Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
21 HAZİRAN 2020 3 İstanbul’a nasıl geldim? ÇUVALDIZ Korona mültecileri ELÇİN POYRAZLAR K ontuarın arkasındaki İspanyol kadın yeşil gözlerini açarak “Hayır” diyor, “Uçağa binemezsiniz”. lerimiz Al elcpoy@gmail.com man polisini düşündürü yor bir süre. İki polis aralarında ko Madrid Havalimanı, yolcuların bir nuşuyor. Tedirgin edici biçimde kaş felakette aniden terk ettiği dev, oyuk larını çatıyorlar. Sonra birilerini arı bir gemiye benziyor. Dükkânlar ka yorlar telefonla. Başlarını sallıyorlar palı, panoların renkleri sönük, kulak ve bize bakıyorlar. ları sağır eden uçak motorları sessiz. Hakkımızda yargılar, kararlar ve O terk edilmiş gemiye binerek, riliyor. Suçumuz, korona günlerin uzaya gitmeye çalışan üç küçük ma de yolculuk etmek. Sonra yukarıyı ceracı çocukmuşuz gibi şaşkınlıkla işaret ediyorlar. İtiraz etmeden çıkı inceliyor bizi kadın. yoruz. Bu sefer gümrük memurları “Türkiye girişinize izin vermiyor” kabinlerinin içinden bize bıkkınlık diye devam ediyor. la bakıyor. Bu sefer şaşkınlık sırası bizde. Türkiye’ye uçuşların başladığını, vatandaşlarının girmesinde sorun olmayacağını, bu kararı İspanyol yetkililerin veremeyeceğini...Tane tane anlatıyoruz. Gerginlik artınca imdadımıza Türkiye Büyükelçiliği yetişiyor. Uzun süren telefon trafiğinin sonunda İspanyol yetkililer uçuşa on dakika kala izin veriyorlar. Kapıda gümrük polisi uzun uzun sorguya çekiyor bizi. “Nereye gidiyoruz? Neden gidiyoruz? Ne kadar kalacağız? Belgelerimiz nerede?” Avrupa’nın sevgili projesi serbest dolaşımın, tarihin derinliklerine karıştığını birinci elden görüyoruz. Artık hiçbir şey serbest değil. Sınırlar kaskatı yerinde. Her geçişte sıkıyönetim sorgusu altındayız. Savaşta sınırları aşmaya çalışan kaçaklar gibi kuşkucu suçlamalar bizi takip ediyor. Uzak durulması gereken cüzamlılar gibiyiz. Sonunda Frankfurt’a giden uçak havalanıyor. Uçağın ancak üçte biri dolu. Her yolcunun arasında bir koltuk boşluk var. Girer girmez elimi 27 SAAT SONRA BITTI Avrupa pasaportu taşımamızın bir önemi yok. Korona salgını herkesi eşitlemiş. Onlar için yalnızca Alman vatandaşları ayrıcalıklı. Ertesi günkü uçağı beklemek için transit bölgeye yönlendiriliyoruz. Bir gece Almanya’da otelde kalmamıza izin yok. Transit bölgesi, koltuklara boylu boyunca uzanmış, uyuklayan yolcularla soğuk, metal bir yatakhaneyi andırıyor. Arkamızda kilolu bir adam yüksek sesle horluyor, yan taraftaki koltuklarda bir grup Afrikalı yerel müzikleri eşliğinde dans ediyor ve gülüyorlar. Az ötede yaşlı bir adam Rusça bir yarışma programı izliyor. Dünyanın dört bir yanından ayrı dillerde ve kültürlerde iki düzine kadar insan aynı şeyi ümit ediyor: Eve gitmek, sevdiklerine kavuşmak, vatanına dönmek. Salgının taşıdığı belirsizlik geceleri daha çok hissediliyor. Hepimiz mülteciyiz, hepimiz yabancıyız, hepimiz araftayız. Erken İstanbul uçağının yolcula ze dezenfektan mendilleri tutuşturu rı Türkçe konuştuğumuzu duyun luyor. Yolculuk boyunca maskeleri ca yanımıza yaklaşıyor. Yaşlı bir ka mizi yüzümüzde tutma komutu veri dın yorgun ve uykusuz gözlerimize liyor. Sadece yeme ve içme sırasın bakıp bize poğaça ikram ediyor. Az da açabiliriz. sonra uçağa bineceklere imrenerek Frankfurt Havalimanı’nda bir yet bakıyoruz. kili bizi gümrük polisine yönlendiri Nihayet yirmi yedi saat sonra ek yor. Arkadan biri “Sosyal mesafeyi randa beliren İstanbul yazısı içimizi koruyun, 1.5 metre” diye bağırıyor. ısıtıyor. Heyecanla sıraya giriyoruz. Hemen hizaya geçiyoruz. Yüzümüzde maskeler, elimizde biniş Kimse gülmüyor, kimse sohbet et kartları, cebimizde antibakteriyel jel meye cesaret edemiyor, kimse yol ler, körükte yürüyoruz. culuğun sonundan emin değil. Nihai Korona mültecisi olarak hepimizin noktaya ulaşacak mıyız, bilmiyoruz. tek bir hayali var: Uçağın tekerleği Pasaportlarımız ve İstanbul bilet nin özlediğimiz o topraklara değmesi. Şımartmaktan korkmayın Babalar Günü’nde üzerine düşünmemiz gereken en önemli şey belki de baba çocuk ilişkisi. Psikolog Irmak Gürcan Kerimoğlu, “Baba olma Çok daha başka birşey! Baba olmak, sizi bir hikâyenin üç başrolünden biri yapar. Siz,eşiniz ve çocuğunuzun hikâyesi. nın tadını doya doya çıkarın. Şımart Bu hikâyede yardımcı oyuncu ola maktan korkmadan sevginizi göste masınız. Çocuğunuzun hayatında, ba rin” diyor. Kerimoğlu’nun önerile kımında siz de hep var olmalısınız. ri şöyle: Siz olmazsanız eksik kalır. “Bir bebeğin hayatı, anne Siz olmazsanız sağlıksız olur. ve babasının kromozomla O yüzden hayatınızın başro rı buluşunca başlıyor an lüne sarılın. cak ne eksik ne fazla, or “Baba” olmanın tadını tak bir yapımla. doya doya çıkarın. Ve öyle de devam edi Şımartmaktan korkma yor. dan sevginizi gösterin. İşte bu nedenle çocu Tabii bu noktada annele ğunuzun tüm hayatı bo re de iki çift söz etmek ge yunca hem annesine hem rekiyor çünkü bazen fark de babasına ihtiyacı var. etmeden biz de rol çalıyo Baba olmak, sadece ço ruz. Babalara güvenmeyi öğ cuğunuzun maddi ihtiyaçla renmemiz gerek... rını karşılamak, içinde büyü Irmak Gürcan Onlar da nasıl “baba” ola düğü evi geçindirmek değil. Kerimoğlu cağını zamanla, hatalar ya Baba olmak gün içinde ka parak öğrenecek, tıpkı bizim çırdığınız zamanları, gelirken aldığı “anne”liği zamanla ve hatalarımızla nız oyuncaklarla ya da çikolatalarla öğrendiğimiz gibi. telafi etmeye çalışmak değil. Ebeveynlik uzun bir yolculuk. Baba olmak, yaramazlık yapın El ele yürümezsek, mutlaka bir ca aranmak, akşam eve gelince kız yerde yorulup düşeriz. mak değil. Bu yolculukta eşlerinin ve evlat Baba olmak, söz geçirmek adına, larının ellerini sıkı sıkı tutan, önde sert durmak, mesafeyi korumak, yüz ya da arkalarında değil tam yanla göz olmamak değil. rında olan tüm babaların günü kut Baba olmak, arada bir, çocuğunuzun lu olsun...” annesine ev işinde yardım etmek değil. u Cumhuriyet Pazar Çocuklar koronaya karşı fikirleriyle yarıştı Türkiye ve Hollanda’da çocuklar, koronavirüse karşı fikirler ürettiler, bilim insanlarının kayıtsız kalamayacağı tasarımlar oluşturdular. İnformel Eğitimçocukistanbul, Hollanda merkezli Designathon Works işbirliği ile eşzamanlı düzenlenen online tasarım maratonuna, iki ülkeden toplam 300’den fazla çocuk katıldı. Bu eldiven REHBERODASI FİGEN ATALAY mumdan T asarım odaklı “Korona ile Karşı Karşıya!” yarışması, çocukların koronavirüsün yarattığı sorunlar konusunda farkın da Hollanda’da ve Türkiye’de ayrı ayrı toplanan jüriler, ilk 3’ü zorlu bir süreç sonrası belirledi. Katılan çocukların oluşturdukları yaratıcı çözüm önerileri arasında, pek çok fikir yer aldı. Tüm çocuklara uluslararası ka tılım sertifikası gönderimi başladı. Ayrıca, seçilen ilk 3 proje sahibine verilecek “maddi ödül”, onlar dalıklarını artırmaları, düşünme koronavirüsten korumak amacıy adına, salgında hayatını kaybeden leri, empati kurmaları, bu soru la tasarlanmış özel giysiler, koru sağlık çalışanlarının çocukları için nu tüm dünyadaki yaşıtlarının da yucu kabinler, koronavirüsü gö oluşturulan “TEV Korona Kahra benzer şekilde yaşadıklarını gör ren ve tespit eden gözlükler, test manlarına Vefa Burs Fonu”na ba meleri, dayanışma ve duygudaşlı yapma, herkesin yüzüne uygun ğışlandı. Böylece, çocuklardan ço ğın önemini somut olarak hisset olma, havayı vürüsten temizleme cuklara bir destek köprüsü oluş meleri amacıyla düzenlendi. Ya özelliğine sahip maskeler, mesa muş oldu. Seçilen fikirlerin sa rışmaya, Türkiye’nin 24 kentinden fe ölçen ayakkabılar, sensörler, hiplerine projenin destekçisi Hol 712 yaş arasında yaklaşık 200 ço kendilerini okullarında, sınıfla landa Başkonsolosluğu tarafından cuk, yaratıcı fikir ve çözüm öneri rında hissetmelerini sağlayan sa Hollanda’yı simgeleyen birer he lerini gönderdi. Etkinlik sonrasın nal sınıf uygulamaları ve daha diye paketi hazırlandı. Türkiye’nin ilk 3’ü Jüri birinci, ikinci, üçüncü sıralaması yapmadı COVID KAMYONU İ stanbul’dan Melisa Demirci’den (8 Yaş) “Covid 19 Kamyonu”: “Biri çocuk parkı diğeri bilim müzesi taşıyan iki kamyon var. Belirlenen sokaklara gidiyor. Çocuklar sırayla 10’ar dakika kalacak şekilde alınıyor. Oynama süreleri dolunca kamyonlar özel bölgelere giderek dezenfekte ediliyor.” KORONA HABERCİSİ K ayseri’den Merve Cansever’den (9 Yaş) “Korona Habercisi Sensörler”: “Sağlık çalışanlarının koruyucu kıyafetlerine, virüs bulaştığında haber veren sensörler ekledim ve sterilizasyon kabininde kıyafetlerini temizleyebiliyorlar. Böylece evlerine gidip çocuklarına sarılabilirler.” MUM ELDİVEN Hollanda’nın ilk 3’ü TATİL DUYGUSU Z onguldak’tan Kuzey Aras Atalay’ın “Mum Eldiven” tasarımı: “İşyerlerinin girişlerine içinde özel bir sıvı bulunan makineler yerleştirilecek. İnsanlar önce ellerini dezenfekte edip daha sonra ellerini bu makineye sokacaklar ve içindeki sı vı püskürerek tüm eli kaplayacak, hava ile temas ettiği an hemen kuruyarak eldiven görevi görecek. Elimizi yıkadığımızda eriyip yok olacak, böylece plastik eldivenlerden kaynaklanan tehlikeli atıkların doğaya zararı da engellenecek.” A msterdam’dan katılan Orso’nun (10 Yaş) “Evde Tatil Duygusu” tasarımı: “Tatillerini iptal etmek zorunda kalan birçok insan üzgün hissediyor. Ben de onlara, eposta ile tatil atmosferini evlerine getirmeleri için birçok fikir göndermek isterim. Örneğin, tatilde gitmek isteyecekleri ülkenin tipik yemeklerinin tarifi, dans edebilmeleri için o ülkelerin müzikleri gibi.” EVDEKİ DOĞA A msterdam’dan katılan Jetje’nin (12 Yaş) “Evdeki Doğa” tasarımı: “Çocuklar dışarıya çıkamadıkları zaman üzülürler, bu yüzden doğayı onların