Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 KASIM 2024
5
Elisabeth Sparkle’ın
Portresi: Cevher
Demi Moore, Dorian Gray’in yeniden yaratımıyla
Hollywood’un “gerçek”te ve “kurgu”da kadın bedenini
tüketmesini konu edinen “Cevher” ile karşınızda.
e acı!” diye gücünü ilan ederek öyküsünün deliliğini
mırıldandı Dorian başlatıyor.
Gray, portreye
kendinin en iyi hali
dikilmiş bakışlarını
Genç bir doktor sayesinde tanıştığı bir
“N portreden ayırmadan.
madde ile kendinin en iyi halini yaratmak
“Yaşlanıp çirkinleşeceğim, iğrenç biri
isteyen Elisabeth’in yeni benliği Sue
olacağım. Ama bu resim hep genç
Yetkin Dikinciler’le rol aldığı yeni filmi ‘Kayıp Kamyon’u konuştuk
(Margaret Qualley) tıpkı Dorian Gray’in
kalacak. Ah, keşke tam tersi olsaydı.
portresi gibi kendisinin mükemmel
Hep genç kalan ben olsaydım da
bir formu ve böylelikle yaşlılığa
resim yaşlansaydı! Bunun için neler
meydan okumasını sağlıyor.
vermezdim! Evet: Dünyada
Ancak Dorian Gray’in
bunun için vermeyeceğim bir
aY’a SEYahat
yozlaşması, karakterinin
şey yoktur.”
‘Kaybetmeyi
zamanla “çürümesi” gibi
MUBI’de yayıma giren
zamana karşı gelmenin bazı
Cevher’in (The Substance),
sonuçları oluyor ve body
ana karakteri Elisabeth
horror (beden korkusu) filmi
Sparkle’ın (Demi Moore)
ele geçiriyor. Bu noktada,
isminin yazılı olduğu “Şöhret
Cronenberg tasarımlarından,
Yolu” yıldızıyla başlayan
Carpenter’ın “The Thing”ine
açılışı daha ilk andan
göze almak
de Palma’nın “Carrie”sine,
öyküsünün zamana ve Dorian Başa K BıÇaK
Kubrick’in üslubuna değin
Gray’e ilişkin olduğunu
basakbicak
pek çok referansı bir araya
fısıldıyor. İsmin üzerinde
@gmail.com
getiren “Cevher”, abartılı
gözlemlediğimiz mevsim
yergisiyle özellikle ikinci
geçişlerinin ardından, yıldızın
yarıda dengesini yitiriyor.
üzerine ketçap soslu bir
gerek’
Bununla birlikte yönetmen Coralie
hamburger düşüyor. Öyle ki tümüyle
Fargaet’ın tasavvuru tam da bu aslında;
ketçaba bulanan bu yıldız imgesiyle
kadın bedenine yönelik bakış açısı,
filmin kanlı anlatısıyla doğrudan bir
asıf (Bülent Emin Yarar), ortada
güzellik algısı ve dayatmalarını bunu
bağı var ve her karede, karşımıza
olmayan bir kamyonun vergi
domine edenlerin “çirkinliğiyle”
çıkacak gösterişli didaktik yapısının ilk
borcu nedeniyle tüm parasının
anlatmaya, onlar kadar “iğrençlik” içinde
örneğini içeriyor.
elden gideceğini öğrenir. Bunun
göstermeye çabalıyor ve meramını
Girizgâhın peşi sıra tanıştığımız ve bir
Vüzerine kamyonu bulmak üzere
filmin tam ortasına, bir yıldız isminin
televizyon şovunda 60’larına ters düşecek
yakın dostu Fehmi (Yetkin Dikinciler) ve
üzerine bırakıyor. Kuşkusuz “Cevher”,
güzelliğiyle dans ederken tanıştığımız
torunu Zeynep (Ülkü Hilal Çiftçi) ile birlikte
korku türüne yakın olanların fazla açık
Elisabeth Sparkle (Demi Moore), artık
bir yolculuğa başlarlar.
sözlü bulacağı ancak bütününde kadın
zamanı dolmuş bir Hollywood yıldızı...
Yol ve yolculuk hikâyeleri çoğu insan
bedenine yönelik manifestosuyla grotesk
Doğum gününde, “The Shining”
için ilgi çekicidir. Bir araçta birkaç kişinin
tarzına karşın kendisini sevdirebilecek
tasarımlı koridorlarında dolaşırken
gidecekleri yere varana kadar başından
bir film. Çünkü tıpkı Fargaet gibi ben de
yöneticisi Harvey’nin (Denis Quaid)
geçenler, sohbetleri, ulaştıklarında
kadın bedenine yapılanların, bir kurgu
kendisi hakkındaki planlarını öğrenen
kendilerini ne beklediği gibi durumlar
hikâyede deforme olmuş bir bedenden
Elisabeth’in “cinneti” ilk kez kendisini
merakı diri tutar. “Kayıp Kamyon” da o
çok daha dehşet verici olduğunu
burada gösteriyor. Nitekim peşi sıra
yol öykülerinden biri ama bu sefer iç ısıtan
düşünüyorum.
çıktıkları yemekte, Harvey’nin umarsızca
türden. Tabii ki çatışmaları konu ediniyor.
yiyip kenara attığı karideslerin
Diğer yandan iki arkadaşın yakınlıklarını
görüntüsü açık bir biçimde
yeniden gözden geçirmelerini de
Hollywood’un “tükettiği”
Puanım: 6/10
görebiliyoruz, sonuçta “Eşini dostunu yolda tanırsın”
yıldızların bir simgesi.
da derler. Bülent Emin Yarar ve Yetkin Dikinciler
‘Kötülüklerin Benzer bir biçimde
15 yıldır tiyatro sahnesinde “Profesyonel” oyununu
evinde kendine ait bir
sahneliyorlar, bu kez kamera karşısında uzun metraj
portresi olan bu post
film için bir araya geldiler.
farkına varalım’
modern Dorian Gray,
İki haftadır vizyonda olan filmin başarılı oyuncusu
bu sahneden sonra
Dikinciler ile konuştuk.
u Burada tek tek sayamayacağımız kadar
yaşlılığa nefretini
u Üretim sürecinizde oynadığınız karakterle nasıl bağ
çok fazla kötü, dehşet verici haberlerle
ve gençliğe yönelik
kurmuştunuz?
karşılaşıyoruz hemen hemen her gün. Siz
saplantısını ve bu uğurda
Üretim sürecinde oyuncunun asıl amacı
nasıl hissediyorsunuz kendinizi?
her şeyi feda edebilme
inandırıcılık. Seyirciye yarattığı karakterle özdeşlik
Evet dediğiniz gibi şu an sayamayacağımız
kurabilme, onunla yolculuk yapabilme samimiyetini
kadar kötülüklerle boğuşuyoruz. Çok kötü
ortaya koyabilmek. Bütün roller için geçerli bu.
dönüyor bu dünya, bir yerde durdurmak
Fehmi için de ben içimde Fehmi’den bir şeyler
lazım. ama dünya durmayacağına göre
taşıdığımı düşünüyorum. İnsan
insanın bir şeyleri durdurması lazım. Son
her şeyin cevheridir. Bir karakteri
zamanlarda akla ziyan kalbe hasar günler
canlandırmaya çalışırken “Bu
yaşıyoruz. tabii ki dertlerimiz vardı, hep
durum benim başıma gelseydi ne
oldu olacak da. ama “insan” sözcüğünün
yapardım” diye yaklaşıyorum ilk
bu kadar kötü bir çağrışımının olduğu
adımda. Oyuncunun en eğlendiği
dönemden geçmedik diye düşünüyorum,
ve zevk aldığı yer burası olsa
sonumuz hayrolsun. Kötülüklerin
gerek. O karakter için bir şeyler
farkına varalım. Bu durumlara karşı
keşfetmeye çalışırken aynı
yapabileceklerimiz neyse onları yapmaya
orhun
zamanda kendini keşfedebilmek.
devam edelim.
Biz dert ortağı olmaya çalışırken
atmış
derman da olmaya çalışıyoruz.
Bazılarına iyi gelmek kendine
bağlanmak, dayanışma galiba en önemli kelimeler.
iyi gelmek demektir. Birini iyileştirirken kendimizi
u Yıllarca tiyatro sahnesini paylaştığınız rol arkadaşınız
iyileştirmek de kaçınılmazdır diye düşünüyorum.
Bülent Emin Yarar’la bu kez film setinde karşılıklı
oynamak nasıldı, neler hissettirdi?
‘Gençlere kulak vermeliyiz’
Bülent Emin Yarar meslektaşları için harika bir
u Filmin ele aldığı kuşaklar arası iletişim konusu da
adam, izleyenler için harika bir aktör ama bütün
var, size yeni nesillerle ilgili neler kattı film?
bunları sildiğinizde hayatta da Bülent çok iyi bir
Film bir kuşak çatışmasıyla açılıyor ama ben
adam. Onunla her türlü paylaşım çok güzel. 15 yıl
genellikle kuşakların çatıştığını düşünen biri
aynı sahneyi paylaştıktan sonra bu filmde de karşılık
değilim. Çünkü bizden bir alt kuşağı gördüğümüzde
oynasak ne güzel olur dedik. Filmi kabul etmemizdeki
“Sen benim yaşıma gel de anlarsın” demek bir
etmenlerden biri de buydu. Bize de çok iyi geldi.
klişe. Aslında “o” kimse biz de bir zamanlar biz
akılda kalan replikler...
de “o”yduk. O her kimse onu büyüttük. Birazcık
yüzleşmek ve empati kurmak gerekli ve yeterli diye
u “Kayıp Kamyon”dan aklınızda en çok hangi
düşünüyorum. Gençlere biz bir şeyler öğretmeye
replik kaldı? Durduk yerde oynadığınız karakterlerden
çalışırken biz ne kadar biliyoruz diye sorgulamalıyız
repliklerin aklınıza geldiği oluyor mu? Hangileri?
bir yandan. Aslında onlara kulak versek dünya çok
“Başkalarının yaptıklarına üzülmek onları
daha güzel bir yer olur diye düşünüyorum. Filmde
kaybetmekten daha ağır gelir çoğu kez.” Çok
de Vasıf da Fehmi de genç kuşak diye tabir ettiğimiz
güzel bir cümle. Bir şeyleri kaybetmeyi de göze
Zeynep’i dinledikçe yolları açılıyor.
alabilmek lazım. Onun yaptıklarıyla boğuşmak ve
onun yaptıklarına maruz kalmaktansa bazen yolları
u Filmdeki sıcaklık, paylaşma, başkalarının
ayırmak gerekebiliyor. Bu replik benim için çok
sorunlarını çözme gibi ilişkiler gitgide daha az
rastladığımız şeyler mi acaba diye düşündürdü. Sizce film güzel. Başka filmlerden de elbet kalıyor aklımızda.
insan ilişkilerine dair neler söylüyor? “Dünyanın değişebileceğine dair umudunuz var
Evet birbirimizi daha az dinliyoruz. Çünkü iletişim mı?” Nâzım filminden. Nâzım, böyle bir hayal
araçlarımız fazla ama iletişimimiz ne yazık ki öyle kurmuştu, inandıklarını yapmaktan ve hayal
değil. Araçlar fazlalaştıkça amacı unutur olduk. etmekten büyük insanlık için hiç vazgeçmemişti.
Bizler galiba birbirimize dokunmayı, göz göze Onu çok severim. Babam ve Oğlum’da da Salim
bakmayı, yüz yüze dertleşebilmeyi unuttuğumuz karakterini canlandırmıştım. Orada da sürekli
zamandayız. Çok telaşımız var. Galiba herkesin herkesin iyi olmasını isteyen Salim vardı. Abisine
bir derdini paylaşmak için önce dert dinlemeye “İyiyiz de mi Sadık?” diyordu “Allah bozmasın”
hazır olması lazım. Dertler de ancak paylaşılınca diyordu Salim de. Gerçekten iyiliği bozmayalım
azalıyor. Bir derdi çözebilmek için de bağ kurmak, hep onun peşinde olalım.