29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 25 NİSAN 2021 O scar ödüllerinin sahiplerini bulmasına sayılı saat kaldı. Bu yıl 93. kez verilecek ödüllerin tarihine baktığımızda hakkı yenmiş kimi önemli yıldızların varlığını fark etmemek mümkün değil. Biz de hazır töreni beklerken sizin için sinema tarihinin Oscar’sız yıldızlarını derleyelim istedik. ADAY DAHI OLAMAYANLAR Marilyn Monroe birçoklarına göre Hollywood’un en büyük seks sembolüydü. Genç yaşta hayata veda etti ama arkasında onlarca unutulmaz film bıraktı. 1947’den 1962’ye kadar 33 filmde rol alan sarışın yıldız aşklarıyla da ünlüydü. Ünlü beyzbol yıldızı Joe DiMaggio ve ABD’nin en ünlü tiyatro yazarlarından Arthur Miller ile yaptığı evlilikler ve bugün artık herkesin bildiği bir sır haline gelen ABD Başkanı John F. Kennedy ile yaşadığı yasak aşk onun tarihe geçmiş ilişkilerinin en ünlüleriydi. “Asphalt Jungle”, “Niagara”, “Gentlemen Prefer Blondes”, “How To Marry A Millionaire”, “Seven Year Itch”, “Bus Stop”, “Some Like It Hot” ve Mia Farrow “The Misfits” gibi filmlerde rol alan Monroe ilginç bir şekilde Akademi tarafından hiç ciddiye alınmadı ve tek bir kez bile Oscar’a aday gösterilmedi. Tek tesellisi “Some Like It Hot” (Bazıları Sıcak Sever) filmi için kazandığı Altın Küre ödülü oldu. 60’lı yıllardan itibaren birçok unutulmaz filmde rol alan Mia Farrow hiç Oscar adaylığı olmayan bir başka yıldız oyuncu. “Rosemary’s Baby” ile kariyerinde ilk büyük çıkışını yakalayan ve Andre Previn ve Frank Tören bu gece Türkiye saatiyle 02.00’de başlıyor Oscar’sız yıldızlar Buster Keaton Sinatra gibi isimlerle evlilik yaşayan Farrow 80’li yıllardan itibaren Woody Allen ile aşk yaşamaya başlayacak ve onun filmlerinde başrol üstlenecekti. “Broadway Danny Rose”, “The Purple Rose of Cairo” ve “Hannah and Her Sisters” bu dönem oynadığı Allen filmleri arasındaydı. 8 kez de Altın Küre’ye aday gösterilen ve sadece ilk adaylığınSteve Buscemi Marilyn Monroe da Umut Veren Yeni Kadın Oyuncu dalında bu ödülü kazanan Farrow kariyerine nokta koyduğundan bu yana çocuk tacizciliği ile suçladığı Woody Allen ile giriştiği hukuk mücadelesi ile anılıyor. Sessiz sinemanın en önemli komedyenlerinden Buster Keaton rol aldığı 150’ye yakın filmin hiçbiri için bir Oscar adaylığı alamadı. Gerçi kariyerinin önemli bir bölümü henüz Oscar ödüllerinin verilmediği yıllarda geçmişti ama sonraki yıllarda da Akademi nedense onu görmezden gelmeyi tercih etti. 1960 yılında bir Onur Ödülü ile gönlünü almaya çalıştılar ama hak ettiği değeri zamanında veremedikleri gerçeğini kimseye unutturamadılar. Günümüzün en çok görmezden gelinen oyuncularından biri de Steve Buscemi. “Fargo”, “The Big Lebowski”, “Reservoir Dogs”, “Armageddon” ve “The Death of Stalin” gibi sayısız filmde rol alan Buscemi bir kez bile Oscar’a aday gösterilmedi hâlâ, inanmak zor olsa da. EMRAH KOLUKISA DEVAMLILIK HATASI Aday olsa da alamayanlar Glenn Close Amy Adams En çok adaylığa sahip olup da kazanamayan oyuncu rekoru Peter O’Toole’da, ama onu aşağıda ele alacağız. O’Toole’un arkasından gelen isimse 7 kez aday olduğu halde bir türlü ödülü alamayan Richard Burton. İlk adaylığını 1953’te alan (“My Cousin Rachel”), 1978’de “Equus” ile 7. kez aday olan Burton hiç değilse iki kez evlendiği Elizabeth Taylor ile avunmuştur diye düşünmek istiyoruz. Kariyeri Meryl Streep ile kesiştiği için Oscar’a bir türlü kavuşamayan nice kadın oyuncu var Hollywood’da. Mesela Glenn Close. Şaka bir yana 1983’ten bu yana tam 7 kez aday olan ve hiç Oscar kazanamayan Glenn Close bu yıl 8. adaylığını aldı ve belki de nihayet heykelciğine kavuşmak üzere. Yok eğer kavuşamazsa Peter O’Toole’un rekorunu egale etmiş olacak. Onu 6 adaylıkla takip eden oyuncu ise Amy Adams. 2006 2019 arası, sadece 13 yılda 6 kez Oscar’a aday olan ama emeline bir türlü ulaşamayan Amy Adams henüz 46 yaşında ve Oscar için henüz vakti var gibi. Bekleyip göreceğiz. DEPP VE PITT DE VAR Hollywood’un en büyük efsanelerinden, henüz 24 yaşında trajik şekilde bir kaza sonucu hayata veda eden James Dean 2 kez, günümüzün en büyük yıldızlarından (belki de en büyüğü) Tom Cruise 3 kez, 50 yılı aşkın kariyerinde sayısız unutulmaz rolde izlediğimiz Albert Finney 5 kez; ilk büyük çıkışını yaptığı “Chaplin” ile ilk adaylığını alan Robert Downey Jr. 2 kez; komedinin en büyük isimlerinden Peter Sellers 3 kez, devasa kariyerine rağmen nedense pek dikkate alınmayan Ian McKellen 2 kez, Hollywood’un en güzel kadınlarından Michelle Pfeiffer 3 kez, Hollywood’un karizmatik yeteneği Willem Dafoe 4 kez, komediden aksiyona hemen her türün başarılı ismi Will Smith 2 kez, gişede yapımcılara büyük para kazandıran yakışıklı aktör Johnny Depp üç kez, 70’lerde başladığı inişli çıkışlı kariyeriyle Hollywood’un simge aktörlerinden John Travolta 2 kez, 90’lardan itibaren Hollywood’un en yakışıklı aktörlerinden biri olarak anılan Brad Pitt 3 kez, bir dönemin en büyük yıldızı Harrison Ford bir kez, film noir kara film döneminin en büyük yıldızlarından Robert Mitchum bir kez; Hollywood’un en çalışkan isimlerinden Samuel L. Jackson bir kez aday olup da hiç Oscar kazanamayan oyuncular olarak kayıtlarda yer alan isimler. Peter O’Toole James Dean Michelle Pfeiffer Sinema dünyasının efsane isimlerinden bazıları kariyerleri boyunca hiç Oscar ödülü alamadan bu dünyadan geçtiler. Hatta bunların bazıları ödüle aday bile gösterilmedi. İşte beyazperdenin Oscar’sız yıldızları… TÖREN BU GECE 9 3 . Oscar Ödülleri bu gece Türkiye saati ile sabaha karşı 02.00’de başlayacak. Los Angeles’taki Union Station ve her zamanki tören mekânı Dolby Theatre bu yılki törenin ana mekânları olacak. Zoom’un kullanılmayacağı törende adayların gelip ödüllerini almaları bekleniyor. Harrison Ford, Renee Zellweger, Brad Pitt, Bong Joonho, Zendaya, Joaquin Phoenix, Reese Witherspoon gibi isimlerin de aralarında bulunduğu 15’i aşkın sunucu ödül verecek. Gecenin en iddialı yapımlarıysa 10 dalda ödüle aday olan “Mank” ile yıl boyu birçok ödül alan “Nomadland”. Ayrıca 2 kadın sinemacının birden En İyi Yönetmen dalında aday gösterildiği bu yılki Oscar ödülleri bu anlamda tarihi olarak kabul ediliyor. Charlie Chaplin Pişmanlık Oscar’ı verilenler Bir oyuncu (ya da yönetmen) hayatının son demlerine doğru bir Onur Oscar’ı alıyorsa bilin ki o, berg Anı Ödülü ile onurlandırılacaktı. Akademi pişmandı. REKOR PETER O’TOOLE’UN bir kez daha En İyi Erkek Oyuncu dalında aday gösterilecek ama yine eli boş dönecekti O’Toole. Benzer şekilde 6 kez aday olAkademi’nin pişmanlığı yüzünBu konuda en talihsiz isimler duğu halde ödüle hiç kavuşamaden verdiği, bir nevi özür diledi den biri de Peter O’Toole elbette. yan Deborah Kerr, 2’si aynı yıl ayği bir ödüldür. Buna en iyi örnek “Arabistanlı Lawrence” filminin nı kategoride olmak üzere 4 kez Charlie Chaplin olsa gerek. 1972 unutulmaz yıldızı hayatı boyunca aday olup da hep kaybeden Greyılında ona özür manasına gelecek tam 8 kez Oscar’a aday olmuş ama ta Garbo, 3 kez aday olduğu halde bir Onur Oscar’ı verildi. Alfred bir kez bile kazanamamıştı. 7 kez hiç kazanamayan Kirk Douglas ve Hitchcock’un da durumu ondan Oscar’a aday olduktan sonra 2003 yine 2 kez aday olduğu halde heyfarklı değildi aslına bakarsanız. 5 yılında O’Toole’a bir Onur Oscar’ı kelciği evine götüremeyen Cary kez En iyi Yönetmen dalında aday verildi. Akademi 40 yıllık pişman Grant daha sonra Akademi tarafınolan ama hiçbirini alamayan Hitc lığın sonucunda ona bu Oscar’ı dan gönlü alınmak üzere onur ödühcock da 1968’de Irving G. Thal vermişti elbette. Nitekim 2007’de lü verilen ünlü yıldızlardı. Deborah Kerr Danimarka, pıhtılaşma riskini artırdığı iddia edilen AstraZeneca aşı siparişini iptal etti Kullanılmayan aşılar, adaletsizlik ve bitmeyen salgın İ ngiltere Başbakanı Boris Johnson, Muhafazakâr Parti liderleriyle yaptığı bir toplantı sırasında, Birleşik Krallık’ın aşılama sürecindeki başarısının arkasında “kapitalizmin ve açgözlülüğün” olduğunu söyledi. Johnson, bu sözleri söyledikten hemen sonra geri aldı ancak bu sözler yine de basında yer aldı. Bunun diğer adı ise “aşı milliyetçiliği”. Zengin bir ülkenin vatandaşıysan “şanslı”, yoksul bir ülkenin vatandaşıysan “kadersiz.” Bir de işin diğer boyutu var. Gelişmiş ülkelerde işe yaramayan aşıları başka ülkelere satmak veya “bağışlamak”. Kanda pıhtılaşma riskini artırdığı iddia edilen AstraZeneca aşısı bunlara bir örnek. Danimarka, 2.4 milyon doz AstraZeneca aşı siparişini iptal etti. ŞU AN YETERLI AŞIMIZ YOK Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Sorumlusu Hans Kluge, Danimarka’nın elindeki AstraZeneca aşılarını yoksul ülkelerle paylaşma seçeneğine hazır ve de değerlendirme aşamasında olduğunu söylemiş. Diğer yandan da Danimarka’nın komşusu Litvanya Başbakanı bu aşıya talip olduğunu belirtmiş. Litvanya Başbakanı Ingrida Simonyte “Bizim elimizde hâlâ aşı olmak isteyen nüfusa yetecek aşımız yok. O nedenle Danimarka da paylaşmaya hazır olduğu için Litvanya ihtiyaç duyduğu miktarda AstraZeneca aşısını almaya istekli olduğunu bildirdi” diyen Simonyte’ye Çek STATİK ENERJİ Cumhuriyet’i de eklenmiş. İçişleri Bakanı Jan Hamacek “Danimarka’nın elindeki tüm AstraZeneca aşılarını satın almak istediklerini bildirmek üzere” bir diplomata talimat vermiş. Daha önce de COVAX’tan söz etmiştim. ÖZGE MUMCU AYBARS COVAX, aşıların zengin ve yoksul tüm uluslar arasında adil bir şekilde dağıtılmasını hedefleyen uluslararası bir proje: Başında Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Aşı İttifakı (GAVİ) ve Salgınlara Hazırlık Buluşları Koalisyonu (CEPİ) bulunuyor. COVAX’ın hedefi, 2021 yılının sonuna kadar 190 ülkeye iki milyardan fazla doz ulaştırmak. Projenin ayaklarından birini zengin ülkelerin bağışlayacağı fazla aşıların da yoksul ülkelere iletilmesi oluşturuyor. Ancak, İngiltere dahil, hangi ülkelerin ne zaman yoksul ülkelere bağış yapacağı belli değil. Avrupa Birliği ülkelerinde de aşılama süreci çok yavaş ilerliyor. AB içindeki gelecek bir kırılmanın öncüsü, birlik içindeki ülkelerin aşı savaşları olacak gibi görünüyor. Bir de yeni bir kavram “aşı diplomasisi” olabilir. Farklı alanlarda işbirliği içinde olunan ülkelere, binli sayılarla aşı göndermek gibi. Türkiye henüz 20 milyon aşılanmışken Libya ve KKTC’ye de aşı gönderdi misal. ÇOCUKLARIMIZIN ‘KADERI’NE DÜŞEN Bizlerin, dünya liderlerinin Covid aşılarını kendi ülkeleri için satın aldığını, gelişmekte olan ve yoksul ülkelere aşı dağılımının kolayca yapılamayacağını ve de uzunca bir zaman “pandemi dönemi”nin sonlanmayacağını bilmemiz gerekiyor. Çocuklarımız henüz hayatlarının başında dünyanın adaletsiz bir yer olduğunu anlıyorlar ve de zengin bir ülkede doğarlarsa annebabalarının ve aile büyüklerinin yaşayabileceğini de görüyorlar. Onların “kader”ine de bu düştü. İyi pazarlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear