24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

30 HAZİRAN 2019 7 Bu hafta vizyona giren ‘Yesterday’, efsanevi grubun şarkılarıyla ilerliyor Mucizenin O nlarla aynı zamanlarda yaşayan, şarkılarını ilk duyan ve o şarkılarla âşık olup, o şarkılar eşliğinde hayatı karşılayan kuşak muhtemelen 20. yüzyılın en şanslı kuşağıdır. Düşünsenize radyoyu açıyorsunuz ve “I Want To Hold Your Hand” diye bir şarkı çalıyor, ya da “Can’t Buy Me Love” ya da “Eleanor Rigby”, “Hey Jude”... Ya da The Beatles’ın herhangi bir şarkısı. Pop müziğin en güzel çağı, gelmiş geçmiş en güzel şarkıları sizin gençliğinize rast geliyor, ne müthiş bir haz olsa gerek. Değil mi? İşte birileri daha buna benzer şeyler düşünmüş olmalı ki, bu hafta sonu vizyona giren “Yesterday”; masal bu ya, adamın biri kısa süreli bir komaya girse ve uyandığında dünyada The Beatles şarkılarını bilen tek kişi olduğunu fark etse ve herkes o müthiş şarkıları bugün ilk kez onun ağzından dinlese, ortaya nasıl bir manzara çıkardı, onu anlatıyor. EMRAH KOLUKISA adı Bu hafta vizyona giren “Yesterday” filminden bir kare. duygusal yönü güçlü Oscar ödüllü İngiliz sinemacı Danny Boyle’un (onu “Trainspotting”, “Slum dog Millionaire”, “127 Hours” gibi filmle ri ve 2012 Yaz Olimpiyatları açılış töreni için hazırladığı muazzam gösterisiyle hatırlıyoruz) yönetmen kol Peki ya John Lennon, tuğuna oturduğu “Yesterday”, Paul McCartney, George adı sanı duyulmamış, başarısızlığa mahkum genç bir müzisyenin, Jack Malick'in (Hi Harrison ve Ringo Starr hiç yaşamamış olsaydı ve biz Boyle'dan çok mesh Patel) romantik komedi klişelerine de yaslanan fantastik öyküsünü anlatırken en o güzel şarkılardan mahrum “Dört Nikâh Bir Cenaze”, “Not kalsaydık halimiz nice olurdu, hiç ting Hill” ve çok da The Beatles şarkılarıy düşündünüz mü? Yönetmen “Bridget Jones'un la izleyiciyi kavrama iddiasında olan bir film. Son zamanlarda bir hayli revaçta olan müzisyen bi Danny Boyle ve senarist Richard Curtis Günlüğü” gibi filmlerin senaristi ve “Love Actually”, yografilerine (“Bohemian Rhapsody” düşünmüşler. “About Time” adlı film ve “Rocketman” gibi) ve jukebox müzi lerin hem senaristi hem de kallere yaklaşan yapısıyla gişede şansı var gi yönetmeni olan Richard Curtis'in bi görünen film sadece senaryonun çıkış fik etkisini taşıyor. Daha doğrusu işin mucizeyle ri göz önüne alındığında bile kâğıt üzerinde ilgili olan kısmı (Jack artık müziği bırakmaya en azından eğlenceli, duygusal yönü de güçlü karar verdiğini ve ancak bir mucizenin onu bir seyirlik vaat ediyor. başarıya ulaştırabileceğini söylediğinde onun Adını The Beatles’ın en ünlü ve muhte menajeri ve en büyük hayranı, hatta plato melen pop müzik tarihinin de en çok cover nik âşığı olan Ellie ona “Mucizeler olur!” der lanan parçası olan “Yesterday”den alan film ve hemen üstüne “mucize” gerçekleşir, Jack kaza geçirir) Boyle’a; Jack ve Ellie (Lily James) arasındaki aşk da romantik komedilerin ustası Curtis’e yakın duruyor. Açıkçası, hem doyle’un hem de Curtis’in daha iyi işlerini gördük sinemada ve The Beatles’ın mucizesi (elbette asıl mucize her zaman The Beatles’ın o şarkıları yazıp kaydetmiş olmasında) olmasa filmin çok da bir esprisi kalmazdı bize göre. Espri demişken, filmde kendisini canlandıran ve rol gereği bir hayli ezilen Ed Sheeran’ı da es geçmeyelim, zira belki de “Yesterday”in en akılda kalıcı portrelerinden birini çiziyor ve filmdeki en esprili laflardan bazıları onun ağzından çıkıyor (Hey Dude unutulmaz!). Yine Amerikalı menajer rolünde Kate McKinnon da bir iki sahnede muhteşem döktürüyor, zamanımızın en iyi komedyenlerinden biri ne de olsa. Lennon, 8 Aralık 1980’de Mark Chapman adlı karanlık bir psikopatın silahından çıkan kurşunla can verdi. Sinemada The Beatles The Beatles üzerine inşa edilen ilk film değil “Yesterday”. The fından çekilen 1979 tarihli “The Birth of the Beatles” da yine Beatles elemanlarının kendileri grubun ilk yıllarını anlatan ve ni canlandırdığı “A hard Day’s John Lennon hayattayken çekil Night” ve “Help!” gibi yapım miş tek The Beatles biyografisi lar bir yana, gerek grubun, gerek olma özelliğine sahip bir filmdi. se başta John Lennon olmak üze John Lennon’ın hayat öy re grup üyelerinin gerçek