26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyet Ankara 271/11 Eylül 2009 AnkaraEkinTiyatrosuoyunu5Ekim’denitibarensahnelemeyebaşlayacak A ‘HeccavYahutŞairEşref’in EsrarengizMacerası’ koşturarak gitmeyi bir görev kabul ediyoruz. Ülkemizin aydınlıktan yana insanlarının da bu görev bilincimize destek olacaklarını ve zor zamanları dayanışma duygusu ile aşacağımızı biliyoruz. Bu yılki repertuarımızda dünya prömiyeri yapacağımız bir oyun var. ‘Heccav Yahut Şair Eşref’in Esrarengiz Macerası.’ Tiyatromuzun emekçisi Semih Çelenk’in geçtiğimiz yıl içinde ürettiği bir oyun. Tarihsel bir kişiliği, hiciv şiirimizin yıldızı Şair Eşref’i ana karakter olarak alıyor. Şair Eşref’in tarihsel gerçekliği içinde başlayan oyun, yazarın bir fantezisi ile bugüne doğru geliyor. Abdülhamit dönemi ve bugün… Bu iki dönemi yan yana düşünmek bile kimi çağrışımlara neden oluyor zaten. Yeni bir oyunla gündeme sıcak bir müdahalede bulunuyoruz. Sanatçıların pek konuşamadığı, güne gündeme müdahale eden işlerin çok az üretildiği bir zamanda böyle bir oyunla çıkıyoruz karşınıza. Kısacası Ankara Ekin tüm zorluklara, engellemelere karşın inatla çalışıyor.” Oyunun dünya prömiyeri, 5 Ekim’de gerçekleştirilecek. Oyun dil ve üslup bakımından diğer oyunlardan farklı olması nedeniyle de önem taşıyor. NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Ekin Tiyatrosu’nun 5 Ekim’de başkentlilerin beğenisine sunacağı ve dünya prömiyeri yapılacak “Heccav Yahut Şair Eşref’in Esrarengiz Macerası” adlı yeni oyun, Abdülhamit döneminde yaşamış, hiciv şiirinin önemli temsilcilerinden Şair Eşref’in, diğer bir adıyla Heccav’ın anlatımlarından yola çıkarak, bugünün siyasi olaylarına gönderme yapıyor. Semih Çelenk’in yazdığı, Faruk Güvenç’in yönetmenliğini üstlendiği oyun, dil ve üslup bakımından da diğer oyunlardan farklı. Bülent Yıldıran, Mert Egemen, Faruk Nas, Yaşar Karakulak, Selim Kalıç, Ayhan Önem, Bülent Aksoy, Hayriye Tekin ve Kâmil Ersergin’in rol aldığı oyunun, dekor ve kostümü Gazal Erten’e, müzikleri Kemal Günüç’e, dış sesi Ahmet Aksoy’a ve ışık tasarımı Osman Koçak’a ait. Şair Eşref’in şiirlerinden yola çıkılarak, bugünün siyasi olaylarına gönderme yapan oyunu, yönetmen Faruk Güvenç şu sözlerle anlatıyor: “Ekonomik kriz ilk önce sanat kurumlarının belini büküyor. Köklü bir sanat kültürü yerleştirilmeyen ve yerleşti Sanatolia Sahnesi iki yeni çocuk oyunuyla sezonu açtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genel sanat yönetmenliğini Turgay Yıldız’ın yaptığı ve başkentin önemli çocuk tiyatrolarından biri kabul edilen Sanatolia Sahnesi, diğer bir adıyla Sincap Çocuk Tiyatrosu, iki yeni çocuk oyunuyla, “Sincap Sinsin” ve “Sihirli Dünya” ile sezona “merhaba” diyor. Ali Okyar’ın yazdığı her iki oyunda sevgi ve mutluluk anlatılıyor. Ali Okyar’ın yazdığı, Gazi İnce’nin yönettiği “Sincap Sinsin” adlı çocuk oyununun konusu şöyle: “Horhor ile Dırdır, ormandan ağaç kesip satarak geçimlerini sağlamaktadırlar. Ormana yakın bir kasabada oturan Ebru, her gün ormana gidip oynamakta ve doğayı çok sevmektedir. Bir gün ormanda yangın çıkar ve bu yangın güçlükle söndürülür. Ebru, yangında yaralanan Sincap Sinsin’e yardım eder. Sincap Sinsin ve Ebru böylece arkadaş olurlar. Bu arada Horhor ve Dırdır da ağaç kesmeye devam etmekte, ormanın para kazanmanın dışında bir yararı olduğuna çocukların uyarılarına karşın inanmamaktadırlar. Bir gün Sinsin’in yaşadığı ağacı da keserler. Ebru ile Sinsin onlara karşı ormanlarını korumak için plan yaparlar.” Doğa sevgisini aşılamak amacıyla sahnelenen oyun, 20 ve 21 Eylül’de çocuk izleyicilerin beğenisine sunulacak. Sanatolia Sahnesi’nin çocuk izleyici ile buluşturacağı bir diğer oyun ise “Sihirli Dünya.” Ali Okyar’ın yazıp, yönettiği oyun, bir usta ve çırak arasında yaşananları anlatıyor. “Sihirli Dünya” adlı oyunun konusu ise şöyle: “Oyunda bir kuklacı ve çırağı vardır. Kuklacı (usta), çırağını sürekli ezmektedir. Çırak da bu durumdan çok sıkılmıştır ve kendisi bir gösteri yapmak rilmeye de uğraşılmayan hatta bunun sorumluluğu bile duyulmayan zavallı ülkemizde, insanların böyle zamanlarda ilk kısıntıya gideceği alan sanat oluyor. ‘Lüks harcamalar kalemi’ mi desek buna acaba? Ekonomik dünyada hafif bir esinti olsa, tiyatro yatalak hasta oluyor. Yine böyle bir dönemdeyiz. Ancak biz sorumluluğumuzun bilincinde olarak, perdemizi açık tutmayı, nereden çağrılırsak oraya ister. Ama usta buna hiçbir zaman izin vermez. Bir gün usta ve çırak birlikte gösteri yaparlar. Yapılan gösteriyi çocuklar beğenmez ve şikâyetçi olurlar, paralarını geri isterler. Ama usta, kuklalarının hasta olduğunu, gösterinin bu yüzden kötü geçtiğini söyleyip çocukların parasını geri vermez. Çırak bu duruma üzülür. Ustasından izin almadan bir gösteri düzenler. Çocuklar gösteriyi çok beğenirler. Gösteri bitiminde usta gelir, çırağı yakalar ve çok kızar. Ancak çocuklar çırağı savunur ve çok güzel bir gösteri yaptığını söylerler. Usta da hatasının farkına varır ve çıraktan özür diler. Bundan sonra gösterileri çırağın yapmasını ister. Ama çırak ustasından öğreneceği çok şey olduğunu düşünüp, ustasıyla beraber gösteri yapmak isteğidiğini belirtir. Oyunun sonunda çırak da usta da mutlu bir şekilde hayatlarına devam ederler.” 16
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear