştuğundan yazarlarımız, bu kanaldan giderek, “kendi kaynaklarımız”a dönme çabası gösterdiler. Oktay Arayıcı, Vasıf Öngören, Güner Sü ‘Ömrün Uzun Olsun Brecht...’ mer, Sermet Çağan gibi oyun yazarları politik bilinçle ulusal kaynaklara dönme yolunu tercih ettiler. 80’ler ve 90’larda, Avrupa’da Brecht, başlı başına bir kargaşa nedeni, özel yaşamının yaratıcı çalışmalarının önüne geçtiği yıllar olarak anılacak. Onun, “burjuva ailesinin evinde hizmetçileriyle birlikte, konforlu bir çatı katında yaşarken, radikal bohem atmosfer içine gömüldüğünü” ya da “Alman bir yayıncı, Avusturya pasaportu ve İsviçre banka cüzdanıyla tahta çıkarıldığını” söyleyenler, hayatına saldırdılar. Almanya’da on yıl kadar önce çıkan “Brecht’in Kadınları” isimli kitap, adıyla bile “Brecht antihisterisine” dayanak sağlıyor. Hatta Frankfurt’ta yapılan bir seminerde Brecht, tiyatro yönetmenlerince yetersiz bile bulunuyor! Oysa Türkiye’de AST’da Brecht’in Gorki’nin romanından uyarladığı “Ana” oyunu yasaklanıyordu! Bir başka yasaklanan oyun ise, yine AST’da oynanan, “Hitler Faşizminin Korku ve Sefaleti”ydi. Zamanın politik coşkunluğu içinde yalnızca siyasal gerekçelerle gözde olan Brecht’in sıkça oynanması Türkiye’de birkaç yıl daha sürecek, 80 darbesiyle yaşanan politik değişim suskunluğu beraberinde getirecekti. Daha da ötesi, sistemin radikal bir değişim geçireceğine olan inanç azaldıkça Brecht de sahneden uzaklaştı. Devletin resmi ideolojisi de boş durmadı, onu tehlike olarak görmeye devam etti. Popüler sahneleme biçimiyle sahneye konulan oyunlara göz yumdu, politik bilinci yüksek oyunlara ise kota koydu: 1998’de Anadolu Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nce sahnelenen “Ana” gösterimden kaldırıldı, yönetmeni Metin Balay öğretim üyeliğinden istifa etmek zorunda kaldı! Bugün dünyada izlediğimiz, pek çok biçim denemeleri Brecht’e ilişkin yeni bir bakış geliştirmemizi sağlıyor. Onun dünya görüşünden de hareketle, sanatsal tasarımlarımızda, hayallerimizde, düşünme süreçlerimizde Brecht’i enine boyuna düşünmemizi sağlıyor, o kadar. Hakkında ortaya atılan varsayımlar, suçlamalar, yazın ve düşün adamlığının büyüklüğünü örtemiyor. Avrupa’da dalgalanan “Brecht öldü mü?” sorusunun bile yeni kazanlar kaynamasına neden olacağından kuşkum yok. L