öyküle küsünün öne çıktığı filmler rinden hareketle çekilmiş bir çok den “Nowhere Boy” da yine adı film var. Grubun şöhrete ulaş nı anmaya değer yapımlardan. madan önceki dönemlerini anla Sam TaylorWood’un yönetti tan ve The Beatles’ın Hamburg ği, John Lennon rolünde Aa yıllarına odaklanan “Backbeat” ron Johnson’ın yer aldığı “Now (y: Iain Softley, 1994) 60’lı yılla here Boy” özellikle Lennon’ın rın ruhunu doğru kavrayıp akta erken yaşta yitirdiği annesiyle ran ve akıcı anlatımıyla izleyiciyi olan ilişkisi üzerine kuruyordu bağlayan bir film olarak kaldı ha hikâyesini ve kendisi de 40 ya fızalarda. Bugün pek hatırlanma şında hayata veda eden müzisye sa da, “Return of the Jedi”ın yö nin şarkılarında annesinin izini netmeni Richard Marquand tara sürüyordu bir bakıma. Anlatayım da günah çıkarayım Lüleburgaz’da 44.5 yaşındaydım. Yıl 1980... Bu döneme ait anılarımı anlattığımda her seferinde gazetedeki bazı arkadaşlardan, “Ya nasıl hatırlıyorsun o yaşları, sallama” gibi tepkiler alıyorum ama hatırlıyorum işte, ben ne yapayım? Kim mi bu arkadaşlar? Onlar kendilerini bilirler, isim vermeye gerek yok. Hatta bu anıdaki arkadaşın ismini de değiştirerek vereceğim. Mesela adı “Fatih” olsun. Olur da okursa hayatımın ilk kötülüğünü ona yaptığımı, ilk kumpasını ona kurduğumu bilmesin… Ama sevememiştim onu pek, ondan yaptım. Bir şekilde kurtulmak zorundaydım. SOSYALLEŞECEKM İŞİZ... Fatih, bizim oturduğumuz apartmana yakın bir apartmanda oturan, benim gibi tek başına bir çocuktu. Annelerimiz tanışıyordu ve sosyalleşmemiz için arada sırada ve hep bizim evde bir araya getiriliyorduk. Oyun oynayarak sosyalleşecekmişiz. Ama kafalar hiç uymuyor. Hayata bakış diyeceğim de 44.5 yaşında çocuksun, ne hayata bakışı, oyuna bakış diyelim ona biz. İşte oyuna ve oyunlara bakış bambaşka. O nedenle hem bu çocuğu sevmiyorum, hem de gıcık oluyorum. Beni çok kızdıran iki detaylı olay da var. Biri bir gün sokakta oynarken Fatih’in teklifiyle karşı komşumuz Güzin Teyze’nin eşi Niyazi Amca’nın Renault 12 arabasının lastiklerinin patlaması için altına gazoz kapağı koyması ve benim buna engel olamamam. Akşam bunun verdiği suçluluk duygusuyla olayı anneme korka korka anlattım ve “Merak etme oğlum, gazoz kapağı lastik patlatmaz” demesiyle rahatladım. Bir diğer olay da Fatih’in o zaman çok revaçta olan “EsemSport” spor ayakkabılarını göstererek “Bunları giyince çok hızlı koşuyorsun, hiç kimse yetişemiyor” demesiydi. Çok salakça gelmişti, ama söylememiştim kendisine. Yüzüne vurmamıştım yani. Gelelim kurduğum ilk kumpasa ve ilk kötülüğüme… FATİH’E İKİ ŞAMAR... Bir gün anneannem evde bize bakıyor, biz de oyunlara bakışlarımız farklı olduğu için oyun oynar görünüp sıkılıyorduk. Ya da ben sıkılıyordum. Yani en azından. Derken bu Fatih anneannemin uyuduğunu görünce bana, “Haydi sokağa kaçalım” dedi. Ben de hiç böyle bir şey yapmamış olmama rağmen “Tamam” dedim. İşte kumpas başlamıştı. Sessizce kapının önüne gittik ve o zaman Türkiye’de yeni bir “teknoloji” olan cırt cırtlı ayakkabılarımızı ayaklarımıza geçirdik. Ben ayakkabıyı giyerken yavaş davrandım ve Fatih’in ayakkabılarını giyip kapının dışına çıkmasını bekledim. Fatih kapıdan çıkınca da arkasından kapıyı kapattım. Bu da başladı apartmanda anırarak ağlamaya. Sayemde çaresiz kalmıştı. Fatih’in anırmalarını duyan anneannem uyandı, ne olduğunu sordu. Ben de “Fatih ‘sokağa kaçalım’ dedi, ama ben kaçmadım” dedim. Sonrası ise kapının açılarak Fatih’in içeri alınması ve anneannemden Fatih’e bir iki şamardı. Ve bu da benim Fatih’i son görüşüm oldu. Kısacası hayatımdaki ilk kumpas işe yaramıştı, ama açık söyleyeyim hâlâ bu yaptığım aklıma geldiğinde üzülürüm. Bari sizinle paylaşayım da acım, üzüntüm biraz hafiflesin dedim. 30 HAZİRAN 2019 SAYI: 1529 pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut KüçükkayA Sorumlu Müdür OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA n Yayın Koordinatörü hilal köse ÖZTÜRK n Görsel Yönetmen münevver oskay n Editör deniz ülkütekin n Sayfa Tasarım EMİNE BİLGET n Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/ İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 6 eposta: posta@ cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear