Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 KASIM 2024
3
Hatırlamak
Hesabı kime
Bizler balık hafızalı değiliz. Bugün 10 Kasım,
Atatürk’ü, gurur duyarak, içimiz titreyerek
saygıyla anıyoruz.
üm canlıların türlerine özgü
soralım?
kısa ve uzun süreli hafızaları
vardır. Canlılar içinde en
Bugün Atatürk’ü ve Türk
uzun süreli ve kapsamlı
Thafıza insana aittir. İnsan
Devrimi’ni anlamaya çalışma,
çok etkili bir şekilde kültür biriktirir,
muhasebe yapma günüdür.
hiç yaşamadığı binlerce yıl öncesine ait
olayları bilir, hatırlar.
Önce Cumhuriyetin
P. Dofr . r
Osmanlı’dan devraldığı mirasın
ATATÜRK’Ü HATIRLAMAK
Üst Ün
Geleceğe sağlıklı adımlarla yürümek
muhasebesini yapalım.
Dneö
isteyenlerin siyasi, askeri tarihi
hatırlamaları, teknolojide yenilik
üfus 13 milyon. Erkeklerin
yapmak isteyenlerin bilim tarihini unutmamaları gerekir.
ancak yüzde 6-7’si okuma
Sevr Antlaşması’nı unutanlar kendilerini yeni Sevrler
yazma biliyor, bunların çoğunun
içinde bulurlar. Mustafa Kemal’in Gençliğe Hitabe’sini
gayrimüslim olduğu ve ülkeden
hatırlayanlar ülkemizin şu an içinde bulunduğu durumu
Nayrıldığını da göz
ı
daha gerçekçi yorumlayabilirler.
önünde bulunduralım. Kadınlarda
a
Bir de yanlış hatırlayanlar var. “Kurtuluş Savaşı’nı
okuma yazma oranı yalnızca binde
keşke Yunanlar kazansaydı” diyenler hem nankörlük
4. Ülkede yalnızca bir üniversite var.
r
etmiş hem de onca şehide saygısızlık etmiş olurlar.
Lise sayısı 23, öğrenci sayısı 1241.
Türk tarihinin en önemli, en kritik zaferi karşısında esef
k
ö
Ülkede yalnızca 72 ortaokul var;
edenlerin gelecekleri karanlıktır.
543 erkek, 230 kız öğrenci öğrenim “emperyalistler Atatürk’e diktatör diyenler çıkar.
Yüzyıllar önceki kahramanlıkları ve kahramanları
görüyor. 40 bin köyün 37 bininde kapitülasyon derse Kanımca iddia sahipleri Türk Devrimi’ne
hatırlayıp da Atatürk’ü hatırlamamaya çalışanların hafıza
okul bile yok. Peki bu çocuklar bize bile sormayın ve Atatürk’e, olanı olduğu gibi kavramaya
Şa Du man Hcıalı
sorunları yoktur; onlar kasıtlı bir ihanet içindedirler. Bir
eğitim almak yerine ne yapıyor. hemen geri dönün” yönelik bir bilgisel tarihçilik meselesi
sadumankaragozhalici@gmail.com
de kasıtlı olmadan az önceki olayları unutanlar vardır;
Yanıtın ipuçları Niğde milletvekili diyen TBMM, olarak değil, kendi siyasi hayatlarının bir
bunlara günlük dilde “balık hafızalı” deniyor.
Muhittin Bey’in sözlerinde gizli. bağımsız bir ekonomi meselesi olarak yaklaşanlardır. Zira Atatürk
Bizler balık hafızalı değiliz. Bugün 10 Kasım 2024,
19 Mayıs 1914 günü Sanayii Teşvik kurmak için yeniden savaşı göze alır. Zira Cumhuriyetçidir, demokrattır. 4 Haziran
Atatürk’ü, gurur duyarak, içimiz titreyerek, saygıyla
Kanunu görüşülürken şöyle der Mebusan yabancıların egemen olduğu sistemde güçlü 1933 akşamı der ki “Cumhuriyet demek,
hatırlıyoruz. Aslında onu belli günlerde hatırlamamız
Meclisi’nde: bir ekonomi kurma şansı yoktur. Ürünleri demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir.”
gerekmiyor, içinde bulunduğumuz çağda her an zaten
“Bendenizin bulunduğum vilayetlerde beş tarihte yerini bulur. Duyun-u Umumiye, Hedefi çoğulcu demokrasidir. Ulaşmış
aklımızda. Son yıllarda onun için “Yattığı yerden,
yaşından on yaşına kadar çocuklar istihdam Reji gibi sömürge kurumları yok edilir. mıdır? Hayır. “Biz Cumhuriyeti kurduk, o
mezarından ülkeyi yönetiyor” deniyor. Eğer bir lider
olunuyor. Gayet az ücret veriyorlar. Ekmek O Reji ki tütün çiftçisini iki kez sömüren 10 yaşını doldururken demokrasinin bütün
çağdaşlığa önem vermişse, akılcılığa bağlı kalmışsa
parasını bile çıkaramıyorlar, sonra bu kurumdur. Hem ürününü ucuza kapatarak gereklerini sırası geldikçe uygulamaya
yattığı yerden ülkesini yönetir. Bu yüzden onu unutmak
zavallılar iş altında hasta oluyorlar, kambur emeğini sömürür hem de piyasaya içi boş koymalıdır” (İnan, 826-827) diyen de
mümkün değildir.
oluyorlar. Ordunun kaynağı kuruyor. paketler, küflü tütünler sürerek parasını Atatürk’tür. Atatürk milletine her zaman
Atatürk 1937’de “Ben öldükten sonra Cumhuriyeti
(MMZC, D. 3, C. 1, İçtima 8, s.90) ve sağlığını sömürür. Savaştan çıkan fakir gerçekleri söylemiştir.
ve beni kötülemek isteyenler olacaktır. Ancak endişe
1915 bütçesine bakarsak devletin kişi Cumhuriyet yabancılara ait işletmeleri satın
VERİMLİ Top RAğI HAzIRLAdI
etmeyiniz Cumhuriyetin kökleri çok derinlerdedir”
başına ayırdığı eğitim harcaması da yalnızca alır, millileştirir/devletleştirilir. Örneğin
demişti. Cumhuriyetin kökleri derindedir, müştemilatı Ömrü yetmemiş çoğulcu demokrasiyi
1 Frank 30 santim. Bu oran örneğin Terkos şirketi kaç defa uyarılmıştır dağıttığı
çok zengindir. Cumhuriyet eşitlik demektir, özgürlük kuramamıştır. Ancak unutulmamalıdır
Almanya’da 12 Frank, daha dün bağımsız su sağlıksız diye. Halkçı Türkiye geçit
demektir, onurlu yaşamaktır, Cumhuriyet kadın hakları, ki demokrasi siyasal bir düzen olmanın
olan Bulgaristan’da 5 Frank... (MMZC, D. vermez halkının parasının ve sağlığının
çocuk hakları, insan hakları demektir, Cumhuriyet pozitif ötesinde bir yaşam biçimidir. Bu yaşam
3, C. 3, İçtima 50, s. 72) heder edilmesine. Sanayi Devrimi’ni
bilim demektir, çağdaşlık demektir, kısacası Cumhuriyet biçiminin yeşerebilmesi toprağının
tamamlayarak kendi kendine yetebilmeyi
ASIL SAVAş İKİ cEpHEdE
dedeler nizamı değil, aklın intizamıdır. 86 yıl önce bunun verimine bağlıdır. Atatürk o toprağı
önceler Atatürk Türkiye’si. Dünya
farkındaydık, bugün de farkındayız. Emperyalistlerin gözünde “hasta adam” verimli kılan liderdir. Çünkü Atatürk yarı-
ekonomik krizle boğuşurken o son derece
olan Osmanlı’nın ayağına vurulmuş sömürgelikten kurtulup milli ekonomiye
akılcı bir politika benimser. Başbakan
ATATÜRK SEVGİSİ
en büyük pranga ise kapitülasyonlar. geçmeden demokrasiyi yeşertemeyeceğini
İsmet Paşa’nın açıkladığı gibi “mutedil/
Atatürk sevgisinin en önemli göstergesi onunla ilgili
Müslüman Türk tüccarın bir yabancıyla bilen liderdir. Atatürk demokrasinin
ılımlı devletçilik”. Ardından kalkınma
günlerde Anıtkabir’i dolduran gönüllü ziyaretçilerdir.
davası olsa dava yeri konsolosluk. Davayı eğitimli toplumların kurup geliştirdiği
planı ve uygulama gelir. 1934’te Kayseri
Burada sadece 86 yıl önceki iki olayı hatırlatmak
kazansa da anlamı yok. Zira yabancının rejim olduğunu bilen, demokrasinin
ve Bakırköy Bez Fabrikaları, 1935’te
istiyorum.
kendi ülkesindeki mahkemeye itiraz hakkı eğitimsiz olmayacağını deneyimleyen
Isparta Gülyağı ve Paşabahçe Şişe ve
Atatürk ölümünden 12 gün önceki son Cumhuriyet
var. Yerli tüccar o ülkeye gitmek yerine liderdir. İngiliz tarihçi Welss ne der? Oy
Cam Fabrikaları, 1936’da İzmit Kâğıt
törenine katılamamıştı. 46 kiloya düşmüştü,
çoğu kez davasından vazgeçiyor. Biliyor sandıklarını kurmadan önce oy verecekleri
Fabrikası, 1937’de Ereğli ve Nazilli Bez
yürüyemiyordu. Kuleli Askeri Lise öğrencileri tören
musunuz, sistemin mağdurlarından biri eğitin. Atatürk laik devlet ve toplum
Fabrikaları, 1938’de Gemlik Suni İpek ve
alanından okullarına dönüyorlardı, Dolmabahçe Sarayı
de Atatürk. Milli Mücadele günlerinde düzeni oluşturmadan demokrasinin
Bursa Merinos Fabrikaları ve daha niceleri.
önünde gemilerini durdurdular, “Atatürk’ümüzü görmek
P. Guiseppe Capra isimli İtalyan işadamı yeşeremeyeceğini, yeşerse de kalıcı
Sermayesine, madenlerine, emeğine
istiyoruz” diye bağırdılar. Bir doktor pencereye çıkıp
zarara uğradığı gerekçesiyle 11 Eylül olamayacağını bilecek kadar dünyasının ve
sahip çıkan anlayış; Türkiye İş Bankası,
eliyle gidin işareti yaptı. Dinlemediler, bağırmaya devam
1920 günü 2000 lira ister Mustafa milletinin tarihinden haberdar olan liderdir.
Sümerbank, Etibank, Türkiye Cumhuriyet
ettiler. Atatürk sesi işitti, ne olduğunu sordu. Mecburen
Kemal Paşa’dan. (Şimşir, 86; Özel, 4) İşte bu nedenle ömrünü uygar bir toplum,
Merkez Bankası... Yabancıya el de açılmaz.
söylediler, “Kaldırın beni” dedi. Büyük zahmetle giyindi,
Duyun-u Umumiye’nin, ülke gelirlerine ekonomik refaha ulaşmış bir halk inşa
Ürettikleriyle finanse eder yatırımlarını.
pencereye bir koltuk koyup oturttular, O da öğrencilere
el koyduğundan Reji’nin kolcuları etmeye adamıştır. Yani demokrasinin
Devletçi sanayileşme politikası, o günlerde
el salladı. İşte o an öğrenciler adeta çıldırdılar. Bazıları
aracılığıyla Türk köylüsüne yaptığı yeşereceği verimli toprağı hazırlamıştır.
yalnız sanayi kurumlarını oluşturmakla
postallarını çıkarıp suya atladılar, Atatürk’e doğru
zulümden, insanlarımızı katletmesinden Sorgulanması gereken o toprak üzerinde
kalmaz. Türkiye’de çağdaş teknolojilerle
yüzmeye başladılar.
bahsetmiyorum bile. demokrasiyi kurmak ve kurumsallaştırmak
uğraşmayı becerebilen mühendisler, ustalar,
Abilerimiz, babalarımız o gün ona doğru yüzdüler;
Sonra... Mustafa Kemal sahneye çıkar. O yerine toprağı asitle sulayanlardır.
işletmeciler armağan eder.
bu ülkenin insanları hâlâ ona yönelmiş halde, her 10
daha 1907’de Selanik’te vermiştir kararını.
Sonra aradan yılları geçer... Yazı devrimi
Kasım’da yüz binler Anıtkabir’e koşuyor.
“Kahredici istibdada karşı ancak ihtilal ile Kaynakça:
kastedilerek geçmişimizle bağımız koptu
Afet İnan, “Atatürk ve Demokrasi”, Belleten, Kasım 1988,
Lord Kinross’un Atatürk adlı kitabının son bölümünde
cevap verilir... Köhnemiş, çürük idareyi
yaygarası koparılır. Devletçilik faşizan
Cilt 52, Sayı 204, s. 825-832.
şu bilgi var: Yavuz Zırhlısı bir akşam Atatürk’ün
yıkmak milleti hâkim kılmak için sizi
uygulamanın yansıması sayılır. Halkevleri Bilâl N. Şimşir, Atatürk İle Yazışmalar I (1920-1923),
naaşını Dolmabahçe’deki katafalktan aldı, İzmit’te trene
vazifeye davet ediyorum.” Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1981.
komünizm yuvası diye adlandırılır. “Tek
Sabahattin Özel, Atatürk ve Atatürkçülük, Derin
yükledi. Bu tren, onun yurt yolculuklarını yaptığı trendi,
Milletiyle el ve gönül birliği yapar. Milli
parti” olmak diktatörlükle anılır. Hatta
Yayınları, İstanbul, 2006.
Atatürk’ü son kez taşıyacaktı, düdük öttürmüyordu,
Mücadele’nin askeri zaferini Anadolu’da,
tüm kompartımanları karanlıktı, sadece en öndeki
siyasi zaferini de Lozan’da kazanırlar.
kompartımanda Atatürk’ün tabutu vardı, bu yüzden
Sonra asıl savaşı başlatırlar. İki cephede
hafifçe aydınlatılmıştı. Dört general tabutun başında
verilir savaş. İlki eğitimdir ki daha Milli
saygı nöbeti tutuyorlardı. Tren matem treniydi, gece
Mücadele günlerinde başlar devrimci tutum.
yolculuğu yapacaktı, Eskişehir üzerinden ertesi sabah
Ordu Kütahya-Eskişehir muharebelerinde
Ankara’ya ulaşacaktı.
imha tehdidiyle yüz yüzeyken topladığı
Trenin güzergâhı üzerinde oturan Türk köylüleri
Eğitim Kongresi’nde millet egemenliği
radyodan matem treninin o gece Anadolu bozkırından
ilkesini vurgular. Kadın-erkek millet
geçeceğini öğrenmişlerdi; kimseden emir almadan,
egemenliğini... Sonra yazı devrimi, Millet
kimse tarafından organize edilmeden ellerinde gaz
Mektepleri. Ne güzel isim değil mi? Millete
lambalarının haznesi, kilometrelerce yürüyerek tren
ait okullarla aslında yaşam boyu eğitimin de
yolunun iki yanına geldiler, beklemeye başladılar.
ilk uygulayıcısıdır o. Ardından Halkevleri
Tren yaklaştığında gaz lambalarının haznelerindeki
gelir. Kimilerinin iddia ettiği gibi CHP’nin
gazı toprağa döktüler, kavla çakmakla ateş yaktılar.
arka bahçesi değildir Halkevleri, toplumsal
Atatürk’ün naaşı, onun düşmanlardan kurtardığı çatlamış
eğitim kurumlarıdır. Gereksinimlerden
Anadolu toprakları üzerinde son yolculuğunu, Türk
doğmuştur. Adnan Menderes örneğin
köylüsünün yaktığı ışıklar, nurlar içinde yaptı. Tren ufka
CHP milletvekili olduğu günlerde Aydın
doğru süzüldüğünde orada başka köylüler ellerinde gaz
Halkevini açarken Halkevlerini “tarih
lambalarıyla bekliyorlardı.
başlangıcı” olarak niteler, “büyük ihtiyaç
Son yıllarda ortaya atılan bir iddiaya göre Mustafa
vardı” der. Hoş, başbakan olduğunda 7
küçükken karanlıktan korkarmış, annesine gaz
Ağustos 1951’de “Faşistvari görüş ve
lambasını kısık yaktırıp başucuna astırırmış. Olabilir;
düşüncelerin ürünü” diyecektir (Özel,
karanlıktan korkmayan çocuk yoktur. Eğer bu iddia
78) ya neyse, artık anlıyoruz bu düşünce
doğruysa şu inanılmaz tesadüfe bakar mısınız?
savruluşlarının nedeni.
Karanlıktan korkan çocuğu milleti son yolculuğunda
İkinci savaşın gerekçesini Türkiye İktisat
karanlıkta bırakmamıştır. Aydınlatan, aydınlıkta yürür.
Kongresi’nde özetler Gazi Mustafa Kemal.
“Askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa
olsun ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa
devamlı olamaz” vurgusuyla. Amaç
İmtiyaz Sahibi:
10 KAsIM 2024 SAYI: 1805 n Yayın Koordinatörü
CUMHURİYET VAKFI adına
güçlü ve milli bir ekonomi yaratmaktır.
DENİz üLKüTEKİN
ALEV COŞKUN
n Sayfa Tasarım Yabancı yatırıma ya da yerli girişime
Genel Yayın Yönetmeni
EMİNE bİLGET
de kapalı olmayan, sınırı, halkın yararı
MİNE EsEN
n Reklam Genel Müdürü
Sorumlu Müdür
olan anlayıştır benimsenen. Kökleri yine
pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr
EsRA bOzOK
bETüL bERİŞE
Milli Mücadele günlerindedir. Misakı
baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve
Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ.
Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad.
Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel:
Milli’de kapitülasyonların var olduğu bir
No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz
(0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 e-posta: reklam@
Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın
cumhuriyet.com.tr Uets: 25999-15079-37611
barışın kabul edilmeyeceği vurgulanır
örneğin. Lozan’a giden delege kuruluna
P ÜB Ş
km