26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyet Ankara 231/5 Aralık 2008 Ankaralıartıkkararlarda sözsahibiolmakistiyor! A ? Eser ATAK nkara’da en geniş yetki, sorumluluk ve bütçeye sahip olan Büyükşehir Belediyesi’nce 15 yıldır kentte pek çok projeveyatırımyürütüldü.Kimi yaşadığımız semtte, kimi her gün kullandığımız kentin merkezinde, kimi de kentin bütününü ilgilendiren daha üst ölçekliprojeler... Buprojeveyatırımlarıntümü ödediğimiz vergilerle yaşama geçirildi. Tümü, bizim yaşam çevremizde az ya da çok değişime yol açtı. Kenti kullanma biçimimizi, alışkanlıklarımızı, anı mekânlarımızı etkiledi. Bazılarının bireysel ola rakbütçemizeyansıyankısımlarıoldu,bazı projeler ise kentimizin, ya da semtimizin manzarasını, siluetini değiştirdi. Peki, ödediğimizparalarlagerçekleştirilenveyaşam çevremizi biçimlendiren bu projeler için kent halkının ya da ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşleri ne kadar alındı? Ya da bir projeye başlandığında, bir çalışma içinyolgüzergâhıdeğiştiğindeAnkarahalkı ne kadar bilgilendirildi? Yaşadığımız sokağıncaddenin ismi değiştirilirken yöre sakinlerin böyle bir talebi olup olmadığı soruldu mu? Maalesef tüm bunlar yanıtı olmayan sorular... Bizler bu kentte yaşayan kentli yurttaşlar olarak bu projeleri, başladıktansonragazetehaberlerindenöğrenebildik. Bir belediye meclisi toplantı sında planları daha sonra yapılmak üzere(!) 5 dakika içinde kentin farklı kesimlerine 20 köprülü kavşak yapılması kararı alınabildi. 50 yıllık sokağımızın ismi, belediye meclisinde verilen bir önerge ile iki dakika içinde değiştirildi. Kaldırımımızın üzerine bir büfe, belediye encümeni kararı ile bir gecede kondurulabildi. Ulus tarihi kent merkezinde hangi binaların yıkılacağına Ankaralılar ya da yöre yurttaşları değil, belediye başkanının kendisi karar verebildi. Ulaşım zammını halk otobüsçülerinin talepleri belirledi. Ankaralıların en köklü ve önemli anı mekânlarından biri olan Gençlik Parkı’nın düzenlenmesinde bile “GençlikParkınasılolmalı” diyebir soru kentliye sorulmadı. JacquesMercier Bilkent sahnesinde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bilkent Senfoni Orkestrası (BSO) bugün dünyaca ünlü şef Jacques Mercier’i konuk edecek. BSO bugün, şef Jacques Mercier’in yönetiminde bir konser verecek. Bilkent Konser Salonu’nda saat 20.00’de başlayacak konsere, genç kuşak solistlerden Japon piyanist Iku Miwa da katılacak. Miwa konserde, Beethoven’in “Op.15, Do majör 1. Piyano Konçertosu”nu seslendirecek. “Kendi jenerasyonunda Avrupa’nın en iyi şeflerinden biri” kabul edilen Fransız orkestra şefi Jacques Mercier de BSO ile birlikte, Fransız müziğini yorumlayacak. Konserde Messiaen’in “Les Offrandes Oubliess” başlıklı eseri ile Franck’in “Re minör Senfonisi” de çalınacak. Konserin biletleri, Bilkent Konser Salonu gişesinin yanı sıra, Kızılay, Kavaklıdere ve Ankuva Dost Kitabevi’nden, Arjantin Caddesi’ndeki Beymen Mağazası’ndan ve Kavaklıdere Diapason’dan edinilebilecek. Konserden bir saat önce de Tunus Caddesi, Sıhhiye Köprüsü ve Milli Kütüphane’den ücretsiz servisler izleyicileri Bilkent Konser Salonu’na getirecek. ‘Eleştiriye tahammülü yok’ MELİH Gökçek televizyon kanallarında gereksiz söz dalaşı yapmak ve “dünyanın en şerefli ve haklı insanının kendisi olduğunu” kanıtlamak için harcadığı mesainin onda birini bile bu demokratik yöntemi işletmek için kullanmadı. Çünkü 15 yıldır Ankara’da despot ve tepeden inmeci bir belediye yönetimi var. Her kararı doğru, her kararı tartışmasız kabul görmesi gereken, en ufak bir eleştiriye tahammülü olmayan bir yönetim… Üç dönem boyunca kent halkının, sivil toplum örgütleri yoluyla alınan kararlara katılım çabaları hep “ideolojik karşı çıkışlar” ve “yapılan güzel şeyleri engelleme çabası” olarak nitelendirildi. Hatta bu, belediyenin stratejik planına bile yansımış durumda… Anakent Belediyesi’nin 2007 yılında hazırladığı stratejik planının “İlkelerimiz” bölümünde bir yandan “Belde sakinlerinin; belde hizmetlerinden yararlanma, belediye karar ve faaliyetlerine katılımları ilkesi esastır” ifadesi yer alırken, diğer yandan GZFT analizinin “Zayıf Yönler” bölümünde; “Muhalif yapıda sivil toplum örgütlerinin belediyenin kentsel altyapı yatırımlarına karşı dava yoluyla engelleme girişimleri”, şikâyet konusu yapılmış durumda… Jacques Mercier kimdir? Conservatoire National Supérieur de Musique de Paris’te şeflik dalında birincilik ödülü ile eğitimini tamamlayan Jacques Mercier, Besançon Uluslararası Genç Şefler Yarışması’nda da birincilik kazandı. Kısa zamanda uluslararası kariyerine başlayan Mercier, Paris Orkestrası, Fransız Ulusal Radyo Orkestrası, Londra Senfoni Orkestrası, Stockholm Filarmoni Orkestrası, Moskova Filarmoni Orkestrası ve İsviçre Romande Orkestası gibi birçok ünlü toplulukla birlikte çalıştı. Berlin’de “Souveräner Dirigent” unvanı ile onurlandırılan Mercier, ayrıca Bükreş, Helsinki, Madrid ve Salzburg festivallerindeki performanslarıyla da eleştirmenler tarafından “Kendi jenerasyonu içinde Avrupa ve Fransa’nın en iyi şeflerinden biri” olarak nitelendirildi. 19822002 yılları arasında Orchestre National d’ÎledeFrance’ın artistik direktörlüğünü yürüten Mercier, müzik eleştirmenlerinden “Duygularını serbestçe dile getirebilen bir enerji ve coşkunlukla, Fransız orkestraları içerisinde ilk sıralara yükselerek yer edinme başarısını sağladı” ve “Sadece duyarlılık ve ustalıktan değil, gösteriş ve ateşlilikten de oluşan yeteneğini aksi iddia edilemez şekilde kanıtlamıştır” şeklinde övgüler aldı. (Konserle ilgili ayrıntılı bilgi, 290 22 80 numaralı telefondan edinilebilir.) ‘Yenibirdönembaşlayacağınainanıyoruz’ YEREL seçimler yaklaşıyor ve Ankara’da yeni bir dönemin başlayacağına inananların sayısı artıyor. Bu yeni dönemde belediye tarafından alınan önemli kararlarda Ankaralıların daha fazla söz sahibi olması kaçınılmaz bir sorumluluk olarak yeni yönetimin görevleri arasında yer alıyor. Kent halkının, yaşadığı çevre için alınan kararlarda söz sahibi olması yoluyla, bir yandan yapılanların meşruiyeti sağlanırken, diğer yandan doğrudan demokrasinin gereklerinden en önemlisi yerine getirilmiş olacak. Bunun dolaylı olarak olumlu sonuçlarından biri de, belediye çalışma ve faaliyetlerinde yeni proje ve fikirlerin ortaya çıkması... Böylece önemli bir gizli güçten de yararlanma olanağı yaratılacak. Ancak katılım sağlama, yönetimler için sıkıntılı bir konu ve çoğu yönetim için yapılması gereksiz ve angarya bir iş olarak görülür. Oysa doğru yöntemler kullanılırsa o denli yararlı sonuçlar yaratır ki, yönetimler için vazgeçilmez hale bile gelebilir. Önemli olan bu isteğe sahip yönetimleri iş başına getirmek… Bu yönetimin hangi özelliklere sahip olduğunu da Ankaralılar iyi biliyor ve artık çok istiyor. 4
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear