25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

24 OCAK 2021 7 Nedir istediği onların? Çağlardır hor görülmüşlerin, körlerin, sağırların ‘İnsan yerine konulmak’ 20 . yüzyıl Belarus şiirinin (18821942) yıllarında yaşamış önde gelen bir şairi Yanka Kupala’nın “Ya Kimdir Giden Zulme ve haksızlığa uğramış, bu dertli ve yoksul kitle, ne istedikleri sorulduğunda neden sorunlarına somut çözüm olabilecek şeyler, son zaOrada?” başlıklı bir şiiri vardır. manların moda deyimleriyle “iş, aş” vb. değil de, Şairin şimdi anımsayamadığım ölüm ya da do“insan yerine konulmak” istiyor? ğum yıl dönümlerinden birinde bu şiirin belli Üzerinde düşünmeye değmez mi? başlı bütün dünya dillerinde çevirileri büyük ve HHH ciltli bir kitapta yayımlanmıştı. Denebilir ki “insan yerine konulmak” denilen Çevirmenler arasında dünyaca ünlü şairler, yazarlar vardı. Kitap şu anda elimin altında olmadığı için, yiYanka Kupala şey, işi, aşı, benzer başka şeyleri de zaten içeriyor. Doğru, ama o kadar basit değil. Bu konuda düşünürken yine Maksim Gorki ya ne yanılma payıyla, Maksim Gorki dışında, bu da belki Mayakovski’ye ilişkin bir anekdot anımadları anımsayamıyorum. sadım. İşçilerle bir buluşmada bir işçi söz konuO sırada, büyük olasılıkla da Moskova’da olsu toplumcu yazara şöyle diyor: “Yapıtlarınızda duğum için (1972) Türkçesi bu anı kitapta benim bizlerin yoksul yaşamlarımızdan söz ediyorsuçevirimle yer almıştı. nuz. Teşekkür ederiz. Ama biz bunları biliyoruz. Dünya şiirinden çevirilerimi topladığım “KarSizlerden başka, daha güzel şeyler de okumak isdeş Türküler”adlı kitabımdan buraya alıyorum: tiyoruz...” Ya Kimdir Giden Orada? Ya kimden öğrendi bu milyonlarca insan Yola düşmeyi, kim uyandırdı onları uykudan? Okuduğum yazıda yazar ya da şairin yanıtı yoktu. Ama işçinin söyledikleri aşağı yukarı böyleydi. Ya kimdir, kimdir giden orada Dert, yoksulluk. HHH Böyle büyük bir kalabalıkla? Öteden beri üzerinde düşündüğüm bu konuda Belaruslar. Ya nedir, nedir istediği onların yazmamda Ergin Yıldızoğlu’nun bir kaç gün önÇağlardır hor görülmüşlerin, körlerin, sağırce (7 Ocak Perşembe) gazetemizdeki köşesinde Ya nedir sürükledikleri sıska omuzlarında ların? yayınlanan Tek Ülke “Çok” Realite başlıklı yazıKanlı ellerinde, çamurlu ayaklarında? İnsan yerine konulmak. sı etken oldu. Yıldızoğlu, yaşadıkları ekonomik Uğradıkları zulüm, haksızlık. sıkıntıların nedenleri hakkında bilgi sahibi ve üsKupala’nın basit gibi görülebilecek olan, fakat telik bu nedenleri açıkça ve doğru olarak dile de Ya nereye sürüklüyorlar zulmü, haksızlığı çok sağlam omurgalı şiirinde , etkileyici soru ve ya getiren kişilerin(ve kitlelerin) neden hâlâ inatla Ya kime dökecekler acılarını? nıtların ardından,son üç dizeyi oluşturan soru ve ya ve ısrarla bu sıkıntıların sorumlusu olduğunu bilTüm dünyaya. nıt, etkileyici olduğu kadar düşündürücüdür de. dikleri kişi ve çevreleri desteklemekten vazgeçOKUDUKLARIM İZLEDİKLERİM DÜŞÜNDÜKLERİM mediklerini sorguluyor ve sorusuna yanıtını “özdeşleşme” kavramında buluyordu. Bir işçi kadınla bu konuda yapılan söyleşiyi yazıdan okuyalım: “Bu işçi kadın bunların farkındadır.(...) Bunları dinlemeye ihtiyacı yokATAOL BEHRAMOĞLU tur. (...) Tayyip onun için ekonomik bir aktör değil, vazgeçmeye hazır olmadığı bir ‘özdeşleşme nesnesi’dir. ‘Özdeşleşme nesnesi’, kimliğin türlü dağınık unsurlarını bir arada tutarak bir bütünlük algısı yaratır. Bu ‘özdeşleşme nesnesi’nin bu konumu sarsılmadan, birey bu nesneyle uyumlu olmayan önermelere kapalı kalmaya devam eder.” Yıldızoğlu bence çok doğru olarak, söz konusu “özdeşleşme nesnesi”nin sarsılması için, bu kişi ve çevrelerle, onlara saygı duyarak, fakat gelebilecek tepkilerden çekinmeksizin düşüncelerini eleştirerek diyalog kurulması gerektiğini belirtiyor.. Özetle, halk insanlarını salt ekonomik sorunlara odaklı oy potansiyelleri olarak görmeyip her anlamıyla, bütünüyle “insan yerine koymak” gerektiğini... Çünkü, Yıldızoğlu’nun yazısındaki sözleriyle tekrarlayacak olursak: “insan salt rasyonel ekonomik biyolojik değil, etik değerlere, öz saygıya ve “öteki” tarafından görülmeye önem veren bir yaratıktır.(...). Onları “biyolojik varlıklarına” indirgeyen politikalara da değerlerini, inançlarını, kısacası kültürlerini küçümseyen (saygısız) tutumlar olarak tepki gösteriyorlar.” Siyasetçilerimiz yazarlara, şairlere daha dikkatle kulak vermelidir. One Night In Miami’nin başrolünde Kingsley BenAdir, Eli Goree, Aldis Hodge ve Leslie Odom Jr var Evime girme, yeter... A merikanfutbolunun 1960’lı yıllardaki en büyük yıldızlarından Jim Brown’ın “One Night In Miami”nin hemen başlarında çarpıcı bir sahnesi var. Siyahi bir sporcu olan Brown yeni taşındığı kentte bir akrabalarının ahbabını ziyaret eder ve sahnenin büyük bölümünde beyaz ve kendisinden bir hayli yaşlı ev sahibinin onun hakkında söylediği güzel sözleri, iltifatları dinler. Sahnenin sonunda Jim Brown bir konuda kendisine yardım etmek üzere ayağa kalktığında ise ev sahibinden aldığı cevap acı bir tokat gibi yapışacaktır suratına: “Çok düşüncelisin Jimmy ama eve zencileri sokmuyoruz biliyorsun”. Bu kısacık sahne ki burada Beau Bridges müthiş oynamış tüm dünyada yaşanan ayrımcılığın, ırkçılığın ve ötekileştirmenin son derece etkileyici bir özeti aslında. IRKÇILIĞI ANLATMAK Muhammed Ali, Malcolm X, Jim Brown ve Sam Cooke. Bu dört kişinin 25 Şubat 1964’te bir motel odasında bir araya geldiğine dair herhangi bir kayıt yok aslında ama tiyatro yazarı Kemp Powers 2013 yılında yazdığı bir oyunda bu saydığım isimleri bir araya getirmiş ve onların diyalogları üzerinden ırkçılığı, özellikle de siyahlara uygulanan ayrımcılığı anlatmış. İşin tarihi gerçekler kısmı söz konusu olduğunda sözü edilen motelde, sözü edilen günlerde hem Muhammed Ali’nin hem de Malcolm X’in kaldığı biliniyor. Tam da Cassius Clay’in ağır sıklet boks şampiyonluğu unvan maçı için ringe çıktığı günlerden bahsediyoruz ve o sıralarda Malcolm X’in onun ruhani rehberi olduğu herkesin bildiği bir gerçek. Ama futbol yıldızı Jim Brown ve soul müziğin o yıllardaki en parlak seslerinden Sam Cooke’un da orada olduğuna dair bir bilgi yok (varsa da ben bulamadım). Regina King’in oyunculara mümkün olduğunca alan açtığı ustalıklı bir rejiyle kotardığı filmde bir yandan dönemin sosyal dinamikleri, bir yandan da bu dört karakter arasındaki ilişkiler derinlemesine işlenmiş ve ortaya dramatik yönü güçlü, teatral özellikleri ustaca sinemaya uyarlanmış bir bütün çıkmış. Çok fazla detaya girip izleme keyfini öldürmek istemem ama dört karakterin de gerçek hayatlarındaki çelişki ve mücadelelerinin filmde izleyiciye son derece doğru biçimde verildiğini söyleyebilirim. Hem bu gerçek karakterlerin hayatları hakkında bilgiye sahip oluyorsunuz hem de yaşadıkları haksızlıkların onları nasıl şekillendirdiğini, hayatlarının nasıl geliştiğini görüyorsunuz. Muhammed Ali’nin tam da İslam’ı kabul ettiği; Jim Brown’ın futbolu