Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Ankara 247/27 Mart 2009 Özdemir, Hatırlı, Taviloğlu, Gökalp MüzikteVefâ, ÖzveriveKatkı: Gökalp,Tunca veEren’in Anımsattıkları... Yans malar Şefik KAHRAMANKAPTAN sefik@kahramankaptan.com Y itirdiklerimizin anısını ve yapıtlarını yaşatmak bir görev. Yeşim Gökalp (d. 1966) bu anlamda çok “hakikâtli, vefâlı” bir piyanist. Solist kadrosunda bulunduğu Devlet Senfoni orkestralarının kendisini davet etmediği yıllar, sadece yitirdiklerimize değil, halen yaşamda olan kimi alçakgönüllü bestecilerimizin yapıtlarını da kaydetmeyi, seslendirmeyi ve bunu sivil topluma katkıyla birlikte yapmayı görev biliyor. 17 Mart günü, yitirişimizin tam 3. yıldönümünde, bestecieğitimci İstemihan Taviloğlu, çok anlamlı bir biçimde anıldı. Çağdaş düşüncelerle yetişmeleri için gereksinim duyan yüzlerce çocuğa burs verme çabasındaki gönüllü kuruluş ANAÇEV ile toplumsal sorumluluk sahibi özel şirket LİMAK’ın, burslu öğrenciler için düzenlediği dinletide Yeşim Gökalp, İstemihan Taviloğlu’nun “Gençler İçin” yazdığı piyano parçalarını Ulvi Cemal Erkin, Adnan Saygun ve İlhan Baran’ın genç ve çocuklar için parçalarıyla birlikte seslendirdi. Taviloğlu’nun bazı parçaları sahnede ilk kez çalındı. J. S. Bach’la başlayıp K. Szymanowski ve F. Chopin ile tamamladığı dinletide bizim bestecilerin yapıtlarını, adeta tek yapıtmış gibi birbirine bağlayarak seslendiren Gökalp, böylece işleme tarzlarındaki farklılığa karşın aynı kaynağın nasıl bütünsel bir müziksel görüntü verebildiğini göstermiş oldu. Konukların ve burslu öğrencilerin coşkulu alkışlarıyla tamamlanan dinletinin sonunda duygulu anlar yaşandı. ANAÇEV Başkanı Ayla Hatırlı, Özdemir Ailesi ve katkıda bulunanlara teşekkür ederken son sözü verdiği Yeşim Gökalp, 3. ölüm yıldönümünde anılan bestecimizin eşi Gülser Taviloğlu’nu da sahneye davet etti. Bestecimizin, şimdi ABD’de müzik eğitimcisi ve orkestra şefi olarak çalışan, bir önceki hafta Eskişehir’de Anadolu Senfoni Orkestrası’nı yöneten oğlu Ahmet Taviloğlu da salondaydı. Gülser Hanım, doğaçlama konuşmasında oğlunu da üzerinde bulunduğu CSO sahnesinde orkestrayı yönetirken görme arzusunu dile getirdi. Bu dinletide bazı bölümleri sunulan, Yeşim Gökalp’in Taviloğlu, Erkin, Saygun ve Baran’ın yapıtlarından oluOzan Tunca, Oytun Eren şan “Türk Çocuk Parçaları” başlıklı CD’si A.K. Müzik tarafından yayımlanıp dağıtılmış durumda. Piyano öğrencileri ve müzikseverler için önemli bir kaynak. derece yetenekli olduğu anlaşılan, sanatta yeterliliğini de yapmış, Anadolu Üniversitesi öğretim kadrosunda yer alan Oytun Eren, bence bestecilik etkinliklerini hiç elden bırakmamalı. Komşu Kültürlerde Gezinti Dinletide daha sonra ikili olarak Fikret Amirov (Nâzım Hikmet’e ithaf ettiği “PoemMonologue”), Adnan Saygun (Op.12 Sonat), Kara Karayev (Don KişotSenfonik Gravürler’den üç parça), Alexandre Glazunov (Chant du Menestrel) ve Sergei Rachmaninov (Vocalise) seslendirdiler. Her besteci ve parçası ile yazıldıkları kentler arasındaki bağı, Ozan Tunca perdeye görsellik yansıtarak anlattı. Konservatuvardaki ilk çello hocası Doğan Cangal, dönemdaşlarından şimdi ADK’nin hocası Sinan Dizmen dinleyiciler arasındaydı. Bilkent’te benzeri bir solo dinletisini sonrasında şöyle yazmışım: “Ozan Tunca, özellikle Türk bestecilerinin yapıtlarını, akademik bakış, üstün teknik ve derinlemesine duygusal yorumuyla dört dörtlük seslendirme başarısını gösteriyor. Hem önemli bir görev yapıyor, hem de dinleyene zevk veriyor. Daha ne olsun?” Bu dinletide özellikle Racmaninov’un “Vocalise” yorumunu da dinledikten sonra “Daha ne olsun” soruma, “Dahası da varmış, Rus ekolü bestecilerin romantik çello parçalarındaki duygu yoğunluğu gerçekten görkemli” tümcesini de ekliyorum! Ozan Tunca: Müzik Misyoneri Yitirdiğimiz kimi değerleri, sadece yıldönümlerinde değil, çeşitli vesilelerle de anıyor, atıflarda bulunuyoruz. Benim sıkça ruhunu şâd ettiğim kişiliklerden biri de ülkemizde çocukların müzik öğrenmesi, koroların kurulması, çoksesli müziğin yaygınlaştırılması için özveriyle çalışan, radyo ve TV programları yapan orkestra şefi Hikmet Şimşek’tir. (19242001) Geçen hafta, Ankara Devlet Konservatuvarı’nın küçük ve basık salonunda çellist Ozan Tunca ile piyanist Oytun Eren’i dinlerken gene Şimşek’i andım, çünkü Ozan Tunca’nın müzikal anlamda değil ama “hizmet” anlamında rahmetli Hikmet Bey’e benzediğini düşündüm. Doç. Dr. Ozan Tunca, sadece Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda ders vermekle yetinmiyor, çoksesli müziğin kitlelere sevdirilmesi ve yaygınlaştırılması için olanakları ölçüsünde çaba sarf ediyor. “60 Dakikada Klasik Müzik” başlıklı anlaşılır bir metinle ve CD ekli olarak hazırladığı kitap Boyut Yayın Grubu tarafından yayımlandı. Çeşitli konservatuvarlara giderek öğrenciler için, halka da açık anlatılı dinletiler sunuyor. Türk bestecilerinin çello için yapıtlarını sıklıkla seslendiriyor. Bir “müzik misyoneri” olarak çalışıyor. www.ozantunca.com sitesinde, yararlı bilgiler ve bazı ders notlarını sadece sınıfındaki değil, tüm konservatuvar öğrencilerine açık tutuyor. Ozan Tunca’nın (d.1973), genç piyanistbesteci Oytun Eren’le (d.1977) birlikte izlediğim son dinletisi “Viyolonsel ve Piyanonun Tınısında Komşu Kültürler” başlığını taşıyordu... Yani Türkiye, Azerbaycan ve Rusya kültürleri... Önce İlhan Usmanbaş’ın “Viyolonsel İçin Müzik 94” başlıklı solo yapıtını, bestecinin deyimiyle “güvenli ve ikna edici üslubuyla” seslendirdi Ozan Tunca... Oytun Eren: Gelecek Vaat Eden Yetenek Ardından Oytun Eren, yüksek lisans çalışmaları sırasındaki çalışmalarını bir buket olarak topladığı dört bölümlük “Freiburg’dan Arda Kalanlar”ı seslendirdi. Giresunlu olan Oytun’un özellikle yöresinden esinlendiği “Alaşşağa” oyun havası etkileyiciydi. Özgün temayı ilk kez bir besteci arkadaşından duyduğu için adını “Çalıntı Bir Semah” koyduğu parçasını da hoş bir çıkış yolu olarak algıladım. Önerim, bunu başka semah temalarından da esinlenerek, çellopiyano için birkaç bölümlü olarak yazması yönünde. İcracı olarak son 18