Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 KASIM 2022
2
Kibrit üretiminden ilaç sektörüne...
nehirler artık sadece görünür
EditördEn
değil, görünmeyen kirliliğin de
risklerini barındırıyor…
eyreltilmiş za-
manlar... Damı-
bedeli ağır
tılmış, seçkinleş-
tirilmiş. Daralan
S
zamanın daha yo-
ğun talepler ve vaatlerle kar-
şımıza çıktığı, bizi daha çok
özveriye zorlayan, daha faz-
lasını vereceğini söyleyen tecrübeler
bir çağda yaşıyoruz. Sıkıl-
Geçmişte zor koşullarda
mayı unuttuk. En son ne za-
eçen ay te, ayakta durmakta hat-
man sıkılmıştınız? İç sıkın-
ortaya çıkan kimyasal
Bartın’da yaşa- ta yatmakta bile zorluk
yaŞam
tınızdan söz etmiyorum. Ya-
nan maden faci-
çekerler.
odaklı sağlık sorunları
Günlü Ğü
pacak bir şey bulamamak,
asıbir kez daha Kömür madenleri uzak
önünüzde bomboş bir za-
artık yaşamın her yerinde
Giş sağlığı ve gü-
olmayan bir dönemde çok
man aralığının olduğu ve
venliği adımlarına uymanın daha kötü şartlara sahip-
insanlığı tehdit ediyor.
dolduracak seçeneklerin hiç-
gerekliliğinin kaçınılmaz ol-
ti. Madencilerde görül-
birine karşı ne bir sorumlu-
duğunu gösterdi. Yerin yüz- meye başlayan bu nistag-
luk ne de bir istek duymadı-
lerce metre altında iş yapma-
mus, tüm yaşamlarını et- genç, hatta çocuk yaşta kadınlardı. Gün- kimyasal konsantrasyonlar Sahra altı Af-
ğınız bir sıkıntı.
nın hafife alınır yanı olma- kiliyordu ancak meslek-
de 14 saat fosfor dumanı soluyarak ça- rika, Güney Asya ve Güney Amerika’da
Belli yaşın üzerinde olan-
dığı gerçek. Yalnızca patla- le bağı bir türlü kurulamı- lıştılar. Bir süre sonra başlayan diş ağrı- gözlendi. Sularda en sık saptanan mo-
lar bilirler. Sıkılmak, yapa- ma olduğunda gündeme geli-
yordu. Nedenin, madenci- ları, diş eti iltihabı eklenerek devam edi- leküllerden biri içeceklerde ağırlıklı yer
Ömür
cak bir şey bulamamak za- yor ama madencilikte fiziksel nin çalışmak zorunda kal- yor ve sonunda alt ve üst çenedeki ke- tutan kafeindi. Bunların yanında akarsu-
Tanyel
travmalardan kimyasal maru-
man zaman günün getirdiği dığı loş ışık olduğu dü- mik dokunun tamamen ölmesi ve yok larda bazı antibiyotiklerin de yaygın ol-
ziyete dek pek çok risk, çalı- şünüldü. Bu durum, ka- olmasıyla sonuçlanıyordu. “Possy-Jaw”
doğal durumlardandı. Sabah- ması gelecekte daha da artacak olan ilaç
şanı tehdit ediyor.
ranlık ortamda yetiştiri- olarak adlandırılan bu duruma maruz ka- direnci nedeniyle önem taşıyordu. Su-
la öğlen veya öğlenle akşam
Dar ve anatomiye uygun len deney hayvanlarında lan kişilerden yayılan koku o kadar ağır-
larda yer alan kozmetik ve ilaç köken-
arasına sıkışan bir boşluk.
olmayan alanlarda saatlerce çalışma-
oluşan nistagmus’una benziyordu. İkin- dı ki, toplumdan dışlanmalarına bile ne- li bu kimyasalların insanlık ve dünya-
Bugünden bakınca dayanıl-
nın zorlukları ortada. Benzer iş sektör- ci Dünya Savaşı sonrasında madenler- den oluyordu.
yı paylaştığımız diğer canlılarda ne so-
maz görünüyor değil mi?
lerinde, gözle görülmeyen boyuttaki
de ışıklandırmanın artırılması ile bu se- Günümüzdeki teknoloji ile sırf ça-
nuçlara yol açacağı merak ve bir öl-
HHH
kimyasal maddelerden kaynaklı siliko- lışma alanlarındaki değil, çevremizde-
vimsiz durum ortadan kalkmaya başladı. çüde korku konusu. Çalışma, Birleş-
“Her şey çok çabuk tüke-
zis, asbestozis, bisinozis gibi hastalık-
Ama başka maruziyetler de vardı. ki kimyasalların da ölçümünü yapabil-
miş Milletler’in basamak noktası olarak
tiliyor.” Ne kadar çok du-
ların günümüzde tanımlamaları yapıl- mek mümkün. Ancak çalışmaların ço-
2030’u belirlediği Sürdürülebilir Kalkın-
yuyoruz bu yakınmaları bu
kibrit fabrikaları
mış ve önlem almak için gerekli şart-
ğunun sonucu endişelerimizi artırıyor.
ma Hedefleri’nden hedef 6.3’ün (kirlili-
aralar. Peki hiç şunu duydu-
Kibrit, elektrik öncesi dönemde çok
lar ortaya konmuştur. Akciğeri etkile- Çekya’da yapılan bir araştırma, yasadışı
ğin azaltılması yoluyla su kalitesinin iyi-
nuz mu? “Zaman bizi ne ka-
yen pnömokonyoz madencilikte bili- gereksinim duyulan bir maddeydi. Ale-
uyuşturucuların tatlı su ekosistemlerine
leştirilmesi, kirliliğin ortadan kaldırılma-
dar çabuk tüketiyor.” Tüket-
vi canlı tutmak için baş kısmının karışı-
nen bir sorundur ve akciğer dokusunda salınmasının balıklarda da bağımlılığa
sı) gerçekleşmesi açısından önemli bir
mekten kasıt, zamanın hızı-
biriken parçacık- mına beyaz fosfor ekle-
neden olduğunu ve habitat seçimlerinde,
veri kaynağı oluşturuyor.
na yenik düşüp başarısız ve-
mesiyle ile ucuz ve gü-
lar nedeniyle iler- bireysel ve nüfus seviyelerinde, olumsuz
Günlük yaşamda kullanılan kimyasal-
ya özgüvensiz hissetmek de-
venli kibritlerin gelişti-
leyen harabiyeti- sonuçlara yol açtığını gösteriyor. Başka
lar, ilaçlar, kozmetik ürünler ve bunla-
ğil. Zamanın bizi biz yapan
rilmesi 19. yüzyıl başla-
ne yol açar. Erken bir çalışmada ise suya az miktar karışan
rın atık haline geldikten sonraki olası so-
anıları tüketmesi. Beş daki-
rında mümkün olmuştu.
teşhis bu hastalık- östrojenin bazı balık türlerinin erkekleş-
nuçları aslında en az tartışılan kavramlar
kada yenip bitirilen bir cips
Bu kibritlerin çakılması
lar için önemlidir. mesine yol açtığı izlendi. Bu yılın başın-
arasında. Dünyayı çepeçevre saran tek-
gibi duygusunu alıp bir ke-
ile oluşan ışık o kadar
Tarih boyunca çı- da yapılan bir çalışma ise nehir suları-
nolojik gelişmelerin heyecanıyla bu ve
nara atması. Bizim olan ve-
kan bazı hastalık- güzeldi ki na karışan ilaç kalıntı-
benzeri pek çok konunun göz ardı edil-
ya olduğunu sandığımız olasılık-
lar, başlarda ya- larını araştırması bakı-
diği aşikâr. Vicdanımızı kâğıt, metal ve
Kibritçi Kız dramı yaşadı.
duygulara birer hiçmiş gibi pılan işe bağlana- la Hans mından ilginç sonuçla-
plastiği ayrı çöplere atarak rahatlatabili-
ya kibriti yapanlar...
Christian
değer biçilmesi. masa da sonrasın- ra sahipti.
riz ama büyük resmi görmedikçe tehli-
da aradaki ilişki görülerek önlem alma Andersen’e esin kayna- Araştırmada 471.4
HHH
keleri ancak kapımıza geldiğinde anlaya-
ğı olmuş ve ünlü masalı-
yoluna gidilmiştir. Örneğin şu an tıp milyon insanın çevre-
Sanki biz zamana iyi dav-
cağız. Tıpkı tarihte olduğu gibi…
literatüründe yer almayan kömür ma- nı yazdırmıştı. Kibritçi Kız sel etki alanını oluştu-
ranıyormuşuz da o bizi hoy-
dencilerinin nistagmus’u, tehlikeli bir acıklı bir sonla bitiyordu. ran dünya nehirlerinin
rat bir rüzgâr gibi savuru-
çalışma ortamından kaynaklandığı ka- Kibriti üretenleri bekleyen 258’inde ilaç ve kalıntı
Kaynakça:
yormuş gibi düşünmeye ge-
bul edilen ilk meslek hastalıklarından- son da farklı değildi. analizleri yapıldı. Su- l Pharmaceutical pollution of the world’s
rek yok. Çevremizdeki her
rivers,PNAS; 2022 Vol. 119 No. 8
dı. Nistagmus göz kürelerinin tekrar- Beyaz fosforu kibrit üre- ya karışan ilaç atıkla-
bir zerrecik bizi, bize anlatı-
l Christine Jacobsen. The phosphorus nec-
layan ve denetim dışı bir hareketidir. timinde kullanan ilk fabri- rı yalnızca fabrika üre-
yor. Yanılsamalarımızı, ger-
rosis of the jaws and what we can learn from
ka 1836’da İsveç’de açıldı timine ait değil, yöre-
Önemi ise, göz, iç kulak veya sinir sis-
çek dışılıklarımızı. Yine de
the past. Oral and Maxillofacial Surgery, 18(1),
teminde ciddi bir anormal durum ola- ve Finlandiya, Danimarka de yaygın kullanılan ve
2012.
yüzünüze vuran rüzgârı his-
gibi nispeten soğuk ülkeler vücuttan atılan mole-
bileceğine ait bir durumu belirtmesi-
l Fishman, RS. Dark as a Dungeon: The Ri-
setmek için bir şansınız ol-
dir. Bu sorunu yaşayanlar göz koordi- onu takip etti. Kibrit fabri- külleri de içerdiği için
se and Fall of Coal Miners’ Nystagmus. Arch
Kibrit üretimi uğruna bir
malı hâlâ. Çünkü anımsa-
önemliydi. En yüksek
nasyonunu yitirdikleri için yürümek- kalarındaki işçilerin çoğu Ophthalmol. 2006. 124: 1637-1644
dönem çeneler gitti.
dıkça insan, o sıkılan, önün-
de ve içinde boşlukla duran
ve rüzgârı, suyu, güneşi top-
ÇUValDIZ
rağı hisseden benliğine ka-
Birçoğunuz daha
vuşabilir. Belki de yavaşla-
yarak başlamalı. Önce hare- çocukken büyüklerinizin
ketiniz, sonra duygularınız. Sokak pazarları
peşinden pazarın
Zor mu? Evet. Çağımız bi-
yolunu tutmuştur.
ze “Yavaşlayabilirsin” diyor
mu? Pek az. Ancak dene-
Sokak pazarlarının
mek, zamana karşı durmak-
kendine özgü bir
tan belki de daha iyidir. He-
elÇİ n
pinize iyi pazarlar.
kokusu vardır. O koku
Poyra Zlar
da bana babaannemle
www.elcinpoyrazlar.com
dEniz ÜlkÜtEkin
gittiğim pazarı
deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr
hatırlatır.
Galeati Yayıncılık
okak pazarlarının duygu dünyam- Adamın “Abla”lı cümlelerle ikna etmeye ğı ona uzattı. Babaannem torbalarını düzenle-
la bir alakası, çocukluğuma uza- çalıştığı babaannem “Bu yetişir” diye parayı di, tavuğu eline aldı. Tavukla göz göze geldik.
nan bir yanı var. Gezdiğim yeni Hayvan bağlarından kurtulmak için başını oy-
bırakır, “Bak bir daha gelmem” diyerek itiraz
kentlerde pazar yerlerini görmek eden adamı sustururdu. Pazarda pazarlık ya- natıyor, boğazından tuhaf sesler çıkarıyordu.
Sistememin, dolaşırken duyduğum
pılması adettendi. En iyi fiyata en iyi ürünü “Tut şunu ve buradan bir yere ayrılma”
merak ve heyecanın çok eskiyle ilgisi oldu- dedi babaannem ve kalabalığın içinde kay-
almak için pazarı birkaç kez dolaşırken ben
ğunu seziyorum. Bit pazarları, köy pazarla-
yerde ezilmiş elmalara, göbeği patlamış por- boldu. Ben pazar torbalarının ve ters tavu-
KARGO DAHİL 30 ¨ KARGO DAHİL 30 ¨
rı, hediyelik eşya pazarları, sosyete pazar- ğun bekçisi olarak kalakaldım yerimde. Ta-
takallara, arada tenteye asılmış ender bulunan
ları, çiçek pazarları, giyim pazarları… Her vuğun ayak derilerine değmek midemi kal-
muzlara bakar, hoş kokuların arasında bulun-
yeni pazarda belleğimin derinlerinde gizle-
maktan mutlu olurdum. Bir pazarcı elime bir dırıyordu. Hayvan korkumu sezmiş olacak
nen anıları yakalar gibi oluyorum. Boşnak ki, bacaklarımı gagalamak için bana doğru
elma tutuşturursa kazağıma sildikten sonra su-
babaannemle kasabamızın haftalık perşem-
hamleler yaptı. Tavuğu kendimden uzaklaş-
lu meyveyi dişler, o sırada iki eli dolu olan ba-
be pazarında gezdiğim günlere dönüyorum. tırmaya çalıştım ama kanatlarını açıverin-
baannemin mantosunun eteğine tutunurdum.
Yaşımı hatırlamayacak kadar küçük- ce bastım yaygarayı. Öyle bir bağırmışım ki
Bir keresinde pazarın canlı hayvan bölü-
tüm. Babaannem başörtüsünü takıp ba-
satıcı imdadıma yetişti. Tavuğu elimden al-
münde bulduk kendimizi. Babaannem ta-
harlık açık renk mantosunu giydikten son- dı, tezgâha yatırdı.
vuklara bakıyor, burun kıvırıyor, dişli bir
ra yola çıkmıştık. Her becerikli kadın gibi Tavukla ilk girdiğim pazarlığı kaybetme-
satıcıyı pazarlıkta alt etmeye uğraşıyordu.
acelesi olurdu babaannemin. Alışveriş ya- nin utancıyla torbaların başında babaanne-
Bense karton kutunun içine sıkıştırılmış, sa-
pılacak, yemek ocağa konulacak, camlar mi bekledim. Eşyaları alıp yola çıktığımızda
rı pamuk topları gibi görünen civcivlere bü-
KARGO DAHİL 35 ¨ KARGO DAHİL 40 ¨
silinecek, ev temizlenecek… Ben onun tavuğun hâlâ bana ters ters baktığını göre-
yük bir aşkla bakıyor, hangi noktada baba-
4 KİTAP, KARGO DAHİL 135 ¨ YERİNE
eline sıkı sıkıya yapışmış, koşar adım iler- biliyordum. “Bana bakıyor” dedim babaan-
anneme bir civciv için yalvarsam diye düşü-
lerdim yanında. Pazardaki tezgâhların neme sokularak. “Korkmuştur” dedi baba-
nüyordum. Civcivler küçük kafalarını hava-
önünde belirli bir kalma zamanı olurdu. annem düz bir sesle. “Öleceğini hissediyor”.
ya kaldırıyor, incecik sesleriyle ötüyor son-
¨
125
Ürünlere iyice bakacak kadar uzun, ama Babaannem, ters tavuk ve ben sessizlik
ra birbirlerinin üstüne çıkıyordu.
satıcıyla pazarlığa girmeyecek kadar kısa. içinde eve yürüdük. Bir kaç saat sonra çöp
tErs bakan tavuk
Düzenli gittiği bir tezgâhın önüne dikilip tenekesinin çevresinde uçuşan tüyler ben-
+90 539 669 60 69
Babaannem sonunda pazarlığı bitirmişti.
adamdan izin almadan çizgili pazar çanta- den yardım dileyen tavuğun kısacık öykü-
www.galeatiyayinevi.com galeatiyayincilik gletiyayincilik galeati2017
sına elmaları hızlı hızlı doldurur, “Bunla- Kimin kazandığından emin değilim.Adam sünün sonuydu. O akşam sofradaki tavuklu
rın yarısı çürük” diyerek satıcıyı paylardı. bir tavuğu bacaklarından bağladı ve baş aşa- yemeği ağzıma sürmedim.
otanyel@yahoo.com