evlerine getirmek istedim. Bunun için evde çok sayıda bitki yetiştirebiliriz. Bitkilere bakmak bizi mutlu yapar. Çok kolay ve ucuz olduğu için bunu herkes yapabilir.” YARDIMCI ROBOTLAR L ochem’den katılan Mason’dan (6 Yaş) “Robotlar”: “Dışarıya çıkamayan insanlara yardım edecek robotlar. Hastalara ihtiyaçlarını getirir, gitmek istedikleri yerlere götürür ve kucaklayabilirler.” PATI GÜNLÜKLERI Kediniz pencereden düşerse Kedilerin dokuz canlı olduğu söylenir, ancak ne yazık ki her biri o kadar şanslı değil. Sıcakların arttığı bugünlerde, dışarıya ilgisi artan kedilerinize ve açık tuttuğunuz pencerelere dikkat! Birkaç gün önce, genç ve yaramaz kedimiz bebe dördüncü kattan düştü. Sinekliklerimiz var ama alt kısımları esneyebiliyor, zorlayıp bir şekilde pervaza çıkmış. Bir sesle arkamı döndüğümde, Bebe pervazda oradan oraya panik halinde geziyordu. İçeri gelebilsin diye sinekliği açınca panik yapıp düştü. Aşağı nasıl indiğimi bilmiyorum. Yakalamam çok zor oldu. KISA MESAFE TEHLIKELI Eve getirdiğimde, nefes sesi hırıltılıydı. Gecenin bir saati, kanama durdurucu iğne yaptırmak için yollara düştük. Ertesi gün hırıltı geçmişti, muayenede ucuz atlattığımızı öğrendik. Oldu da oldu, kediniz düştü, bu durumda neye dikkat etmek gerektiğini, Kozyatağı Fox Veteriner Sağlık Merkezi’nden, he kim Denizhan Akçelik ile ko dimiz iyi de görünse zaman kay nuştum. Denizhan Bey, kedi betmeden kliniğe gideceğiz. De ler kısa mesafeden düşerse trav niz Bey, devam ediyor: manın daha ağır oldu “İç kanamalarda 72 saat ğunu söylüyor. Bel önemlidir. Deride morar li metrelerin üze ma, kakayı kaçırma (ba rinde, anato zen sadece korkuy mik yapıların la da olabilir), idrarda dan dolayı pa ve dışkıda kan, kan raşüt pozisyonu kusma, hırıltılı nefes alıp yavaşlaya akut kanamaya de biliyorlarmış. lalet olabilir. Orta Denizhan bey, pedik bir sorun var herhangi bir çıkıntıya çarpmak, dört ayak pozisyo Denizhan Akçelik sa, yürümesinden anlaşılır. Ayakların geriye doğru gitmesi, yürü nu alamadan düşmek yememe, sürünme, omur gibi durumların travmayı gada sıkıntıya işarettir. Ancak iç artırdığına dikkat çekiyor: “Top organ travmalarında, ilk altı sa rak zemine düşmeleri ile beto atte, hayvan stabildir, bu süreçte na düşmeleri arasındaki fark bü kan tahlili de normal çıkar. Kan yük.”18. kattan düşen ve hiçbir da bozukluk, 1824 saat sonra zarar görmeyen 15 yaşında bir testte çıkar. Karaciğer, böbrek üç kedi de ikinci kattan düşüp ölen günden sonra belirti verir. kedi de görmüş. Ben hastaya ilk gün, görü Düşerlerse ne yapacağız? nen bir kırık yoksa röntgen çek Hemen bir havluyla, aşağıya mem ve tahlil yapmam, gözeti ineceğiz, sakin yaklaşacağız. De me alırım. Bu arada, hayvanların nizhan Bey, “Kedi panikten sa acı çekmeyeceği düşünülür, oysa hibini tanımayabilir, ısırması da çok ciddi ağrı çekerler. Ağrı ke çok olası” diyor. Yani havlusuz sici de önemlidir. Hayvan iyi de inmeyeceğiz, bulduğumuzda ise olsa, kanama durdurucu iğne as yakalamaya odaklanacağız. Ke la es geçilmemelidir.” DEN IZ YAVAŞOĞULLARI cdenizy@gmail.com u Yoğun bakıma alınan akciğer kanseri Wiki’nin son isteği, 20’ye yakın kedisinin yuva bulabilmesi. İSTANBUL 0 533 401 30 70