bırakıp sinema kariyerine geçmeyi planladığı ve Malcolm X’in de Elijah Muhammed liderliğindeki Nation of Islam (İslam Ulusu) adlı hareketten ayrılmayı düşündüğü zamanlar... Özellikle Sam Cooke’un izleyiciyi en çok etkileyecek hikâye olduğunu söylemem gerek. Kısacık yaşamında (1964 öldüğü yıl aynı zamanda) nereden nereye geldiğine dair filmin önerdiFİLMİN NOTU: 8/10 ği aşamalar çok yerinde ve gerçekçi bana sorarsanız (muhtemelen hakkında anlatılanlar da doğru zaten). Onu müthiş bir enerji ve beceriyle canlandıran Leslie Odom Jr.’ın (filmdeki şarkıları da olağanüstü bir şekilde söylemiş doğrusu) diğer oyuncuların bir adım önüne çıktığını belirtmek yanlış olmaz. Amazon Prime’ın 2021 sürprizi olan “One Night In Miami” sadece ABD’deki ırkçılığa dair bir film değil; bromance (erkekler arası dostluk, romantizm hatta) türüne de göz kırpan, güç, eşitlik ve değişim gibi kavramları ele alan, ayrımcılığın farklı yüzlerini cüretli bir şekilde önümüze atan özel bir yapım. Bu özel filmi kaçırmayın derim. EMRAH KOLUKISA Oscar ödüllü oyuncu Regina King’in yönetmen olarak imzasını attığı ilk uzun metrajlı filmi “One Night In Miami” her biri kendi alanında önemli işlere imza atmış dört siyah Amerikalının 1964 yılında geçirdikleri bir geceyi anlatıyor. GERÇEK KARAKTERLER KURMACA ÖYKÜLER u “One Roeg ise 1985 tarihli filmi us” William Shakespeare’in yordu. Tarantino’nun benzer bir Night In Mi “Insignificance”da Maoyunlarını kimin yazdığına tarzı kullandığı bir başka filmi ami” gerçek rilyn Monroe, Albert dair bir fanteziden ibaret de “Inglorious Basterds”... karakterle Einstein, Joe DiMaggio ti ve Shakespeare’in ya Burada da Joseph Goebri kurma ve Joseph McCarthy nı sıra aralarında Kra bels, Adolf Hitler, Winsca olay ör gibi gerçek karakliçe 1. Elizabeth, Chris ton Churchill ve Mata güleri için terleri kurmaca bir topher Marlowe, Tho Hari gibi 20. yüzyıl taride ele alan ilk hikâyede bir araya gemas Nashe gibi birçok hinin önemli isimlerinin Ma Rainey’s Black Bottom film değil elbette. 2020 yılının sontirmişti. “Insignificance” da tıpkı yukarıda adı geçenkarakterin bulunduğu bir isim listesine sahipti. u Quentin yer aldığı bir hikâye anlamıştı usta yönetmen. u Woody Allen larında ler gibi, bir Tarantino’nun imzalı “MidNetflix’te izleyiciyle buluşan ve yine bir tiyattiyatro oyunundan uyarAnonymous son filmi “Once Upon A Tinight In Paris” ise tüm bu ro oyunundan sinelanmıştı (yazan Terry me In Hollywood”u da saydığımız filmlemaya uyarlanan “Ma Johnson). bu kategoriye sokabilirin içinde biraz parodi Rainey’s Black Botu 2011 tarihli riz rahatlıkla. Sharon gibi dursa da Salvador tom” adlı filmde de “Anonymous” bir tiTate, Roman PolansDali, Gertrut Stein, gerçek bir blues efsayatro oyunundan uyar ki, Charles Manson, Ernest Hemingway, F. nesi olan ma Rainey lanmadı gerçi ama tiBruce Lee gibi gerScott Fitzgerald, Zelda (gerçek adıyla Gertrude yatro dünyasında geçek hayattan karakterFitzgerald gibi 1920’lePridgett) ana karakterçen bir konusu vardı. Ro lerin bulunduğu film rin entelektüel camiasılerden biri olarak karşımıland Emmerich’in felaket Hollywood’un en menın önde gelen isimleriza çıkıyordu. u İngiliz sinemacı Nicolas Insignificance senaryosu içermeyen ender filmlerinden biri olan “Anonymoşum cinayetlerinden birini farklı bir anlatımla ele alıMidnight ni bir araya getiren bir yapımdı. in Paris Once Upon A Time in Hollywood
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear