24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 1 EYLÜL 2019 Fotoğraf: Kurtuluş Arı ÖZNUR OĞRAŞ Gidin... görün...ÇOLAK u Origami atölyesi... Origami Sanat Atölyesi, Gökçen Atamgüç’ün eğitmenliğinde bugün saat 11.00’de Oyuncak Müzesi’nde yapılacak. Kâğıt katlama sanatıyla tanışacak çocuklar, sevimli hayvan dostlarımızı şekillendirecek. (49 yaşaile ile birlikte) u Kaş’tan Göz’e serenomi... K aş Caz Festivali, Setur Marinaları’nın ev sahipliğinde, Kendine Has’ın katkılarıyla bu yıl ilk kez 68 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek. u Kıbrıs’ta tiyatro... L efkoşa Türk Belediyesi’nin 17. Kıbrıs Tiyatro Festivali yarın başlıyor. Festivalde, 10 büyük, 4 çocuk oyunu sanatseverlerle buluşacak. u Ceylan Ertem konseri Z orlu Center’ın açıkhava etkinlikleri, 4 Eylül’de Zorlu Center Meydan Katı Park alanında saat 20.00’de alternatif müziğin dikkat çeken isimlerinden Ceylan Ertem konseriyle devam ediyor. u ‘Artweeks@Akaretler’ Artweeks@Akaretler 3 Eylül’de başlayacak. Üç hafta boyunca sürecek etkinlikte yerli ve yabancı sanatçıların eserleri Akaretler Sıraevler’de ağırlanacak. u Yine ‘Alice’ L ewis Carroll tarafından yazılmış, “Alice Harikalar Diyarında”nın, çağdaş müzikal uyarlaması olan “Alice”, 56 Eylül’de saat 21.00’de Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde. u Tango Gecesi Academia del Tango İstanbul ile birlikte ikincisini gerçekleştireceği “Tango Gecesi” 6 Eylül’de Kanyon’da yapılacak. 27 yaşındaki genç müzisyen Can Oflaz, yeni şarkısıyla dinleyicilerinin karşısında Yolun başında... Can Oflaz, yeniden yorumladığı “Fikrimin İnce Gülü” isimli şarkıyla büyük ilgi gördü. YouTube’da klibi 26 milyon kez izlenirken, Spotify’da 8 milyonu aştı. Oflaz, yakaladığı bu çı kışı sözü ve müziği kendisine ait “Aşk mı Meşk mi” isimli şarkısıyla sürdürmek niyetinde... Sony Music etiketiyle 23 Ağustos’ta yayımlanan şarkı pek çok kişiye, 90’lar popunu hatırlattı... Bir araya ORHUN ATMIŞ geldiğimiz Oflaz, bu yorumların kendisi ni çok mutlu ettiğini söylüyor. Can Oflaz, Müzikle çocukluğundan bu yana hep iç içe olmuş Oflaz. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde işletme ve müzik bö “Fikrimin İnce lümlerinde çift anadal yapmış. “Uzun ve yorucu bir süreçti benim için” diyor. Gülü” ile milyonlarca Beklem iyorduk Oflaz, “Fikrimin İnce Gülü” yorumunun bu kadar çok beğenileceğini tahmin etmediğini dile getiriyor: “Ben zaten “cover”lar kez dinlendi, şimdi de dinleyenlerin yapıyordum. Sonra bir diziden teklif geldi, ‘Kendi şarkını ve Sezen Aksu şarkısı yapar mısın?’ dediler, yetişmedi. İki gün ka 90’ları hatırladığı la ‘Fikrimin İnce Gülü’nü istediler. ‘Asla yapmam, yetiştiremem’ dedim. Sonra fark ettim ki onların şarkıyı dinlemeye fırsatı olmayacak, ben de istediğim formata so kendi şarkısıyla çıkış kabileceğim. İki günde şarkının her şeyini bitirdik ve diziye yetiştirdik, ama dizi yapıyor. iptal oldu... Bu arada şarkı elimizde kaldı. Sony Music’e attım ben de, çok beğendiler. Görüntü yönetmeni arkadaşım Emre Müzik da” diyor. Amacı olabildiğince sık, kendi bestelerini, biriktirdiklerini, hissettiklerini Kabaşabanoğlu’nu aradım. Bir gece ormana girdik, klibi çektik ve yayına koyduk. Hiçbir beklentim yoktu. Benim bestem yarışmasında jüri... paylaşmak. Konserlerde insanlarla buluşabilmek. Aranjör olarak da var olabilmek: “Yeniden yorumladığınız şarkılarla bu olmadığı için, aylarca emek verip haya Can Oflaz, geçen sezon Kanal paylaşımı bir yere lini kurduğum bir iş de olmadığı için... D’de yayımlanan “Benimle kadar yapabiliyor Sonra öyle şeyler oldu ki, Almanya’da Söyle” isimli programda jüri sunuz. Şarkı yaz konserler vermeye başladım, Türkiye üyeliği de yaptı. 100 jürinin mak, içinizdekile tmmdmhyAmyğyşduaaaooianeşrıüüirGzyrrnkibczzbMuumrkreeıaiiiaimmylrğğndslkaenidıiğeiçyllşnliisbaa“eıdkommdeşeğdruBiladyveımncıdnreçğdıbodüulkemnııieıeilalnk’nılnyusçmcae”yııiieığoşıçlllnak,idirkıulmvfzdüeadeübpanmapkebvuaşdirronaribümdoğı”eblyşandmejumülıedelşcionşayTlmdelimie.eluşayürlisüsÇtroany.edaıaibi.rsdğgny.onüyküe”kiıılrdkndğlOmce.siüeakıüırad“myfrltünnboabKleieaeyüaniltehnnrdezmot,sğeainb,udtrbdrese.d“iieuerıa,ml‘ilnsAsl.öışBnzkuKegşduodi“eabarliyDçrbdnAtiSaoaguukadtürdkleeal.hiaonalucmbtFeknlatrteenaeAcıoüaanğscatEdeçrhbrorıriçkoukonkküemnıblotkğklsyılsubrıilipueuaçkrdsageğbitraurnoislemuyielAoıesinrn,elşasmnrıriümğS,”uşrdiaguüntzaılhaeşdeişeadyibirunstesmtarnietdiöeayryyiaersınikybaeyokoyensi”nleid’rtirnAok.eramt..sdaalyÇeohrYOasibendndybluaomiainfileıdarrkn.OleraebvişıODa,sşottlreziieamkMrç,freGncilrut“vnaaeardeüanHzüedmtaçvm,iabnoeeıkerınkişbççeoimlykOşdblüatiefühieğnmryl2dbbdrynasiaiee0iiuoynhtlzprğnopeünn1reci,ailişsula9unene“aoeyesybmicrBclelylçbyliiimaebadaro.mm.iaeş,ktişek2Bpnşamrmkmdd.na0kai.uaieeem.reac2na”ilyknnodknayb0ksiılbğesaüüo’fgmgidandlenızleseimnaukeaablldli.aveırne,atmmiymüaüzyzhimiğiğçiaibmmkiridoozelaldnamub”airn diyor. Zor bir meslek yaptığının bilincinde. “Ama” diyor: “Yaşadığımız topraklar bize çok şey anlattırıyor. Bu isterseniz aşk hikâyesi olsun, isterseniz başka bir tecrübe. Bu yüzden, yaşadığım zor luklarla mutluyum.” Tek başına orkestra... Can Oflaz’ın bir diğer özelliği, konserlerde sahnede tek başına olması. “Türkiye’de şu an bunu bir tek ben yapıyorum” diyerek, iddialı konuşuyor: “Değişik bir ses sistemim var. Gitarım, davulum da oluyor. Kendime back vokal de yapıyorum. Yaylı sesi de çıkarıyorum, tek başına bir orkestrayım aslında sahnede. Buna loop sistemi deniyor. Bugüne kadar yaptığım işler de bu sistemde yapılmış işler. Şarkılarımı da ona göre seçiyorum.” Esra Alkan, Kalk Gidelim serisine yenisini ekledi... Ben yürüyen yazarım; GAMZE AKDEMİR gamze.akdemir @cumhuriyet.com.tr dinlerim, duyarım! Her şey bir televizyon programı olarak başladı. Esra Alkan, hayatının en anlamlı projesi olarak nitelediği “Kalk Gidelim”lerde seyahat kitapları, televizyon programları ve farklı illere gezileriyle çocukların hayal güçlerini, doğanın aklıyla ve hoşgörüsüyle buluşturdu. Her fırsatta gidin, öğrenin, keşfedin diyen “Kalk Gidelim”ler yetişkinlere de keyifli ve öğretici bir serüven sunuyor. Alkan, Kalk Gidelim programlarını yapmayı düşündüğünde yürüyemiyordu. Japonya’ya gitmeye hazırlanıyorken ağır bir kaza geçirdi. Koltuk değnekleriyle hareket edebiliyordu. Bu onu durduramadı: “Adam olmanın cinsiyete değil şahsiyete dayalı olduğunu öğreterek bizi yetiştiren babamdan boyun eğmemeyi, annemden katıksız sevgiyi aldık. Bedenim gezme özürlüydü evet, ancak düşüncem özgürdü. Seyahat etmeye başladık ilkin. Üstelik çocuklarla. Hayal ettiklerim, elimden kâğıda geçiyordu. O ana kadar hiç yapılmamış bir televizyon programı formatı çıkmış meğerse usul usul...” hem eğlence hem gezi “Kalk Gidelim”ler projesi kapsamında Türkiye’nin il il her yerini gezecek, o ilde yaşayan çocuklar, kendi şehirlerini anlatacaklardı Esra Ablalarına. Birlikte hem eğlenip hem de yaşadıkları ilin arkeolojisini, tarihini, yeme içme kültürünü beraber görüp anlayacaklardı. Harıl harıl yazmaya başladı. Çocuk yanı, edebiyata açılan olanak oldu. Düşündü, düşledi, okudu yazdı, yazdı... “Müthişti” diyor, kendini “yürüyen yazar” olarak nitelendiriyor: “Ben yürüyen yazarım. İki yanı var söylemek istediğimin: Ya yürürken düşünürüm ya düşünen yolda yürürüm. Dinlerim. Duyarım. Çocuklar soruyorlar hep, nasıl duyuyorsun Esra Abla? Yoğunlaşıyorum diyorum. Dikkat kesiliyorum. Yepyeni televizyon formatları bulmuş olacağım ki TRT, çocukları düşünerek yazdığım “Kalk Gidelim”leri, 2008’de önce yaz programı olarak almasına rağmen 63 bölüm devam ettirdi. Öğret Esra Alkan menler, öğrenciler izleyip pazartesi okullarında kritik ediyorlarmış. Her ilin programına o ilde yaşayan çocuklar katılıyordu ve illeri seyrettikçe birbirlerini de çok sevdiler. Yazılı olup geleceğe kalmak istediğimden kitaplara evrildi programlar.” “Kalk Gidelim”leri yazmaya başladığında, kitabı yazılan şehre topluca seyahat hayalini de gerçekleştirdi. Böylece, seyahat kitapları, seyahat ettirmiş oldu! Özellikle çocukların hayatlarında büyük bir fark yarattı: “Kalk Gidelim çocuklarımın çoğu İstanbul’da üniversite kazandılar biliyor musunuz?” Can Çocuk Yayınları’ndan çıkan ilk kitabı “Kalk Gidelim Düzce”ydi. Sonrakilerin hepsi Varlık Yayınları’ndan çıktı. Mardin, Sinop, Ahlat, Edirne, Tokat ve en son Çanakkale yayımlandı. Sırada, diğer iller var. Esra Alkan’ın son yıllarda yaptığı bir farklı iş de “Düşüncede Seyahat” atölyeleri. Bilim şenlikleri, okullar, vakıflar bu işin alanları. Soran çocukları daha özgür kılacak yaptığı atölye çalışmalarının çoğalması adına teklif bekliyor hakiki eğitim kurumlarından. Söyleşilerinde de “seyahatin edebiyatını” anlatıyor. “Olur mu ki?” diyenlere “Bal gibi olur” diyor. son kitap çanakkale Alkan, “Bakmayın çocukların merkezde olduğuna, Kalk Gidelim televizyon programları da kitapları da 9 yaştan 90 yaşına kadar herkese hitap ediyor aslında” diyor ve ekliyor: “Kimisi yazdığım şehrin tarihine, arkeolojisine, insanına yoğunlaşırken diğeri de yaşama azminin izini sürecek. Cesaretlenecek. Yazdığım şehirlerin gerçeklerini bulma ve gelecek kuşaklara aktarma gayretindeyim. Modası geçmeyen kitaplardır bu yüzden “Kalk Gidelim”ler. Keşke başka biri de çıksa bu yazdığım illere kitaplar ellerimizde, ‘Kalk Gidelim Turları’ düzenlese. Geçen kış Okyanus Kolejleri Edirne’ye gezi yaptı, ellerde ‘Kalk Gidelim Edirne’ kitaplarıyla ve Belediye Başkanı Recep Gürkan, ekibiyle karşıladı bizleri.” Alkan’ın yeni yayımlanan sekizinci kitabı Çanakkale’de, Tahta At dile geliyor: “İçime yürek koydum” diyor. “Kanatlanıverir ruhum insanları görünce” diyor... Esra Alkan’ın şimdiki hayali ise tüm Türkiye’nin ve İtilaf Devletleri’nin “Kalk Gidelim Çanakkale”yi okuması: “Hayal bu ya, Çanakkale’de, Troya ve Akalardan bu yana yaşanan savaşların, halka gösterilen sebeplerinin bahane, asıl meselenin ekonomik olduğunu anlayıvermiş dünya gençleri. Çanakkale’de kenetlenmişler, kavramışlar emperyalizmi, ‘Kalk Gidelim Çanakkale’nin kendi dillerine çevrilmiş kitapları ellerinde, kol kola dolaşıyorlar...”
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear