26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyet Ankara 218 / 5 Eylül 2008 DTCFTİYATRO BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ ÇEVİK: ‘Yaşama dokunmayan tiyatro kaybetmeye mahkumdur’ ‘Takkeyi önümüze alıp düşünmeliyiz’ Siz bu çalışmalarla birlikte aslında yaşamın içine dahil ettiniz tiyatroyu. Çünkü son dönemde, tiyatronun yaşamdan kopuk bir sanat hale geldiği şeklinde eleştiriler var. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu eleştirileri? I Şimdi, bu türden tiyatronun en önemli özelliği her yerde yapılabiliyor olmasıdır. Kostüm, ışık ve dekorla ilgili bir sorun yaşanmaz yani. Seyircileri de içine alan oyunlardır bunlar. Bu niyetsiz bir tiyatrodur. Diğer bütün tiyatroların niyeti vardır ama bu tiyatroda yoktur. Bu tiyatroda her oynanan oyun prömiyerdir aslında. Bu açıdan bakıldığında önemlidir tiyatro sporu. Eleştirilere gelince, haksız sayılmazlar çünkü bugün ne yazık ki Türkiye’de en iyimser bir deyişle, 4 milyon tiyatro izleyicisi var. 70 milyonluk ülkede 4 milyon izleyici... Almanya’da, 1992 yılında yapılan bir istatistiğe göre 35 milyon biletli izleyici var. Şimdi burada tiyatrocuların gerçekten takkeyi önlerine alıp ciddi ciddi düşünmeleri geriyor. Neden izleyicilerin tiyatroya gelmek istemediğini düşünmeleri gerekiyor. 1960’lı, 1970’li yıllarda Ankara’da çok sayıda özel tiyatro perde açardı. Şimdilerde hepsi izleyici yokluğu nedeniyle bir bir kapanıyor. Yani yeni yöntemler geliştirilmeli. İzleyiciyi tiyatroya çekecek yeni yöntemler keşfedilmeli. Tiyatroyu biraz daha yaşamın içine dahil etmeli artık. Bir de günümüzde sürekli birbirinin tekrarı türünden oyunlar sahneleniyor. İzleyici de tepki gösterir hale geldi doğal olarak. Oyun yazma sıkıntısı mı var? Siz ne düşünüyorsunuz? I Bana göre bizim asıl sorunumuz, tiyatronun Türkiye’de yaşama dokunmuyor olması. Yaşama dokunmayan tiyatro da kaybetmeye mahkumdur. Buna şöyle bir örnek vermek gerekirse, ben Almanya’dayken Berlin Duvarı yıkıldı. Almanya birleşti. Almanya’nın birleşmesini konu edinen sayısız oyun yazıldı ve oynandı o dönem ülkede. Şimdi Türkiye sorunlarla dolu bir ülke ve tiyatro bu sorunlardan uzak durmamalı diye düşünüyorum. Sorunları irdeleyen oyunlar yazılmalı ve daha çok oynanmalı diyorum. Bunu söylerken politik tiyatro yapalım demiyorum. Toplumun canını yakan sorunları tiyatro sanatıyla irdeleyelim diyorum. Çünkü özünde tiyatronun işi bu. Türkiye’de artık bu pek yok gibi. Bu yüzden de izleyici sayısı günden güne azalıyor. Çevik, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi (DTCF) Tiyatro Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Almanya’ya oyun ve tiyatro pedagojisi eğitimi almaya gitmiş. Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’nde iki yıl eğitim görmüş. Türkiye’ye döndüğünde ise, mezun olduğu fakülteye, DTCF Tiyatro Bölümü’ne öğretim üyesi olarak kabul edilmiş. 2001 yılında üniversitede “Tiyatro Sporu” adı altında bir proje başlatan Çevik’in “Niyetsiz tiyatro” diye tanımladığı tiyatro sporu zamanla başkentten Türkiye’ye yayılmış ve bugün televizyon ekranlarında “Komedi Dükkânı” adı altında izleyicilerin beğenisine sunuluyor. Çevik’le tiyatro sporunu, tiyatro eğitimini ve Türk tiyatrosunu konuştuk: Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? I DTCF Tiyatro Bölümü mezunuyum. Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra, 1989 yılında, Almanya’ya oyun ve tiyatro pedagojisi eğitimi almaya gittim. Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’nde iki yıl eğitim gördüm. Aynı akademide, oyun ve tiyatro pedagojisi üzerine doktora eğitimimi tamamladım. Doktora tezim Almanca olarak da yayımlandı. Almanya’da kaldığım süre içinde, Şilili, Alman ve Türk arkadaşlardan oluşan “Kumpanya Tiyatro” diye bir tiyatro topluluğu kurduk. Orada en son “Şahmeran” adlı oyunu sahneledik. Sonra yeniden Türkiye’ye dönme kararı aldım ve döner dönmez de DTCF Tiyatro Bölümü’ne, mezun olduğum okula, öğretim üyesi olmak üzere başvurdum. Kabul edildim. O günden bu yana da DTCF Tiyatro Bölümü’nde, Oyunculuk Anasanat Dalı’nda oyunculuk üzerine dersler veriyorum. Oyun bünyesinde çeşitli oyunlar da sahneliyoruz. Bu seneki projeler arasında, “Kapıların Ardında” diye bir oyun var. T ? Selda GÜNEYSU iyatro sanatına yıllarını veren Kadir Çevik, Türkiye’de artık tiyatronun yaşama dokunmadığı belirtiyor ve ekliyor;“Yaşama dokunmayan tiyatro kaybetmeye mahkumdur.” Son dönemde televizyon ekranlarında “Komedi Dükkânı” türünden programlar hayli yaygın. Bu tür programların fikir babası aslında sizsiniz. Fikir nasıl gelişti? I Almanya’daki hocalarım, doğaçlama derslerinin üzerinde çok dururdu. Çünkü doğaçlama tiyatro sanatı için çok önemlidir. Ben de 2001 yılında, yaratıcı drama derslerinde doğaçlama üzerine durmak istedim. Okulda bir grup oluşturduk. Şu anda “Mahşeri Cümbüş” olarak bilinen grupta olanlarla birlikte yürütüyorduk bu çalışmaları. Aslında tiyatro sporu projesini okulda bir grup oluşturarak çalışmak istediğimde bazı endişelerim vardı. Öğrencilerimin ilgisini çekeceğinden emin değildim. Ama endişelerimin aksine çok ilgi gördü proje. O yıl okulda, küçük etkinlikler şeklinde tiyatro sporu gösterileri yaptık. Ancak bu gösterilerin bir farkı vardı. Gösterilerde belli bir konuyu alıp, çok kısa süreçler içerisinde oynamaya çalışıyorduk. Önce her bir gösteri için kendimize 5 dakikalık süre biçtik. Sonra bu süreleri sırayla 3 ve 2 dakikaya indirdik. Bir de gösteriler tamamen gülmeye dayalı değildi. Çünkü DTCF Tiyatro Bölümü gibi misyonu olan bir üniversitede siz salt gülmeye dayalı gösteriler sunamazdınız. Yürümezdi. Pespayeliğe izin verecek bir yapı değildir çünkü DTCF Tiyatro Bölümü. Yapılan her işte ciddiyet önemlidir yani. Sonra bazı öğrenciler, okulda kurduğumuz gruptan ayrıldı ve başka yerlerde çeşitli gruplar kurdular. Okuldaki çalışmalar da devam etti tabii bu arada. Çok çeşitli yerlerde de küçük gösteriler sunduk aynı formatta. Bu gösterilerden benim için en önemlisi, Ankara Numune Hastanesi’nde yatan hastalara sunduğumuz gösteriydi. Çok mutlu olmuşlardı çünkü. Moralleri düzelmişti. Sonraki yıllarda da devam ettik bu tür projelere ama bu kez, okul dışında da gösteriler yapmak ve bir şekilde bu gösterileri televizyon ekranına taşımak gibi bir amaç güdüyorduk. Aynı zamanda bizim Oyun ve Tiyatro Akademisi diye bir derneğimiz var. O derneğin bünyesinde yer alacak yeni bir tiyatro sporu topluluğu kurduk. Ekim sonu gibi de Ankara Sanat Tiyatrosu’nda gösterilerimize başlayacağız. İstanbul’da da Duru Tiyatro bünyesinde bir grup kuruyoruz. Çalışmalarımıza orada da devam edeceğiz. 12
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear