25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 TEMMUZ 2023 2 Dairese L FLora EditördEn Mercanlar nsanlar kaç yaşında büyür? Peki toplumlar? Büyümenin birkaç ay Ça İ farklı tanımlaması cey LaN Marmara’da var. Birisi, saflığı bırakmak, gerçekçi olmayan ayca_ceylan düşünceleri geride bırakmak ve uzun dönemli ulaşılabilir hedefler belirlemek! Bir diğeri kurallar ve düzenlerle yükseliyor uyumlu olmak, yetişkin davranışı olarak görülmeyen “aşırı”lıkları bir kenara Marmara Denizi’nde müsilaj ve küresel ısınma atmak, kısaca “oturmasını, kalkmasını bilmek”. sonucu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan İnsanlar büyümeyi genelde biyoçeşitlilik için mercanlar umut oldu. yalnızlıkla ilişkilendirir. Yalnız yaşamak, tek başına işlerini yapabilmek, sorumlulukları kendi başına üresel ısınmanın etkilerini derinden yerine getirebilmek... hisseden Marmara Denizi, müsilaj Kimileri için de yeterince sorunuyla birlikte canlı çeşitliliğini kurnaz, en azından “oyuna 2030’da net sıfır atık kaybetme tehlikesiyle karşı gelmeyen” olmaktır Kkarşıya kalırken ekosisteminin geri yetişkinlik. ercan ekiminde içinde sürdürülebilirlik alanında döndürülemez hasarlar alması riskiyle de karşı HHH üstlendikleri rolle öne çıkanlar neler? karşıya. Bu noktada mercanlar büyük önem taşıyor. Toplumlar için de benzer Marmara Denizi Şöyle özetleyebilirim: Geçen yıl Anadolu Efes ile birlikte yürütülen proje ile Denize ekosistem için çevre odağında yaklaşık 61 milyon ölçütler söz konusu mudur? +1 Nefes projesi kapsamında hem Akdeniz’de Mönemli bir adım TL değerinde proje hayata geçirdik. Büyümek, toplumların hem de Marmara’da yaşayabilen 26 mercan atan Anadolu Efes Grup Kurumsal “2030 Net Sıfır” hedefimize yol ulaşabileceği bir eşik midir? türünün Marmara Denizi’ne naklini yaptıran Deniz İletişim ve İlişkiler Direktörü Selda alırken önceki yıla oranla kendi Nerede başlar ve biter. Yaşamını Koruma Derneği’nin başkanı Volkan Susal Saatçi, bizimle dünyada sayılı operasyonlarımız kaynaklı net Aslında “yetişkinlikle” ilgili Narcı bize projeyi anlattı. şirketin hayata geçirdiği kurum emisyonlarımızda yüzde 12’ye bireysel ve kitlesel düşünüş u Ülkemizin suları için mercanların öneminden söz için sürdürülebilirlik yaklaşımlarını yakın bir düşüş elde ettik. Toplam eder misiniz? birbirleriyle fazlasıyla iç içe. denetleyen Entegre Raporu’ndan atıklarımızın yüzde 99’una yakınını Küresel Mercan Resifi İzleme Ağı’nın Çünkü içinde yaşadığımız veriler paylaştı. geri dönüştürerek veya yeniden dünya çapındaki mercan resiflerini inceleyen toplumun ölçütlerince ele kullanarak üretim döngüsüne bir çalışmasında 2008-2019 arasında iklim u Entegre raporu hem çevre alınan kıyaslarla büyür kazandırdık. 2020’den bu yana değişikliği nedeniyle mercanların yüzde 14’ünün hem de sosyal etki anlamında ve gelişiriz. Hepimizin hektolitre başına su tüketimimizi yok olduğuna dikkat çekiliyor. Marmara Denizi pek çok kuruma örnek olabilecek ortalaması alındığında yaklaşık yüzde 16 düşürdük. inanılmaz bir biyoçeşitliliğe sahip olması ve sadece nitelikte. Bu raporu hazırlamanızın “yetişkinliğe” ilişkin bir Tarladan bardağa kadar her adımda Akdeniz’e özgü olan mercan türlerine ev sahipliği amacı ve motivasyon kaynağı davranışlar dizimi çıkar karbon ayak izimizi çıkarttık. Bu yapması nedeniyle bizim için çok kıymetli. Deniz neydi? elbette ama insanın kişisel sayede en önemli etki alanlarını Yaşamını Koruma Derneği olarak bu çeşitliliği Sürdürülebilirlik performansımızı gelişim sürecinin eşikleri tespit ederek aksiyon planımızı desteklemek adına çeşitli projeler yürütüyoruz. 2010’dan bu yana Sürdürülebilirlik de toplumun önerdiği oluşturduk. Sağlıklı ve sürdürülebilir Raporu’muz ile şeffaf bir şekilde veya dayattığı eşiklerde biyoçEşitlilik EtkilEniyor gıdanın öneminden yola çıkarak raporluyorduk. Artık bu konuya çok “yetişkinlik” onayı alır. u Marmara Denizi neden Akdeniz’den gelen bu malt posası yan ürünümüzün “malt daha geniş bir pencereden bakıyoruz HHH mercanlara gereksinim duyuyor? lifi” hammaddesine dönüşümünü ve paydaşlarımızla uzun soluklu Kendi davranışlarımıza, Anadolu Efes ile yürüttüğümüz Denize +1 sağladık ve yeni ham maddeyi değerler yaratabildiğimiz ölçüde olaylara karşı tepkilerimize, Nefes projesi kapsamında naklini yaptığımız sarı döngüsel ekonomiye kazandırdık. kendimizi başarılı görüyoruz. Daha gorgon türü Akdeniz’de 99 yılından beri periyodik düşünce dünyamızın İçeriğinde kullanılan yüzde 15 malt odaklı ve şeffaf ilerleyebilmek adına olarak ve sıcaklık anomaliliklerine bağlı olarak genişliğine baktığımızda lifi sayesinde doymalık bir ürün ülkemiz ve dünyada sayılı şirketin toplu ölümlere maruz kalıyor. Bu da biyoçeşitliliği selda olan Malty Bites’ın bir paketinde 19 belki de şu soruyu sormak uyguladığı entegre raporlamaya susal olumsuz etkiliyor. Marmara’da eskiden var olan litre su tasarrufu sağlanıyor. Sosyal gerekir: Yeterince yetişkin geçmeye karar verdik. Hatta saatçi birçok tür artık yok ama bunlara rağmen Marmara etki yatırımlarımızı sürdürülebilir miyiz? Yaştan, işten, Türkiye’de kendi sektörümüzdeki direniyor. Akdeniz’de olup da Marmara’da da olan turizm, sürdürülebilir tarım, kültür yaşamdaki konumuzdan ilk entegre raporu yayımladık. 26 adet tür tespit edilmiş olduğunu düşünürsek bu sanat, girişimcilik ve spor odak bağımsız olarak yanıtlamaya Entegre düşünme modeli, şirketlerin Marmara için çok ama çok önemli. alanlarında gerçekleştiriyoruz. çalışalım. Hür irademiz, finansal, üretilmiş, u Mercanlar Marmara Denizi ekosistemine nasıl Bu projelerle yerel kalkınma, aklımız ve gönlümüz el fikri, insani, doğal ve entegre edildi? kadının güçlenmesine destek sosyal-ilişkisel sermaye verdiğince bizi özgür kılar. Mercan nakillerini yapmak oldukça meşakkatli olmayı önemsiyoruz. Çevresel öğeleri etrafında Ancak özgür olmanın bir iş. Marmara oldukça soğuk bir deniz, aynı pozitif etkinin artırılması, sorumlu oluşturduğu değerler çocuksu neşesine kapılmak zamanda akıntı gibi birçok unsur da var. Yeri tüketimin desteklenmesi için de stokuna vurgu yapıyor. ne kadar mümkün? Hep geliyor hayatımızı bunun için tehlikeye atıyoruz. çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Biz de raporumuzda birilerinin bizi kurtaracağını Nakilleri yapmak kadar izleme sistemini kurmak Dünya genelinde kadınlar erkeklere bu değerler etrafında bilerek veya bildiğimizi da bir o kadar zor oldu. Denizin 30 metre altına göre yaklaşık yüzde 20 daha az paydaşlarımızla nasıl sanarak yaşamak... Tabii ki inerek yok olmak üzere olan mercan parçalarını kazanırken Anadolu Efes’te “eşit işe bir değer yarattığımızı yetişkinlik bundan ibaret tek tek bulduk. Sonra bunların Tavşan Adası’na eşit ücret” ödediğimizi son iki yıldır özetledik. değil. Hepinize iyi pazarlar. naklini gerçekleştirdik. Bu yıl projeyi bir bağımsız güvence beyanı ile ortaya u Rapor pek çok adım ileri götürerek izleme istasyonu kurduk. koyuyoruz. 2030 yılına kadar yüzde alanda kurum içi Mercanların gelişimini ve biyoçeşitliliğe olan 30 olan kadın temsiliyetimizi yüzde Volkan dEniz ÜlkÜtEkin bilgileri şeffaf biçimde etkilerini sürekli olarak gözlemleyebileceğiz. Bu Narcı 51’e ulaştırmak için çalışıyoruz. deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr açıklıyor. Bu veriler ülkemizde bir ilk olacak. günden beri yorgunuz, çok yorgunuz. Bir şair yanarsa Tanrılar da yanar! 2 Temmuz 1993… Madımak “Ah kavaklar, kavaklar…/ Acı düştü Oteli’nde kaybettik Metin Altıok’u… peşime ardımdan ıslık çalar.” Kabul edelim, aşk bizi terk etti! Şairler Onu, orada bıraktığımız tüm kelimelerini alıp gittiler. Ne bir acı ne de şairleri, ozanları ve çiçek bakışlı ardımızda bir ıslık sesi var. Dünya denilen Ah kavaklar! çocukları derin bir hasret ve bu yer ne zaman böyle boşaldı? Ne çok şair varmış! “İnsan bir şeyi kaybedince değerini Bir şeyler eksik. Göz yaşlarımız eskisi gibi saygıyla anıyorum… anlar” denilirdi, doğruymuş. değil. Biraz hırstan, biraz öfkeden ama ir şair ölürse henüz duymadığımız Şairler gittiğinden beri kimse şiir kalp yangınından değil. Kalbi yakmamak yüzlerce şiir ölür. Söylenmemiş yazmıyor. Şiir yoksa, ortalıkta gezen bu öğütleniyor artık. Kalbini yakma ki uzun sözler diyarında kimsesiz “aşk” sözü de nedir? Ne çok yalan var ne yaşayasın. Bir şeyler eksikse insan neden kaldığını fark edenler de vardır çok yalancı! Biz şairleri yangın yerinde yaşar? Bbelki, kim bilir… Yine de kabul bıraktık! Söylenmemiş tüm sözleri orada “Orda kaldı yanağımın yarısı,/ Kendini edelim, nasıl da hiç âşık yaktık! Bir şair yanarsa Tanrılar da yanar! boşlukla tamamlar.” olmadık! Ah bu dünya nasıl da yangın yeri! Kim bilir Bir sevgili düşlüyorum. Yanağım Şiirleri ölüler diyarına hangi kelimeleri yaktık! sevgilinin yanağında. Ömrüm nasıl da gönderdik sevda sesi Bir şair ölürse kar yağar üç gün üç sıcacık. Sevgili hiç konuşmadan yeryüzüne duyulmaz oldu. Bir yanımız gece. Geçitler tıkanır, yollar bulunmaz. neden geldiğimi fısıldıyor kulağıma. hep eksik. Bu dünyaya Yalnızlık buzdan bir çetele tutar. Kimseler Soluğu yüreğime iniyor ve Havva’nın doğmuş bizi doğuran ananın umursamaz, ne bizi ne de karı. Yüzlerde cennet bahçesinde buluyorum kendimi. kokusunu içimize ilk kez iğreti bir kibir, korkuyla gündelik işlere Hiç ölmeyeceğimi düşünüyorum. Ola ki çekmiş ve sonra ondan sarılırız. cennetten kovulursam kalbimin sıcaklığını ayşe acar mahrum kalmış gibiyiz. Ah nasıl da âşık olmadık şairleri yangın nerede bulacağım geliyor aklıma sonra. Bir Zaman aşınıyor, bizi ancak yerinde bıraktığımız o günden beri… boşluk peyda oluyor. şairlerin şiirleri sarıp 2 Temmuz 1993… Madımak Oteli’nde “Omzumda bir kesik el,/ Ki durmadan sarmalayabilir. Ya şairler ölürse bize aşkı kaybettik Metin Altıok’u… Onu, orada kanar.” kim söyler? bıraktığımız tüm şairleri, bildiğimizden. Oysa âşıklar gitti hepimiz Bir şair ölürse sevgi düşlerde bir başına “Bedenim üşür, yüreğim sızlar./ Ah ozanları ve çiçek bakışlı biliyoruz bunu. Nereye gittiler? Sevgilinin kalır. Omuzda kesik bir el. Bir ömür nasıl kavaklar, kavaklar…” çocukları derin bir hasret ve bakışında rüzgârda uçuşan çiçekleri böyle geçer! Kalbimiz de kanamıyor. Bir Üşümeyi unuttuk. Yüreğinde sızı taşıyanlar saygıyla anıyorum… Asla seyredenler neredeler? şeyler hep eksik. Başımızı koyacağımız bir tüm şiirleri gönüllerine yazıp uzaklaştılar. unutmadık! “Beni hoyrat bir makasla/ Eski bir omuz arasak da nafile. Oysa ne güzel olurdu Yaşam denilen söylencede ne çok eksik fotoğraftan oydular.” bir sevdaya baş koyup kelime var. Kim bilir hangi kelimeleri alıp Bir sevda için hoyratlığa diz çökenler terk dinlenmek. Şairler gitti şairle. Nasıl da eminiz bilinesi her şeyi ettiler bizi. Eski bir fotoğraf artık bu dünya. bizi geride bıraktığı o
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear