Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
? Güneş BAYRAK C Ankara Caz Derneği / Asistan azın köklerine baktığımızda dünyanın farklı yerlerinden farklı örneklerle karşılaşılmaktadır. Örneğin; eski Amerika Caz Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Marshall Stearns, “Story of Jazz” adlı kitabında üç teori üzerinde durmuştur. İlki Harold Bender’in; Batı Afrika sahilinden Amerika’ya götürülen yerlilerle beraber geldiğini ve “hızlandırmak”, “heyecanlandırmak” anlamına geldiğini söylemiştir. Henry George Farmer ise bu kelimenin Arabistan’dan Sudan vasıtasıyla Afrika’ya geldiğini ve “cazip”, “cezbe” gibi Paleolitik Dönem’de Caz ANKARA’DA CAZ Arapça kelimelerden türediğini ileri sürmektedir. Afrika’da Arapçaya çok yakın bir dil kullanan Hausa yerlileri tarafından uzaktan gelen davul sesleri için “jaiza” tabirini kullandıkları belirtilmektedir. Yazar Irvıng Schwerke tarafından ileri sürülen üçüncü teori ise caz kelimesinin Fransızca “jaser” kelimesinden geldiği; konuşmak, gevezelik etmek anlamına gelen bu kelimenin bu müziğe aktarıldığı belirtilmektedir. Bugün hâlâ araştırmalar devam etse de caz kelimesi başlarda New Orleans taraflarında “jass her up” yani hızlandır, heyecanlandır, canlandır manasında kullanıldığıdır. Caz esas olarak Amerikalı siyahların yarattıkları bir müzik biçimidir. Öncelikle plantasyonlarda, terementi kamplarında, nehir gemilerinde ve ilk kez New Orleans başta olmak üzere, sırasıyla New York, St. Louis, Chicago, Memphis ve Detroit gibi büyük zenci gettolarının bulunduğu yerlerde ortaya çıkmıştır. (Göksoy, 1999:26) Ama bu bilgilerin de dışında Haziran 1998 tarihinde Bilim ve Teknik dergisinde Cumhuriyet Ankara 238/23 Ocak 2009 yayımlanan bir yazıdan bahsetmek istiyorum. Oldukça ilginç bir yazı, özellikle burada cazın tarihinden bahsederken hep 1800’lü yıllardan itibaren cazdan, cazın çıkış noktasından, kökenlerinden söz ettik. Ama Cambridge Üniversitesi Arkeolojik Müzik İncelemeleri Bölümü’nden arkeolog Graeme Lawson, cazdaki ünlü “blues” notalarının (major ve minör üçlü notaları ve eksik yedili) 24 bin yıl önce, Yontma Taş Devri’nde, akbaba kemiklerinden yapılmış flütlerde çalındığını bulmuşlar. Bunu bulmak aslında çok da zor değil. Flütün uzunluğu ve deliklerin yeri hangi notaları verebileceğini gösterir. Flütün en aşınmış delikleri en çok kullanılmış olanlardır. Böylece ilk insanların ‘blue’ notaları çaldığı sonuca varmış oluyoruz. Yani aslında cazın tarihi 24 bin yıl öncesinden başlamış oluyor. ‘2.ElKısaFilmFestivali’içingerisayımbaşladı NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bir grup kısa filmcinin öncülüğünde, “Elemiyoruz, Ellemiyoruz” sloganı ile düzenlenen “2. El Kısa Film Festivali” 1222 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Bu yıl üçüncü kez Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılacak olan festivale, sadece, daha önce en az bir kısa film festivalinden herhangi bir ödül alamamış kısa filmler katılabilecek. Festivale gönderilen her film, ayrım yapılmaksızın, başkentlilerin beğenisine sunulacak. Geçen yıllarda olduğu gibi festivale katılacak filmler, oluşturulan 4 farklı kategoride yer alan jüri üyelerince, ayrım yapılmaksızın değerlendirilecek. Ardından bu yıl ilk kez uygulanacak bir seçimle, aralarından bir tanesine “Öv A güye Değer Film” ödülü verilecek. Festival yönetimi, ödül sahibi filmin yönetmenine hayalindeki kısa filmi çekebilmesi için gereken teknik ekip ve donanımı sağlayarak, filmin yapımcılığını da üstlenecek. Filmin tamamlanması için yönetmene 2 gün, 2 saat, 2 dakika, 2 saniye şeklinde süreler verecek. Telif hakkı yönetmende kalacak olan kısa filmin, ulusaluluslararası 33 kısa film yarışmasına gönderilmesine de olanak tanınacak. “Övgüye Değer Film” ödülü, festivalin son günü olan 22 Şubat’ta, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılacak törenle sahibine verilecek. “İzleyici Özel Ödülü” ise, aynı tarihte izleyiciler tarafından belirlenecek. Festivale kısa filmlerini gönderecek yarışmacılar için son başvuru tarihi ise 1 Şubat. Ünlü isimler jüride FESTİVALİN jürisini ise, Türkiye’nin tanınan yönetmen, oyuncu, kısa filmci, sinema emekçisi ve akademisyenlerinden oluşan 33 kişi oluşturuyor. Buna göre festival jürisinde, yönetmenler Ahmet Uluçay, Derviş Zaim, Hüseyin Karabey, Selim Evci, Ümit Ünal, Yeşim Ustaoğlu, Zeki Demirkubuz, sinema oyuncuları Barış Bayraktar, Can Kılcıoğlu, Gökçe Pehlivanoğlu, Ozan Adam, Selcen Ergun, Tan Tolga Demir, Ali Murat Güven, Cem Özer, Hilmi Etikan, Mehmet Ali Arslan, Nurgül Yeşilçay, Nejat İşler, Selim Demirdelen, Uğur İçbak, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Bülent Vardar, Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Işık Özkan, Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Murat Akser, Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mutlu Binark, Başkent Üniversitesi Doç.Dr. Özcan Yağcı, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ruken Öztürk, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Seçil Büker ve ODTÜ Öğretim Görevlisi Thomas Balkenhol yer alacak. Yeni yeteneklere destek olmayı amaçlayan festival boyunca her gün, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde 30 film başkentlilerin beğenisine sunulacak. Bunun yanı sıra festivalde düzenlenecek etkinliklerle de sinemaseverlerin ilgisi çekilecek. Festival kapsamındaki atölyelerle, kısa film çekme uğruna karşılaşılan tüm zorlukların nasıl kolayca aşılacağına dair pratik beceriye ulaşılmasını sağlamak için sinema dünyasının tanınmış isimleri bir araya gelecek. Düzenlenecek seminerlerle, hayalindeki filmi çekmek isteyenler, bilirkişilerce filmlerini nasıl çekmeleri gerektiği konusunda bilgi sahibi olacak. Ünlü sinemacıların yer alacağı söyleşi, sergi ve gezilerle de festival farklı bir bakış açısı kazanacak. Festival çerçevesinde ayrıca, 14 Şubat’ta “Kısafilm aşkına/Turkish soundtrack classics party” başlıklı bir açılış partisi ile “Eski 45’likler” ve “2. El’de sezon sonu” başlıklı bir kapanış partisi gerçekleştirilecek. AFSAD’DAN KARELER 10 Fotoğraf: Gülten TANYER