Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 aarlık 2024
3
Sokakta beni birisi
“Ballerinafarm” isimli
Yalan toplumu
sosyal medya fenomenine
benzetti ve ev kadınlığı
üzerine sosyoekonomik
ve annem
temelli sorgulamalar
Ebeveynler davranışlarıyla küçüklere örnek
başladı.
olurlar ve bir anlamda geleceğin toplumunu
inşa ederler. Eğer günümüzde çok fazla insan
yalan söylüyorsa bunun bir sakıncası olmadığını
düşünerek büyüdüklerini söyleyebiliriz.
ek çok şey kurumsallaşır, organize hale gelir de
yalan kurumsallaşmaz mı? Günümüzde yalan
da adeta kurumsallaşmıştır. Örneğin adalet
sistemindeki gizli tanıklar bu kurumsallaşmanın
Pçağdaş çehresidir. Ancak bu konu yeni değildir;
eskiden de yalanın, yalancılığın sistematiği, piyasası varmış
anlaşılan. Konuyla ilgili halk hikâyesi şöyle:
YALANCI KAHVESİ
Eski zamanların birinde adamın birisini borcunu ödemediği
için mahkemeye vermişler. Borcunu ödeyecek parası yokmuş,
büyük sıkıntıya düşmüş. Birisi akıl vermiş ona, “Mahkemenin
karşısında yalancı kahvesi var, oraya git, parasını ver seni
haklı çıkaracak bir şahit mutlaka bulursun” demiş. Borçlu
sıkıntılı bir yüz ifadesiyle kahveye gidip oturmuş. Hemen
birisi gelip sıkıntısının nedenini sormuş.
O da, “Benim borç meselesi” demiş.
Adam, “Vay ahlaksız hâlâ ödemedi mi?”
Doktoralı ev kadınının
diye kükremiş. Borçlu, “Yok alacaklı
değilim, borçlu olan benim” demiş. Bunun
üzerine adam, “Ne borcu bilader, kaç defa
ödeyeceksin?” demiş. İşte yalancı kahvesi
böyle çalışıyormuş.
örtük maliyeti
GİZLİ TANIKLAR VE YALANLAR
P. Dofr . r
Bildiğim kadarıyla gizli tanıklarla ilgili
Üst Ün
bir halk hikâyesi yok. Sadece konusunu
ize yıllardır yeten apartman zar zor bulup baktım, ona “Aramıza evden çalışıyoruz ve ev işlerini ortaklaşa
kurguladığım bir romanım var. “Menderes:
Dneö dairesinin Uzay’dan sonra yeniden hoş geldin, ben de artık cıvıl cıvıl görüyoruz. Ayrıca tekrar sete dönmem
Irmağın Gölgesi” adlı romanımdaki hikâye
küçük gelmesi, kentsel görüneceğim” dedim ve yanağımı azıcık konusunda beni motive ediyor hep ama
özetle şöyle:
dönüşüm diye İstanbul’da kızartıp üç ay sonra kullanılmak üzere ben henüz hazır değilim.
Karya ülkesinde bir ayakkabıcının düşmanları onu
Bsokakların şantiye alanına çantama geri attım. Çocuğumla ve evle daha çok zaman
Menderes Irmağı’nın gölgesini çalıp satmakla suçluyorlardı.
dönmesi, bebek arabasıyla asansörsüz Peki neydi bu kadının vaat ettiği? geçirmeye yönelik seçimim tamamen
Ayakkabıcı güya ırmağın gölgesini çalmak için bir örgüt
binanın dördüncü katında yaşamanın “Ballerinafarm”ın öncülerinden olduğu benim kişisel seçimim ve bana
kurmuştu. İddia gülünçtü ancak iş mahkemeye düşünce olay
eziyete dönüşmesi gibi pek çok neden bizi ve “Geleneksel eş” diye Türkçe’ye dayatılmıyor, bu nedenle çağdaş ve
ciddileşti. Çünkü iddia sahiplerinin bir gizli tanığı vardı, o da
geçen sene İstanbul dışındaki bahçeli bir çevirebileceğimiz “Trad-wife” (traditional güçlendirici bir yanı da var.
Zeus’tu. Zeus mahkemede bir medyum aracılığıyla tanıklık
eve taşınmaya yönlendirdi. wife) akımı aslında “geleneksel Türk aile Yine de sosyal medyada, sokakta,
etti, ayakkabıcı suçlu bulundu.
Bu ev benim için hem yeni hem televizyonda... Nerede olursa olsun bize
yapısı”yla pek de çelişmiyordu.
Artık kimse ırmağın gölgesini çalmakla suçlanmıyor
eskiydi çünkü çocukluğumdaki yazlar bu pazarlanan “yaşamların” derin sosyolojik
Çünkü bu akımda “baba” evden dışarı
ancak gerçeği çarpıtan, yani yalan söyleyen çok kişi var
evde geçmişti ama şimdi bambaşka bir yönlendirmeleri özellikle
çıkıp çalışıyor, kadın ise
dünyamızda ve ülkemizde. “Çocuklar Duymasın” adlı bir
konjonktürle geri dönmüştüm. Neyse ki yaşamı henüz tanımayan genç
kocasının maddi desteğine
dizi vardı. Bu dizide Seyyar Tayyar adlı bir karakter bol
çoğunlukla çok mutlu anılar yaşatmış olan kızlar için büyük tehlike arz
bağımlı olarak evin işlerini
bebe 101
bol kendisini kahraman gösterecek hikâyeler uydururdu.
bu ev yeniden büyük bir mutluluk getirdi ediyor.
yapıyor, çocuklara bakıyordu.
Örneğin hamburgeri kendisinin bir tesadüf eseri icat ettiğini
yaşantıma. Bir anda evimiz iki, hatta üç Çünkü bu dev bahçeli
Hatta genellikle çiftlik gibi
anlatır, “Benden sonra hamburger patladı gitti” derdi. Pek çok
katı büyüklüğe çıktı, bahçede domates- çiftliklerde geçen, doğal,
yerlere taşındıkları için
şeyi, ambulansı filan da kendisinin icat ettiğini söylerdi. Bir
biber yetiştirmeye başladık, anneme kendi ürününü yetiştirdiğin
hayvancılık, çiftçilik gibi
yakınını hastaneye yetiştirirken ambulansı keşfetmişti. Onun
yaklaştım, eşim marangozluk gereçleri bile pestisitlerden uzak,
beceriler geliştirdikleri de
şirin bir üslupla anlattığı hayal ürünü öyküleri dinleyenler
aldı. çocuklarının iyi beslendiği
görülüyordu bu sosyal medya
itiraz edemezlerdi.
Keyfimin ne kadar da yerinde olduğunu ve özenle büyüdüğü yaşam
fenomenlerinin. Yani trad-
Galiba Seyyar Tayyar, evrensel bir olayı sanatsal bir
düşündüğüm bir gün kasabaya indiğimizde dışarıdan muhteşem gözükse
wife terimi evlilik veya hane
teşbihle ortaya koymaktadır. Yoğurt, kebap, döner Türk
ben her zamanki gibi yine Uzay’ın de aslında büyük bedeller
içinde “cinsiyet rollerini
Dai D
mutfağının Orta Asya kökenli ürünleridir, baklava Arap
peşinde koştururken biri beni bir sosyal ödeniyor.
benimseyen” bir kadını ifade
Çi
kültüründen bize geçmiş bir tatlıdır. Ancak bir komşu ülke
medya fenomenine benzetti ve o günden Kaldı ki “Ballerinafarm” gibi
ediyor.
yoğurdu ve baklavayı kendisinin icat ettiğini ileri sürmektedir.
sonra kafam biraz karıştı. Benzettiği kişi 10 milyon takipçili bir hesap
Dolayısıyla her ne kadar
Bir uzak ülke ise dönerin kendi mutfaklarından çıktığını iddia
“Ballerinafarm” hesabıyla tanınan Hannah artık bir iş kadınıdır ve empoze
bize dayatılan geleneksel
etmektedir. Bu küçük yalanların yanı sıra dünyada tarihsel
Neeleman adlı 10 milyon takipçili bir
ettiği yaşam tarzı, modası geçmiş cinsiyet
aile yapısıyla uyumlu gibi görünse de bu
olayları çarpıtarak büyük yalanlar söyleyen ülkeler, devlet
sosyal medya fenomeniydi. normlarını romantikleştirerek bu normların
akımda çağdaş yaşam tarzımızla çelişen
adamları da vardır.
Hesabına bakınca gerçekten de ilgi kadınlara yüklediği tarihsel sınırlamaları
bir şey var ki o da şimdiye kadar emek
Değerli avukat ve siyasetçi Hüsamettin Cindoruk’un
çekici buldum: Sekiz çocuk annesi olan görünmez kılar.
verip canımızı dişimize takıp iş yaşamında
televizyonda anlattığına göre Demokrat Parti mensupları
“Ballerinafarm”, Utah’ta dev bir çiftliğin Kendisi milyonlar kazansa da kadınlara
erkeklerle olabildiğince eşit duruma
köylülere, “İnönü Paşa askerlik yapmamıştır, asker kaçağıdır”
hayvan ve bahçe bakımını üstleniyor, çalışmamayı özendirerek çağdaş feminizmi
geldikten sonra tüm bu edinimleri bırakıp
diyorlarmış. Dinleyenler de inanıyorlarmış.
kucağında sarı bebeleriyle ev işleri ve çağdaş kariyer odaklı beklentileri
bir anda ev kadınlığına soyunmak!
yapıyor, anneannemin evindeki kuzineye kasıtlı olarak reddeder. Pratiğe gelince
Ev kadınlığını tabii ki hakir görmüyorum
HORTUMCULAR, PİPETÇİLER
benzeyen fırınlarda doğal yemekler yorgunluktan gözaltları morarır, çizmeleri
ama doktoralı birinin gününün büyük
Ülkemizde az sayıda büyük hortumcu vardır, onlar vergi de
hazırlıyor ve yetmezmiş gibi tüm bunlar gübre kokar, bebek ağladığı için ocaktaki
kısmını çocuk bakıp evi temizleyerek
ödemezler. Ancak yüzbinlerce pipetçi vardır. KDV fişi alınan
hakkında paylaşımlar yapıyordu. sütü taşar, almak istediği bir şey için
geçirmesinde çok büyük bir örtük maliyet
dönemlerde pipetçiler satıcıyla şöyle pazarlık yaparlardı: “Bu
Ben üzerinden bir ay geçmiş olmasına kocasından para istemesi gerekir.
var. “Üniversite mezunu kuryelerin
kaç lira?”, “On lira”, “Fiş almazsam kaça olur?”, “Dokuz
karşın daha Uzay’ın doğum gününde Mali bağımlılık, sınırlı kariyer gelişimi,
motosiklet kazalarında öldüğü ülkemde
olur”. Günde üç beş lira vergi aşıranlar, “O kadar olacak”
çektiğim fotoğrafları paylaşacak cinsiyet stereotiplerinin güçlendirilmesi,
anneliğin örtük maliyetini kim umursar
derlerdi. Bu kişiler ekranlardaki hortumcuları gördüklerinde
zaman bulamamıştım! Üstelik tüm bu güç dengesizlikleri gibi pek çok perde
ki?” diyeceksiniz, eh tabii siz de haklısınız.
ise “Yahu bu kadar da olmaz ki” derlerdi. Hırsızlığın, yalanın
yoğunluğuna karşın kadının yüzünde tek arkası sorunu olan bu ışıltılı yaşam
büyüğü küçüğü olmaz. Galiba anne babalar çocuklarını,
BEN DE Mİ ‘TRAD-wIfE’IM?
bir yorgunluk belirtisi görünmüyordu, çok tarzı özellikle iki gelirin bile finansal
vatandaş vatandaşı, vatandaş devleti, geçmediği köprünün
güzel ve fitti. Dışarıdan bakınca benim durumum da gereksinimleri karşılamak için yetersiz
parasını alarak devlet vatandaşı, Kyoto sözleşmesini
Allık diye yanağıma sürüp elimle “trad-wife” gibi görünse de ben bu sıfatı kaldığı günümüz ekonomisinde
imzalamayan güçlü devletler küçük devletleri kandırmaya
dağıttığım rujumu çantamın diplerinden kabul etmiyorum çünkü eşimle ikimiz de sürdürülebilir de değil.
çalışmaktadırlar. Böylesine güvenilmez bir dünyada, her şeye
rağmen dürüst davrananlar da vardır. Örneğin annem.
in krb a D zi
ANNEMİN DÜRÜSTLÜĞÜ
berrin.karadeniz@cumhuriyet.com.tr
v Dünyaca ünlü tenor
Ben altı yaşımda bütün büyüklerin, bakıcı ablaların,
komşuların çocuklara yalan söylediklerini, tutmayacakları
İstanbul’da
Kültür rotası
vaatlerde bulunduklarını öğrenmiştim. Zihnimde büyüklerin
ünyanın en etkileyici tenorlarından
yalan söylediklerine dair tutarlı bir şema vardı. Bir akşam
Konserden tiyatroya, sinemadan sergiye
DMario Frangoulis 14 Aralık’ta
annem okuldan geldi, sofradaki hiçbir yemeği yemedim,
kültür sanat dünyasında bu hafta Volkswagen Arena’da müzikseverlerle
“Yağda yumurta yapayım, yersen seni çocuk bahçesine
buluşacak. Frangoulis, sahnedeki 35.
öne çıkan etkinlikler…
götürürüm” dedi. Yumurtayı yersem beni çocuk bahçesine
yılında geniş bir repertuvarı senfonik
götürmeyeceğini düşündüm, kanımca o da bütün büyükler gibi
orkestra eşliğinde seslendirecek.
beni kandırmak için böyle söylüyordu. Ancak nedense annemi
test etmek istedim, “Yap yiyeceğim” dedim. Yaptı, yedim,
v Türkiye’nin müzikal panoraması
“Bahçeye gidelim” demedim çünkü götürmeyeceğinden
emindim. Baktım ki az sonra sokağa çıkmak için hazırlanmış,
üze Gazhane, Müzik TR100 Meriç küratörlüğünde hazırlanan
saçını tarıyor. “Anne nereye gidiyorsun?” diye sordum, bana
Msergisi ile Cumhuriyetin sergi belleklere kazınan şarkılar
“Çocuk bahçesine gidiyoruz ya” dedi. Ben çocuklara yalan
ilanından günümüze Türkiye’nin ve plak, kaset gibi dönemin müzik
söylememek gerektiğini evimde, yaşayarak öğrendim. Şu an
zengin müzikal mirasını oynatıcıları ile zenginleştirilen bir
annemi sevgi ve saygıyla anıyorum.
belgeleyen bir sergiye ev sahipliği arşiv çalışmasını sunuyor. Sergi 31
yapıyor. Derya Bengi ve Murat Ocak’a kadar ücretsiz görülebilir.
ore Kolektif, ilk etkileyebileceklerini ente, gündelik yaşama, çevreye,
İmtiyaz Sahibi:
1 ARALIK 2024 SAYI: 1808 n Yayın Koordinatörü
CUMHURİYET VAKFI adına
Coyunu “Kurtulma işleyerek gözardı edileni Ktarihe ilişkin görsel, interaktif,
DENİz üLKüTEKİN
ALEV COŞKUN
n Sayfa Tasarım Hızı” ile ebeveynlerin, tartışmaya açıyor. disiplinler arası bir gösterim ve seminer
Genel Yayın Yönetmeni
ULAŞ KURUL
kendi karar ve istekleri Kerem Arslanoğlu ve programı olan Cem Sorguç’un hazırlayıp
MİNE EsEN
n Reklam Genel Müdürü
Sorumlu Müdür
doğrultusunda, Kürşat Demir’in rol sunduğu mimarlık seminerleri dizisi “SEK
pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr
EsRA bOzOK
bETüL bERİŞE
çocuklarının aldığı oyun, 10 Aralık’ta SEK /Bir Beyoğlu Sekmesi”, serinin ilk
baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve
Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof.
Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad.
Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72
yaşamlarını nasıl DasDas’ta. etkinliği ile 11 Aralık’ta Akbank Sanat’ta.
No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz
74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 e-posta: reklam@cumhuriyet.com.
Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın
tr Uets: 25999-15079-37611
v Kurtulma Hızı
v SEK SEK
en ra er
eleb
lş
km