Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 29 KASIM PAZAR ‘Demokrat Arkadaşlar’ın gecesi O Türk, Engels’e hangi türküyü söyledi? Büyük Nâzım’ın dediği gibi, “günler ağır, günler ölüm haberleriyle geliyor”. Salgından söz etmiyoğer. Belki de diyorum, onun kim olduğundan çok türküyü merak ettiğimden peşine düşmedim kimliğinin. Bulabilir miydim bilemem. Kim birum, elbette o da yaşamımı lir hangi yörenin türküsüydü zı altüst etmeyi sürdürüyor söylediği? Hâlâ merak edehâlâ. İnsanlığın bitmez tüken rim. mez belası savaşlardan, çatışmalardan söz ediyorum. Yanı YEMEN TÜRKÜSÜ başımızda, uzağımızda, çok 1991’de, Londra’da, ilk çok ötemizde iç savaşlar, ül Körfez krizinde, ABD’nin kelerarası savaşlar, çatışmalar Irak’ı vurmaya hazırlandığı sürüyor, katliamlar gerçekle sıralarda yani, yüzlerce sosşiyor. İnsanlığın kendi elleyalistin, savaş karşıtının kariyle yaratıp başına bela ettiği tıldığı protesto gösterilerinen büyük sorundur bu. deydim. Bir avuç TürkiyeHiçbir işe yaramasa da ba li savaş karşıtı sosyalist olarış talepleri dile getiriliyor yi rak Trafalgar Meydanı’nda, ne de. Yıllar yıllar önce de bu Anadolu halkının dünya folktalebi haykıranlar vardı. Ey loruna büyük hediyesi olan, lül 1845’te Demokrat Arka bence dünyanın en güzel sadaşlar adlı bir sosyalist örgüt vaş karşıtı ezgilerinden Yetarafından Londra’da Franmen Türküsü’nü söylemiştik. sız İhtilali’nin yıldönümüSavaşın ne kadar korkunç olnü kutlamak amacıyla bir ge duğunu, çıkan bir isyanı basce düzenlenir. Gecenin tetırmak için gittikleri Yemen malarından biri de barıştır. topraklarında ölenlerin geİngiltere’de yari gelmeyişlerini, şayan, dünya“Giden gelmiyor/ ca tanınmış ne Acep ne iştir?” diBİ DÜNYA İNSAN kadar düşünye sorgulayan bir ce/eylem insatürkü olduğunu nı varsa hepsianlattık bizi dinlenin buluştuğu yen başka ulustan bir gecedir bu. dostlarımıza. Büyük Marx, Engels’in de kao sırada Londtıldığı o gece sara dışında olMUSTAFA K. vaşların, çatışduğundan geleERDEMOL maların sürdümemiştir geceğü yıllardan bir ye ama işçi sınıfının Marx’la beraber en büFransız İhtilali’nin gecedir elbette. Bizim “Türk demokrat”ın hanyük teorisyeni yıldönümü için gi türküyü söyBüyük Engels vardır gecede. Londra’da bir lediğini merak edişim bunAklımaraya gelirler. dandır. Yemen da yanlış kalmamışsa Asa Briggs’in Marx Aralarında Engels de Türküsü’nü söylememiştir kesin olarak, çünin London adlı vardır. kü Yemen isyanı kitabında Fran1870’te başladığısız, İtalyan, Alna göre türkü daman devrimcilerinin yanı sıra ha ortada yoktur. Peki, hangi geceye katılanlar arasında bir türküyü söylemiş olabilir? de “bir Türk demokratı” varYurtdışında yaşam zordur. mış. Yani Engels’le aynı oda Vefa duygusu, topraklarına da bulunmuş, onunla konuş aidiyet bağı güçlü olanlar için ma olanağını da büyük olaçok çok zor. Kendimden bilisılıkla bulmuş “bir Türk de rim. Ben o gecede olsaydım mokratı.” ne söylerdim? Bir sıla türküsü olurdu mutlaka. “Türk deTÜRK DEMOKRAT mokrat” Londra’da sürgün Heyecanlandım haliymüydü, ülkeye dönemiyor le. Kimdir, nedir, necidir muydu bilmiyorum. hep merak ettim. Osmanlı’yı Peki, Kanuni dönemine ait oluşturan başka milletlerden olduğu söylenen, en eski halk biri de olabilir ama “Türk” türkülerimizden biri kabul edidiye vurgu yapıldığına göre len şu türküyü söylemiş olabiöyle olmalı bu yoldaş. Arap, lir mi? “Bir iken beş on eyleErmeni, Rum, Yahudi olsay dim derdimi/Yaradan’dan istedı da aynı heyecanı duyardım mişem yardımı/ Terk eyledim doğrusu. Osmanlı toprakla zeminimi yurdumu/ Neyleyim rından giden biri Engels ile yenemezüm gönlümü”. belki de başka zamanlarda Eğer o da bir sürgünse sürMarx’la da görüşüp konuş gün acısını bu türküdeki gimuş yani. Nasıl heyecanlan bi dile getiren başka türkümaz insan? ler de söylemiş olabilir. NeyO gece, uzun konuşmalar se. Hangisi ise artık. Belki dan sonra dileyen katılımcı de hangisi olduğunun önemi kendi dilinden şiirler, öyküler yoktur, türkü söylemiş işte. okur, şarkılar söyler. O tarih Yeter ki içten söylemiş olsun. te Londra’da bulunan çok sa Maksim Gorki muhteşem royıda siyasi kimlikli Osman manı Ana’daki Andrey’e bolı aydını vardır ama kim ol şuna mı söyletti şu sözleri: duğunu bilemediğim(iz) bi“Her yürek kendi türküsüzim “Türk demokrat” da ge nü söyler”. cede bir türkü söylemiş meO kadar. Çocukları cinsel istismardan korumak için yola çıktılar Karanlık aralanıyor Çocuk cinsel istismarı, ortaya çıkarılması en zor olanı ve çoğu zaman gizli kalıyor. Doç. Dr. Ayten Zara, “Ülkemizde cinsel istismar konusu hâlâ üstü kapalı konuşuluyor, toplum, aile üyeleri ve akrabalar çocukları cinsel olarak istismar edebileceği düşüncesine direnç gösteriyor” diyor. FİGEN ATALAY Zara, “Cinsel istismarı konuşmayan bir toplum cinsel şiddeti önleyemez! Ayrıca aile sisteminin ne pahasına olursa olsun korunması gerektiği inancı da ihmal ve istismarların gizli kalmasına, araştırma ve önleyici programların yapılmasına engel oluyor” diyor. Ayrıntılı bilgi için: www.birliktecinselisitsmarionleyebiliriz.org T ürkiye’de cinsel suçların yüzde 46’sı çocuklara karşı işleniyor ve cinsel istismar vakalarının yalnızca yüzde 5’inin, 10’unun ortaya çıktığı düşünülüyor. İstismar, yaş, cinsiyet ve bölge farkı olmaksızın sırasıyla evde, okulda ve sokakta gerçekleşiyor. Saldırganların yüzde 39’unu öz baba, yüzde 15’ini öz ağabey, yüzde 17’sini yakın akraba, yüzde 28’ini ise uzak akrabalar oluşturuyor. Çocukları cinsel istismardan koruyacak toplumsal bilinci ve vicdanı inşa etmeyi amaçlayan “Karanlığı Arala Hareketi”nin üçüncü aşaması başladı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayten Zara’nın kurduğu “World Human Relief Derneği”nin yürüttüğü, sanatçı koordinatörlüğünü Hande Soral’ın üstlendiği hareketin üçüncü aşamasında, ailelerden çocuklarını bilinçlendirip güçlendirmeleri istenecek. “Cinsel şiddete sessiz kalmanın da çocukları yaralamak” demek ve istismara maruz kalmış çocukların acılarını anlatmak için 13 sanatçının katılımıyla #karanlığıarala videoları çekildi. “Siz anlatmazsanız çocuk cinsel istimara uğradığını nasıl bilebilir” sorusuyla herkesten çocuğa ses vermeleri isteniyor. Zara ile hareketi konuştuk. YÜZDE 99 TANIDIK BIRI u Cinsel şiddeti kimler, neden yapıyor? İstismarcıların yüzde 99’u çocuğun tanıdığı biridir. Duygusal açıdan olgunlaşmamış, erişkinlerle ilişkiyi tehdit edici gören, reddedilme veya yetersiz olma korkusu yaşayan ve cinsel doyum kaynakları yetersiz veya tam tatmin edici olmayan kişiler, çocuklukta bizzat yaşanmış cinsel istismar gibi etmenler, istismarcıya ait risk faktörleri arasında sayılabilir. Evlilik sorunları, kapalı ve katı bir aile yapısı, aile içi şiddet, ailenin ya da annenin sosyal destek kaynaklarının olmaması, alkol ya da madde kullanımı gibi sorunların olduğu ailelerde, cinsel istismara daha çok rastlanır. Kadınların salt bir cinsel nesne olarak görüldüğü ataerkil toplumlarda cinsel şiddet, doğrudan kurbanın babası veya kocasından intikam almak için kullanılan bir yol da olabilir. Ya da erkeklerin cinsel eylemi şiddetle bağdaştırarak çocuk ve kadınları insan olarak değil de güç elde etme, kontrol etme ve haz alma eylemlerini üzerlerinde deneyecekleri bir nesne olarak görmelerinden dolayı da ortaya çıkabilir. Çocuklara gösterilen cinsel ilgiye ilişkin toplumsal hoşgörü ve cinsel saldırganlara yönelik hukuki yaptırımların zayıf ve yetersiz olması gibi sosyokültürel etkenler de çocuk istismarı riskini artırır. u Çocukları cinsel istismardan nasıl koruruz? Ailenin, toplumun, devletin görevi bu. İstismardan korunma eğitimleri yaygınlaştırılmalı. Medyanın, şiddeti sıradanlaştırmasına izin verilmemeli. Ailelerin çocuklarını her tür tehlikeye karşı bilgilendirme sorumluluğu var. Aileler genelde bu tehlikenin dışarıdan geleceğine dair bir inanca sahip. Çocukların aile içi cinsel istismara dair bilinçlendirilmesi, istismarcıların cesaretini de kıran bir etken. Aileler ve okullar, çocuklara, cinsel istismarın ne olduğunu, kendilerine yapılanın suç olduğunu ve cinsel amaçBelçim Bilgin Burak Sevinç Şevval Sam, Belçim Bilgin, İlker Ayrık, Engin Altan, Mehmet Özgür, Yıldıray Şahinler, Hande Soral, Deniz Uğur, Tugay Mercan, Bur ak Sevinç, Selen Öztürk, Celil Nalçakan ve Tilbe Saran’ın rol aldığı kısa film sosyal medyadan paylaşıldı. Hande Soral la yaklaşan birini reddetme, ihbar ve şikâyet etme hakkı olduğunu öğretmeliler. Cinsel istismarı bilmeyen, anlamayan bir çocuk kendini koruyamaz. Çocuklara ve gençlere açık, bilimsel, evrensel değerlere ve insan haklarına uygun cinsel eğitim vermeliyiz. Cinsel istismarı konuşmayan bir toplum cinsel şiddeti önleyemez! CEZA VE TEDAVI ŞART u Eğitimden başka neler yapılmalı sizce? Caydırıcı cezaların verilerek yasal boşlukların giderilmesi önemli, ancak saldırganların tekrar aynı suçu işlediklerine dair bulguların yüksek olması, sadece ceza ile caydırmanın yeterli olmadığını, ruhsal tedavilerle cinsel suçların önlenmesinin mümkün olduğunu gösteriyor. u Okullarda çalışmanız olacak mı? Bu hareket çocuklardan ziyade ebeveynleri hedef aldı. Çocuklar genelde okullarda müfredat gereği “mahremiyet” adı altında cinsel istismar üzerine eğitim alıyorlar ancak aileler cinsel istisimarı öğrenme ve konuşma konusunda oldukça dirençli. İstismar sıklıkla aile içinde meydana geldiğinden yetişkinleri hedef alarak bilinçlendirme çalışmaları yapacağız. Çocukları korumak için çocukları istismar etme potansiyeli olan yetişkinleri eğiterek şiddeti önlemeye çalışıyoruz. Doç. Dr. Ayten Zara RISK ARTIYOR BM Nüfus Fonu’nun Türkiye’de ensest sorunu üzerine yaptığı araştırmada, failin önce baba, sonra dede, ağabey, amca gibi erkek akrabalar arasından çıktığı tespit edildi. Zara, failin kendi çocukluğunda aile üyelerinden biri tarafından taciz edilmiş olduğu vakalarla karşılaştığına dikkat çekiyor: “Ebeveynleriyle bağlılığı zayıf, anne yoksunluğu veya annesi hasta olan çocuklar daha fazla istismar edilme riskini taşıyor. Engeli ve öğrenme güçlüğü olan çocuklar da öyle... Cinsel istismar hakkında yeterli bilgisi olmayan çocukların cinsel istismara uğrama riskleri yüksek. Çocuk büyüdükçe istismar oranı azalıyor. Son zamanlarda bekâretin bozulması ve hamile kalma gibi nedenlerle erkek çocukları daha fazla cinsel şiddete uğramaya başladı.”